Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/149 E. 2021/378 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/149 Esas
KARAR NO:2021/378

DAVA:İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:25/03/2015
KARAR TARİHİ:21/06/2021

Mahkememizden verilen 18/05/2017 tarih ve … Esas … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 30/12/2020 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak görülen açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıdan alacağını tahsil etmek amacı ile …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, ve …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile ihtayati haciz kararının alındığını ancak davalının yasal süresindeki itirazı ile takibi durdurduğunu, bu itirazın haksız ve takibi geciktirme amaçlı olduğunu, müvekkilinin alacağının tahsili için mahkeme husurundaki itirazın iptali davasının kabulüne karar verilerek %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve yapılan yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı tarafa davaya konu borcunun ödendiğini, müvekkilinin davacı tarafa borcunun kalmamasına rağmen davacı tarafın …. Asliye Ticaret mahkemesinden hiçbir belge ibraz etmeksizin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını ve müvekkilinin tüm banka hesaplarına, araçlarına, taşınmazlarına, maaşlarına haciz koydurarak davacı tarafın müvekkilini büyük bir zarara uğrattığını, söz konusu davada ihtilafın kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, Tüketici hukukuna dayalı bu ihtilafta görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğunu, görev yönünden davanın reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle mesnetten mahrum davanın reddi ile takibin iptalini yargılama vekalet ücretlerinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
İİK ‘nun 67/1 maddesine göre ”takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliğ tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmeside; davacı tarafın davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce reesen belirlenen bilirkişi heyetine dosya tevdi edilerek rapor hazırlaması talep edilmiş bilirkişiler raporunda ” Davacı bankanın davalılardan 32.672,85 TL alacaklı olduğu, Davacı bankanın (Talep Gibi) 16.175,73 TL olan asıl alacağına 04/02/2015 takip tarihinden itibaren borç tamamen ödenene kadar %70 temerrüt faizi ile %5Gider Vergisini talep edebileceği, Davacı bankanın ayrıca; İade edilmeyen 1 adet çekten dolayı, 3167 sayılı çek yasası kapsamında ibra eden yasal hamiline ödemek zorunda olduğu 660,00 TL olan yasal karşılığının bankada depo edilmesini, davalılardan isteyebileceği İbrazı halinde (bedeli depo edilmediği halde) çekin yasal karşılığının ödenmesi halinde , davacı bankanın ödenen çek yasal bedelini, ödenme tarihinden itibaren, yasal bedeli + temerrüt faizi ve %5 gider vergisi ile birlikte davalılardan tahsilini talep edebileceği ancak; Son Yargıtay kararlarında; Banka ile müşteri arasında birden fazla sözleşme akdedilmiş ise ”ihtilaf konusu kredilerin hangi sözleşme kapsamında kullandırıldığı, kullandırılan bu kredinin tamamen gelir ödemesinin yapılıp yapılamadığı, belli tarihli bir sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin ödenerek kapatılmış olması ve daha sonra akdedilen sözleşmelerde kefalet imzalarının bulunmaması halinde o sözleşmedeki kefillerin sorumluluklarının bulunmayacağı” konusunda kararlar verilmektedir. Huzurdaki davaya konu banka alacağına ilişkin krediler, davalıların imzalamış oldukları 13/10/2016 tarihli 52.000,00 TL’lik sözleşmeden ve bu sözleşmeye istinaden kullanıdırılan krediler ödenerek kapatıldıktan ve davalılar şirketteki hisselerini üçüncü bir kişiye devrederek ayrıldıktan sonra, asıl borçlu firma ile akdedilen (davalıların kefalet imzalarını taşımayan) 18/09/2009 tarihli 250.000,00 TL’lik sözleşmeye istinaden kullandırılan krediler olduğu (dosya muhteviyatından) anlaşılmakla; Bu durumda davalıların kefalet imzalarının kullandırılan bu krediler için geçerli olmadığının takdirinin konu tamamen hukuki olmakla; Sayın Mahkemenin Takdirlerinde olduğu” şeklinde rapor beyan etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamına göre, davaya konu banka alacağına ilişkin krediler, davalıların imzalamış oldukları 13/10/2016 tarihli 52.000,00 TL’lik sözleşmeden ve bu sözleşmeye istinaden kullanıdırılan krediler ödenerek kapatıldıktan ve davalılar şirketteki hisselerini üçüncü bir kişiye devrederek ayrıldıktan sonra, asıl borçlu firma ile akdedilen (davalıların kefalet imzalarını taşımayan) 18/09/2009 tarihli 250.000,00 TL’lik sözleşmeye istinaden kullandırılan krediler olduğu (dosya muhteviyatından) anlaşılmakla; Bu durumda belli tarihli bir sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin ödenerek kapatılmış olması ve daha sonra akdedilen sözleşmelerde kefalet imzalarının bulunmaması halinde o sözleşmedeki kefillerin sorumluluklarının bulunmayacağı nazara alınarak davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli harç 59,30 TL olup, peşin alınan 577,28 TL den mahsubu ile fazla alınmış olan 517,98 TL harcın karar kesinleştikten sonra istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 6.978,15 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/06/2021

Katip …

Hakim …