Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/257 E. 2021/747 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/257 Esas
KARAR NO : 2021/747

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2019
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/03/2021 … Esas …Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği, mahkememizce …esas sayılı numaraya kaydı yapılıp yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil şirketin 01/07/2015-31/03/2018 tarihleri arasında davalı idareden özel güvenlik ihalesi alarak özel güvenlik hizmeti üstlendiğini dava dışı çalışanın ise 01/07/2015-11/12/2015 tarihleri arasında müvekkili şirkete bağlı olarak çalıştığını; iş akdinin sona ermesi ile dava dışı çalışanın müvekkili şirket ve davalı idare aleyhine Bakırköy … İş Mahkemesinde … Esas sayılı dosya ile işçi alacağı davası açtığını 16/05/2018 tarihinde kıdem tazminatı bakımından davanın kısmen kabulüne, müvekkilinin de 5 ay 10 gün üzerinden ödeme yapmasına karar verildiğini, davalı idarenin müvekkilinin ihale konusu iş için verilen teminat mektuplarının bozdurulacağı bilgisi ve davalı idare tarafından bankaya yazı yazılması üzerine teminatın bozulmaması ve müvekkilin ticari itibarının zedelenmemesi adına İstanbul … İcra Müdürlüğünün…esas sayılı dosyanın kapatılması için ilgili dosyaya 8.397,11-TL ödeme yapıldığını, dava dışı çalışanın davalı idarede müvekkili şirketten önce 01/07/2014 tarihinde çalışmaya başladığını, müvekkil şirkette ise 01/07/2015 -11/12/2015 tarih aralığında çalıştığını, davalı idarede toplam hizmet süresinin 01/07/2014-11/12/2015 tarih aralığında 1 yıl 5 ay 10 gün iken bunun 5 ay 10 günlük hizmet süresinin müvekkil şirket bünyesinde olduğunu belirterek, haksız ödenen miktarın tespiti ile ödeme tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte sorumlulardan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusunun özel hukuk ilişkisinden kaynaklı rücuen tazminat talebi olduğunu müvekkili şirketin tacir olması sebebiyle TTK 5. maddesi gereği davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkili şirketin merkezinin Kadıköy/İSTANBUL olması nedeniyle İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, iş mahkemesi kararında borçlular arasında müvekkili şirketin yer almadığını, dava dışı işçinin asıl işvereninin davalı idare olduğunu, personel üzerinde özlük sevk ve idare olarak tek yetkinin davalı idarede olduğunu, 21. İcra müdürlüğüne davacı tarafından yapılan ödemede mahkeme ilamına dayanılarak ödeme yapıldığını kararın kesinleşmesinin beklenmediğini bu nedenle rücu ve dava şartı oluşmadığını, rücu edilen alacak kalemlerinin zaman aşımına uğradığını, sorumluluk yüklenilse bile ancak yarı oranında yüklenilebileceğini belirterek, davanın reddini talep etmiştir.
-Dosya 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/448 E. Sayılı dosyasında verilen görevsizlik kararıyla mahkememizin eldeki esası üzerinden yargılama yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması sebebiyle arabuluculuğa başvurulmadığı görülmekle davacı yana 21/10/2021 tarihli duruşma iki nolu ara kararı ile “7155 Sayılı Kanunun 20.maddesi ile getirilen değişiklik uyarınca 6325 Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.maddesi uyarınca anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin ya da E-İMZA verili dijital kopyasının mahkememiz dosyasına sunulmadığı anlaşılmış olmakla, DAVACI TARAFIN söz konusu tutanakları işbu tensip tutanağının tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde mahkememiz dosyasına sunulması, sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hususunun ihtar edilmesine. ” şeklinde ihtarda bulunulmuş olup davacı yanca belirtilen süre içeresinde ara karar gereği işlemlerin yapılmadığı görülmüştür.
16/12/2021 tarihli celsede davacı vekili dava Asliye Hukuk mahkemesinde açılmıştır, bu nedenle arabuluculuğa başvurulmamıştır, süre verilmesi halinde arabuluculuk işlemlerine başlayabiliriz davamızın kabulüne karar verilsin şeklinde beyanda bulunmuş, davalı vekili ise verilen kesin sürede arabuluculuk şartı yerine getirilmemiştir, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilsin şeklinde cevap vermiştir.
Somut durumda, incelenen dosyada davanın 03/02/2020 tarihinde, 7155 sayılı kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra açıldığı anlaşılmaktadır.
İncelenen dosya özelinde yukarıda belirtilen gerekçeler ve davanın 7155 sayılı kanun yürürlüğe girdikten sonra ki dönemde açıldığı, dosyada yer alan beyan ve bilgilerden dava açılmadan önce 7155 sayılı kanun gereğince arabuluculuğa başvurulmadığı; görevsizlik kararı verildikten sonraki süreçte de arabuluculuk şartının yerine getirilmediği anlaşıldığından; iş bu davada davanın HMK 114/2 maddesi yollamasıyla 6102 sayılı 5/A maddesindeki dava şartı yokluğundan ve HMK 115/2 maddeleri gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine,
2-Alınması gerekli harç 59,30 TL olup, peşin alınan 143,41 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 84,11 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.16/12/2021
Katip … Hakim …
e-imza
e-imza