Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/171 E. 2021/563 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2021/171 Esas
KARAR NO: 2021/563

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/03/2021
KARAR TARİHİ:06/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı arasında 12.04.2016 tarihinde bir hizmet sözleşmesi imzalandığını, Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran 2016 aylarına ait ödemelerin davalı tarafından yapıldığını Temmuz ayına ait ödemenin davalı tarafça yapılmadığını, takibe konu fatura içeriğinde de görüleceği üzere, Temmuz 2016’da davalı tarafından alınan hizmet bedeli karşılığında düzenlendiğini,bu faturada davalının ödeyeceği miktar olarak belirlenen 53.100 TL’nin vade tarihi 12.08.2016 olarak taraflarca kararlaştırıldığını, davalının bu faturaları müvekkilin tüm iyi niyetli taleplerine rağmen ödemediğini, davalının açmış olduğu … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasında Müvekkilin 12.04.2016 tarihli sözleşmeye aykırılığı ve sözleşmenin feshi nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak daha önce ödemiş olduğu Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran 2016 aylarına ait bedellerin iadesini talep ettiğini, Mahkemece yapılan yargılama sonunda: davanın reddine karar verildiğini, Mahkemece yapılan incelemede müvekkilin sözleşme şartlarına uygun ve davalıdan haksız kazanç sağlayacak bir kazancının olmadığı göz önüne alınıp davanın esastan reddine karar verildiğini, ödenmemiş Temmuz ayı fatura bedelinin tahsilini sağlayabilmek amacıyla davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını,ancak davalı borçlunun, müvekkili zarara uğratmak ve tahsili geciktirmek için takibe itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle, davalı borçlunun sorumluluktan kaçmak ve müvekkili zor durumda bırakmak amacıyla yapmış olduğu söz konusu haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamen takibi durdurmaya yönelik itirazın iptaline,borçlunun kötü niyeti sabit olduğundan takip konusu alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takibinin açıldığı icra müdürlüğü ve itirazın iptali davasının açılmış olduğu Mahkemenin işbu davayı görmede yetkili olmadığını, zira, İddia edilen alacağa konu sözleşmenin 10. Maddesinde ihtilaf halinde ihtilafın çözüm yeri olarak … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığını, aynı şekilde müvekkil şirketin merkez adresi Tuzla İstanbul adresi olduğunu dolayısıyla icra takibinin de … icra dairelerinde açılması gerekli olduğunu, bu nedenle huzurda görülen bu davayı görmede yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olması nedeniyle yetkisizlik nedeniyle davanın reddine karar vermesi gerekmekte olduğunu, 2016 yılına ait olduğu iddia edilen alacak hakkında müvekkil şirketten hiçbir talepte bulunulmadığını , dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğradığını ,zira, dava konusu fatura alacağının müvekkil şirkete daha önce tebliğ edilmediğini, müvekkil şirketin kayıtlarında da yer almadığını,yaklaşık 5 yıl geçtikten sonra talep edilen işbu alacağın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde belirtmiş olduğu … 2. Asliye Ticaret mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından verilen karar istinaf aşamasında olup henüz kesinleşmediği gibi, işbu dava konusu alacak bedelini kapsamadığından dava ile ilgisi bulunmadığını,dava konusu faturanın müvekkil şirketin ticari kayıtlarında da yer almadığını, davacının dava konusu faturanın dayanağı olan hizmet ve yükümlülüklerden müvekkil şirketin kendi imkanlarıyla hazırladığı programı yayınlama dışında sözleşmede sayılan hizmet ve yükümlülüklerinin hiçbirini yerine getirmediğini, müvekkil şirketin aylarca davacıdan alamadığı hizmet bedelini davacıya ödediğini. Dolayısıyla,dava konusu faturanın karşılığı olan herhangi bir hizmet sunulmadığından davacının müvekkil şirketten herhangi bir alacağı bulunmadığını, davacının yaptığını iddia ettiği tüm hizmetleri ispatla yükümlüdür.davacı yaptığını iddia ettiği tüm hizmetleri ispatla yükümlü olduğunu, taraflar arasında işin niteliği ve bedeli konusunda uyuşmazlık mevcut olup,bu uyuşmazlık konusunda bilirkişi incelemesi yapılarak davacı tarafından yapıldığı iddia edilen işin niteliği ve işin yapıldığı zamanki bedelinin belirlenmesi gerekmekte olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olarak açılan davanın reddine,davacı aleyhine % 40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine,yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin de davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davanın itirazın iptali davası olduğu anlaşıldı.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında imzalanan sözleşmeden kaynaklı olarak davacı tarafça alacağının tahsili için başlatılan icra takinde davalı itirazının iptalinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmıştır.
….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının dosyamız içine celp edildiği anlaşılmıştır.
Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeye dayalı olarak mahkememizde dava açılmış ise de; davalı tarafın süresi içerisinde yetki itirazında bulunması nedeniyle öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekmiştir.
Yetki anlaşması HMK 17.maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşme ile yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşme ile belirlenen bu mahkemelerde açılır.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında yetki anlaşmasının tarafı olmak için mutlak surette bir tacir veya kamu tüzel kişisi olması gerektiği sabittir. Dosyamız tarafları yönünden yapılan incelemede, gerek davacının gerekse davalının tacir sıfatına haiz olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin “Madde 10- İhtilafların Halli” başlıklı maddesinde, ihtilafların çözümü için … Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili kılındığı, geçerli olan yetki anlaşmasına göre de, davaya bakma yetkisinin mahkememize değil, … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna kanaat getirilmiş ve süresi içerisinde davalı tarafça yapılan yetki itirazı yerinde görülmekle aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın yetki itirazının kabulü ile; Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili Mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna,
3-HMK’nun 331/2. Maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK’nun 331/2. Maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içerisinde yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gidere ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar Kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. Maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içerisinde başvurulması halinde dosyanın yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içerisinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına, karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır