Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/357 E. 2023/242 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/357 Esas
KARAR NO :2023/242

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:24/04/2015
KARAR TARİHİ:23/03/2023

Mahkememizden verilen 05/07/2018 tarih ve 2015/441 Esas 2018/722 sayılı kararı Yargıtay, 15. Hukuk Dairesi’nin 18/02/2021 tarih ve 2021/1370 Esas 2021/347 Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilerek yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin hastane ortakları kurmak ve aynı hizmet kalitesini yakalamak misyonuyla kurulmuş bir zincirin parçası olduğunu, müvekkil şirketin davalı şirkete 03/03/2009 tarihinden 01/12/2010 tarihine kadar iletişim danışmanlığı hizmeti verdiğini, davalı tarafın da karşılıklı edim olarak her ay ödemesini yaptığını, taraflar arasında bir yıllığına yenilenmek suretiyle devam eden bu hizmet ilişkisinin müvekkil şirkette güvene dayalı ve örtülü bir hizmet sözleşmesi olduğu kanaatini uyandırdığını ve bunun üzerine kadro kurduğunu, müvekkil şirkete gönderilen yazıyla sözleşmenin sona erdirildiğinin bildirildiği ve bunun üzerine zarar oluştuğu sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu izlenimini uyandırmakla zarar gördüklerini açıklayarak 3 aylık danışmanlık bedeli 6.000 TL nin temerrüt tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan hizmetler karşılığı davacı şirkete eksiksiz ödemeler yapıldığını, bundan başka ödenmesi gereken bir hizmetin bulunmadığını, bu ihtarlara rağmen davacı şirketin alacaklıymış gibi müvekkil şirkete 3 aylık danışmanlık ücreti fatura ederek alacaklı olduğunu iddia etmesinin yersiz olduğunu vurgulayarak davanın yersiz olduğu açıklayarak reddini istemiştir.
DELİLLERVE DEĞERLENDİRMELER;
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava taraflar arasındaki satış sözleşmesi sonrasında davacıya teslim edilen satış konusu hizmetin eksik ve kusurlu- ayıplı olduğu iddiasına yönelik tazminat davasıdır.
Yargıtay, 15. Hukuk Dairesi’nin 18/02/2021 tarih ve 2021/1370 Esas 2021/347 Karar sayılı ilamında 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Dava, taraflar arasındaki iletim danışmanlık hizmet alımı sözleşmesi nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen bir önceki hüküm, Dairemizin 04.12.2014 tarih ve 2014/3241 esas, 2014/7851 karar sayılı ilamıyla bozulmuş ve bozma ilamında, faturaların tebliğ tarihlerinin araştırılarak faturaların tebliğ edildiğinin davacı tarafça kanıtlanamaması ya da kanıtlanıp da iade edildiğinin davalı tarafça kanıtlanması halinde, davalı tarafça davacının hizmet vermediği savunulduğuna göre, faturaya konu hizmetin verildiğinin davacı tarafça kanıtlanması; davalının faturaları tebliğ alıp süresinden sonra iade etmesi halinde de faturanın davacı tarafça gönderilmesi şeklindeki icabı davalının (faturayı defterine kaydetmemek ve sözleşme ilişkisini inkar etmek suretiyle), kabul etmemesi halinde hizmetin verildiğini davacının kanıtlaması gerekeceği, davacı tarafın, davalının 20.12.2010 tarihli cevabi yazısı ile kabul ettiği 6 günlük hizmet bedelini her halükârda hakettiği hususlarına işaret edilmiştir. Mahkemece, bozma ilâmına uyulmuş ve bozma ilâmına uyan mahkemece bozma doğrultusunda faturaların tebliğ tarihleri araştırılmış, davacı tarafça faturaların tebliğinin ispatlanamadığı ve bu hususun davalı tarafça kabul edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bozma ilamında belirtilen davacı tarafın 6 günlük hizmet bedelini her halükârda hakettiği hususu hakkında hiçbir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece bozma kararına uyulmakla artık davacı yararına usuli müktesep hak doğmuş bulunmaktadır. Bu itibarla, uyulan bozma kararının gereğinin yerine getirilmesi, davalının 20.12.2010 tarihli cevabi yazısı dikkate alınarak, davacıya verilmesi gereken 6 günlük hizmet bedelinin tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozmuştur.
Dosya mahkemece resen belirlenen bilirkişilere verilerek bozma ilamıda gözetilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişiler raporda “Davalı …nin , Davacı … İLETİŞİM DANIŞMANLIĞI VE TİCARET LTD.ŞİRKETİ’ne 20.12.2020 tarih ve 2010/ 1478 Sayılı yazısı ile ; “ 20,12.2010 tarihinde 06.12.2010 düzenleme tarihli 2010 aralık ayı iletişim danışmanlık hizmet bedeli olarak 92398 nolu faturanın düzenlendiği, ilgili faturanın yazımız ekinde iptal edilmek üzere iade edildiği ; Aralık 2010 dönemine ait 6 (altı) günlük hizmet bedeliniz faturalandığı takdirde ödeneceği belirtilmiştir. 06.12.,2010 tarihli 92398 nolu 2010 aralık ayı iletişim danışmanlık hizmet bedeli faturanın 2.000.- TL * KDV olarak 2.360.- olduğu tespit edilmiştir, 6 Günlük Hizmet Bedelinin Hesaplanması : Taraflar arasındaki 30 günlük hizmet bedelinin KDV hariç 2.000.- TL ( 418 KDV 360.- TL) KDV dahil 2.360.- TL olduğu ; 2.360.- /30 gün – 78,67 TL günlük KDV dahil hizmet bedeli 78,67 TLX 6 gün – 472,02TL 6 günlük hizmet bedelinin bulunduğu hesaplanmıştır. Detayları yukarıda izah edildiği üzere, davacının davalıdan 6 günlük hizmet bedeli olan 472,02 TL alacaklı olduğu” şeklinde rapor sunulmuştur.
Netice olarak, bilirkişi raporundaki açıklamalar mahkememizce de yerinde görülmüş, dosya içerisinde bulunan deliller, tarafların beyanları, alınan önceki bilirkişi raporları, bozma ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce de uygun bulunmuş, mevzuat ve uygulamaya uygun hükme esas alınmaya elverişli rapor sunan bilirkişinin yaptığı hesaplamalar doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
472,02 TL toplam 6 GÜNLÜK HİZMET BEDELİ alacağının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken harç 179,90 TL olup peşin alınan 89,10 TL harçtan düşülerek eksik kalan 90,80 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 89,10 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 2.561,00 TL olmak üzere toplam 2.650,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 472,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.527,98 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi 23/03/2023

Katip …

Hakim …