Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/335 E. 2022/395 K. 18.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/335 Esas
KARAR NO:2022/395

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/05/2021
KARAR TARİHİ:18/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı müvekkilinin davaya sebep olan şahıslar yüzünden hakkında açılan kamu davaları ile maddi ve manevi olarak zor durumda kaldığını, İş bu davanın harç ve masraflarını her ne kadar zararını karşılayabileceği ve hakkında haksız olarak açılan birçok kamu davasının önüne geçebilmek için karşılasa da ekonomik anlamda güçlük içinde ve işsiz olduğunu, ayrıca bakmakla yükümlü olduğu çocuğu ve eşi de bulunmakla birlikte müvekkilinin bir dönem yaşamış olduğu kanser hastalığından dolayı da masraflı olan rutin kontrollerinin devam ettiğini, Bu nedenlerle müvekkilin, HMK 334 ve diğer maddeleri uyarınca adli yardım yolu ile davanın her türlü harç ve mahkeme masraflarından muaf tutulmasını talep ettiklerini, müvekkilinin önceden çalışmakta olduğu şirketin iflas etmesi üzerine yaşamış olduğu kanser hastalığından dolayı rutin tedavileri devam etmekte olduğundan SGK’lı çalışabileceği bir iş arayışına girdiğini, eski bir tanışığı olan ve müvekkilinin durumunu bilen … (T.C No: …) isimli şahsin kendisine yardım edebileceğini söyleyerek müvekkilini hala sigortalı olarak gözükmekte olduğu, kendisine ait … Tek. Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti. ‘nde işe başlattığını, bayilere ürün satmakta olan … Tek. Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi …’in bir süre sonra müvekkiline direkt olarak son tüketicilere de ürün satmak istediğini ancak son kullanıcıya satış ile bayilere satış arasında oluşabilecek fiyat farklarından dolayı ayrı bir şirket kurmak istediğini, müvekkilini eskiden beri tanıdığından bu konuda ancak ona güvenebileceğini, yaklaşık 5 ay sonra şirket piyasada yer bulduğunda kurulmuş olan şirketi devralacağını şirket tutunamadığı takdirde ise tasfiye edeceklerini, Müvekkilinin , o dönemler işe ihtiyacı olması ve şahısla aralarındaki eski dostluğa güvenerek bu teklifi kabul ettiğini ve böylece … Tic. A.Ş.(VKN:…) 06.01.2017 tarihinde sanık müvekkilinin yetkili gözükeceği şekilde kurulduğunu, …’ A.Ş nin(VKN:…) kuruluşunun ise … Tic. A.Ş.’nin satışlarında kullandığı sanal posu sağlayan … isimli firmanın, tüketicilerin teslim alamadıkları ürünler için sanal pos firmasını arayarak para iadesi istemeleri, bundan dolayı … isimli şirketin sanal posu iptal etmesi üzerine yeni sanal pos alabilmek amacıyla 20.09.2019 tarihinde ilk şirket yetkilisi davacı müvekkili olduğundan yine onun adına kurulduğunu, ancak yeni sanal pos alımı için yapılan başvurular ilk firmada gelişmiş olan olaylar ve bu ikinci firmanın henüz hiç çalışma günü olmadığından her sanal pos firması tarafından reddedildiğini, Bunun üzerine ise … ana firması olan … Tek. Tekstil San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin de hesabı olan … Bankasına ait cihazı … A.Ş firma içinde tanımlayarak yeni para girişinin direkt kendisine ait olan hesaba girişini sağladığını, buna ilişkin olarak müvekkili hakkında açılmış olan …. Ağır Ceza Mahkemesi… dosyasına bu dosya müştekisinin sunmuş olduğu, paranın yukarıda bahsettiğimiz hesaba yattığını gösteren belgenin dilekçe ekinde sunulduğunu, müvekkilin kağıt üzerinde yetkili olarak gözüktüğü firmanın satılacak ürünlere ilişkin yurt dışındaki toptancı firmadan almış oldukları fiyat listesini internet sitelerinde doğrudan yayınlandığını, O dönem yurt dışından gelmiş olan listedeki bir ürün kodunun tamamen tesadüfi olarak aslında devlete satılan bir ürün kodu ile örtüşmesi üzerine piyasadaki … marka ürün satan tüm satıcıların tutuklandığını, müvekkilininde bu sıra firma yetkilisi olarak gözüktüğünden 19.12.2019 dört gün göz altına alındığını, müvekkilinin henüz ifadesi alınmadan durumdan sorumlu başka satıcı firmanın ikrarı ile sanık müvekkilinin suçsuz olduğunun anlaşıldığını ve serbest bırakıldığını, Yaşanan bu durum üzerine müvekkilinin …’e, zaten ağır hastalık geçirdiğini, stresten uzak kalması gerektiğini artık şirketleri kendi üzerine alması yönünde ısrarlı olarak talepte bulunmaya başladığını, Bunun üzerine ilk şirket olan … Tic. A.Ş. 02.01.2020 tarihinde yine … tarafından bulunan müvekkilinin yüzünü dahi görmediği 3.kişi Bilal Şen isimli bir şahsa devredildiğini, davacı müvekkilinin ikinci firmayı da üzerinden alınması için … isimli şahsa ısrarcı olması üzerine çıkan tartışma üzerine de aralarındaki bağların koptuğunu, ancak sonraki aşamada firmadan alışveriş yapan tüketicilerin ürünleri teslim almamakla birlikte ödedikleri bedellerin de kendilerine iade edilmemesi üzerine, davacı müvekkilinin de şirket yetkilisi olarak gözüktüğünden hakkında dolandırıcılıktan birçok soruşturma ve kovuşturma dosyası açıldığını belirterek, müvekkilinin, HMK 334 ve diğer maddeleri uyarınca adli yardım yolu ile davanın her türlü harç ve mahkeme masraflarından muaf tutulmasını ,müvekkilinin sadece kağıt üzerinde yetkili gözükmekte olduğu şirketin iş ve işleyişinde söz sahibi olmadığı dikkate alınarak; İlk şirket olan … Tic. A.Ş. 02.01.2020 tarihinde her ne kadar devredilmiş olsa da devir tarihinden önceki borçlardan sorumluluğu devam ettiği dikkate alınarak davacı müvekkilin asıl şirket yetkili ve kurucusu olamadığının tespitini, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve İstanbul Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtlarından şirketlerin terkinini, … A.Ş.’nin fıktif hale getirilerek davacı müvekkilin asıl şirket yetkili ve kurucusu olamadığının tespitini, Yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını, talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı Ticaret sicil Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Ticaret Sicili Müdürlüğüne yöneltilen herhangi bir kusur veya sorumluluk doğuran isnadın bulunmadığını; davacının iradesinin fesada uğratıldığının iddia edilmediği gibi bilakis davacının, davalı şahısla anlaşarak anılan şirketlerin kurulduğunu ve bu kapsamda da herhangi bir imzasını da inkâr etmediği gibi aksi iddia edilseydi bile müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünce yapılan işlemlerde hiçbir eksiklik bulunmadığı gibi yukarıda anılan şirketlerin kuruluş ve sonrasındaki işlemlerin hepsinin hukuka ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği anlaşıldığını, diğer bir ifadeyle, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde gerçekleştirilen işlemlerin hepsinin (gerek şirketin kuruluşu gerekse de devamında yer alan işlemler) mevzuata uygun olduğu gibi müvekkil Müdürlükçe yapılan işlemler de TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliğinin 34. maddesi çerçevesinde yapıldığını, dava dilekçesinde yer verilen iddiaların muhatabının davalı şahıs olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacı …’ın devretmiş olduğu … Tic. A.Ş. ve halihazırda yetkilisi bulunduğu … A.Ş. ‘nin gerçek anlamda yetkilisi ve ortağı olmadığının tespiti talepli olarak işbu haksız davayı müvekkiline karşı ikame ettiğini, ayrıca müvekklini bahsi geçen şirketlerin esas yetkilisi olduğunu iddia ettiğini, davanın usul ve yasaya aykırı şekilde ikame edildiğini ve dinlenemeyecek dava olduğunu, bu iddiaların hiçbirinin doğru olmadığı gibi böyle bir davanın usul kurallarına aykırı surette görevli ve yetkili olmayan mahkemede ikame edildiğini, Süre uzatım dilekçemizde de belirtmiş olduğumuz görev ve yetki yönünden ilk itirazlarımızı aşağı müvekkili …’in Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri’nde ikamet ettiğini, Türkiye’de yaşamadığını, bu davadan da haricen haberdar olduğunu, müvekkilinin ikametgahı Türkiye’ de bulunmadığından bu davanın Türk Mahkemelerinde görülmesi mümkün olmayıp, davanın yetkili mahkeme olan Dubai Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, Görev yönünden ise, Türk Ticaret Kanunu’nun 4 ve 5. maddelerinde hangi davaların asliye ticaret mahkemesi nezdinde görülmesi gerektiği açıkça belirlendiğini, davacı tarafından ikame edilen dava bu maddelerde sayılan davalar arasında yer almadığını, kaldı ki bu dava ikame edilmeden önce arabulucuya da başvurulmadığından işbu davanın her halükarda reddi gerektiğini, davacının iddialarının hiçbir şekilde gerçekleri yansıtmadığını, zira davacının TTK’nın 12. Maddesininin 2 bendinde yer alan hükümlere uygun surette kendi rızasıyla 2017 yılında … A.Ş. isimli firmayı ve 2019 yılındada… A.Ş. İsimli firmayı usulüne uygun surette kurduğunu, Bu şirketlerin TTK’nın 32. Maddesinde yer aldığı üzere ilgili sicil müdürlüklerinin incelemesinden geçtiğini, aksi halde şirketlerin kurulumu mümkün olamayacağını ve ilgili belgelerin kamuya açık surette ticaret sicilinde bulundurulamayacağını, Kaldı ki, bu şirketlerin tescili aşamasında TTK’nın 34. Maddesi uyarınca yapılacak itirazlar 8 günlük hak düşürücü süreye tabii olup, davacı tescil sonrası 8 günlük süresi içerisinde bu itirazı da yapmadığını, davacının davayı hangi usul kuralına göre ikame ettiğinin açıklanmasının gerekli olduğunu, Davacının bahsi geçen şirketler nezdinde yetkili ortak olduğunu, her türlü işleminin kendi rızası ile yaptığını ve müvekkilinin de ortağı olduğu şirkete yaklaşık olarak 1,5 milyon Türk Lirası kadar borçlandığını, müvekkilinin de bu şirketlere karşı icra takibine giriştiğini, davacı tarafın hiç bir usul kuralına dayanmaksızın bu davayı açmasının amacının kendi iradesiyle yapmış olduğu işlemler nedeniyle sorumluluktan ve borçlardan kaçmak olduğunu, müvekkilinin davacının işlemleri nedeniyle sorumlu tutulması mümkün olmadığını, Öte yandan davacının sağlık sorunlarına atıf yaptığını, halbuki davacı taraf ile müvekkilinin tanıştığını, müvekkilinin şirketinde geçmişte çalışdığını ve emekli olurken düşük aylık almamak adına sigortasının devamı için müvekkilinden ricacı olduğunu, davacının basiretli bir tüccar gibi davranmadığını, müvekkili ile alakası olmayan kişiler arasında geçen ne olduğunu dahi bilmedikleri yazışmaların da hiç bir şekilde delil niteliğini taşımadığını ve açılan bu davanın ciddiyetten ne kadar uzak olduğunu gösterdiğini belirterek, öncelikle Dubai Mahkemelerinin yetkili ve görevli olması nedeniyle görev ve yetki yönünden itirazlarının kabulü ile arabulucuya dava ikamesinden önce başvurmamış olması nedeniyle de davanın usul yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı Şişli Vergi Dairesi’ne usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava Menfi Tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının bahsi geçen şirketlerde sadece kağıt üzerinde yetkili olup olmadığı, şirketin iş ve işleyişinde söz sahibi olup olmadığı, davacının … Tic. A.Ş.’nin yetkilisi ve kurucusu olup olmadığı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve İstanbul Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtlarından şirketlerin terkini talebinin yerinde olup olmadığı, … A.Ş.’nin fıktif hale getirilmesi talebinin yerinde olup olmadığı, davacının asıl şirket yetkili ve kurucusu olup olmadığı noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Davalı … vekilinin, arabuluculuk dava şartı, yetki ve görev yönünden yaptığı itirazların yerinde görülmeyip reddine karar verilmiştir.
SGK İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacının SGK kayıtlarının (hizmet dökümü), Ticaret Sicil Müdürlüğünden … Tic. A.Ş ve … San ve Tic. Ltd Şti.’ye ait sicil dosyalarının, ceza ve Savcılık dosyaları, Banka Hesap ekstreleri celp edilmiştir.
Davacının Adli Yardım Talebinin 22/06/2021 tarihinde reddine karar verilmiştir.
Davalı vekilinin TTK 34 maddeye göre hak düşürücü itirazının davanın sicil müdürlüğü işlemine yönelik bir itirazla ilgili olmadığından reddine karar verilmiştir.
Davanın davalı Vergi Dairesi yönünden tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılmasına karar verilmiş, mahkememizin… Esasına kaydedilmiş ve anılan dosyada idari yargı görevli olduğundan bahisle yargı yolundan dolayı görevsizlik kararı verilmiştir.
Davacının iddiası bahsi geçen şirketlerde sadece kağıt üzerinde yetkili olduğu, şirketin iş ve işleyişinde söz sahibi olmadığı yönünde olup, … Tic. A.Ş.’nin ve … A.Ş.’nin yetkilisi ve kurucusu olmadığının tespiti ile, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve İstanbul Gelir İdaresi Başkanlığı kayıtlarından şirketlerin terkinini talep etmiş olmakla, mahkememizce cevap dilekçesi ve dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre yapılan değerlendirmeye göre, bahsi geçen şirketler ile ilgili sicil kayıtlarında, kuruluş işlemlerine ilişkin olarak davacının adının geçtiği ve başvuruların davacı tarafından gerçekleştirlidiği, başvuruya ilişkin evrakların sahteliğine dair bir iddianın olmadığı, Ticaret Sicili Müdürlüğünce yapılan işlemlerde hiçbir eksiklik bulunmadığı gibi yukarıda anılan şirketlerin kuruluş ve sonrasındaki işlemlerin hepsinin hukuka ve mevzuata uygun olarak gerçekleştirildiği, davacının davalı … ile aralarında güven ilişkisinden dolayı, kendisinin bu şirketlerin kurucusu olarak yer aldığı iddiasının dinlenilemeyeceği kanaati ile davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1- Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 80,70 TL olup, peşin alınan 59,30 TL nin mahsubu ile, eksik kalan 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye aktarılmasına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
5-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluklarında oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.18/04/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza