Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/281 E. 2023/14 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/281 Esas
KARAR NO :2023/14

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/04/2021
KARAR TARİHİ:10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında süregelen ticari ilişki gereği, davacı şirketin yağ ve yakıt satımı yapan çeşitli şirketlerden davalı şirkete ait … isimli geminin yakıt ve yağ alımına ve bunların ikmalinin yapılmasına ilişkin hizmet sağladığını, yapılan işlemler sonucunda davalı şirkete açık fatura düzenlendiğini, davaya konu icra takibine konulan faturalardan; 2020/2235 numaralı 22.01.2020 tarihli ve 4.390,00 USD tutarlı faturada … Ticaret Ltd.Şti.’nden borçlu şirkete ait … isimli gemi için yapılan yağ alımı, 2020/2236 numaralı, 23.01.2020 tarihli ve 13.225,00 USD tutarlı faturada… ve Ticaret A.Ş.’den borçlu şirkete ait … isimli gemi için yapılan yakıt alımı, … numaralı, 12.01.2020 tarihli ve 35.400,00 USD tutarlı faturada, … … San. ve Tic. A.Ş.’den borçlu şirkete ait … isimli gemi için yakıt alımı yapıldığını, faturaların birleşiğindeki sevk irsaliyelerinde görüldüğünü, Sevk irsaliyelerinde yakıt ve yağ alımının yapıldığına ilişkin gemi kaptanının’müdürünün imzası ve geminin kimlik numarasının olduğu mühür bulunduğunu, davacı şirket tarafından yapılan hizmete ilişkin yağ ve yakıt alımının sağlandığı karşı faturaları da dilekçe ekinde dosyaya sunduklarını, davacı şirket tarafından borçlu şirkete ait … isimli gemi için yağ ve yakıt alımı ve bunların gemiye ikmali sağlandığını, ancak verilen hizmet karşılığında borçlu şirket tarafından davacı şirkete hiçbir ödeme yapılmadığını, Bilindiği üzere açık faturanın, mal veya hizmet tesliminde müşterinin mal veya hizmet bedelini faturanın düzenlendiği anda ödemeyip, sonradan ödeyecek olması durumunda düzenlenen fatura olduğunu, bu şekilde vadeli bir satış yapıldığında faturanın üst kısmına kaşe vurulup imzalandığını, borcun ödenmediği anlamına geldiğini, davacı şirketin düzenlediği yakıt alımına ilişkin düzenlenen faturalar da vade tarihi ihtiva edildiğini, faturanın üst kısmında davacı şirkete ait kaşe ve imza bulunduğunu, açık faturaların birleşiğindeki yakıt alımını gösterir sevk irsaliyelerinde davalı şirket çalışanlarına ait imzalar bulunduğunu, düzenlenen faturaların açık fatura olması sebebi ile huzurdaki itirazın iptali davasında ispat külfetinin davalı tarafa geçtiğini, …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe dayanak faturaların, açık fatura olması sebebiyle vade tarihi ihtiva ettiğini, bu sebeple davalının temerrüde düşürülmesi gerekmediği gibi, davalı tarafından 8 günlük süre içinde faturalara itiraz da edilmediğini, TTK 23/2 maddesi; “Bir faturayı alan kimse aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde münderecatı hakkında bir itirazda bulunmamışsa münderecatını kabul etmiş sayılır.” şeklinde düzenlendiğini, bu hüküm gereğince davalı tarafından fatura ve faturanın içeriğinin kabul edildiğini, Mahkemece tarafların ticari defterlerinin incelenmesine ilişkin karar verilmesi halinde davalı şirkete kayyım olarak atanan … Yönetim Kurulu tarafından ticari defter kayıtlarının ve bunlara ilişkin sair belgelerin sunulmaması halinde bu hususun davacı şirket lehine delil olarak kabul edildiğini, her ne kadar … Yönetim Kurulu tarafından davalı şirkete ait ticari bilgi ve belgeye ulaşılmadığından, borcun kaynağının bulunup bulunmadığı, faturaların ödenip ödenmediğine dair bir bilgiye, mevcut kayıt ve belgeye ulaşılamadığından bahisle söz konusu, takipten önce ve sonra ki faizlerin ve fer’ilerine itiraz edilmişse de işbu dava da davacı şirketin davalı şirketten alacaklı olduğunu, ispat yükünün de davalıya ait olduğundan yapılan haksız itirazın iptali gerektiğini, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile; davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, takibe kötü niyetle itiraz eden davalı borçlu aleyhine itiraza uğrayan alacağın % 20’sinden az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafa dava dilekçesi ekli duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı, davalının münkir olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; ticari ilişki nedeni ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ile alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
İddia, sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce celp edilen deliller hep birlikte değerlendirilmiş, rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle; tüm dosyanın hep birlikte değerlendirildiğini, hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğunu, yapılan inceleme neticesinde;
*Dava konusu uyuşmazlık hususunda tarafların ticari defter ve kayıtlarında inceleme ve tespit olanağı olmadığını,
*İş bu davaya konu T.C. …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında 01.02.2021 tarihinde davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine İlamsız Takipte Ödeme Emri yolu ile takip başlatıldığını, takip talebinin sebebi olarak; 23.01.2020 tarihli 13.225,00 USD tutarlı fatura, 22.01.2020 tarihli 4.390,00 USD tutarlı fatura, 12.01.2020 tarihli 35.400,00 USD tutarlı faturanın, gösterildiğini, takip talebinde takip öncesi işlemiş faiz talebinin de bulunduğunu, 35.400,00 USD Fatura % 873,62 USD İşlemiş Faiz ile, 4.390,00 USD Fatura % 106,08 USD İşlemiş Faiz İle,13.225,00 USD Fatura % 318,85 USD İşlemiş Faiz İle talep edildiğini, bu şekilde toplam ana para alacağının 53.015,00 USD toplam işlemiş faizin 1.298,55 USD olduğunu, Ana para + işlemiş faizin bu şekilde 53.015,00 USD + 1.298,55 USD – 54.313,55 USD olduğunu, dava Esas Değerinin 450.623,23 TL olarak belirlendiğini, bu belirlemede hangi kurun esas alındığının belirtilmediğini, 450.623,23 TL / 54.313,55 USD -8,2967 USD tutara denk geldiği, huzurdaki dava tarihinin 26.04.2021 günü olduğu, 8,2967 kurun ise bu tarihten önceki iş günü olan 22.04.2021 gününe ait TCMB Efektif USD Satış Kuru olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
TTK’nun 5. kitap kısmında ‘Deniz Ticareti’ başlığı altında sıralanmış bulunan düzenlemelerin uygulanmasına ilişkin davalar ise Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görev alanına girmektedir.
Öte yandan, TTK’nun 932/2 m. “Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımından, (tamamıyla anormal tehlikeler hariç) yapacağı yolculuğun tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli niteliklere sahip bulunduğu takdirde “yola elverişli” sayılır.” şeklinde düzenlenmiş olup, buna göre geminin uygun ve yeterli yakıta sahip olması, yola elverişliliğini belirleyen hususlardan olduğu gibi; 31/10/2012 tarih ve 28453 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Limanlar Yönetmeliği uyarınca, yakıt alımı özel usullere de tâbi tutulmuştur. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, uyuşmazlığın çözümünde Deniz Ticareti hükümlerinin de dikkate alınması gerektiği, dolayısıyla iş bu davada Denizcilik İhtisas Mahkemesi’nin görevli olduğu (Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 12.02.2013 tarihli 2012/1910 E., 2013/2385 K.; 30.05.2016 tarihli 2016/5827 E. 2016/5951 K. sayılı içtihatları; Dairemizin 01/07/2019 tarihli 2019/784 E. 2019/971 K. Sayılı kararı) sonuç ve kanaatine varılmış olup, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki kararı yerinde görülmemiştir.’ İstanbul BAM 12. HD 2022/536E -2022/745K sayılı ilamında da belirtildiği üzere, uyuşmazlığın davacının davalıya ait gemiye yakıt alım satım ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptaline ilişkin olduğu, iş bu davaya bakmakla görevli mahkemenin denizcilik ihtisas mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine,
2-Kararın istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesine müteakip bu tarihten itibaren istinaf yoluna başvurulması ve istinaf talebinin reddinin kesinleşmesine müteakip iki haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine ( Denizcilik İhtisas Mahkemesi) gönderilmesine, süresi içinde gönderilme başvurusunun olmaması halinde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
3-HMK’nın 331. maddesi uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
4-Dosyanın kanuni süresi içinde gönderilmemesi durumunda talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücretinin mahkememizce karara bağlanmasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/01/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır