Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/299 E. 2022/535 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/299 Esas
KARAR NO : 2022/535

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:03/05/2021
KARAR TARİHİ:23/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sigortalısı …A.Ş ile 2012 yılında imzaladığı sözleşme uyarınca belirlenen makinenin tedariki, kurulması ve test çalıştırması işlerini üstlendiğini, makinenin 2012 -2019 yılları arasında 5 defa kaynak doldurmak sureti ile revziyon edildiği ve 2019 yılına kadar sorunsuz kullanıldığını, makineye takılan rolenin sert dolgu kaynaklarında çatlak belirlendiğini, kalıcı kısmi onarım imkanı bulunmayan 1 yaşındaki rolede meydana gelen çatlamanın imalat ve malzeme kusuru olduğu bu sebeple bu parçanın değişiminin bedelsiz olarak davalı tarafından yapılması talep edilmiş davalının bu talebi haksız olarak reddettiğini, müvekkili sigortalısı şirketin bu parçanın değişi için davalı yana ihtarname yolladığını ancak olumlu bir cevap alamadığını, parçanın imalat ayıbı olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin müşterek sigortada kendi payına düşen 15.958,79 USD yi sigortalısına ödediğini, bu sebeple ödenen bu tutarın davalıdan tahsili amacı ile huzurdaki davayı açtıklarını, davanın kabulüne karar verilerek, 15.958,79 USD alacağın ödeme tarihi olan 14/12/2020 den itibaren işleyecek USD cinsinden en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, aynı zamanda müvekkili ile davacı arasında ticari bir ilişki bulunmadığını davanın husumet yokluğundan ve Türk Mahkemelerinin milletlerarası yetkisi yönünden reddine karar verilmesi gerekeceğini, genel yetki kuralı bakımından … … mahkemelerinin yetkili olmasının gerektiğini, satış sözleşmenin … teslim yerinde yapıldığını bu bakımdan da yetkili mahkemelerin Alman mahkemeleri olduğunu, arıza verdiği iddia edilen roller parçasının garanti dışı olduğunu, davada Alman hukukunun uygulanmasının gerektiğini, husumet yokluğu ve yetkisizlik kararı ile aksi takdirde davanın esastan reddini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER;
Dava; dava dışı sigortalının davalıdan satın almış olduğu merdanede meydana gelen hasarın davacı sigortacı tarafından dava dışı sigortalıya ödenmesi nedeniyle rücuen tazmini talebinden ibarettir.
Davalı yan, davaya konu merdanenin satımının bir şube işlemi olmadığını, şubeye husumet yöneltilemeyeceğini, şubenin arabulucuk yönünden de husumeti bulunmadığından zorunlu arabuluculuğun usulüne uygun olarak yapılmadığını ve sözleşmedeki yetki şart nedeniyle Türkiye Mahkemelerinin yetkili olmadığını ileri sürmüştür.
Davalı …, sunulu kayıtlara göre merkezi …/…’da bulunan bir ticari şirket olup, … Mah. … Meydan Sk. … … ‘No:1 /99 adresinde ise anılan şirketin Türkiye/İstanbul Şubesi faaliyet göstermektedir.
Davalı ile dava dışı Sigortalı arasında teklif-kabul ile kurulan satış sözleşmesi içerisine göre; “Tedarikçi” … … …, “Sipariş Veren” dava dışı sigortalı şirket, teslim yeri ise …’dır.
Möhuk m.47 “(1) Yer itibariyle yetkinin münhasır yetki esasına göre tayin edilmediği hâllerde, taraflar, … yabancılık unsuru taşıyan ve borç ilişkilerinden doğan uyuşmazlığın yabancı bir devletin mahkemesinde görülmesi konusunda anlaşabilirler. Anlaşma, yazılı delille ispat edilmesi hâlinde geçerli olur. Dava, ancak yabancı mahkemenin kendisini yetkisiz sayması veya Türk mahkemelerinde yetki itirazında bulunulmaması hâlinde yetkili Türk mahkemesinde görülür.” şeklinde düzenlenmiştir.
Satış sözleşmesi içerisinde atıf yöntemiyle yetki anlaşması yapılmıştır. Teklif formundaki ilgili ifadenin Türkçe tercümesi şu şekildedir: “Tarafımızdan temin edebileceğiniz veya … adresinden PDF dosyası olarak indirebileceğiniz Genel İşlem Şartlarımız geçerlidir.” Atıfta bulunulan Genel İşlem Şartları’nın “Uygulanacak Hukuk ve Yer” başlıklı madde X”in 2.paragrafının Türkçe tercümesi şu şekildedir: “Yargı yeri tedarikçinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, tedarikçi Sipariş Verenin merkezinin bulunduğu yerde dava açabilir.” Yukarıda değinilen hukuksal durum ve somut olayın birlikte değerlendirilmesi sonucu; davalı tedarikçinin iş merkezinin …’nın … şehrinde olması ve sözleşmenin açık hükmü karşısında davacının davasını Türk mahkemeleri nezdinde açmasının mümkün olmadığı, Türk Mahkemelerinin yargı yetkisinin bulunmadığı anlaşılmaklaktadır. Davanın dava dışı sigortalı adına rücuen davacı şirket tarafından açıldığı, davalı ile sigortalı şirket arasındaki yetki anlaşmasının HMK m.17 gereğince geçerli olduğu ve yetki sözleşmesinin taraflardan başka tarafların cüzi ve külli haleflerini de bağladığı, bu nedenle sözleşmenin tarafı olan sigortalının adına rücuan açılan bu davada davacı sigorta şirketini bağlayacağı anlaşılmakla, davalı tarafın yetki itirazının kabulü ile HMK, m.114/l-a-ç ve m.115 gereğince yetki yönünden davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Yetki yönünden dava şartı noksanlığı nedeniyle, HMK’nun 114/1-ç ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE, (mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE)
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli 80,70-TL harcın başlangıçta peşin alınan 2.262,06-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.181,36-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı yanca yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 16.533,51 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
7-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak davacı vekili ile davalı şirket yetkilisin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/06/2022

Katip …

Hakim …