Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/351 E. 2021/406 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/351 Esas
KARAR NO : 2021/406

DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkillerinin , davalı şirketin kurucu ortaklarından muris …’nın yasal mirasçıları olduğunu, davalı şirketin; …, … ve … kardeşler önderliğinde 1995 senesinde kurulmuş 500.000,00 TL sermayeli, her cinsten kumaş imalatı, ithalatı, ihracatı ve pazarlaması işi ile iştigal eden bir aile şirketi olup, muris …’nın vefatı ile şirketteki pay dağılımının yapıldığını, pay dağılımının … 83.400,00 TL, … 83.400,00 TL, … 81.200,00 TL, … 50.000,00 TL, … 20.800,00 TL, … 31.200,00 TL, … 50.000,00.TL, … 50.000,00 TL ve … 50.000,00 TL olarak dağıldığını, müvekkilleri … ile …’nın davalı şirketin azınlık pay sahibi hissedarlarından olduğunu, şirketin mevcudiyetini devam ettirmesi, şirket ana gayelerine ulaşılması için keyfi yönetim politikalarına son vermek, bu doğrultuda da 10.07.2017 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında tesis edilen 6, 7, 8 no.lu kararların iptaline hükmedilmesi, özel denetçi atanması ve alınan kararların icrasının geri bırakılması için huzurdaki davanın açılması gerektiğini, davalı şirketin 10.07.2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında gündemin görüşülmesi sırasında iptali istenen kararların alınmasına müvekkilleri tarafından muhalefet edildiği, muhalefetin genel kurul toplantı tutanağına işlenmiş olduğunu, aile şirketi niteliğindeki şirketin yönetimi müvekkil ortakların haklarına zeval verecek şekilde yönetilmekte olduğunu, usulsüzlük, keyfi yönetim politikaları karşısında dava sonuçlanıncaya ve hüküm kesinleşinceye kadar tedbiren şirkete kayyım atanmasını talep ettiklerini, 7.madde alınan Tasfiyeden Dönülmemesi Kararının hukuka ve şirket menfaatlerine aykırı olduğunu,”tasfiyeden dönülmesi” konusunun gündeme eklendiğini, ancak ne yazık ki önerinin oy çokluğu ile reddedildiğini, gündem maddesinin görüşülmesi esnasında … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında mübrez bilirkişi raporu ile Yönetim Kurulu Üyelerinin sorumluluklarının doğduğunun tespit edildiğini, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesİ’nin …E. sayılı dosyasında bilançoların gerçeği yansıtmadığının, yöneticilerin ve bilançonun ibra edilmemesi gerektiği yönünde kesinleşmiş kararlar oluşturulduğunu, verilen zararların tazmin edilemeyeceğinin ifade edildiğini, ikazlar ve ifadelerin adeta cevapsız bırakıldığını, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde tasfiyeden dönülmemesi kararının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, iptali gerektiğini, 8.maddede alınan Bağlı Şirket … Tic. Ltd.Şti’ne ilişkin özel Denetçi atanmaması kararının da açıkça hukuka aykırı olduğunu, Makul ve haklı şüpheler karşısında davalı şirket gibi bağlı şirkete de özel denetçi atanmasının zorunlu olduğunu, işbu veçhile bağlı şirkete özel denetçi atanmaması kararının şirket menfaatlerine, müvekkil menfaatlerine, hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davalı şirketin istikrarlı olarak müvekkillere şirket işleyişi ve fınansal tablolar hakkında bilgi vermekten imtina etmekte olduklarını, müvekkillerin davalı şirketin hiçbir fınansal kaydını ve hesaplarını inceleyememekte ve davalı şirketten talep edilen kayıtların açıklamasının müvekkillere yapılmadığını, 10.07.2017 tarihli genel kurul toplantısında da davalı şirketin tasfiye memuru …’ya sorular yöneltildiğini ancak soruların cevapsız bırakıldığını, yönetimin sürekli olarak bilgi alma ve belge inceleme taleplerinin üstünkörü ifadelerle geçiştirildiğini belirterek, Mahkeme sonuçlanıncaya ve hüküm kesinleşinceye kadar tedbiren şirkete Denetim Kayyımı Atanmasına, Dava konusu iptali istenen kararların Yürütülmesinin Geri Bırakılmasına, davalı şirketin 10.07.2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 6, 7, 8 no.lu kararların iptaline, soruların ve haklı şüpheleri cevapsız bırakıldığından ve bilgi alma, belge inceleme talepleri reddedildiğinden talep ettikleri bilgilerin alınması ve var ise usulsüzlüklerin açıklığa kavuşturulması için Özel Denetçi Atanmasına ve Rapor Tanzim edilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı şirket ortaklarının, Tas.Halinde … A.Ş.’nin 15.03.2013 günü yapılan 2009-2010-2011 yılları ertelenmiş olağan genel kurulunda alınan kararların iptali istemiyle ve devamında birçok davalar açtıklarını, 5 dava dosyasına “ret”, 1 dava dosyasında “hüküm verilmesine yer olmadığına” ve 2 dava dosyasında ise “kısmen kabul kısmen ret” kararlarının verildiğini, … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. sayılı dosyada davanın kısmen, … 15. Aslîye Ticaret Mahkemesi… E. sayılı davanın reddine 31.03.2016 günü karar verildiğini, … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. sayılı davanın reddine (kesin olarak) 07.04.2016 günü karar verildiğini, … 8. Asliye Ticaret Mahkemesi …E. sayılı davada ise esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmolunduğunu, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. sayılı davada 21.09.2017 günü davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verildiğini, … 13, Asliye Ticaret Mahkemesi… E, sayılı davada 21.09.2017 günü davanın reddine (kesin olarak) karar verildiğini, … 14. Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı davada da 12.10.2017 günü davanın reddine (kesin olarak) karar verildiğini, diğer dava dosyalarında yargılamanın sürmekte olduğunu, Tasfiye Halinde … A.Ş.nin 10.07.2017 günlü genel kurulunun Ticaret Bakanlığı Temsilcisi …’nin gözetiminde “…” adresinde toplanmış olup toplantı gün ve saatinin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin 07.06.2017 gün, 9342 sayılı nüshası 1375. Sayfasında ilan edilmiş ve 05.06.2017 günü iadeli taahhütlü posta ile davacı şirket ortaklarına bildirilmiş olduğunu, toplantının tüm ortakların (asaleten ve vekâleten) katılımı ile gerçekleştiğini, Tasfiye Halinde… A.Ş.’nin 10.07.2017 günlü genel kurulunun, davacı şirket ortaklarının (azınlık pay sahipleri) istemiyle “yalnızca finansal tabloların görüşülmesi ile sınırlı olmak üzere” 19.10.2017 gününe ertelenmiş ve gündemde yer alan diğer konuların ise görüşüldüğünü, ertelenen toplantının 19.10.2017 günü saat 13.30’da şirket merkezinde ilansız ve çağrısız olarak yapılmasının oybirliğiyle kararlaştırıldığını, ertelenen genel kurulun, 19.10.2017 günü Ticaret Bakanlığı Temsilcisi …’ın gözetiminde şirket merkezinde toplandığını, Genel Kurul (6) sayılı kararının yönetim kurulu seçimine ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin 06.05.2015 tarihinde tasfiyeye girdiğini ve 01.12.2015 günü genel kurul kararıyla …’nın tasfiye memuru olarak atandığını, şirket tasfiyeye girmiş olmakla TTK 535. Maddesi uyarınca yönetim kurulunun görev ve yetkilerinin, tasfiyenin yapılabilmesi için zorunlu olan ancak nitelikleri gereği tasfiye memurunca yapılamayan işlemlerle sınırlı olduğunu, tasfiye süresince tasfiye memurunun yasadan kaynaklanan yetkiyle şirketi temsil ve ilzam etmekte olduğunu, bu nedenlerle görev süresi dolan yönetim kurulunun yeniden seçiminin yasal zorunluluktan kaynaklanmakta olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin seçimine ilişkin (6) sayılı genel kurul kararının yasaya, usule dürüstlük kuralları ve eşitlik ilkesine uygun olduğunu, davacı (azınlık) pay sahiplerinin istemi üzerine gündeme “tasfiyeden dönme” konusunun eklendiğini ve tasfiyeden dönülmesi önerisi oylanarak oy çokluğuyla reddedildiğini, genel kurul (7) sayılı kararının ‘”tasfiyeden dönme önerisinin” reddine ilişkin olduğunu, bu kararın da yasaya, usule, dürüstlük kuralları ve eşitlik ilkesine uygun olduğunu, davacı pay sahiplerinin bir yandan şirkete karşı sürekli uyuşmazlık çıkardıklarını ve diğer yandan tasfiyeden dönülmesini istediklerini, bu tutumun çelişkili ve iyi niyetten uzak olduğunu, davacı pay sahiplerinin önerisi üzerine Tasfiye Halinde … A,Ş.’nin kurucu ortak ve (%84) pay sahibi olduğu Tasfiye Halinde …Tİc. Ltd.Şti. ile ilgili özel denetçi atanması isteminin genel kurulda görüşüldüğünü ve söz konusu önerinin oy çokluğuyla reddedildiğini, genel kurul (8) sayılı kararının esasen bir başka üzel kişilik (Tasfiye Halinde …Ltd.Şti.) hakkında özel denetçi atanması isteminin reddine ilişkin olduğunu, bu kararın da yasaya, usule, dürüstlük kuralları ve eşitlik ilkesine uygun olduğunu, … Tic, Ltd.Şti’nin 2003 yılında davacıların miras bırakanı müteveffa …’nın sağlığında …A.Ş. (% 84 sahibi) ve … (% 16 pay sahibi) tarafından kurulduğunu,…’nun 2005 yılında paylarını …’e devrederek ortaklıktan ayrıldığını, davacıların miras bırakanı …’nın vefat ettiği tarihe kadar (31.03.2009) …A.Ş.’ni temsilen) yetkili müdür olarak görev yaptığını, … Ltd.Şti’nin ana faaliyetinin hazır giyim alım-satım ve pazarlaması olduğunu, … Ticaret Siciline … sicil sayısı ile kayıtlı … San, Ve Tic. Ltd.Şti. sermayesinin yüzde seksen dördüne (% 84) karşılık gelen payının Tasfiye Halinde … A.Ş.’ne ait olduğunu, adı geçen şirket paylarının Tasfiye Halinde …A.Ş.’nin aktifinde yer almakta olduğunu ve davalı şirketin tasfiyeye girmiş olmakla … Ltd.Şti. paylarının da paraya çevrilmesinin zorunlu olduğunu, dava dilekçesinde yer alan “… Ltd.Şti.’nin Tasfiye Halinde …A.Ş.’ni borçlandırmak amacıyla kurulduğu iddiası”nın ise tümüyle gerçeğe aykırı ve uydurma olduğunu, Tasfiye Halinde …A.Ş.’nin adı geçen şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, öncelikle ayrı bir dava konusu olabilecek özel denetçi atanması isteminin iptal davası içerisinde ileri sürülmüş olmasının usulsüz olduğunu, davacıların son altı genel kurul toplantısında alınan tüm kararlara muhalefet etmekte ve daha sonra şirkete haksız ve dayanaksız iddialar ileri sürerek davalar açmakta olduklarını, Tasfiye Halinde …A.Ş.’nin bir aile şirketi olduğunu, davacılar … ve …’nın şirket kurucu ortaklarından müteveffa …’nın mirasçısı sıfatıyla pay sahibi olduklarını, müteveffa …’nın oğlu …’nın da halen şirkette pay sahibi olduğunu, genel kurul toplantılarına ve şirket faaliyetlerine katıldığı ve şirketle hiçbir uyuşmazlığı bulunmadığını, davacıların, gerçeklerden uzak, soyut, tutarsız ve haksız iddialar ileri sürdüklerini, bilanço ve envanter kayıtlarında da görüleceği üzere Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin üçüncü kişilere veya kamuya herhangi bir borcu bulunmadığını, ticari defter ve kayıtlarının muhasebe ilke ve standartlarına uygun tutulduğunu belirterek, genel kurul kararlarının iptali isteminde bulunan davacılara karşı davalı şirketin her türlü tazminat hakları saklı kalmak üzere haksız ve yersiz davanın reddini talep etmişlerdir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Dava, davalı Kooperatif Genel Kurulunun 10.07.2017 tarihli Genel Kurul Toplantısında alınan 6, 7, 8 no.lu kararların iptali olarak açılmış mahkememizin 2017/890 esas sayılı dosyadan tefrik edilen özel denetçi tayinine ilişkin 8 nolu genel kurul kararının İptali davasıdır.
Mahkememizin 31/05/2021 tarih 2017/890 esas,2021/354 karar sayılı kararı ile “…Davacının 10/07/2017 tarihli genel kurulun 6. maddesinin iptaline ilişkin davasının kabulü ile, 6 nolu gündem maddesinin iptaline,davacının 10/07/2017 tarihli genel kurulun 7. maddesinin iptaline ilişkin davasının reddine…” karar verildiği, yine Mahkememizin aynı tarihli duruşma ara kararı gereğince davacı tarafın 10/07/2017 tarihli Genel Kurul 8. Maddesi kapsamında talep edilen denetim talebinin reddi üzerine özel denetçi atanmasına ilişkin talebinin bu dosyadan tefriki ayrı bir esasa kaydedilmesine, talebin tefrik edilen dosyada değerlendirilmesine, karar verildiği, tefrik edilen dosyanın Mahkememizin 2021/351 esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraf vekillerine duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği,taraf vekillerinin Mahkememiz 21/06/2021 tarihli duruşmasında hazır oldukları anlaşıldı.
Taraflar arasındaki ihtilaf, dava dilekçesine göre davalı Kooperatif Genel Kurulunun 8 nolu maddelerinde yer alan kararın iptali koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin olup, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonrasında, davacı tarafın 10/07/2017 tarihli Genel Kurul 8. Maddesi kapsamında talep edilen denetim talebinin reddi üzerine özel denetçi atanmasına ilişkin talebinin ( özel denetçi atanmasına talebine ilişkin verilecek kararın kesin olması, özel denetçi atanmasına karar verilecek olması halinde, TTK 438 vd maddelerindeki özel denetim raporu alınması ve devamındaki işlerin takibi açısından ) bu dosyadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilerek dosyada değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Dava konusu genel kurul kararlarının iptalinin gerekip gerekmediğini hususlarında tefrik yapılan ana dosyada rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişilerin ana dosyada 12/03/2020 tarihli mahkememize sundukları raporda özetle;
Gündemin 6 ve 7. maddeleri çerçevesinde alınan genel kurul kararların iptali şartlarının oluşmadığı,
Buna karşılık özel denetçi atanmamasına ilişkin gündemin 8. maddesiyle alınan kararın iptali şartlarının oluştuğu,
Bu bağlamda özel denetçi atanması şartlarının da oluştuğu,
Davacıların iddiası olan Tasfiye halindeki bağlı şirket … Ltd. Şti. tasfiyesine ilişkin ortaklar kurulu kararında davalı şirketi kim temsil etmiştir, bu yetki ne şekilde ve hangi usullerle verilmiştir?
-Bağlı şirket … Ltd. Şti, ile olan ticari münasebetin ve para akışının kapsam, mahiyet ve detaylarının tespiti,
-Bağlı şirket … Ltd. Şti, ‘nin mali durumu, bilançoları, tüm mali kayıtları, tasfiyeye giriş sürecindeki gerekçeler,
-Davalı şirketin kasa hesabı hakkında bilgi
-Gayri faal olduğu beyan edilen davalı şirketin 31 12.2014 tarihi itibariyle 831,000,00 TL hesap bakiyesi hakkında bilgi,
-Gayri faal şirket olduğu iddia edilen davalı şirketin 2014yılı itibariyle 150.000.00 TL sipariş avansı ve 250.000,00 TL stok hesabı hakkında bilgi,
-Sermaye düzeltilmesi olumlu farklar 2004 yılında 7.620,270 TL olması hakkında bilgi” hususlarının açıklığa kavuşturulması için özel denetçi atanması gerektiği hususlarında görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Tarafların rapora karşı beyan ve itirazları doğrultusunda ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişiler mahkememize sundukları, ek raporda ” yeni bir mali tespitin de yapılmadığı dikkate alınarak, bilirkişi kurulumuzun kök rapordaki görüş ve kanaatinde bir değişiklik oluşmamıştır “.şeklinde görüş ve kanaatlerini sunmuşlardır.
Genel kurul toplantı tutanağına göre gündemin 8. maddesiyle ilgili olarak ;Dilekler için söz alan Av. …, “… Şti. nin tasfiyesine ilişkin ortaklar kurulunda Tasfiye Halinde … A Ş. ni kim temsil etmiştir, hangi genel kurul kararı ile temsil yetkisi verilmiştir. Şirket hakkında tarafımıza herhangi bir bilgi ve belge verilmemiştir. Bağlı ortağımız olan bu şirketin mali durumu hakkında bilgi istiyoruz ve bilançolarını, tüm mali kayıtlarım incelemek istiyoruz, özel denetim marifetiyle bu denetimin yapılmasını istiyoruz” dediği, Tasfiye memuru cevaben, “tasfiyeye ilişkin … Ltd. Şti.’nin tasfiyeye ilişkin ortaklar kurulu toplantısına Tasfiye Halinde … A.Ş genel kurulu tarafından yetkilendirilen tasfiye memuru … katılmış ve oybirliğiyle tasfiye kararı alınmıştır.” şeklinde cevap verildiği, bağlı şirkete ilişkin özel denetçi atanması isteminin oylandığı: Toplam 52.000 pay sahibi önerinin kabuülü yönünde olumlu (lehte), 448.000 pay sahibi önerinin reddi yönünde olumsuz (aleyhle) oy kullanmış ve önerinin oyçokluğuyla reddedildiği, (… ve … temsilcilerinin Muhalefet şerhi: (Karara muhalefet ediyoruz, sorularımıza yeterli cevap alamadık ve belgeleri inceleyemedik, bilgi edinme davası açma hakkımızı saklı tutuyoruz) ” şeklinde karar alındığı görülmüştür.
Tefrik edilip işbu dosyada incelenecek olan genel kurul kararı, davacıların davalı şirkete özel denetçi atanması talebinin reddine ilişkin alınan karardır. Bilindiği üzere TTK 438. maddesi gereğince gündeme bağlılık ilkesinin bir istisnası olarak genel kurul toplantısında herhangi bir pay sahibi özel denetçi atanması talebinde bulunabilir. Bu halde bu yöndeki talebin kabul veye reddi genel kurulun takdir yetkisindedir. Genel kurul bu talebin kabulüne karar vermesi halinde TTK 438/2. maddesi gereğince şirket veya her bir pay sahibi mahkemeden özel denetçi atanmasını isteyebilecektir. Genel kurul bu talebin reddine karar vermesi halinde ise TTK 439. maddesi gereğince maddede belirtilen en az azınlık oyu miktarına sahip paydaşlarca mahekemeden özel denetçi atanmasını isteyebilecektir. Kanunun bu düzenleme şekline göre genel kurul toplantısında alınan özel denetçi atanması talebinin reddi kararının iptali talebiyle dava açılması hukuken mümkün bulunmadığı, ancak şartları var ise mahkemeden özel denetçi atanmasının istenebileceği sonucuna varıldığından bu yöndeki iptal isteğinin de reddine karar verilmesi gerekmiştir.
TTK’nın 439/1. Maddesinde, genel kurulun özel denetim istemini reddetmesi hâli genel kurul kararının iptali ya da butlan sebebi olarak değil, bu karara karşı, sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibarî değeri toplamı en az birmilyon Türk Lirası olan pay sahiplerinin üç ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinden özel denetçi atamasını isteyebilecekleri bir hukuki yol olarak düzenlenmiştir.
Davacılar ayrıca özel denetçi atanması talebinde de bulunmuşlardır. Bilindiği üzere 6102 sayılı TTK 438 vd maddelerde düzenlenen özel denetçi atanması ancak belirli konuların aydınlatılması amacına yöneliktir. Bir paydaşın TTK 438. maddesi gereğince özel denetçi atanması talep edebilmesi için pay sahipliği haklarının kullanabilmesi için gerekli olması ve daha önceden bilgi alma ve inceleme hakkının daha önce kullanılmış olması gerekir.
Davacılar, bağlı şirketin mali kayıtlarının incelenmesi, mali durum hakkında bilgi edinmek amacı ile özel denetçi atanmasını istemişlerse de daha önce bu husutaki bilgi alma ve inceleme hakkını kullanmadıklarından bu yöndeki talepleri yerinde görülmemiştir. Bilgi ve belge inceleme talebinin yönetim kuruluna yöneltilmesi, bunun kabul edilmemesi halinde de TTK 437/5. mddesi gereğince süresi içinde mahkemeye dava açılması gerekir, aldıkları olumlu kararın da icra edilmiş olması gerekir. Dolayısı ile bu kanuni düzenleme dikkate alındığında bu yönde genel kuruldan talepte bulunulamayacağı, dolayısı ile davacıların davadan önce bilgi alma ve inceleme haklarını kullandıklarının kabulü mümkün bulunmadığından bu yöndeki talebin reddine karar verilmiştir.
Genel kurulda tutanağa geçen özel denetime ilişkin talepler iki tane olup, bağlı şirketin ortaklar kurulunda kim tarafından temsil edildiği ve yetki hususuna ilişkin bilgi talebi cevaplanmış olup, 8 nolu maddede yer alan bağlı şirkete ilişkin olarak mali kayıtların incelenmesine yönelik olarak genel denetim talebi var olup, dava dilekçesinde daha fazla ve daha detaylı talepler olduğu, yani genel kurulda genel bir talep olup ayrıntılı somut talepler olmadığı, dolayısı ile, genel kurulda talep edilmeyen, ileri sürülmeyen özel denetim sebep ve gerekçelerinin dava yolu ile mahkememizden istenemeyeceği kanaatiyle bu yönden de davanın reddi gerekmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının 10/07/2017 tarihli genel kurulun (özel denetçi talebinin reddine dair) 8. maddenin iptaline ilişkin davasının REDDİNE,
2-Davacının özel denetçi atanmasına ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, özel denetçi atanması talebine yönelik red kararı yönünden TTK 440/2 maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, 8. maddenin iptali talebine yönelik red kararı yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oybirliği ile karar verildi. .21/06/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza