Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/230 E. 2021/257 K. 09.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/230 Esas
KARAR NO :2021/257

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:30/05/2018
KARAR TARİHİ:09/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı borçlu … ile davacı müvekkili banka arasında 06/08/2013 tarihinde Konut Finansmanı Kapsamında Kredi Sözleşmesinin imzalandığını, davalının söz konusu kredi sözleşmesine teminat olarak … İli, … İlçesi, … Köyü. … Pafta, … Ada, … Parsel, 109 Cilt, … Sahife no’lu çatı arası piyesli daireyi 06/08/2013 tarihinde 400.000,00- Tl Bedelle müvekkili banka lehine 1. dereceden İpotek edildiğini, kredi borcunun, kredi sözleşmesi geri ödeme planına göre belirlenen tutarların ödenmediğini, müvekkili banka tarafından. 28/10/2016 tarihinde …. Noterliği’nin … yevmiye ııolu ihtarnamesi ile borçluya ihtar çekildiğini, işbu ihtara rağmen borçların ödenmediğini, davaya konu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinin başlatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla davalının haksız ve hukuka ayrıkı itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkili sağlanmıştır. Davalının, davaya süresinde cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava itirazın iptali davasıdır.
Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; dava, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olup olmadığına, borçlu ise icra takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği asıl alacak ve ferilerinin neler olduğuna, icra inkar tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelemesinde; … A.Ş. vekili tarafından borçlu aleyhine 11/09/2017 tarihinde toplam 104.181,73 TL alacak için ilamsız takip yapıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiği, davalı borçlunun takibe itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Dosyanın mahkememize ….Tüketici Mahkemesi’nin … E.sayılı, 2020/859 K.sayılı, 11/11/2020 tarihli görevsizlik kararı ile gönderildiği anlaşılmıştır.
İncelenen dosyada davanın itirazın iptali davası olduğu, davalının gerçek kişi olduğu, davalının banka kredi sözleşmesini imzaladığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın da bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili için davacı tarafça yapılan takibe davalı tarafından itiraz edilmesi nedeniyle ortaya çıktığı anlaşıldı.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” düzenlemesi yer almaktadır.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda uyuşmazlık, bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra 21/08/2020 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2.maddeleri uyarınca, tüketici mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği ve dava konusunun mahkememizin görev alanına girmediği belirlenmiş, …. Tüketici Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden, 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, “mahkemenin görevli olması” şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince Mahkememizin karşı görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğundan mahkememizin karşı görevsizliğine,
3-Tarafların görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurmaları halinde bu başvuru uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Tarafların kararı istinaf yoluna başvurmaksızın kesinleştirmeleri halinde ise ….Tüketici Mahkemesi’nce görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi sonucu dosyanın mahkememize gönderilmiş olduğu dikkate alınarak HMK 21.maddesi gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi ve görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
5-İstinaf incelemesi neticesinde mahkememizce verilen karşı görevsizlik kararının uygun bulunması durumunda HMK 20.maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde tarafların mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının daha önce görevsizlik kararı veren ….Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içerisinde dosyanın gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.09/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza