Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/271 E. 2021/445 K. 01.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2021/271 Esas
KARAR NO:2021/445

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/04/2021
KARAR TARİHİ:01/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketler ile müvekkil … arasında …’na tabi ihalelere istinaden- yapılan sözleşmeler kapsamında davalı şirketlerde hizmet akdiyle bağlı olarak çalışan ve yine iş akdi son çalıştığı müteahhit şirket tarafından feshedilen dava dışı … tarafından ödenmeyen bir kısım işçilik alacağının tahsiline karar verilmesi talebiyle idarelerine karşı dava açıldığını, yapılan yargılama neticesinde …. İş Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ve 14.11.2017 tarihli karar İle davanın kabulüne ve yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verildiği, bu karar neticesinde dava dışı işçi … tarafından, …. İcra Müdürlüğünün… Esas dosyası ile idareleri aleyhine İlamlı İcra takibine başvurulduğunu, mezkur karar konusu toplam 47.684,39 TL idare tarafından icra dosyasına ödendiğini, aynı ilamda yazılı müvekkil idare alacağı mahsup edilerek yapılan ödemelerde, icra dosyasına yapılan ödeme miktarına mahsup yapılan idare alacağı da eklenerek dava miktarı belirlenmiş olup mezkûr ödeme yazılarının dilekçe ekinde ibraz edildiğini, hem Borçlar Kanununa göre hem de müvekkil İdare ile davalı şirketler arasından yapılan sözleşme hükümleri gereğince, işçilik alacaklarının nihai ve asli borçlusu ve sorumlusunun davalı şirketler olduğundan, icra dosyasına mahsuplar dahil ödemiş oldukları toplam bedelin, ödeme tarihinden itibaren, dava dışı işçinin davalı şirketlerde çalışma dönemleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle yargılama sırasında tespit edilecek sorumluluk miktarları esas alınarak davalı şirketlerden ticari avans faiziyle birlikte rücuen tahsiline karar verilmesi gerektiğini, dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusundan da sonuç alınamadığını, sonuç olarak davalıların dava konusu ödenen bedellerden sorumluluk miktarlarının bilirkişi incelemesi yapılarak belirlenmesini ve neticeten belirlenen sorumluluk miktarları dikkate alınarak dava konusu alacaklarının ticari avans faiziyle birlikte davalı şirketlerden ayrı ayrı tahsiline karar verilmesini, dava dışı işçinin davalı müteahhit şirketlerde çalıştığı dönemler itibariyle davalı şirketlerin sorumluluklarının ancak yargılama sürecinde net olarak belirlenebileceğinden, davalı şirketlerin sorumlulukları bakımından belirsiz alacak davasına dair hükümler uygulanmak suretiyle; …. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına ödemiş olduğumuz 47.684,39 TL’nin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan ayrı ayrı tahsiline,mahkeme masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … … A.Ş. Vekilinin 15/06/2021 tarihli cevap dilekçesinden özetle; rücuen tazminatlarda zamanaşımı süresinin bir yıl olduğunu, bu sürenin davacı tarafça …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasına ödeme tarihinden başlamakta olup, davanın açıldığı tarih itibariyle 1 yıllık zamanaşımı süresi dolduğunu,bu nedenle söz konusu davada zamanaşımı itirazları bulunduğunu, Müvekkil şirketin, dava dışı …’in son işvereni olmadığını, bu nedenle dava dışı …’in çalıştığı şirketler arasında asıl işveren, alt işveren ve son alt işveren ilişkilerinin değerlendirilip sonuca göre işverenler arasında sorumluluğun tespit edilmesi gerektiğini,dava dışı işçinin davacı bünyesindeki çalışmasının ne zamana kadar devam ettiğinin taraflarınca bilinmediğini, bu nedenle müvekkil şirketten feshe bağlı alacaklarının talep edilip edemeyeceği hususlarının değerlendirilmesi gerektiğini, devreden alt işveren, devir tarihine kadar doğmuş ücret, fazla çalışma, hafta tatili çalışması, bayram ve genel tatil ücreti gibi işçilik alacaklarında sorumluluğu devir tarihinden itibaren 2 yıl süreyle sınırlı durumda olup müvekkil şirketin talep edilen işçilik alacaklarından 2 yıl geçmesi ile de sorumluluğunun bulunmadığını, Dava dışı işçinin kıdem tazminatından sadece davacının sorumlu olduğunu, …. İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına müvekkil şirketin taraf olmadığını,tüm bu nedenlerden davanın esastan reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …San ve Tic. Ltd. Şti. Vekilinin 29/06/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Davacının icra dosyasına yaptığı ödemeyi ve işleyecek faizi objektif olarak belirleyebilecek durumda olduğunu, belirsiz alacak davası açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenmesi gerekli olduğunu, bu nedenle yasada ve yerleşik içtihatlarda net şekilde ortaya konduğu üzere, belirsiz alacak davası açma konusunda hukuki yarar bulunmayan davacının davasının usulden reddi gerektiğini, rücu davasına konu ilam müvekkil şirket aleyhine maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğini, rücu davasına konu ilamın verildiği dava dosyasında idarenin, rücu olanağına sahip olmadığı bir davayı taraflarına ihbar ettiğini,dava konusu hizmet alım sözleşmelerinde davacının işçilik haklarını bertaraf edip sorumluluktan kurtulmak maksadıyla muvazaalı işlemler yapmış olup yasa gereği ödeme yapmış olduğu işçi başlangıçtan itibaren idarenin işçisi sayılarak taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, Yargılama konusu olayda davacının ödeme yaptığı işçinin iş sözleşmesinin İhalenin bitmesiyle sonlandığını, işçinin davacıdan ihale alan diğer şirketlerde çalışmaya devam ettiğini, Davacının ihbar ettiği işçi alacakları davasında kusurlu olarak bu hususta bir savunma yapmadığını, yasal unsurları oluşmadığı halde ağır kusuruyla tazminatı ve yıllık ücretli izin alacaklarını ödemeye mahkum edildiğini, bu durumda davacının ödediği tazminat ve işçi alacaklarını kendilerine rücu etmesine yasal olanak bulunmadığını, rücu davasında ticari avans faizi istenmesinin yasal dayanağı bulunmadığını, davacının sözleşmeler gereği sorumlu olmadığına dair iddiasının gerçek dışı olduğu, tüm bu nedenlerle müvekkil aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak davasıdır.
Mahkememiz tensip zaptı ara kararı gereğince …. İş Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ve ….İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası dosyamız içine celp edilmiştir.
Davacı vekilinin 23/06/2021 tarihli dilekçesi ile huzurda görülen davanın taraflarınca açılan seri davalar olduğunu, mezkur seri davalardan olan …. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davada, taraflarınca yapılan birleştirme talebi üzerine seri davalardan olan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile bu dosya arasında bağlantı bulunduğundan, dosyanın, HMK’nın 166/1 maddesi gereğince …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine karar verildiğini, bu davaların seri ve irtibatlı davalar olması sebebiyle usul ekonomisi bakımından yargılamanın toplu seri dosya olarak birlikte yapılmasının daha uygun olacağından, huzurdaki davanın da mezkur seri davalardan olması ve Uyap kayıtlarına göre saat itibariyle ilk dava tevzi kaydı 2 dosya olarak …. Asliye Ticaret Mahkemesine yapıldığı dikkate alınarak huzurdaki davanın da …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas s.lı dosya ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasının incelenmesinde davacının … Genel Müdürlüğü, davalıların … … San. Tic. Ltd. Şti. Ve … olduğu davanın konusunun Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak davası olduğu, dosyanın derdest olduğu, duruşmanın 14/10/2021’e talik edildiği, dava açılış tarihinin 20/04/2021 saat 11:30 olduğu anlaşılmıştır.
Birleştirme hususu 6100 Sayılı HMK.’nun 166.maddesinde aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların “…aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği…” hükme bağlanmıştır. Davaların aynı veya benzer sebeplerden doğmuş olması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde bağlantı varsayılır. Somut olayda mahkememizin 2021/271 E.sayılı dosyası ile yine Mahkememizin … esas E.sayılı dava dosyası arasında taraf ve dava konusu arasında her iki davanın birlikte görülmesi için hukuki ve fiili irtibatın olduğu ve usul ekonomisi de dikkate alınarak mahkememiz dosyasının, mahkememizin … E.sayılı dosyası ile birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan nedenlerle
1-Mahkememizin 2021/271 esas sayılı dosyası ile Mahkememizin … Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat olduğundan HMK.166. maddesi uyarınca her iki dosyanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın Mahkememizin … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
3-Harç ve yargılama giderinin birleşen dosya üzerinden karara bağlanmasına,
4-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair verilen karar H.M.K.nun 168. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte İSTİNAF yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda alenen ve usulen tefhim olundu.01/07/2021

Katip …

Hakim …