Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/262 E. 2023/597 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/262 Esas
KARAR NO:2023/597

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:15/04/2021
KARAR TARİHİ:11/07/2023

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), İtirazın İptali (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil Şirket ile davalı … Şirketi arasında, 15.09.2017 tarihli Ofis Servis Sözleşmesi akdedilmiş olduğunu, sözleşme uyarınca Müvekkil Şirket tarafından Davalı tarafa hazır ofis hizmetleri sunulduğunu,Taraflar arasında, aynı zamanda kur sabitlemeyi öngören Ek Protokol akdedildiğini ve bu protokole istinaden, Davalı tarafından müvekkil şirkete yapılacak ödemelerin, 1 Amerikan Doları = 3.38 TL kur oranına göre hesaplanacak olan Türk Lirası cinsinden ödenmesi kararlaştırıldığını, Müvekkil Şirket nezdinde yapılan araştırma sonucu, davalı tarafın, müvekkil şirkete toplam 11.390,46 TL (asıl alacak) tutarında muaccel ve ödenmemiş borcu bulunduğunun anlaşıldığını, taraflar arasındaki hizmet ilişkisi uyarınca Davalıya kesilmiş olan faturalardan kaynaklanan alacak, cari hesap alacağı olup bu alacak tutarı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile kolaylıkla tespit edilebileceğini, tüm bu nedenlerle davalı borçlunun …. İcra müdürlüğü 2020/… Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız itirazın iptali ile takibin, işleyecek ticari faizi ve takip talebindeki koşullar üzerinden devamına, mahkeme aksi kanaatte ise, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine ilişkin itirazımızın iptali talebinin reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, her türlü yargılama harç ve masrafı ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkil şirket arasında imzalanan 15.09.2017 tarihli kira sözleşmesi gereğince, davacı şirket tarafından müvekkil şirkete ofis binası temini hizmeti verildiğini, kira ilişkisi 31.12.2018 tarihi itibariyle sona erdirildiğini, davacı yanın kira ilişkisi sona erdirildikten sonra müvekkil şirkete iade etmesi gereken depozito bedelini iade etmediğini, bunun üzerine … 37. Noterliği 13 Aralık 2019 Tarih … Yevmiye No’lu ihtarnamesi ile ihtarname keşide edildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine, …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, başlatılan takibe davacı yanca 17.01.2020 tarihinde haksız olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davacı taraf ile müvekkil şirketin ticari ilişkisi 2018 yılında sonlandığını, davacı tarafça kira ilişkisinin sona ermesini müteakiben 2018 yılında müvekkil şirkete toplamda 43.114,32-TL’lik fatura kesildiğini, bu tutar da 07.01.2019 tarihinde ödendiğini, davacı tarafça kesilen 43.114,32-TL’lik faturada çıkış ücretleri, ofis, mutfak olanakları ve telefon aramaları açıklamaları altında ödenecek tutarlar bulunmadığını, müvekkil şirketin sözleşmede yer alan gerekli tüm tutarları davacı tarafa ödediğini, müvekkil şirket ödemesini yapmasına rağmen müvekkil şirkete iade edilmesi gereken depozito bedelinin ödenmediğini, tüm bu nedenlerle İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesi 2020/… Esas sayılı dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesinin ardından yeni mahkeme ve dosya bilgilerinin bildirilmesini müteakiben bu dosya ile birleştirilmesine, esasa ilişkin olarak huzurda görülen haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı yan aleyhine %20 ‘den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı Dosyası;
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkil şirket arasında imzalanan 15/09/2017 tarihli kira sözleşmesi gereğince davalı tarafından müvekkil şirkete ofis binası temini hizmeti verildiğini, kira ilişkisi 31/12/2018 tarihi itibariyle sona erdirilmiş olduğunu, müvekkil şirket tarafından depozito olarak ödenen 3.828,00 USD’nin iade edilmediğini, davalı ile müvekkil şirket arasında imzalanan kira sözleşmesine konu ofisin “open ofis” niteliğinde olduğunu, kira ilişkisinin davalıya ait ofisin bir kısmının ortak kullanım kapsamında farklı kiracılarla birlikte müvekkil şirket çalışanları tarafından da kullanımı şeklinde gerçekleştirildiğini, müvekkil şirket çalışanları tarafından davalıya ait ofise veya ofise ait eşyalara herhangi bir hasar verilmemiş olduğunu, kira sözleşmesinin sona erdirilmesinden sonra depozito bedelinin müvekkil şirkete iade edilmesinin gerektiğini, depozito bedelinin iadesi için … 37. Noterliği’nin 13/12/2019 Tarih ve …Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile ihtarname keşide edildiğini, keşide edilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, bu sebeple … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrinin borçlu yana tebliğ edildiğini ancak borçlu vekilinin itiraz ederek takibi durduğunu, davalı anın takibe itirazı üzerine arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, anlaşma sağlanamadığını, tüm bu sebeplerle itirazların iptali ile takibin devamına karar verilmesini, davalı tarafın kötü niyet tazminatına hükmedilerek vekalet ücreti ve yargılama giderinin davalı tarafa hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, taraflar arasındaki ilişkinin hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ticari bir ilişki olduğunu, davacının müvekkil şirketten aldığı hizmeti ve bunun karşılığı olarak ödediği bedili düzenleyen ve karşılıklı akdedilen sözleşmeye dayanılarak açılan davanın ticari uyuşmazlık içerdiği ve ticaret mahkemelerinin görev alanı dahilinde kaldığını, davacı tarafından müvekkil şirkete ödenmesi gereken depozito tutarının 2.552,00 ABD doları, gerçekte ödenenin ise 7.683,00 TL olduğunu, davacının müvekkil şirkete borcunun olduğunu, davacının talep etmiş olduğu depozitonun iadesi için kanunda ve taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ek protokolde gerçekleşmesi gereken şartların gerçekleşmediğini, bu nedenlerde davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
İşbu dava dosyası, ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas 2021/… sayılı kararıyla mahkememizin 2021/262 Esasıyla birleştirilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiş, dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edilerek dosya kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi heyeti raporundan özetle; Davacı/karşı davalı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan 5 adet faturanın değil, 31/01/2019 tarihinden itibaren davacı/karşı davalı tarafından, davalı/karşı davacıya hitaben düzenlenmiş faturaların da, davalı/karşı davacı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin ispatlayıcı bilgi ve belge olmadığı, davalı/karşı davacının söz konusu faturalar nedeniyle borçlandırıldığına dair bilgisinin olmadığı, faturaların düzenlenme tarihlerinin sözleşmenin taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği tarihten sonraki 30-150 günlük süre içerisinde düzenlendiği, dava dilekçesine ek yapılan, sonradan düzenlenen aşağıdaki faturaların ise taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği tarihten 180 gün sonra ilk faturanın, 210 gün sonra ikinci faturanın, 240 gün sonra üçüncü faturanın, 270 gün sonra dördüncü faturanın ve 420 gün sonra ise beşinci faturanın düzenlenmiş olduğu, bu faturaların davalı/karşı davacıya usulüne uygun tebliğ edilmemiş olduğu, açıklanan nedenlerle, davalı /karşı davacı aleyhine borçlandırma yapılamayacağı, sadece, davacı/karşı davalı şirket tarafından, kendi muhasebe kayıtları içeriğinde, davalı/karşı davacıya olan depozito borcuna mahsup yapılarak, depozito borcunun ödenmemesinin amaç edinildiğinin anlaşıldığı, davalı/karşı davacının, davacı/karşı davalı şirkete borçlu olmadığı aksine, sözleşmenin yapılışında ödemiş olduğu 3.828,00-USD depozito tutarı dikkate alındığında, davalı/karşı davacı tarafın, ….İcra Dairesi’ nin … Esas sayılı icra dosyasından, 07/01/2020 tarihli ilamsız takipte ödeme emri başlatmış olduğu icra takibinde;
davalı karşı davacının takip tarihi itibarıyla; depozito tutarı 3.828,00-USD tutarında asıl alacak, ihtarnamenin tebliği tarihinden takip tarihine kadar 739,81-USD işlemş faiz alacağı ve asıl alacak+işlemiş faiz tutarı toplamı 4.467,81-USD’nin takip tarihi itibarıyla cari kur üzerinden 27.326,47-TL alacaklı olduğu, ihtar gideri 213,87-TL’nin ilavesi ile 27.540,34-TL icra takip tutarında alacaklı olduğu tespiti ve hesaplaması yapıldığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 17/01/2023 tarihli duruşma ara kararı gereğince mahkememiz dosyası ek rapor alınmak üzere bilirkişiye heyetinde tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi heyeti ek raporundan özetle; asıl dava davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan 5 adet faturanın değil, 31/01/2019 tarihinden itibaren asıl dava davacı tarafından, birleşen dava davacısına hitaben düzenlenmiş faturaların da, davalıya tebliğ edildiğine ilişkin ispatlayıcı bilgi ve belge olmadığı, birleşen dava davacısının söz konusu faturalar nedeniyle borçlandırıldığına dair bilgisinin olmadığı, faturaların düzenlenme tarihlerinin sözleşmenin taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği tarihten sonraki 30 -150 günlük süre içerisinde düzenlendiği, dava dilekçesine ek yapılan, sonradan düzenlenen aşağıdaki faturaların ise taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği tarihten 180 gün sonra ilk faturanın, 210 gün sonra ikinci faturanın, 240 gün sonra üçüncü faturanın, 270 gün sonra dördüncü faturanın ve 420 gün sonra ise beşinci faturanın düzenlenmiş olduğu, bu faturaların davalıya usulüne uygun tebliğ edilmemiş olduğu, asıl dava bakımından itirazın iptali talebinin dayanağı faturaların alacak oluşturduğunun benimsenemeyeceği, bunun gerekçesinin söz konusu faturaların hizmet verilmesine ilişkin olduğu, davacının hizmet vermediği, ancak sözleşmenin erken sona ermesinden dolayı tazminat niteliğinde alacak talep ettiğinin anlaşıldığı, bu hususun ticari defterler ve faturalarla ispatının mümkün olmayacağı, icra takibi ile bağlantı dikkate alındığında Sayın Mahkeme tarafından değerlendirilmesinin mümkün olmadığı kanaati ile kök raporda yer alan düşüncenin korunduğu, birleşen dava bakımından ….İcra Dairesi’ nin … Esas Sayılı icra dosyasından, 07/01/2020 tarihli İlamsız Takipte Ödeme Emri başlatmış olduğu icra takibinde alacaklınrın 2.552.00 USD asıl alacak 31,46 USD Faiz talep edilmesinin mümkün olduğu, bu miktarın sabit kur üzerinden TL olarak talep edilebileceğine yönelik ek protokol hükmü geçerli kabul edilirse, (2.552 + 31,46) X 3,38 = 8.732,09 TL talepte bulunulabileceği, ihtar gideri 213,87 TL’nin işin niteliğine uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki sözleşmenin 18.09.2017 başlangıç tarihli olduğu, bitiş tarihinin 30.09.2019 olarak belirlendiği, buna karşın sözleşmenin 31.12.2018 tarihi itibariyle davalı ve birleşen dosya davacısı tarafından sona erdirildiği, birleşen dava davacısının söz konusu faturalar nedeniyle borçlandırıldığına dair bilgisinin olmadığı, faturaların düzenlenme tarihlerinin sözleşmenin taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği tarihten sonraki 30 -150 günlük süre içerisinde düzenlendiği, dava dilekçesine ek yapılan, sonradan düzenlenen faturaların ise taraflar arasındaki sözleşmenin sona erdirildiği tarihten 180 gün sonra ilk faturanın, 210 gün sonra ikinci faturanın, 240 gün sonra üçüncü faturanın, 270 gün sonra dördüncü faturanın ve 420 gün sonra ise beşinci faturanın düzenlenmiş olduğu, asıl dava davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan 5 adet faturanın değil, 31/01/2019 tarihinden itibaren asıl dava davacı tarafından, birleşen dava davacıya hitaben düzenlenmiş faturaların da, birleşen dava davacı şirkete tebliğ edildiğine ilişkin ispatlayıcı bilgi ve belge olmadığı, söz konusu faturaların ortaya çıkan bir yükümlülüğe bağlı olarak kesildiği sonucuna varılamadığı, söz konusu fatura konusu hususların hizmet olarak sunulduğu veya fatura kesme şartlarının oluştuğuna yönelik ispat yükünün de hizmet sağlayan tarafta olduğu, dava dilekçesinde ve icra takibinde verilen hizmetlere yönelik kesilen faturalara dayalı alacağın varlığı ortaya konulduğu ve faturadan doğan alacakların varlığının ileri sürüldüğü söz konusu faturaların davalıya tebliğ edilmediği gibi, defter kayıtlarında da bulunmadığı bu haliyle davacının söz konusu faturalardan alacaklı olduğunu ispatlayamadığı anlaşılmıştır. Bu haliyle davacının iddiasının davalıya verilen hizmetlerin faturalandırılması olup, icra takibine yönelik itirazın iptali davaları bakımından icra takibinde yer alan taleple bağlı olunduğu açıktır. Davacının bilirkişi raporuna itirazı zımnında olmak üzere, sözleşmenin süresinden önce sonlandırıldığı ve söz konusu faturaların bu sebeple kesildiğine yönelik itirazda bulunmuş olup, TTK ve VUK gereğince faturaların verilen mal ve sunulan hizmetler karşılığında kesileceği, buna karşın cezai şart, tazminat gibi hususlarda kesilen faturaların nitelik olarak fatura sayılmayacağı benimsenmekle, söz konusu faturaların erken sona erdirmenin bir sonucu olarak kesildiği hususu gerek icra takibinde gerek dava dilekçesinde iddia edilmediğinden iş bu davada rapora itiraz ile birlikte iddia edilmesi mümkün olmayıp davacının ispatlanamayan davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava bakımından birleşen dava davacısı depozito bedeli olarak 3.828,00 USD talep etmekle birlikte, bunun bir kısmını ilk ay ücreti olarak belirlendiğinin, taraflar arasındaki sözleşmeden anlaşıldığı, dolayısıyla iadesi talep edilebilecek miktarın 2.552,00 USD olabileceği, taraflar arasında imzalanan 03.01.2018 tarihli protokol ile ücretlendirmenin TL olarak yapılması ve öncesinde kararlaştırılan ücretlerin Nisan 2018’den itibaren 1 USD = 3,38 TL kur oranı üzerinden hesaplanması yönünde anlaşma sağlandığ, tarafların ticari defterlerinin incelenmesinde belirtilen tarihten itibaren karşılıklı ödemelerin TL cinsinden yapıldığı, sözleşmede belirtilen iki aylık hizmet ücreti kadar depozito açıklaması ile uyumlu bir biçimde burada da 2.552,00 USD depozito alındığı, söz konusu miktar bakımından sözleşme ilişkisinin bitmesinin ardından bunun ödenmesi gerektiği, ancak burada kesin vade öngörülmediği anlaşıldığından, birleşen dava davacısı tarafından çekilen ihtarname tarihinde temerrüt oluştuğu, ihtarnamenin düzenlendiği 13.12.2019 tarihinden itibaren faiz talep edilebileceği, bu durumda birleşen dava davacısı tarafından icra takibi ile 2.552,00 USD asıl alacak 31,46 USd işlemiş faiz talep edilmesinin mümkün olduğu, …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın bu miktarlar üzerinden sözleşmenin ilgili maddesi gereğince TL cinsinden kısmen iptaline karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
A-Mahkememizin 2021/262 esas sayılı asıl davası bakımından;
1-Davanın reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
B-…. ATM’nin … Esas sayılı birleşen davası bakımından;
3-Davanın kısmen kabulü ile, …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın kısmen iptali ile takibin asıl alacak ve faiz toplamı ((2.552,00 USD asıl alacak+31,46 USD faiz)*3,38) 8.732,09 TL, ihtar gideri 213,87 TL olmak üzere toplam 8.945,96 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Asıl alacağın %20’si oranında 1.789,20 TL icra inkar tazminatının asıl dava davacısı- birleşen dava davalısından alınarak asıl dava davalısı-birleşen dava davacısına verilmesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
5-Alınması gerekli 269,85-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 160,51-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 109,34‬-TL eksik harcın davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Yargılama giderlerinin davacı üstünde bırakılmasına,
7-Karar kesinleşinceye kadar yapılacak giderlerin davacının yatırmış olduğu gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın davacıya iadesine,
8-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 9.200,00-TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
9-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
10-Alınması gerekli 611,09-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 328,90-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 282,20-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
11-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 32,8 TL gider (başvurma harcı ve vekalet harcı toplamı) ile yargılama aşamasında yapılan 250,00-TL olmak üzere toplam 282,8 -TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 93,15-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 328,90-TL’nin toplamı olan 422,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
12-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 8.945,96-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
13-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
14-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
15-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320 TL’nin davanın kabul- ret oranına göre hesaplanan 435,6 TL’sinin davalıdan, 884,4 TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır