Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/140 E. 2021/617 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/140 Esas
KARAR NO:2021/617

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/02/2021
KARAR TARİHİ:26/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ticari ilişkide bulunduğu dava dışı şirkete yapmak istediği ödemenin davalı bankanın verilen bilgileri kontrol etmemesi ve gerekli özeni göstermemesi nedeniyle havale bedelini başka bir kişinin hesabına yapmasından dolayı müvekkilinin mağdur olmasına sebebiyet verdiğini, davalı bankanın yapmış olduğu bankacılık hizmetlerinden kaynaklı olarak üstlenmiş olduğu yükümlülüklerine aykırı davrandığını, müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini için davalı bankaya ihtarname göndermiş ise de olumlu bir sonuç alamadığını, müvekkilinin mağduru olduğu dolandırıcılık suçunun failinin tespit edilerek cezalandırılması için suç duyurusunda bulunulduğunu, davalı banka aleyhine icra takibi yapıldığını, söz konusu takibe haksız ve hukuka aykırı olarak itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından gerçekleştirilen işlemlerin davacının talimatına uygun şekilde gerçekleştirildiğini, müvekkili bankaya herhangi bir kusur atfedilemeyeceğini, müvekkili bankanın swıft işlemlerinde gönderilen hesaba yönelik hesabın kime ait olduğu gibi bilgileri kontrol edebilme imkanının bulunmadığını, müvekkili bankanın davaya konu eylemi öğrendiği andan itibaren vakit kaybetmeksizin gerekli işlemleri gerçekleştirdiğini, davalı firmanın tacir olduğunu, objektif özen ölçüsüne göre basiretli bir tacir gibi davranarak ileride doğması muhtemel zararları öngörmekle yükümlü olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, davacı tarafından davalı bankaya verilen talimat ile yapılan para havalesinin, para havalesi yapılmak istenen alıcı dışında başka bir alıcı hesabına yapılmasında davalının kusurlu olduğu iddiası ile zararın tahsilini sağlamak amacıyla davacı tarafından davalı banka aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 15.143,78 EURO üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı banka nezdindeki döviz hesabından, borçlusu olduğu yurt dışında mukim dava dışı şirkete para transferi için davalı bankaya 06.10.2016 tarihinde yazılı talimat gönderdiğini, talimatta havale alıcısı muhatap firmanın ünvanı, bankası, swıft kodu, hesap ve IBAN numarasının bildirildiğini, havalenin gösterilen IBAN numarasına yapılmasına karşın IBAN numarasının havale alıcısına ait olmadığından paranın gerçek alıcıya ulaşmadığını, IBAN numarası ile havale alıcısı firma ünvanını eşleştirmeyen davalı bankanın ortaya çıkan zarardan sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı banka yapılan işlemin mevzuata uygun olduğunu, havale bedelinin alıcı firma hesabına geçilmesi işleminin muhabir banka tarafından yapıldığını, sorumluluklarının bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Havalecinin ve lehdarın bankası farklı ülkelerde bulunmakta olup, ödeme bu bankaların bulunduğu ülkeler dışında, üçüncü bir ülkenin para birimi ile gerçekleştirilecek ise, karşılığın lehdarın bankasına aktarılmasında kural olarak, ilgili para biriminin ait olduğu ülkede bulunan, havalecinin ve lehdarın bankası ile hesap ilişki içinde olan bir muhabir bankaya başvurulur. Havale zincirine dahil olan muhabir banka, havalecinin bankasının havaleci ile olan ilişkisinde, kural olarak bu bankanın BK m. 100 yardımcı şahsı konumundadır.
Somut olayda dava konusu havale tutarının havale alıcısının bankası tarafından hesaba aktarıldığı anlaşılmaktadır. Bir başka ifadeyle havale alıcının bankasının havale alıcısı ile IBAN numarasını eşleştirmediğinden işlemi gerçekleştirdiğinden kusurlu olduğu ihtilafsızdır.
Buna göre, davalı banka ve onun yardımcısı konumundaki ( somut olayda …) muhabir banka, havaleyi, davacının gösterdiği IBAN numarasına ve davacının bildirdiği alıcı şirket unvanına göndermiştir. Bu durumda, IBAN numarasının alıcı unvanıyla uyumlu olup olmadığını davalı bankanın ve onun yardımcısı konumundaki muhabir bankanın denetlemesi ve karşılaştırması mümkün değildir. Bu kontrolün, alıcının hesabının bulunduğu alıcının bankası (somut olayda Slovenska Sporitelna) tarafından yapılması gerekir. Eğer bir kusur varsa, alıcının bankasındadır. Çünkü, alıcının bankasının, IBAN numarasıyla alıcıyı karşılaştırması, eğer bilgiler uyumlu ise parayı alıcının hesabına yatırması, aksi taktirde havaleyi iade etmesi gerekirdi. Böyle bir iade gerçekleşmediği gibi, alıcının IBAN numarasının alıcı ile uyumlu olmadığına dair davacı tarafın sunduğu bir kanıt da yoktur. Bu durum kabul edilse bile, alıcının bankası ile davalı banka arasında yardımcılık ilişkisi yoktur ve alıcının bankasının kusuru olsa bile davalı sorumlu tutulamaz. Dolayısıyla, ortaya çıkan zararda davacı havalecinin bankası olan davalı bankanın ve havale zincirindeki aracı bankanın kusuru bulunmamaktadır (Emsal olarak bknz. Yargıtay 11 HD, 19/12/2018 tarih, 2017/2671-2018/8089 E.K sayılı ilamı).
Bu itibarla, dava konusu para havalesinin, para havalesi yapılmak istenilen alıcı dışında başka bir alıcıya yapılmasında davalı bankanın kusuru ve sorumluluğu bulunmadığı gözetilerek davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL ilam harcının peşin yatan 1.570,99 TL’den düşümü ile 1.511,69 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.605,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)