Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/279 E. 2022/709 K. 04.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/279 Esas
KARAR NO:2022/709

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/04/2021
KARAR TARİHİ:30/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında davalının 7 adet asansörünün 48 ay bakım onarımı için anlaşma sağlandığını, buna ilişkin düzenlenen sözleşmede bakımlar için ilk üç yıl 700 USD+KDV, takip eden yıl için ise 1.000 USD+KDV olarak fiyatlandırma yapıldığını, ödemenin fatura tarihindeki TCMB döviz alış kuru karşılığı dikkate alınacağının belirtildiğini, müvekkilinin bakımları yaptığını, buna ilişkin faturalar düzenlediğini, davalının faturaları ödemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz edip durdurduğunu, bunun üzerine arabuluculuğa başvurduklarını ancak anlaşamadıklarını, huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı yanın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRMELER;
Dava, davacı şirket tarafından davalı şirkete karşı …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile başlatılan fatura alacağı olduğu iddia edilen toplam 8.881,87 TL’nin tahsiline ilişkin yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali davasıdır.
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki dolayısıyla düzenlenen faturalardan kaynaklanan toplam 8.881,87 TL alacağın tahsiline ilişkin yapılan takibe davalının yaptığı itirazın iptali işbu davayı ikame etmiştir.
İcra İflas Kanunu (İİK) m.67’de düzenlenen itirazın iptali davası, takip talebine itiraz edilen alacaklı tarafından itirazın tebliğinden itibaren 1 yıl içinde ve genel hükümler çerçevesinde alacağın varlığının ispatı gereken bir davadır. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata mahkum edilir.
İtirazın iptali davasında davacı alacaklı, takip konusu alacağın varlığını ispat etmek zorundadır.
İş bu dava bakımından önemli delillerden olan yasal dayanağını Vergi Usul Kanunu hükümleri oluşturan “fatura” Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2001/1 E. 2003/1 K. sayılı kararında “ticari satışlarda satıcı tarafından alıcıya verilen ve satılan malın miktarını, vasıflarını, ölçüsünü, fiyatını ve sair hususları veya ifa edilmiş hizmetleri gösteren hesap pusulası olup ticari belge niteliğindedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Fatura tek başına akdi ilişkinin varlığını kanıtlamaya yeterli olmayıp faturayı teslim alanın borç altına girmesi, hukuki ilişkinin mevcudiyeti ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmesinin ispatına bağlıdır. Ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir. Tek yanlı düzenlenen faturanın, düzenleyen tarafın kendi ticari defterlerine kayıt edilmiş olması alacağın varlığını ispatlamaz. Faturalarda belirtilen malların davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki malların davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Somut dosyanın tetkikinde; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının yapılan incelenmesinde; alacaklının davacı şirket, borçlunun ise davalı şirket olduğu, asıl borç miktarının toplam 8.881,87 TL olduğu, davalı borçlunun 05/02/2021 tarihinde süresinde olacak şekilde borca itiraz ederek takibin durduğu anlaşılmıştır.
Dosya, tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi için mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya sunulan raporda davacı tarafın e-defter mükellefi olduğu, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018-2019 ve 2020 yılları yevmiye ve kebir defterinin e-beratlarının kanuni sürelerinde Maliye İdaresine beyan edildiği, 2018,2019 ve 2020 yılları envanter defterinin noter tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, davalı tarafça yasal defter ve dayanak belgelerin incelemeye ibraz edilmediği bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalının yasal defterlerinde herhangi bir inceleme yapılamadığı, davacı tarafça davalıya taraflar arasında akdedilen sözleşme çerçevesinde 7/24 asansör bakım ve tamiri hizmeti verildiği, davacının bu hizmet karşılığında davalı şirkete düzenli olarak aylık fatura düzenlediği, davacı tarafça kesilen faturalara istinaden davalının bir kısım ödemeler yaptığı, ancak dava konusu cari hesap bakiyesi 8.881,87 TL alacak tutarının ödendiğine yönelik olarak dosyada ve davacı yasal defter kayıtlarında herhangi bir belge ve kayda rastlanılmadığı, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen fatura, irsaliye ve servis formları incelendiğinde dava konusu alacak dayanağı olarak gösterilen faturalar muhteviyatı asansör tamir ve bakım hizmetlerinin davacı tarafça davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davacı taraf yasal defter kayıtlarına göre davacı tarafın davalıdan cari hesap bakiyesi olarak asıl alacak yönünden 8.881,87 TL alacaklı olarak göründüğü belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 7/24 Servis sözleşme sureti, hizmetin teslimine dair altı imzalı irsaliyeli faturalar dikkate alındığında taraflar arasında bir ticari ilişki olduğu, davacının 7/24 Servis sözleşmesine dayalı alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, faturanın ve alacağın davacının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davalının irsaliyeli faturaları imzalamak suretiyle davacıdan fatura bedeli tutarda hizmet aldığını kabul etmiş sayıldığı, davalının takip öncesi faturalara itiraz etmediği, davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı gibi borcu bulunmadığı hususunda ispata yarar delil ibraz edilmediği, dosyanın mevcut haliyle davacı tarafın davalıdan alacaklı olduğunu ispat ettiği anlaşılmakla, düzenlenen uzman bilirkişi raporunun da mahkememizce dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunması nedeniyle davacı tarafın davalıdan 8.881,87 TL alacağının bulunduğu sabit olmuştur.
Yukarıda yapılan açıklamalar, dosya arasında yer alan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacının davasının kabulü ile davalı tarafından 2. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacak olan 8.881,87 TL’nin %20’si olan 1.776,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- DAVANIN KABULÜ ile;
a) Davacı tarafın başlattığı …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından yapılan itirazın İTİRAZIN İPTALİ ile 8.881,87 TL asıl alacak yönünden takibin takip talebindeki şartlarla kaldığı yerden devamına,
b) …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki asıl alacak olan 8.881,87 TL’nin %20’si olan 1.776,37 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının yatırdığı 107,28 TL peşin harç, 59,30 TL başvurma harcının ve 8,50 TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, eksik 499,44 TL peşin harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan 99,00 TL tebligat ve posta gideri, 700,00 TL bilirkişi ücret olmak üzere toplam 799,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- İtirazın iptali karar dolayısıyla davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.560,00 TL’nin davalıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydedilmesine,
7- Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmın “Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik”in 207. maddesi uyarınca davacının bildireceği İBAN numarasına, İBAN numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan gider avansında kalan paradan karşılanmak üzere PTT vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürünce davacı tarafa İADESİNE,
8-Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik’in 216/1 maddesi uyarınca taraflardan birinin talebi olmadıkça gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmamasına,
9- Karar kesinleştiğinde …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/07/2022

Katip …

Hakim …