Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/182 E. 2023/753 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/182 Esas
KARAR NO:2023/753

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/03/2021
KARAR TARİHİ:10/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin borçlu-davalı şirketten faturadan kaynaklı bakiye cari hesap alacağı gereği alacaklı durumda olduğu, söz konusu 30.04.2018 tarihli fatura gereği davalı-borçlu tarafından yapılması gereken ödemelerin bulunduğunu ancak davalı-borçlu tarafından söz konusu ödemelerin yapılmaması üzerine davalı-borçlu hakkında tarafımızca …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı-borçluda söz konusu ilamsız takibe itiraz ettiğini ve davalı-borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, tüm bu nedenlerle Davalıların haksız ve kötüniyetli borca itirazının iptali ile takibin devamına, Davalıların %20’den az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin müştereken ve müteselsilen davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır.
Dava, İtirazın iptali davasıdır.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiş, dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek dosya kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporundan özetle; davacı tarafın dava konusu döneme ait noter onaylı yevmiye, defter-i kebir, envanter defteri açılış-kapanış tasdilerinin yasal süresi içerisinde tasdik ettirildiği, taraf defterinin delil niteliği taşıdığını ,davalı tarafından mahkemenin 19.01.2022 tarihli 2 nolu celsesinde belirtilen gün ve saat de incelemeye katılan olmadığı, celsenin 3 maddesine göre inceleme gününden önce yerinde inceleme yetki talebinin olmadığı anlaşıldığı, iş bu raporda davalı ticari defter ve kayıtları incelenemediği ve değerlendirilemediği, davacı ile davalı arasındaki ticari ilişki; davacının davalı personeline güvenlik eğitim hizmeti verdiği, bu hizmetin bedelini de davalıya faturayla yansıttığı, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları ve ödemeleri muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalardan sonra oluşan 31.12.2018 tarihi itibariyle 32.745,00 TL defter ve kayıtlarında davalıdan alacaklı olduğu, bu alacağın 2019 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı, huzurdaki dava toplam, 32.745,00 TL fatura alacağını ve 157,45 TL işlemiş faiz alacağına, davacı tarafından 18.05.2018 tarihinde …. icra müdürlüğü’nün 2021/17271 esas dosyası ile icra takibi başlatıldığı, fatura alacağının %9,75 oranında avans faiziyle birlikte talep ettiği, davacının defter ve kayıtlarında alacağının 32.745,00 TL olarak tespit edildiği, dosya muhteviyatı itibariyle yapılan incelemede alacağın ödeneceği tarihini kesinleştiren bir tarih olmadığı ve ihtarla temerrüde düşüren ihtarnamenin olmadığı, ticaret kanunu’nun 1530. maddesin de temerrüt tarihinin fatura tarihi+30 gün hesaplandığında 30.04.2018430 gün-30.05.2018 temerrüt tarihi olduğu, ancak davacının 157,45 TL işlemiş faiz talep alacağının 30.04.2018 fatura tarihi ile 18.05.2018 icra takip tarihi arasında olduğu temerrüt tarihi ile örtüşmediği hukuki takdir ve değerlemesi mahkeme’ye bırakıldığı, itirazın iptali ile takibin devamı icra takip tarihinden sonra asıl alacak için talep edilen %9,75 oranında avans faizin yerindeliğinin mahkeme’nin görev alanı ve takdirinde bulunduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 26/10/2022 tarihli duruşma ara kararı gereğince mahkememiz dosyası için ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olmakla yeniden bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi ek raporundan özetle; Kök rapordaki mali yönden tespitleri değiştirecek bir husus görülemediği, Davacının dava konusu etmiş olduğu faturanın davalı tarafından 2018 yılı/BA formunda beyan ve bildirim yapılmadığının tespit edilmiş olduğu, davalının dava konusu faturadan haberdar olmadığı ve kayıtlarına işlemediği yönünde bir görüş oluşsa da takdir değerleme tamamen Mahkemeye ait olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
‘İki tarafın tacir olduğu ve dava konusunun ticari işletmeleri ile ilgili olduğu davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasa’da delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir. Ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması gerekir. Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri Yasa’da belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir. Aksinin kabulü halinde davacının ticari defterleri tek başına delil niteliği taşımadığından dayanılan böyle bir delilin incelenmesine gerek de olmayacaktır. Karşı taraf ticari defterlerini sunar ise birlikte incelenip değerlendirildiğinden delil olup olmadığı sonucuna göre değerlendirilebilecektir. Karşı taraf ticari defterlerini sunmadığı takdirde ise bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını kabul etmiş sayılmalıdır. Tacir olup ticari defter tutmak zorunda olan taraf, ticari defterleri bulunmadığını ileri süremeyeceğinden verilen kesin süreye rağmen ibraz etmediği takdirde, belgenin elinde olmadığına dair yemin etmesine gerek olmaksızın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygunluğunu mahkeme kabul edebilir. Aksinin kabulü durumunda; karşı tarafın ticari defterlerini sunmaması halinde sunan tarafın muntazam tutulmuş ticari defterlerinin lehe delil olarak kabul edilemeyeceği şeklinde bir sonuç ortaya çıkar ki bu ticari defterleri ve karşı taraf elinde olduğu ileri sürülen belgeleri delil olarak kabul edip sunulmaması halinde sonuçlarını belirleyen HMK’ndaki açık düzenlemelere aykırı bir yorum olacaktır.’ … BAM 5. HD … sayılı ilamında da belirtildiği gibi davalı tarafın HMK 220/3. madde gereğince sunmaktan kaçındığı belgelerdeki (ticari defterlerindeki) kayıtların, karşı taraf defterindeki kayıtlara uygun olduğu mahkememizce kabul edilmiş, davacının sözleşme kapsamında edimini yerine getirdiği, aksinin iddia ve ispat edilmediği, davacının defterlerinin usulüne uygun tutularak delil kabiliyetine haiz olduğu, davalının cevap dilekçesi sunmadığı gibi dosyaya herhangi bir delil ya da belge ibraz etmediği, davacının davalıdan icra takibine konu fatura bakımından alacaklı olduğu anlaşılmakla denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın kabulüne, dava konusu alacak likit olduğundan davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Dava konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 2.247,56 TL karar ve ilam harcından 561,90 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.685,66‬ TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 629,7‬ TL ilk masraf ile yargılama aşamasında yapılan 1.389,10 TL tebligat, posta, bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 2.018,8 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/10/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır