Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/131 E. 2022/413 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/131 Esas
KARAR NO:2022/413

DAVA:Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:28/06/2016
KARAR TARİHİ:20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında nakliye işlemleri nedeniyle ticari ilişkinin bulunduğunu, davalıya ait malların müvekkili şirketin Türkiye acenteliğinin üstlendiği yabancı taşıma şirketinin görevlendirildiği, Almanya’dan Türkiye’ye taşındığını ve bu işleme istinaden davaya konu 8.717,20 TL tutarlı navlun bedeli faturasının kesildiğini, ancak borçlu tarafından bu bedelin ödenmediği, bu nedenle alacağın tahsiline masraf ve vekalet ücretine karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından önce müvekkili aleyhinde takip başlatıldığını, yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu ancak itirazın iptali davası açılmadığı, bilahare alacak davası olarak davanın açıldığını, müvekkilinin adresinde bulunan emtiaların …’dan taşınması işinin üstlenildiği ancak davacının gereği gibi ve zamanında taşıma işini yapmamış olduğu … limanında yapması gereken nakliye ve teslim işini zamanında yapmayarak emtiaları 2,5 gün liman ardiyesinde beklettiğini, bu nedenle ardiye ve depo yükleme masrafının ödendiğini, ayıplı ifa bulunduğunu, edimi gereği gibi yerine getirilmemiş olması nedeniyle takas mahsup defilerinin de dikkate alınması gerektiği ve haksız davanın reddi ile müvekkili şirketin uğradığı 7.105,25 TL tutarlı faturanın da takas mahsuba konu edilmesi istenilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava mal taşıma ücreti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dosya, mahkememizin … esasına kaydı yapılmış, yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, tüm deliller, faturalar, navlun kayıtları, karşılıklı edimler, yazışmalar ve daha önce yapıldığı ifade edilen takip dosyası ve yapılacak bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
İncelenen …. İcra Müd. … sayılı takibinde faturaya istinaden 8.717,20 TL asıl alacak olmak üzere faizi ile birlikte toplam 8.913,20 TL üzerinden takibin yapıldığı, borçlu tarafından ayıplı hizmet verildiği nedenle ve borçlarının bulunmadığı nedenle itiraz edildiği, bu davaya karşı davacının itirazın iptali davası yoluna gitmeyerek asıl alacak davası yönünden alacak davasını konu ettiği görülmüştür.
Bu doğrultuda tarafların ticari defter ve kayıtlarında, dava konusu edimler, ticari ilişki, ödemeler, teslim ve var ise ayıp hususu da değerlendirilerek davacının alacağının belirlenmesi ve davalı itirazlarının da denetlenmesi yönünde bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuştur.
Bilirkişi raporu sunulmuş, mahkememizin 13/06/2018 tarih,… esas,2018/576 karar sayılı kararı ile; dosya kapsamı sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporu denetlendiği, usulüne uygun olarak tutulmuş davacı defter ve kayıtlarında taşımanın gerçekleştiği ve asıl alacak kayıtlarının davacı kayıtlarında yer aldığı, taşıma yönünden itirazın olmayıp ancak davalının ayıplı hizmet nedeniyle itirazının bulunduğu değerlendirilmiş, davalı tarafından da takas mahsuba konu olan ve limanda antrepo ve ardiye de bekleyen mallar için miktara yönelik sunulan yurt dışında bulunan şirketin davalı şirkete kesmiş olduğu fatura değerlendirilmiş ve bu yönde davalının da bu gecikmeye dayalı zararının olduğu takdir olunarak davacı alacağından davalının bu takas mahsup talebi düşülmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile belirlenen rakam yönünden karar verilip ancak bu dava talebinden faiz isteminin yer almadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı taraf vekillerince istinaf edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesinin 22/01/2021 tarih, 2019/348 esas, 2021/59 karar sayılı kararı ile “…Somut olayda, davalının süresinde verdiği cevap dilekçesinde takas mahsup definde bulunduğu, ancak takas mahsup define esas 11.04.2014 tarih ve 2.425,00 Euro bedelli faturayı ilk derece mahkemesince verilen kesin süreden sonra dosyaya ibraz ettiği anlaşılmakla, davacı vekili, süresinden sonra sunulan bahsi geçen bu delile muvafakat etmemektedir. HMK’nın 145. maddesi uyarınca, taraflar, kanunda belirtilen sürelerden sonra yeni delil sunamazlar. Ancak, delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. Somut olayda davalının yargılamayı uzatmak amacından bahsedilemeyeceği açık olmakla ve ayrıca süresinde takas mahsup defi süresinde ileri sürülmüş olmakla, bu defi kapsamında dosyaya ibraz etmiş olduğu fatura savunmayı genişletme ve değiştirme yasağı kapsamında değerlendirilemez.
Davalı vekili, gecikme sebebiyle dava dışı firmanın taraflarına keşide etmiş olduğu 11.04.2014 tarihli faturayı ibraz ederek, takas mahsup define esas olarak değerlendirilmesini talep etmiş ve usulüne uygun şekilde tutulan ticari defterlerine gecikmeden kaynaklı olarak davacı adına keşide etmiş olduğu 21.04.2014 tarihli faturayı kayıt etmiştir. Bu şekilde 21.04.2014 tarihli faturanın yansıtma faturası niteliğinde olduğunun kabulüyle, davalı şirket müşterisi olan dava dışı … şirketinin ardiye, depo masrafı ve yükleme masrafları adı altında davalı adına keşide etmiş olduğu ve davalının takas mahsup define esas 11.04.2014 tarihli faturanın davalı tarafın ticari defterlerinde ne şekilde kayıtlı olduğu, bu bağlamda davalı tarafça, faturayı düzenleyen yabancı şirkete bahsi geçen faturaya istinaden yaptığı herhangi bir ödeme kaydının bulunup bulunmadığı, sözkonusu faturanın hangi taşımaya ilişkin olarak düzenlendiği değerlendirilmeden, ilk derece mahkemesince hüküm tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Sonuç olarak, taraf ticari defterlerindeki kayıtların usulüne uygunluğu tartışılarak, kayıtlar arasında uyumsuzluk varsa bu uyumsuzluğun nedeninin kesin şekilde ortaya konulması ve 11.04.2014 tarihli faturanın az yukarıda bahsi geçen hususlarda irdelenmesinin yapılabilmesi açısından taşıma sektöründe ehil yeni bir bilirkişinin de dahil olduğu bilirkişi kurulundan rapor alınmak suretiyle uyuşmazlık çözümlenmelidir.
İlk derece mahkemesi, yukarıda açıklanan delilleri toplayıp değerlendirmeden karar vermiştir. Bu deliller, davanın çözümünde oldukça önemli deliller olup bu eksikliğin ilk derece mahkemesince tamamlanması sonrasında bir karar verilmesi gerekir.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, esasa dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına..” karar verilmiştir.
Kaldırma sonrasında dosyanın mahkememizin 2021/131 esasına kaydı yapılmış, dosya Bölge Adliye Mahkemesi kararı doğrultusunda rapor alınmak üzere bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki çekişmenin, malların davacı şirket tarafından nakliyesinin yapılıp yapılmadığı konusunda olmayıp; davalı şirketin kendisine ait olup satılan emtiayı, davacı şirket tarafından Almanya’nın … eyaletinde bulunan dava dışı üçüncü şirket … şirketine taşınması ve Almanya’nın … limanına teslimi gereken nakliye işini zamanında gerçekleştirememesi ve emtiaların 2,5 gün limana ait ardiyede beklemesine sebebiyet vermesi sonucu, dava dışı 3. şirketin, gecikme sebebiyle; ardiye, depo masrafı ile yükleme masrafları ödemek zorunda kalarak, bunları davalı şirkete fatura ederek; tahsilini istemesi üzerine, davalı şirketin, asıl zarar edenin ve alacaktı olanın kendisi olduğunu ileri sürüp, nakliye bedeli ile düzenlenmiş fatura bedelini takas-mahsup defi isteğinde bulunması olduğu, davada davacı, davalı şirkete ait malların nakliye bedeli olarak tanzim edilen 07.04.2014 tarihli 8.717,20 TL tutarlı fatura alacağını talep etmekte olup, davalı şirketin ise; malların nakliye sırasında 2,5 gün ardiyede beklemiş olması sebebiyle dava dışı şirket tarafından tanzim edilen faturaya istinaden düzenlemiş olduğu 21.04.2014 tarihli 7.105,25 TL tutarlı faturanın dikkate alınarak takas-mahsup yapılması talebinde bulunmakta olduğu, davacı şirket tarafından tanzim edilen 07.04.2014 tarih 079215 nolu 8.717,20 TL tutarlı nakliye faturası muhatabının davalı şirket olduğu, dosyaya sunulan Aras Kargo belgesine göre; Faturanın davalı şirket yetkilisine 11.04.2014 tarihinde teslim edilmiş olduğu, söz konusu faturaya karşı yasal itiraz süresi içerisinde davalı tarafından yapılan herhangi bir itiraz ya da faturanın iadesine ilişkin bir ihtarnameye dosya kapsamında rastlanılmadığı, davalı şirket tarafından tanzim edilen 21.04.2014 tarih 375228 nolu 7.105,23 TL tutarlı yükleme beklemesi açıklamalı fatura muhatabının davacı şirket olduğunun görüldüğü, dosyaya sunulan 21.04.2014 tarihli e-posta yazışmalarına göre; söz konusu faturanın, malların beklemesinden oluşan 2,5 günlük ücret bedeli olarak dava dışı … … firması tarafından davalı …’ya fatura edildiği ve bu bedelin davacı şirkete yansıtıldığının bildirildiği, davacı şirket tarafından ise faturanın kesinlikle kabul edilmeyeceğinin bildirildiğinin görüldüğü, davacı şirket ticari defter kayıtlarında; davalı şirket cari hesabının dava tarihi itibarıyla 8.717,20 TL borçlu durumda olduğu tespit edilmiş olup, davalı şirket tarafından düzenlenen 21.04.2014 tarihli 7.105,25 TL tutarlı fatura kaydına rastlanılmadığı, davacı şirketin kendi ticari defter kayıtlarında, dava tarihi itibarıyla davalıdan 8.717,26 TL alacaklı durumda olduğu, davalı şirket ticari defter kayıtlarında; davacı şirket tarafından düzenlenen 07.04.2014 tarihli 8.717,20 TL tutarlı fatura kaydına rastlanılmamış olup, davacı şirket adına düzenlenen 21.04.2014 tarihli 7.105,25 TL tutarlı fatura sehven Euro olarak dikkate alınmış olduğu ve davacı şirket cari hesabına TL tutar olarak 20.932,07 TL borç kaydı yapılmış olduğu görülmekte olup, söz konusu fatura bedeli 7.105,25 TL olarak dikkate alınacağı, buna göre; davalı şirket dava tarihi itibarıyla davacıdan 7.105,25 TL alacaklı durumda olduğu, dosyaya sunulan 29.03.2014 tarihli konşimento belgesine göre; davacı şirket tarafından nakliyesi yapılan malın alıcısı … firmasıdır. Davalı şirket tarafından tanzim edilen yansıtma faturasına dayanak olarak dosyaya sunulan 2,5 günlük bekleme süresine ilişkin dava dışı … firması tarafından tanzim edilen 11.04.2014 tarihli 2.425,00 Euro bedelli Fatura muhatabının davalı … firması olduğu görüldüğü, bu faturaya istinaden davalı şirket tarafından (2.425,00 Euro x 2,93 = 7.105,25 TL) tutarlı yansıtma faturasının davacı adına düzenlenmiş olduğu anlaşıldığı, dava dışı … … firması tarafından davalı … adına düzenlenen 11.04.2014 tarihli 2.425,00 Euro bedelli faturaya ilişkin, davalı şirket ticari defter kayıtlarında herhangi bir fatura kaydına ve bu faturaya istinaden yapılan herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, söz konusu faturaya istinaden davalı şirket tarafından davacı adına düzenlenen 21.04.2014 tarihli 7.105,25 TL tutarlı yansıtma faturasına ilişkin davalı yanın takas-mahsup talebi hususunda nihai takdirin mahkemede olduğu, davalı şirkete ait malların nakliyesine ilişkin, davacı şirket tarafından tanzim edilen 07.04.2014 tarih 079215 nolu 8.717,20 TL tutarlı nakliye bedeline istinaden, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında dava tarihi itibarıyla davalıdan 8.717,20 TL alacaklı durumda olduğu hususlarında görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosya kapsamında, istinaf kaldırma kararında belirtildiği şekilde bilirkişi incelemesi yapılmış, Davalı şirket tarafından düzenlenen yansıtma faturasına dayanak olarak gösterilen 2,5 günlük bekleme süresine ilişkin dava dışı … firması tarafından tanzim edilen 11.04.2014 tarihli 2.425,00 Euro bedelli Faturaya istinaden , davalı şirket ticari defter kayıtlarında herhangi bir fatura kaydına ve bu faturaya istinaden yapılan herhangi bir ödeme kaydına rastlanılmadığı, söz konusu durumda, takas talebine konu olabilecek muaccel nitelikte bir alacağın mevcut olmadığı, davacı şirketin ticari defter kayıtlarında dava tarihi itibarıyle de davalıdan 8.717,20 TL alacaklı durumda olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :
1-Davanın KABULÜ ile, 8.717,20 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 595,47 TL karar ve ilam harcından 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 566,27 TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,70 TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 2.190,75 TL masraf olmak üzere toplam 2.253,45 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/04/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza