Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 E. 2023/370 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/276 Esas
KARAR NO:2023/370

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/04/2021
KARAR TARİHİ:03/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında akdedilen bir hizmet sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşmeye göre davacı şirketin davalı şirkette istihdam edilecek elemanların pozisyon seçimi ve yerleştirilmesi konularında danışmanlık hizmeti verdiğini, karşılığında detayları aynı sözleşmede belirlenen miktarlarda hizmet bedeline hak kazandığını, davacı şirketin danışmanlık hizmeti çerçevesinde davalı şirketin istihdam ihtiyacı, stratejisi, şirket kültürü, pozisyon nitelikleri ve sorumluluk analizini dikkate alarak, kendisine bildirilen iş tanımı formuna göre bir değerlendirme yaptığını ve …’nin yürüteceği çalışma süresi boyunca çeşitli kaynaklardan başvuruları topladığını, bahsi geçen danışmanlık hizmetinin toplanan özgeçmişler üzerinden yapılacak ilk değerlendirmenin ardından değerlendirilmesi pozitif olan adayların öncelikle telefon ile mülakata alınması, bu aşamayı takiben bireysel mülakatların … istihdam tarafından gerçekleştirilmesi sonucunda uygun görülen adayların özgeçmişlerinin davalı şirkete iletilmesini, belirlenen adayların davalı şirket yetkilileriyle olan mülakat organizasyonlarının yapılmasını ve adayın uygun bulunması durumunda ilgili referans kontrollerinin yapılmasını kapsamakta olduğunu, davacı şirketin yukarıda kısaca özetlediklerini hizmet karşılığında danışmanlık hizmet bedeline hak kazandığını, bu bedelin kararlaştırılan adayın işe başladığı gün davalı şirkete fatura edildiğini, davacı şirketin sözleşme kapsamındaki hizmetini gereği gibi ifa ettiğini ancak hizmeti karşılığında ödenmesi gereken alacağının borçlu şirket tarafından ödenmediğini, davalı şirketin davacı şirket tarafından ödenmediğini, davalı şirketin davacı şirket tarafından fatura edilen 15/05/2020 tarihli … numaralı 10.932,70 TL tutarlı faturanın ödemesini süresi içerisinde yapmadığını, başvurulan arabuluculukta anlaşma sağlanamadığını, ödenmeyen faturanın …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyası ile takibe konulduğunu, 10.932,70 TL tutarındaki alacak için borçlu şirketin haksız ve mesnetsiz olarak takibe itiraz ettiğini, davanın kabulü ile davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkil şirket, istihdam edilmek üzere davacıdan mali işlerden sorumlu bir personel bulunması talebinde bulunmuş ve buna istinaden davacı da mülakat için potansiyel bir personeli davalı şirkete gönderdiği, personel adayı ve davalı müvekkil şirket arasında yapılan mülakat akabinde potansiyel personel ile neticede bir anlaşma sağlanamamış, ilgili ile herhangi bir hizmet akdi kurulmadığı gibi ilgili için davalı şirkette herhangi bir SGK girişi de yapılmadığı, bunun üzerine sözleşme’nin “Danışmanlık Hizmet Bedeli” başlıklı 7. maddesi uyarınca öngörülen 2.500,00-TL + KDV tutarında ön ödeme davalı şirketçe davacıya önceden yapılmış olup ilgili hüküm kapsamında davacıya başkaca bir ödeme gerçekleştirilmediği, davacı ise ilgili personel adayının davalı şirkette seçilmemiş ve yerleştirilmemiş olmasına rağmen sözleşmeye ve yasalara aykırı bir şekilde müvekkil davalı şirketten personelin yıllık brüt maaşının %13’ü + KDV tutarında olmak üzere bir ödeme talep ettiği, davacının T.C. … 4. Noterliği’nin 15.09.2020 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesine tarafımızca …. Noterliği’nin 30.09.2020 tarih ve … yevmiye nolu cevabi ihtarnamesiyle yine cevap verilmiş ve itiraz edildiği, öncelikle basiretli davranmakla mükellef her iki tarafı tacir olan Sözleşme’nin işbu hususu düzenleyen “Danışmanlık Hizmet Bedeli” başlıklı 7. maddesine göre açıkça davacı tarafından “seçmesi” ve “yerleştirmesi” yapılan adaylar için davacının, personelin yıllık brüt maaşının %13’ü + KDV tutarında ödemeye hak kazanacağı belirlendiği, müvekkil davalı şirket mezkur maddede öngörülen 2.500,00-TL + KDV tutarındaki ön ödemeyi davacıya zaten gerçekleştirmiş; basiretli, iyi niyetli ve ahde vefa gösteren bir tacir olarak hareket etmiştir.Yukarıda açıklanan tüm bu sebepler ve mahkemenizce re’sen gözetilecek tüm nedenler ile; davacı-alacaklının itirazın iptali ve icra-inkar tazminatı taleplerinin reddine, icra takibinde açıkça haksız ve kötü niyetli olan davacı-alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, personel alımı aracılık sözleşmesi uyarınca bedel alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 10.932,00-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 23/01/2023 tarihli raporunda özetle;
“Davacı ile davalı şirketlerin 2020 ve 2021 yılları karşılıklı cari hesaplarının birbiri ile uyumlu olduğu, huzurdaki davaya konu 01.02.2021 tarihli icra takibi ve 22.04.2021 tarihli dava tarihine göre davacı şirketin davalı şirketten 10.932,70 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin icra takip talebinde davalı şirkete düzenlediği 15.05.2020 tarih ve … nolu ve 10.932,70 TL tutarlı fatura bedelinin tahsilini talep ettiği, ancak icra ödeme emrinde işbu fatura tutarının 10.932,70 TL olduğu belirtilerken diğer yandan aynı zamanda 10.932,72 TL ile de talepte bulunulduğu, dava esas değerinin de 10.932,72 TL olarak hatalı belirlendiği, davalı şirketin gerek icra takibi ve gerekse dava tarihi itibari ile davacı şirkete 10.933,09 TL borçlu
olduğu, davalı lehine (10.933,09 TL – 10.932,70 TL=0,39 TL) bakiye alacağın davacı şirket kayıtlarından çıkarıldığı ve davalıdan talep edilmediği, icra ve takip konusu 15.05.2020 tarih ve … no.lu ve 10.932,70 TL bedelli faturanın davalı şirket tarafından kabul edilmediği ve hatta davacı kayıtlarından da çıkarılmasını noter ihtarıyla talep etmekle beraber kendi ticari defterlerine 15.05.2020 tarih ve … no.lu yevmiye maddesinde davacı lehine kayıt ettiği, tespit edildiği, işbu davaya konu icra takip talebinde takip öncesi işlemiş faiz talep edilmediği, takip tarihinden fiili ödeme tarihine kadar % 9 oranında talep edilen yasal faiz oranının takip tarihi ile uyumlu olduğu tespit edildiği, 15.05.2020 tarihli faturanın taraflar arasında sunulan mail yazışmalarında 2020 yılı Temmuz, Ağustos, Eylül ayı maillerinde de tartışma konusu olduğu, mail yazışmalarından davalı tarafından kabul edilmediğinin anlaşıldığı, diğer yandan davalı vekili tarafından davacı şirkete keşide edilen …. Noterliği tarafından düzenlenen 30.09.2020 tarih ve … yevmiye numaralı İhtarname de “ Taraflarına … no.lu 15.05.2020 tarihli kdv dahil toplam 10.932,70 TL bedelli satış faturasının 24.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, ……muhatapça … 4. Noterliği’nin 15.09.2020 tarih ve … yevmiye no.lu işlemiyle gönderilen ihtarnameye ve eklerine itirazlarını sundukları, söz konusu faturayı hiçbir şekilde kabul etmediklerini bildirdikleri”-Yukarıda yapılan tespitler nedeni ile dava konusu faturanın aslında TTK 21. Maddeye göre itiraz süresini tespit etme imkanı bulunmadığı, yukarıda gerekçeleri izah edildiği üzere davacı şirketin haklı olduğunun Sayın Mahkeme tarafından kabulü ihtimalinde dahi düzenlenen faturanın sözleşmenin 7 no.lu maddesine uygun olarak düzenlendiğinin tespiti de yapılamadığı, Sayın Mahkeme tarafından SGK Müdürlüğün’den celp edilen kayıtlar incelendiğinde davalı şirketin … SGK işyeri tescil no.lu işyerinde İş Teklif Mektubu tarihinin esas alınması halinde;
2020 yılı Nisan ayında; 22020 yılı Mayıs ayında; 3 2020 yılı Haziran ayında; 3 2020 yılı Temmuz ayında; 4 çalışan bulunduğu, bu belgelerden bir sonuca varma imkanı olmadığı,
Ancak davalının ilgili personelin işe alınmadığı savunmasına karşı davacıdan bir beyan ya da itiraza konu delil de sunulmadığı,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Taraflar arasında seçme yerleştirme hizmet sözleşmesi akdedildiği, sözleşmede davalı ve davacı bilgilerinin yer aldığı ve davalının kaşesinin bulunduğu, imzasının bulunmadığı ancak davalı tarafça cevap dilekçesi ile sözleşmenin varlığının kabul edildiği, davacı tarafça sözleşme gereğince davacının personel gereksinimine uygun adayın bulunması ile aracılık sözleşmesi gereğince ücret alacağına hak kazanıldığından bahisle bu ücret alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi istemi ile işbu davanın açıldığı, davalı tarafça mülakata gönderilen adayın seçilmediği ve işe başlamadığından bahisle davacının ücret alacağına hak kazanmadığı yönünde savunma ile davanın reddine karar verilmesi talep edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalı müşterinin ödeme yükümlülüğüne ilişkin “Danışman Hizmet Bedeli” başlıklı 7. Maddesi aynen; “… tarafından seçme ve yerleştirmesi yapılan her bir aday için, adayın yıllık brüt maaşının % 13 (onüç) + KDV (% 18) danışmanlık hizmet bedeli olarak seçilen adayın iş teklifini kabul ettiği gün fatura edilecektir.
… tarafından seçme ve yerleştirme hizmeti verilen her bir pozisyon için Müşteri’ye 2.500,00 TL + KDV ön ödemeli fatura edilecektir. … ön ödeme bedelini proje başlangıcında fatura ederken, kalan meblağ seçilen adayın iş teklifini kabul ettiği gün fatura edilecektir. …, hiçbir koşulda (pozisyon için işe alımın durdurulması ya da bu pozisyonu Müşteri’nin kendi kaynaklarıyla tamamlaması gibi) ön ödemeyi Müşteri’ye geri ödemekle yükümlü değildir. Müşteri, yukarıda belirtilen Danışmanlık Hizmet Bedelini, fatura gününü takip eden en 7 gün
içerisinde …’nun Garanti Bankası Kozyatağı Ticari …..no.lu hesabına yatırır. …………
Ödemeler sözleşme kapsamında tanımlanan süreler dahilinde gerçekleşmediği taktirde % 2 aylık gecikm faizi uygulanır. ” şeklindedir. Dosya kapsamında incelenen iş teklifi mektubundan, 13.05.2020 tarihli personel adayı … tarafından imzalı belgede, personel adayının davalı şirkette Muhasebe Uzmanı pozisyonu ile aylık 5.000,00 TL net ücret, 275,00 TL yol ücreti ve firma
tarafından yemek kartı/yemek çeki ek menfaatleri ile iş teklifini bu şartlarda kabul ettiğini beyan ettiği, ancak SGK kayıtlarından anlaşıldığı üzere davalı şirket nezdinde çalışmaya başlamadığı görülmektedir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; Yukarıda ayrıntılarına yer verilen sözleşmenin davalının ödeme yükümlülüğünü düzenleyen 7. Maddesinde aynen; “… tarafından seçme ve yerleştirmesi yapılan…” denildiği burada yerleştirmesi yapılandan anlaşılması gereken davalı hizmet alan şirkette adayın işe girişinin yapılmış olmasının bedel hakkı için şart koşulduğudur. Her ne kadar yine aynı maddenin devamında “….adayın yıllık brüt maaşının % 13 (onüç) + KDV (% 18) danışmanlık hizmet bedeli olarak seçilen adayın iş teklifini kabul ettiği gün fatura edilecektir.
” şeklinde hüküm bulunsa da maddenin başındaki yerleştirme şartı ile birlikte iki farklı ifadenin hükmün tamamı bakımından çelişki oluşturduğu, dolayısı ile tarafların ödeme yükümlülüğü iradesinin sözleşme bağlamında net olarak tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, sözleşmenin yorumlanmasının mahkememizce yapılması neticesinde, davalının ön ödeme dışındaki bakiye bedel yönünden ödeme yükümlülüğünün adayın şirkette çalışmaya başlangıç tarihi olarak esas alınması gerektiği ancak dava dışı adayın davalı nezdinde çalışmaya başlamadığı gözetilerek davacının bakiye hizmet bedel alacak talep hakkı bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine, sözleşme hükmünün çelişkili olması sebebiyle davacının takip yapmasının somut olay bakımından kötü niyetli kabul edilmesi mümkün olmadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H ÜK Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcından 132,05-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 47,85-TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üstünde bırakılmasına,
4-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacının yatırmış olduğu gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın davacıya iadesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 9.200,00-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-1.320,00-TL Arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip … Hakim …