Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/163 E. 2022/352 K. 06.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/163 Esas
KARAR NO :2022/352

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:29/04/2014
KARAR TARİHİ:06/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1976 yılında evlendiğini, takılan altın ve ziynet eşyaları ile ailesinden intikal eden listesini bildirdiği eşyaları … Sandığı … Şubesin’den kiraladığı kasaya koyduğunu, 25.06.1976 yılında 126 nolu kasanın kiralandığını, müvekkilinin…’ta memur olup, eşinin öğretmen olması nedeniyle Anadolu’nun çeşitli yerlerinde görev yaptıklarını, nihayetinde …’ye yerleştiklerini, 1983 yılında 107 sayılı KHK ‘nin geçici 4.maddesi ile … Sandığının kapatılarak … Bankası’na bağlandığını, kiralık kasaların önce … şubesine, sonra … Şubesi’ne devredildiğini, 1983 yılında sandığın kapatılması sonrası 1984 yılından beri yıllık kasa kiralarını muntazam bankaya ödediğini, 2003 yılında banka görevlilerince kasa dairesinde yapılan inceleme de turuncu, bej ve gri renkli kasalardan … Sandığından devredilen grilerin 121 nolu kasada sona erdiği, müvekkilinin numarasının 126 olup, bu kasanın bulunmadığını, durumun müvekkilininde imzasının olduğu tutanak ile tespit olunduğunu, olumlu bir sonuç alınamadığını, söz konusu kasada 1 adet köstekli antika saat altın, 16 burma bilezik altın, 1 adet altın, 18 ayar örme bilezik, 1 adet altın kalın üzeri işlemeli kelepçeli bilezik, 1 adet gümüş işlemeli bilezik, 1 adet altın bayan saati (nacar olabilir), 1 adet inci eski yıllara ait antika değerinde inci kolye, 2 adet taşlı altın yüzük, 1 adet altın zincir yaklaşık bir buçuk metre, 2 adet antika gümüş put, 1 adet altın işlemeli antika zincir kolye, bir avuç irili ufaklı sayısını bilemedikleri altın, 1 adet gümüş işlemeli zincirli antika kolye, 1 adet ince oğlak burçlu altın kolye, 1 adet taşlı gerdanlık, 1 adet gümüş işlemeli madolyon şeklinde kolye, 1 adet altın kalpli kolye, 1 çift mavi taşlı altın küpe, 1 adet mekik şeklinde elmas antika yüzük ve antika küpesi takım halinde kutu içinde bulunduğunu, söz konusu ziynet eşyasının değerinin 80.000 TL olduğunu düşündüğünü, 80.000 TL maddi ve 40.000 TL manevi tazminatın 11.09.2003 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, masraf ve ücreti vekalete hükmolunması talep ve dava olunmuştur.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının gri renk orta boy 126 nolu kasa kiraladığını, ancak sandıkta 121 adet gri, 240 adet portakal, rengi olmak üzere toplam 361 adet kasanın devredildiğini, gri renklerin 1-121 arası, portakal renklerinin 122-361 arası numaralandığını, banka nezdinde yapılan incelemede 126 nolu kasa için … tarafından en son 22.06.1996 tarihinde kira ücretinin gönderildiğini, inceleme kapsamında davacının ve eşinin personel ifadelerine göre 1996-1998 yılları arasında telefonla aranarak kasaların boşaltılmasının istendiğini, uyarıldığını, 11.09.2003 tarihine kadar davacının hiç bir müracaatının bulunmadığını, sahiplerince hiç açılmayan, aranmayan bir kasanın zaman zaman ücret gönderilerek 27 yıl sonra açılmak istenmesi, ilgisiz ve kayıtsız kalmalarının anlaşılamadığını, varlığı ve içeriği şüpheli, kasanın kiralama tarihinden bu yana içindeki eşyaların çok kıymetli olduğu ifade edildiği halde çelişkili durumun bulunduğunu, yapılan devir ve kasaların naklinde ve demontajında kötü niyetli kasti bir durumun ve işlemin bulunmadığı, bankanın kusurunun söz konusu olmadığı, haksız davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Mahkememizde görülen dava maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Dosya, mahkememizin 2007/515 esasına kaydı yapılmış, mahkememizce yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, idari soruşturma raporu, … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin …sayılı dosyası, banka kayıtları, makbuzlar yapılacak bilirkişi incelemesine delil olarak dayanıldığı anlaşılmıştır.
İncelenen … 2.Asliye Ceza Mahkemesinin 12.04.2006 tarih … sayılı kararı ile, müştekinin şikayeti üzerine … … Bankası şubesi yöneticileri hakkında hizmet nedeniyle emniyeti suistimal suçundan dava açıldığı, ancak adı geçenlerin dosya kapsamı ve teftiş raporuna göre kasayı teslim aldıktan sonra kaybettiklerine dair bir delil bulunmadığı, 126 nolu kasanın olmadığı belirlenerek beraatlerine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyada kasanın kiralandığı 1976 yılından sonra muhtelif tarihlerde ödemiş kasa kira bedelini içeren makbuz, kira ve depozito makbuzu ibra edilmiş, kasa numarasının 126 nolu kasa olduğu makbuzlara geçmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları doğrultusunda davacının bildirdiği ancak vasıfları tam olarak sabit olmayan ziynet eşyaları yönünden değerlendirilmeside yapılarak bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuş, yapılan inceleme ile 26.05.1976 da … Sandığı/… Şubesi’ nde, 126 no lu kiralık kasayı kiraladığı, dosyaya ibraz edilen, kiralık kasa sözleşmesinden 26.05.1976 tarihi itibariyle tanzim edilmiş, 126 nolu kiralık kasa ile ilgili olarak alınan Kasa kirası ve Kasa Depozitosunun Banka (… Sandığı … şubesi) tarafından davacıdan tahsilini gösteren, makbuzdan, 126 nolu kasanın davacı …’e teslim edilen iki adet kasa anahtarlarından ve davacının 1977 tarihinden itibaren Bankaya ( … Sandığı … şubesine ve birleşmeden sonra da … bankası … ve … Şubelerine) göndermiş olduğu, ve ilgili Banka Şubeleri tarafından da gelirlere alınan aşağıda belirtilen, Kasa Depozito ve kira bedellerinden davacı …’in, kasayı kiralamasından ve kıymetli varlıklarını kasaya koymasından sonra 11.09.2003 tarihine kadar bankaya hiç uğramadığı, kiralık kasasını hiç ziyaret etmediği, kendi dava dilekçesinden ve banka tarafından tutulan kiralık kasalar ziyaret defterinden anlaşıldığı, bu arada, 1983 yılında 107 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname nin geçici 4. Maddesi uyarınca … Sandığı’nın kapatılarak … Bankası’na devredilmesine karar verilmiş, bu kapsamda, … Sandığının … Şubesi de 02.01.1984 tarihi itibariyle TC … Bankası tarafından devir alınarak; T.C … Bankası/… Şubesi olarak faaliyetlerine devam ettirildiği, … Bankası/… Şubesi 22.10.1993 tarihine kadar faaliyetlerine devam etmiş ve bu tarih itibariyle kapatılarak, … Bankası … Şubesine devredildiği, … Şubesi 22.10.1993 tarihinden sonra, sadece vergi ve sigorta tahsilatları ile görevlendirilerek, … Şubesine bağlı özel işlem merkezi olarak faaliyetlerine devam etmiş ve 10.07.1998 tarihi itibariyle de tamamen … Şubesi ne devredilerek kapatıldığı, sonuç itibariyle, davacı tarafından … Sandığı/… Şubesi’nden kiralanan 126 nolu Kiralık Kasanın … Bankası … Şubesinde bulunması gerekmekte olup, davacı tarafından, (kiralık kasa içindekiler alınarak boşaltılmak üzere), … Bankası … Şubesi’ne müracaat edildiği ancak … Sandığı’ndan devir alınması ve Şubede muhafaza edilmesi gereken 126 no lu Kiralık Kasa Şube Kiralık Kasa Dairesinde bulunamadığı, bu durumun şube yetkilileri tarafından bir tutanakla tespit edildiği, … Sandığı/… Şubesi’nin … Bankası’na devir işlemleri ve davaya konu kiralık kasalarla ilgili olaylar, iç denetmen tarafından tanzim olunan 09.10.2003/1 tarih ve sayılı ön inceleme raporunda, aşağıdaki gibi tespit olunduğu, özetle,
“…Müşteki …’in kasasını neden takip etmediği, kasanın ne renk olduğu ile ilgi sorulara cevaplar verdiği, ayrıca şubede bulunan ziyaret defterinde anılan müşterinin kiralık kasasını ziyaret ettiğine ilişkin bir kaydın olmadığı, diğer taraftan, söz konusu kasanın bulunduğu binanın 10.07.1998 tarihine kadar … Özel İşlem Merkezi olarak kullanıldığı, binada bulunan kiralık kasaların … Şubesi’ne taşınmayıp 09.08.2002 tarihine kadar boş olan binada muhafaza edildiği, devirler esnasında düzenlenmesi gereken tutanaklann ibraz edilmediği, 22.07.2002 tarihinde satışı yapılan binada bulunan kiralık kasaların şube yetkililerince Bankamız gayrimenkullerinden olan ve şubece depo olarak kullanılan …/Darüşşafaka binasına taşıttırıldığı, şubece içleri boş ve kullanılamaz olarak değerlendirilen kiralık kasalarla ilgili müşterilere bildirimde bulunulmadığı, noter huzurunda mühürlenerek, açılmadan taşınması gereğine uyulmadığı, taşınan kasalarla ilgili tutanak tutulmadığı gibi mevcut belge ve bilgilerden bu kasalardan hangilerinin dolu olabileceğinin de anlaşılamadığı…” … Sandığı/… Şubesi’nin … Bankası’na devir işlemleri ve davaya konu kiralık kasalarla ilgili olaylar, müfettiş tarafından tanzim olunan 16.12.2003/1 tarih ve sayılı raporda aşağıdaki gibi tespit olunduğu,
“…. Sandığı’nın kapatılması ile bu kuruma ait … Şubesi 02.01.1984 tarihinde T.C. … Bankası tarafından devralınarak, … Şubesi olarak faaliyete geçirildiği, 22.10.1993 tarihine kadar faaliyetine devam eden … Şubesi, bu tarihte kapatılarak, işlemlerinin … Şubesi’ne devredildiği, binanın ise … Şubesine bağlı … Özel İşlem Merkezi haline getirilerek, sadece vergi ve sigorta tahsilatı ile görevlendirildiği, 10.07.1998 tarihinde de … Özel İşlem Merkezi kapatılarak, hizmet binası Aralık 1998 tarihine kadar boş olarak tutulduğu, … Şubesi’nin tadilata alınması nedeniyle Aralık 1998 ayından, Ocak 2000 ayına kadar … Şubesi olarak hizmet veren bina, 21.05.2002 tarihinde açık artırma usulü ile satılarak, 22.07.2002 tarihinde Tapudan devir işlemlerinin tamamlandığı, devir işlemlerine müteakip, … binasında bulunan evrak ve menkullerle birlikte kiralık kasalar da 09.08.2002 tarihinde Darüşşafaka binasına nakledildiği, … Şubesi’ne ait evrakların kendi binasındaki arşivinde muhafaza edilmekte iken, şubenin tadilata girmesi nedeniyle evrakların … Lojmanlarına taşıttırıldığı, daha sonra … Lojmanlarının tekrar faaliyete geçirileceğinden bahisle, burada ki evrakların sırasıyla Fındıkzade Şubesi’nin 7. katına, oradan da Darüşşafaka binasına taşıttırıldığı, Darüşşafaka binası satışa çıkarılınca da evraklar buradan alınarak … Şubesi’nin bodrum katına nakledildiği, Gerek Şubenin Genel Müdürlüğe hitaben yazdığı yazıda, gerekse müşteri tarafından Genel Müdürlüğe gönderilen dilekçede 121 adet kiralık kasanın bulunduğu, 126 nolu kiralık kasanın ise olmadığının belirtildiği, buna karşın … Sandığı’ndan 361 adet kiralık kasa devralınmış olduğu, her iki yazıda bahsedilen 121 adet kasa ise … Sandığı’ndan devralınan gri renkli kasaların sayısı olduğu, yapılan incelemeler ve alınan ifadelerden; … tarafından kiralanan 126 nolu gri renkli kasanın 02.01.1984 tarihinde TC … bankasına devrinin yapıldığına ilişkin herhangi bir belgeye ve ifadeye rastlanılamadığı, … sandığından devir alınan 126 nolu portakal renkli Kiralık Kasanın ise, kapağının kırılarak açılmış olduğu, bu durumun taşınma öncesinde mi yoksa taşınma esnasında mı meydana geldiğinin belirlenemediği, … Şubesi Hizmet Binası satıldıktan sonra, Kiralık Kasaların Darüşşafaka binasına taşıttırıldığı, ancak taşıma işlemlerinde; Kiralık Kasaların Noter huzurunda açılarak tepitler yapıldıktan sonra taşıtılması gereğine uyulmadığı, Kiralık kasasının kapatılması konusunda, … e yazılmış bir yazıya rastlanılmadığı belirtilerek söz konusu ziynet eşyalarının belirtilen duruma göre her birinin değerleri takdir olmaya çalışılmış toplam 8.290 TL değer belirlendiği rapor olmuştur.
Mahkememizce davacının memur olup mal beyanına ilişkin ilgili tüm beyannamelerinin celbedildiğinde söz konusu beyannamelerde başından beri gayrimenkul bildirimlerinin olup, menkul bildiriminin bulunmadığı, tespit olmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde mahkememizin 28/12/2012 tarih, 2007/515 esas, 2012/287 karar sayılı kararı ile davacının kiraladığı kasaya ilişkin tanıtım kartının bulunmadığı, davacının şubede kayıtlı tasarruf hesabının bulunduğu ama en son işlem tarihinin 1993 yılı olup, öncesi hareketlerin bulunmadığı, kasa tetkikinde gri 126 nolu kasanın olmayıp 121 numarada bittiği, davacının mal beyanında belirttiği ziynet eşyalarını açıklamadığı ve kiralandığı tarihten bu yana hiç açılıp yoklanmayan araştırma yapılmayan kasanıın seneler sonra açılması için müracaat edilmesinin hayatın olağan akışı içinde makul olmadığı gerekçesi ile ile davanın reddine karar verilmiş olup, verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkememizce verilen bu karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2013/8219 sayılı esas, 2013/22360 Karar, 05.12.2013 tarihli kararı ile ” Davacı, davalı bankaya devredilen … sandığı ile kiralık kasa sözleşmesi yaptığını ve kasa ücretini davalı bankaya ödediğini ileri sürüp belge ibraz ettiği, davalı banka da davalı tarafından ödenen ücretleri tahsil ettiği, ayrıca davalının, davacının kasa kiraladığına açık bir karşı çıkması da söz konusu olmadığı, kasa ücretini ödeyen davacının 27 yıl sonra kasada bulunan eşyalarını istemesi davanın reddine gerekçe olmayacağı gibi, mal beyanında bulunulmaması da sadece Devlet Memurları Kanunu çerçevesinde sonuçlar husule getireceğinden iş bu davanın reddine gerekçe yapılamayacağı, bu nedenlerle mahkemece davacının kiralık kasasının bulunduğu kabul edilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken anılan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiş ” hükmü ile bozularak gelmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Bozma sonrası mahkememizin 2014/146 esasına kaydı yapılan dosyada, tarafların beyanları alınmış, davacı tarafından bilirkişinin değerlendirmediği eşyalarında değerlendirilerek kuyumcu bir bilirkişiden rapor alınması istenmiştir.
Mahkememizce davacıdan eşyalara ilişkin detaylı bilgi verilmesi istenmiş, bu yönde beyanda bulunamayacakları belirtilmiş, ancak dosyaya sunulan kuyumcu vasıtası ile yaptırdıkları yine bir kısım eşyalara ait değerlendirme yapılamayan rapor ibraz edilmiş, tarafların iddia ve itirazları, sunulan belge ve alınan rapor, ziynetlerin kasaya verildiği tarih, bu tarihteki satılacak ve takılan takı mahiyetleri değerlendirilerek davacının soz konusu kasaya koyduğunu ifade ettiği takıların değerlerinin belirlenmesi için bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuştur.
Yapılan inceleme ve sunulan rapor ile, takı beyannamesinde takıların gramaj ve resimleri olmayıp, takdiri olarak değerlendirmenin yapıldığı dava tarihi itibariyle toplam tüm değerin 19.060 TL olarak belirlendiği rapor olunmuştur.
Davalı tarafından özellikleri dahi belirli olmayan değer belirlemesine, davacının talep gerekçeleri de itiraz olunmuştur.
Davacı tarafından sunulan beyanda ise hakkaniyete uygun olması için rapor tarihindeki değer üzerinden karar verilmesi istenmiştir.
Davalının zamanaşımına yönelik itirazı dosya kapsamı alınan rapor işlem ve müracaatlar dikkate alınarak yerinde görülmemiştir.
Bu doğrultuda denetlemenin dosyada teftiş kurulu raporunda da belirlendiği üzere … sandığı tarafından kiralık kasa müşterilerinin fotoğraflı tanıtma ve takip kartı ile takip edildiği, davacıda bu kartın olmadığı, aksi halde kasa sözleşmesinde imza örneği formunun tanzim edildiği, davacının anılan formda imzasınında olmadığı, son işlem tarihinin … şubesinin kapatılarak, … şubesine devri 23.10.1993 olup, öncesine ait hareketin olmadığı, yine kasa tetkikinde gri 126 nolu kasanın olmayıp, 121 nolu numarada sona erdiği, Bankacılık Hizmet Daire Başkanlığı tarafından genel duyuru yapılıp kasaların tamamının boş olarak bildirildiği, ve hesapların kapatılması için müşterilere çağrı yapıldığı, fiziken kapalı kasaların noter huzurunda 2003 yılında açıldığı ve çıkan kıymet var ise tespit olunduğu, numaranın 121’de bittiği, diğer 126 nolu kasanın ellerindeki anahtar ile açılmadığı, müşteri elindeki anahtar ile kendi ellerindeki anahtarın birbirine benzemediği, mal beyanlarında her ne kadar bozma ilamında bildirimin olmamasının, Devlet Memurları yasası çercevesinde değerlendirileceği ifade edilmiş ise de, bu durumun dahi günümüzde tüm Devlet Memurları yönünden zorunlu ve doğru bildirilmesi gereken hususlar olduğu ifade edilerek bilgi ve beyanın olmakta olup, bunun bir delil olarak dahi değerlendirilebileceği bu durumda bu dayanaktan da yoksun olduğu bunun yanı sıra İmar Bankası Off-Shore hesabında 100-110 milyar alacağa yönelik beyan … Şube yetkililerince araştırıldığı, bu yekün ziynette bu ana kadar sorgu sual edilmemesinin hayatın olağan akışına uygun bulunmayıp, sadece kiralanan kasadan bahsedilip durumunun uzun süredir açılıp yoklanmaması, seneler sonra akla gelerek açılması için müracaat edilmesi, eldeki anahtarın uygunluk arzetmemesi, sadece başta kiralanan bir kasa bilgisinin yer almamasının bu veri ve deliller ile sabit olmayıp, bu işlem ve iddiaların bu kadar değerler ve hatta manevi değeri olduğu bildirilen ziynetler yönünden yaşamın olağan konumuna uygun bulunmayarak ve bu durumda maddi bir değerin varlığından bahsedememişken manevi zarar koşullarının da değerlendirilmesi mümkün bulunmayıp, davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 05/12/2013 tarih, 2013/8219-22360 sayılı ilamı ile “……davacının kiralık kasasının bulunduğu kabul edilerek, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği…….” nedenle bozulmuştur.
İlama uyulmasına karar verilmiş, yargılamaya devam olunmuştur. Mahkememizin 2016/704 esasına kaydı yapılan dosyada davacının bildirdiği altın vasıflarıda dikkate alınarak kasada bulunduğu ifade edilen takıların değerlerinin belirlenmesi için bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuş, kuyumcu bilirkişi raporu ile dava tarihine göre 19.060,00 TL, rapor tarihi 20/01/2015 tarihi itibariyle güncel değerin 58.835,00 TL olduğunu belirlemiş, ancak davacı talepleri arasında yer alan irili ufaklı bir avuç altın yönünden ise beyana göre değeri 10.000,00 TL olarak tespit ettiğini rapor etmiştir.
Raporlara tarafların usulüne uygun beyanları alınmış, Yargıtay ilamı ile de kasanın varlığının kabul edilmesi gerektiği ifadesi karşısında, kirası ödenmiş, anahtarı mevcut ancak yapılan denetlemede tesbit edilemeyen kasadaki ziynet eşyasınında kasaya konan mallar ile ilgili herhangi bir tutanak usulünün bulunmaması doğrultusunda beyan esas olup, aksi kanıtlanamadığı karşısında ziynet eşlalarının tespit tarihindeki güncel değerlerinin davacı listesinde ve dava talep miktarı karşısında maddi olarak takdiren yerinde görülmüş, yine manevi tazminata ilişkin istemi ise ziynet eşyalarının kaybından dolayı duyulan üzüntünün gerek davacının aşırı zenginleşmesine, gerekse davalının maddi değer kaybına uğramayacağı şekilde takdir olunarak dava tarihi itibariyle gerek maddi ve gerekse manevi tazminat değerlere yasal faiz uygulaması ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafça temyiz edilen mahkememiz kararı Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 07/09/2019 tarih, 2017/2781 esas, 2019/8 karar sayılı ilamı ile Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre , davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde bulunmayıp, ancak … 1. Noterliği aracılığıyla davalı bankaya hitaben göndermiş olduğu 16.03.2004 tarihli ihtarname ile kiralık kasaya konulmuş olan eşyayı talep etmiş ve anılan ihtarname muhatap bankaya 22.03.2004 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı bankanın ihtarnameyi tebellüğ tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile, davaya konu eşyaların değerinin bu tarih itibariyle hesaplanması gerekirken hükme esas alınan bilirkişi raporunun düzenlendiği tarih itibariyle hesaplanan değere hükmedilmesi doğru görülmediğinden bu yönden bozma kararı verilmiştir.
Davalı vekilince Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 07/09/2019 tarih, 2017/2781 esas, 2019/8 karar sayılı kararının düzeltilerek kaldırılması ve mahkememizin 2016/704 esas 2017/349 karar sayılı kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep Yargıtay 11. Hukuk Dairesince incelenmiş, 19/11/2020 tarih, 2019/1779 esas,2020/5237 karar sayılı ilamı ile “… Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin HUMK 440. Maddesinde sayılan hallerden hiçbirin ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir ..” şeklinde oy birliğiyle karar verilmiştir.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuş, bozma sonrası 2021/163 esası üzerinden yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz 30/06/2021 tarihli celse ara kararı gereğince dosya, kasada bulunduğu ifade edilen eşyaların ihtarname tebliğ tarihi olan 22/03/2004 itibariyle değerinin tespit edilmek ve rapor sunulmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın kiralık kasasının kaybolması sebebiyle kiralık kasada bulunan ziynet eşyalarından (davacı tarafın iddiası) doğan tazminat talebinin, tarafınca yapılan incelemesinde 22/03/2004 tarihi itibariyle, Kapalıçarşı serbest altın piyasasının belirtilen tarihte ki fiyatlarıyla toplam değerlerinin ; 9.643.298,000 TL,( dokuz milyar altı yüz kırk üç milyon iki yüz doksan sekiz bin TL), Bir avuç altın olarak talep ettiği; güncel 10.000 TL olarak belirtileri ziynet eşyalarının ise 22.03.2004 tarihi itibariyle değerlerinin 208.000,000 TL , Talep edilen ziynetlerin toplam değerlerinin 9.851.298,000 TL, 22.03.2004 tarihinde, şu anki kullandıkları Türk Lirasından altı sıfır atıldığını, değerlendirmenin Türk Lirasının altı sıfır atılmadan önceki haliyle olduğu, 22.03.2004 tarihi itibariyle 1 gram 24 ayar altın; 17.750,000 TL olduğunu, toplam tespit edilen ; 9.851.298.000 TL ; 555,00 gram 24 ayar altına tekabül etmekte olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Yargılama aşamasında davacı …’in vefat etmiş, veraset ilamı ve mirasçılara ait vekaletname dosyaya ibraz edilmiş ve yeniden taraf teşkili sağlanmıştır.
Dosyada, daha önce verilen mahkememiz kararları ve bozma ilamları dikkate alındığında, maddi olgunun, zarar ile illiyet bağının tespit edildiği ve kesinleştiği görüldüğünden, usul ekonomisi de gözetilerek yeniden aynı hususlarda inceleme yapılmasına gerek olmadığı, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi raporuna göre, davacının davalı bankaya gönderdiği ihtarname tebliğ tarihi itibariyle ziynet eşyaları ve altınların toplam değerinin 9.851.298,000 TL olduğu, 31/01/2004 tarihinde çıkarılan kanun ile Türk Lirasından altı sıfır atılarak, 1 milyon liranın 1 Yeni Türk Lirasına eşitlendiği göz önüne alındığında, davacının davalı bankadan 9.851,29-TL alacaklı durumda olduğu, bu miktarın maddi tazminat olarak talep edebileceği, manevi tazminat açısından ise davacının maddi ve manevi kıymeti bulunan eşyalarının kaybı nedeniyle acı, elem, üzüntü duyacağı, manevi dünyasında oluşan mağduriyetin de giderilmesi gerektiği, ancak manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olamayacağı, dava tarihi, oluşan maddi tazminat miktarı, kişinin sosyal ekonomik durumu, paranın alım gücü, kişinin uğradığı manevi zararın hep birlikte değerlendirilmesi neticesinde, 5.000,00-TL manevi tazminatı yeterli olacağı kanaat edildiğinden davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 9.851,29 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın 22/03/2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Dava tarihinden sonra yapılan 197.221,09 TL ödemenin infazda değerlendirilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 1.014,49 TL ilam harcının peşin alınan 1.620,00 TL’den mahsubu ile geri kalan 605,71 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydının yapılmasına,
4-Davacının bozma öncesi 3.263,30 TL yargılama gideri ve bozma sonrası yaptığı 710,00 TL (600 TL Bilirkişi+110 TL Posta masrafı ) yargılama gideri olmak üzere toplam 3.973,30 TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 491,74 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri (maddi tazminat) üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri (manevi tazminat) üzerinden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
7-Davalının bozma öncesi yaptığı 158,00 TL yargılama gideri ve bozma sonrası yapılan 15,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 173,50 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 152,03 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre red edilen dava değeri (maddi tazminat) üzerinden hesaplanan 9.919,33 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre red edilen dava değeri (manevi tazminat) üzerinden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
10-Karar kesinleşince ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır