Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/240 E. 2022/662 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/240 Esas
KARAR NO : 2022/662
DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … A.Ş. Kurulduğu 1987 yılından günümüze kadar Türkiye’de optik sektörüne yön veren, yurtdışında mukim pek çok sektör liderinin Türkiye’de tek yetkili satıcısı olarak distribütörlük anlaşmaları akdeden, sanayi tesisinde üretim yapan ve pek çok kişiye istihdam sağlayan bir şirket olduğunu, davalı şirketin 2011 yılında
kurulan bir şirket olmakla birlikte şirket ortağı ve imza yetkilisi olan …
’ın uzun süre müvekkilinin bünyesinde bir çalışan olduğunu, … ’ın
müvekkili şirkette çalıştığı sürenin büyük çoğunluğunda müvekkilinin
Fransa’da mukim … Şirketi’nin tek yetkili satıcısı
olarak … markasmm satış,servis ,bakım ve destek faaliyetlerini yürüttüğünü, müvekkilinin
bir süre sonra davalı yanın … Şirketi ile irtibata geçerek distribörlüğünü aldığını ve müvekkilinin … Şirketi ile ticari ilişkisinin sona erdiğini, daha sonra davalı yanın …
Şirketi ile ilişkisinin sona erdiğini müvekkilinin
09.03.2020 tarihi itibariyle yeniden tek yetkili distributor olduğunu, google da
“… Türkiye” diye arama yapıldığında çıkan ilk iki adresin davalı yana ait
olduğunu, davalı yanın haksız olarak hptts://www….-tr.com adlı alan adını
kullandığını, hptts://www. … com adlı internet sitesinde …
Makinaları yetkili distribötürü olduğunu belirttiğini, aynı zamanda … ’a
ait Linkedin hesabında “… Makinaları Türkiye Yetkili Satıcı” sı
olduğunu belirttiğini, davalının müşterilerine kestiği faturada “…” ibaresinin
Yer aldığını belirterek haksız rekabetin tespitini, önlenmesini ve durdurulmasını yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı taraf süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız rekabet iddiasına dayalı haksız rekabetin tespiti, men’i ve ilanı istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı yanın internet sitesinde ve sosyal medya hesaplarında
“… TÜRKİYE SATIŞ YETKİLİSİ” olduğu yönündeki tanıtımının haksız rekabet
teşkil edip etmediği noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
İddia, toplanan deliller ve davacı tarafça sunulan distribütörlük sözleşmesi kapsamında haksız rekabet niteliği taşıyan bir eylemin var olup olmadığının tespiti hususunda dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 19/01/2022 tarihli raporda özetle;
“Dosya kapsamında yer alan distribütörlük sözleşmesi gereğince davacı yanın … ibareli markalı ürünlerin Türkiye’de satışını gerçekleştirmesi için yetkili distribütör olduğu, haksız rekabete ilişkin gerek sosyal medya ve gerekse google arama motoru üzerinde yapılan incelemelerde davalı yanın … markasını aynen kullandığı … markalı ürünlerin satışını gerçekleştirdiği, … markasının Türkiye distribütörü izlenimi yarattığı, davalı yanın işbu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiği” yönünde tespit ve görüş bildirilmiştir.
Türk Ticaret Kanununun (TTK) Dördüncü Faslında düzenlenen ‘Haksız rekabet’, 54.maddesinde ‘Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. ‘ şeklinde tanımlanmıştır.
Bu maddeye göre, iktisadi rekabetin varlığı ya da yokluğunda alınacak ölçü, özellikle objektif iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığıdır.
Eğer bir olayda, objektif iyiniyet kurallarına aykırılık varsa, burada hakkın kötüye kullanımı söz konusudur. Objektif iyiniyet kurallarını, her olayda geçerli kabul edilebilecek bir ölçü bulmak mümkün değildir. Dolayısıyla her somut olayda, iyiniyet kurallarına aykırılığın olup olmadığının kendi şartları içerisinde değerlendirilmesi gerekir.
Kanun koyucunun buradaki amacı, ekonomik alanda dürüstlük ilkesini hakim kılarak, bunun ihlal edilmemesini sağlamaktır.
Ekonomik ve ticari hayatta herkes, ahlak ve objektif iyiniyet kurallarına uygun bir şekilde hareket ederek, ancak kendi emek ve gayreti ölçüsünde bir kazançla yetinmelidir. Bir tacirin, kendi emek ve gayretine dayanan kazancı, gerek ahlaki gerekse kanuni yönden meşrudur. Fakat, bir kimsenin en ufak bir yorgunluğa ve zahmete girmeden bir başkasının yıllar yılı didinip alın teri ve göz nuru dökmek suretiyle ancak meydana getirdiği ve tamamen kişisel emek ve gayretinin ürünü olan çalışmasına ortak olması hali, hem ahlak kurallarına bir aykırılık oluşturur ve hem de haksız rekabeti meydana getirir. Bu şekildeki bir haksız rekabet, “parazit-tufeyli” rekabet olarak nitelendirilir. Bir başkasının yıllarca çalışmak suretiyle ancak elde edebildiği emek ve şöhretine elatmak suretiyle -deyim yerindeyse- onun sırtından para kazanmak isteyen kimsenin hareketi, kendi emeğine dayanmadığı için, ahlak kurallarına ve kanun hükümlerine göre, haksız rekabettir (Doğanay, İsmail: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, 3.Baskı, Cilt I, Ankara 1990, Sahife 314-318).
Haksız rekabetin 6102 sayılı TTK m. 54 ve devamı hükümlerinde düzenlendiği, haksız rekabet hallerinin ise m. 57’de genel olarak belirtildiği, ancak haksız rekabet teşkil eden davranışların sayılan bu hallerle sınırlı olmadığı, somut olaya göre değerlendirme yapılarak bir eylemin haksız rekabet oluşturup oluşturmayacağının mahkemece tayin edilmesi gerektiği, haksız rekabetin, haksız fiilin özel bir türü olması nedeniyle her türlü kanıtla ispat edilebileceği, davacı tarafından haksız rekabet nedeniyle haksız rekabetin tespiti, men’i ve kararın yayınlanması isteminde bulunduğu eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu açıktır.
Bu kapsamda davacı ile dava dışı … markası ile aralarında distribütörlük anlaşması olduğu, anlaşma gereğince davacının … markasının Türkiye’deki yetkili satıcısı olduğu, davalının web istesi ve sosyal medya hesaplarında … markasını aynen kullandığı, … markalı ürünlerin satışını gerçekleştirdiği, … markasının Türkiye distribütörü izlenimi yarattığı yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, davalının söz konusu eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından davacı şirketin distribütörü olduğu … markalı ürünlerin satışının gerçekleştirilmesi, bu markanın Türkiye distribütörü izlenimi yaratılmak suretiyle haksız rekabetin varlığının tespiti ile bu haksız rekabet eyleminin men’ine,
2-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle hükmün tirajı 100.000’in üzerinde olan bir gazetede ilanına,
3-Alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcından 59,30-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 21,4‬0-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 127,10-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.752,00-TL masraf olmak üzere toplam 1.879,1‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde … Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/06/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır