Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/91 E. 2021/407 K. 21.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/91 Esas
KARAR NO:2021/407

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/02/2015
KARAR TARİHİ:21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan …’nın işleten sıfatıyla maliki olduğu… plakalı ambulansı sevk ve idare eden … isimli sürücünün 16.11.2014 tarihinde … İli, … İlçesi, … Caddesi üzerinde seyir halindeyken gidiş yönüne göre kendi şeridinde durduktan sonra aracı geri vitesi takarak hızlı bir şekilde geri geri sürdüğü sırada karşıdan karşıya yaya olarak geçmekte olan davacıların murisi …’e önce ambulansın arka kısmıyla çarptığını, çarpma sesini duymasına ve etraftaki onlarca insanın şoförü uyarmak için ” hop, hop… ” şeklindeki bağrışmalarına rağmen durmayan sürücünün bu defa aracının altına aldığı müteveffayı metrelerce geri geri sürükleyerek feci şekilde ezdiğini, sürücünün geriye doğru olan bu hareketinin ancak etraftan koşup gelenlerin ambulansa vurmalarıyla durdurulabildiğini ve fakat sürücünün bu seferde paniğe kapılarak aracı ileri doğru sürmek suretiyle aracın altındaki müteveffayı bir defa daha ezdikten sonra durduğunu ve tüm bu gidiş gelişlerin neticesinde …’in feci şekilde can verdiğini, kusur ve kusuru aşan durumlar olduğunu, davalı Sağlık BAkanlığının müteveffanın ölümüne sebebiyet veren… plakalı ambulansın maliki / işleteni , diğer davalı … Sigortanın ise aynı aracın … numaralı KTK zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesiyle sigorta ettiği için sigortacı sıfatıyla sorumlu olduğunu, davacının kazanın gerçekleştiği yerde uzun yıllardır manavlık yapmakta ve ayrıca kış aylarında manavlıkla birlikte aynı anda balıkta satmakta olduğunu, ayda ortalama 300 kasa balık, 20 ton kadar da sebze – meyve sattığını beyanla davacılar için toplam 520.000,00 TL manevi, … için 10.000,00 TL , kızı … için ise 5.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; görev ve yetki itirazı ile birlikte esasa ilişkin beyanlarındada dava dilekçesinde yalnızca ambulans sürücüsü ile idarenin kusurlu olduğunun ifade edildiği, istenilen maddi ve manevi tazminat tutarlarının fahiş olduğu, ambulansın amaçlanan acil hizmetler görevini üstlendiği, bu doğrultuda kusurun ayrıca dğerlendirilmesi gerekeceği haksız olan davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu edilen aracın müvekkili şirkete 26/03/2014–26/03/2015 tarihleri arasında ZMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, zararın şahıs başına 269.000,00 TL olduğunu, manevi tazminatın poliçe kapsamında bulunmadığını, sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olabileceği gerçek zararın belirlenmesi için bilirkişi incelemesinin gerekip, kusur oranın tespit edilip, aktüer hesabının yapılması gerektiği, davacının belirlenebilir ücretinin olmaması halinde asgari ücretin baz alınacağı, ödeme olup olmadığınında tespit edilip haksız olan davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava davacının murisinin kazada vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin olduğu ayrıca maddi ve manevi tazminat taleplerinide içerdiği tespit edilmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasında İstinaf öncesi yapılan yargılamada; Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları, olayın oluş şekli, hasar dosyası, tarafların mali sosyal durum araştırmaları, murisin yapmış olduğu işe ait bilgiler, savcılık soruşturma evrakı, kaza tutanakları dosyaya temin edilmiş, … Asliye Ceza Mahkemesinin… sayılı dosyası ile meydana gelen kaza nedeniyle sanık … hakkında açılan davada sanığın mahkumiyetine karar verildiği, kararın kesinleştiği, ceza dosyasındaki ATK Trafik ihtisas dairesinin raporu ile olayda ambulans sürücüsü …’in asli kusurlu olduğu, yayanın kusursuz olduğunun belirtildiği belirlenmiştir. Ancak mahkememizce kaza tutanakları doğrultusunda ATK Trafik ihtisas dairesinden alınan kusur raporu ile ambulans sürücüsünün olayın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğu ve ölenen bir kusur atfedilmediği tespit edilmiştir.
Davacıların murisinin ise … ticaret odası yazışmaları ile manavlık ve balık satışı ile ilgilendiği, araba ile köyleri dolaşarak kış aylarında balık, yaz aylarında ile muhtelif yayla pazarlarına ve obalara giderek meyve satarak geçimini sağladığı dükkan kirası vermediği ve muhtemel aylık ve yıllık gelirlerinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller, doğrultusunda uzman aktüer bilirkişi aracılığıyla davacıların destekten yoksun kaldıkları maddi tazminat hesaplaması yapılmış, bu doğrultuda …’in talep ettiği maddi tazminat isteminin poliçe limiti ile bağlı kalınarak 268.000,00 TL olduğu ancak eş Kezban için 386.061,56 TL, tutarında tazminatın hesap edildiği bu hesaplamanın dosyaya temin edilen ve murisin yapmış olduğu işe dayalı emsal ücret çercevesinde belirlendiği, muris …’in kusursuz olduğu, dikkate alınarak bu yönde hesaplamanın yapılmış olduğu ancak …’in ise 03/04/1973 doğumlu olup kaza tarihinde 41 yaşında olduğu, henüz evlenmediği, yetişkin ve geçimini sağlaması gereken çocuklar yönünden destekten yoksun kalma tazimnatı istemesinin mümkün olmadığı, Yargıtay kararları ile de belirlendiği, mali sosyal durum araştırması ile …’in aylık 5.000,00 TL gelir elde ettiği belirlenmiş olmakla adı geçen yönünden destek hesabının yapılmadığı, dolayısı ile eş yönünden sigortanın police ile sınırlı olduğu, … yönünden 386.061,56 TL olduğunun tespit edildiği, rapor ve tespit olunmuştur.
Davacının yapmış oludğu maddi tazminata yönelik … hakkındaki ıslah dilekçesi denetlenerek ve davacıların her biri için talep etmiş oldukları manevi tazminatlar dikkate alınarak, bir tarafın aşırı zenginleşmesine diğer tarafın maddi yönden zarar görmesine neden olmamak kaydı ile takdiren … için 20.000,00 TL çocukları için 10.000,00 er TL olmak üzere haksız fiil tarihinden itibaren tazminata, tüm dosya kapsamı sunulan deliller alınan rapor ve açıklamalar dikkate alınıp fazlaya dair ve sair istemlerin redolunarak manevi tazminat talebinin davalı … yönünden kabulü hususu belirlenip “Davanın, davacı … tarafından tamamlanan harç ve istem miktarı dikkate alınarak KABULÜ ile davalı … Sigorta A.Ş 268.000,00-TL poliçe limiti ile sınırlı olarak dava tarihinden, 386.061,56-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu bedele 16/11/2014 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Manevi tazminat talepleri yönünden ise davacı … 20.000,00-TL olmak üzere, çocuklar yönünden ise 10.000,00-TL’şer olmak üzere toplam 90.000,00-TL’nin 16/11/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı Sağlık Bakanlığından tahsiline, Fazlaya dair istemin reddine,” karar verimiştir.
Mahkememizce verilen işbu karar, İstanbul BAM 40. Hukuk Dairesi’nin 2019/263 esas 2019/655 karar sayılı ilamı ile “Hükme esas alınan raporda; manav ve balıkçılık şeklinde esnaflık faaliyetinde bulunan davacının gelirinin aylık 5.000 TL olarak kabulü suretiyle hesaplama yapıldığı, gelirin, davacının beyanı ile tanık beyanları ve Ticaret Odası ile Esnaf ve Sanatkarlar Odasının yıllık 20 ton meyve-sebze ile aylık 300 kasa balık satan bir esnafın gelir durumuna ilişkin cevabi yazısı doğrultusunda tespit edildiği görülmektedir. Ne var ki, davacının vergi mükellefi olup olmadığı, vergi mükellefi ise aylık ve yılık kazancının ne kadar olduğu tespit edilmeden, davacı vekilinin, müteveffanın kış aylarında 300 kasa balık ve yıllık 20 ton sebze meyve sattığı yönündeki beyanı doğrultusunda gelir durumunun belirlenmesi doğru değildir. O halde, manav ve balıkçılık şeklinde esnaflık faaliyetinde bulunduğu iddia edilen müteveffayla ilgili vergi dairesinden mükellefiyet kaydının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise vefat tarihinden önceki yıllara ilişkin vergi kazancına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazancı dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirinin net biçimde belirlenmesi, asgari ücretin üzerinde gelir elde ettiği saptanabiliyorsa, belirlenen gelir üzerinden; anılan yollarla gelirin saptanamadığı durumda ise dosyadaki bilirkişi raporunda asgari ücret üzerinden yapılan hesaplama doğrultusunda bir karar verilmek üzere ” gerekçesiyle kaldırılmıştır.
İstinaf kararı sonrasında dosya işbu esasa kaydedilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tensip gereği davacı vekilinden bilgiler isternilmiş olup, davacı vekili 16/03/2020 tarihli dilekçesinde davacıların desteği müteveffa …’e ilişkin olarak istenen vergi dairesi bilgilerini havi … Defterdarlığı … Mal Müdürlüğü’nün 09.02.2016 tarihli yazısının ASLI 24.03.2016 tarihli dilekçelerinin 1 no.lu ekinde Mahkemenize ibraz edilmiş olduğunu, Mal Müdürlüğünün söz konusu yazısı incelendiğinde; davacıların desteği …’in (T.C.No: …) … Mal Müdürlüğünce bildirilen … vergi kimlik no.su ile 01.01.1992 tarihinden itibaren “Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda taze sebze ve meyve perakende ticareti (manav ürünleri ile kültür mantarı dahil)” faaliyeti yürüttüğü ancak vergi mükellefiyetini 31.12.2000 tarihinde terkin ettiği görüleceğini, Ancak …’in 31.12.2000 tarihinde emekli olduğu için vergi mükellefiyetini sonlandırmış ise de söz konusu ticari faaliyetine kaza (ölüm) tarihi olan 16.11.2014 tarihine kadar aralıksız şekilde FİİLEN (vergi kaydı olmaksızın) devam etmiş olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin 2 nolu celsesinde davacı vekilinin 16/03/2020 tarihli dilekçesindeki açıklamaları da gözetilerek, davacılar murisi müteveffanın 2000 yılından sonra vergi kaydı olmadığı anlaşılmakla, vergi kaydı araştırmasına gerek olmadığına, İstinaf kararında da belirtildiği üzere, güncel asgari ücret üzerinden yeniden hesaplama yapılması için ek rapor düzenlenmesi amacıyla dosyanın aktüer bilirkişi …’e günsüz olarak tevdiine karar verilmiş ve aktüer ek raporu alınmıştır.
Ek rapor sonrasında davacı vkilinin itirazları devam etmiştir.
Mahkememizin 23/02/2021 tarihli ara kararı ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nin 40.Hukuk Dairesi 2019/263 E.-2019/655 K.sayılı ilamıve davacı vekilnin bu doğrultuda vergi kayıtlarına ilişkin açıklamaları da gözetilerek, davacı vekilinin emsal ücret araştırmaları için yeniden müzekkereler yazılması talebinin reddine karar verilerek, dosya bilirkişi Muhammed Gerçek’e yeniden tevdi ile güncel asgari ücrete göre yeniden hesaplama yapılarak rapor hazırlanmasının istenilmesine karar verilmiş ve aktüer bilirkişiden nihai güncel asgari ücrete göre 11/03/2021 tarihli ek rapor alınmıştır.
Aktüer bilirkişi sunmuş olduğu 11/03/2021 tarihli ek raporunda özetle; “Müteveffa …’in 16.11.2014 tarihinde geçirdiği kaza sonucu öldüğü, kaza olayının meydana gelmesinde kusursuz olduğu duruma göre davacıların taleplerine ilişkin olarak; …’in destek tazminat talebinin yerinde olmadığı, Eş … adına hesaplanan destek tazminatının toplam (67.570,25+24.951,67) = 92.521,92 TL olduğu, söz konusu tutarın poliçe teminat üst limitini aşmadığı, söz konusu tutara davanın açıldığı tarihten itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, Manevi tazminat taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu” şeklinde görüş ve hesaplamalarını sunmuştur.
Mahkememizce nihai olarak yapılan değerlendirmeye göre, davacının İstinaf kararında belirtildiği ve araştırıldığı üzere, müteveffanın vergi kaydının olmadığı, 2000 yılında emekli olduğu ve faaliyetlerini vergi kaydı olmadan sürdürdüğü anlaşılmakla, güncel asgari ücret üzerinden yapılan hesap ve aktüer bilirkişinin bu doğrultudaki 11/03/2021 tarihli ek raporunda belirtildiği üzere davanın, davacı … yönünden kısmen kabulü ile 92.521,92 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, bu bedele davalı … yönünden kaza tarihi olan 16/11/2014 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepleri yönünden ise davacı … için 20.000,00-TL olmak üzere, çocuklar yönünden ise 10.000,00-TL’şer olmak üzere toplam 90.000,00-TL’nin kaza tarihi olan 16/11/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı Sağlık Bakanlığından tahsili ile davalılara verilmesine karar verilmiştir.
Davacılar vekili son alınan aktüer raporuna itiraz ederek, asgari ücretin yanlış hesaplandığını iddia etmiş ise de, mahkememizce yapılan kontrolde yapılan hesaplamada eksiklik olmadığına kanaat edilerek itirazları dikkate alınmamıştır.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, davacı … yönünden kısmen kabulü ile 92.521,92 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya verilmesine, bu bedele davalı … yönünden kaza tarihi olan 16/11/2014 tarihinden itibaren, davalı … Sigorta yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
2-Manevi tazminat talepleri yönünden ise davacı … için 20.000,00-TL olmak üzere, çocuklar yönünden ise 10.000,00-TL’şer olmak üzere toplam 90.000,00-TL’nin kaza tarihi olan 16/11/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı Sağlık Bakanlığından tahsili ile davalılara verilmesine,
3-Fazlaya dair istemin reddine,
4-a-Dava konusu olup, kabul edilen maddi tazminat değeri üzerinden alınması gereken 6.320,17 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 1.827,30 TL ve tamamlama harcı 1.284,44 TL harcın mahsubu ile kalan 3.208,43 TL harcın (davalı … harçtan muaf olup) diğer davalı … Sigorta’dan alınarak hazineye aktarılmasına,
b-Davalı … harçtan muaf olup, manevi tazminattan sadece bu davalı sorumlu olduğundan , manevi tazminat yönünden harç ikmaline yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 560,00 TL, bilirkişi ücreti 800,00 TL olmak üzere toplam 1.360,00 TL yargılama giderinden (toplam manevi tazminat talebi ve ıslah ile artırılmış olan maddi tazminat dava değeri toplamı gözetilerek) davanın kabul oranına göre (% 20,03) 272,40 TL yargılama gideri ve peşin harç 1.827,30 TL ve tamamlama harcı 1.284,44 TL olmak üzere toplam 3.384,14 TL nin (davalı … harçtan muaf olup, sadece 272,40 TL yargılama giderinden sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken müteselsilen alınarak tahsili ile davacılara ödenmesine,
6-Davalı … tarafından yatırılan gider (istinaf için) avansından kullanılan 93,50 TL’nin davanın red oranına göre 79,97 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Davalı … Sigorta tarafından yatırılan gider (istinaf için) avansından kullanılan 100,00 TL’nin davanın red oranına göre 74,77 TL’sinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
8-Davacılardan … kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen ( maddi tazminat) dava değeri üzerinden hesaplanan 12.739,58 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken müteselsilen alınarak tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren bu davacıya ödenmesine,
9-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen ( maddi tazminat) dava değeri üzerinden hesaplanan 29.347,77 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalılara ödenmesine,
10-Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen ( manevi tazminat) dava değeri üzerinden hesaplanan 12.500,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan alınarak tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren bu davacılara ödenmesine,
11-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen ( manevi tazminat) dava değeri üzerinden (davacı lehine takdir edilen manevi tazminat vekalet ücreti de gözetilerek) hesaplanan 12.500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren bu davalıya ödenmesine,
12- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde ilgililere iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2021

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza