Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/85 E. 2023/549 K. 16.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/85 Esas
KARAR NO:2023/549

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/09/2018
KARAR TARİHİ:16/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ile davalı arasında davalı adına kayıtlı … plakalı otobüs için toplam 76.250,00 Euro ödenmesi, bu bedelin 18/09/2015 tarihinde 9.700,00 Euro, 05/10/2015 tarihinde 6.550,00 Euro olmak üzere toplam 16.250,00 Euro tutarındaki kısmının peşin, geri kalan kısmının borç bitene kadar Aralık-Haziran ayları arasındaki dönemde aylık 2.185,00 Euro, Haziran-Aralık ayları arasındaki dönemde aylık 1.000,00 Euro taksitlerle ödenmesi, bu süreçte otobüsün müvekkilleri tarafından işletilmesi, işletme sonucunda elde edilen gelir ile taksitlerin ödenmesi ve ödemelerin tamamlanmasını takiben otobüsün mülkiyetinin müvekkillerine geçmesi hususunda 18/09/2015 tarihli sözleşme imzaladıklarını, müvekkillerinin söz konusu sözleşmeyi …’tan devraldıklarını, müvekkillerinin 05/10/2015 tarihinde 5.950,00 Euro, 07/10/2015 tarihinde 600,00 Euro olmak üzere toplam 6.550,00 Euro’yu o tarihlerde davalı bünyesinde muhasebe müdürü olarak çalışan …’ya elden ödediklerini, müvekkillerinin taksit ödemeleri kapsamında 2015 yılının Ekim, Kasım ve Aralık ayları için aylık 2.185,00 Euro, 2016 yılının Ocak ayı için 1.000,00 Euro olmak üzere toplam 7.555,00 Euro ödediklerini, müvekkillerinin davalı adına otobüsü çalıştırmaya ve otobüsün çalıştırılması sonucu elde edilen gelirden taksit borçlarını ödemeye devam ettiklerini, sözleşme uyarınca işletmeye devam eden müvekkilleri motorun arızalanması nedeniyle aracı Bolu’da bırakmak zorunda kaldıklarını, otobüsü işletememelerine rağmen taksitleri ödemeye çalıştıklarını, ancak bu durumdan yararlanan davalı şirketin araca el koyduğunu ve müvekkillerinin o zamana kadar davalıya verdikleri ödemeleri iade ettiklerini belirterek davanın kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesi ile tanık ismi bildirmediklerini, davacıların iddialarının aksine müvekkili şirket ile akdedilmiş 18/09/2015 tarihli herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacılar tarafından da ikrar edildiği üzere davacılar ile müvekkili şirket arasında geçmişte otobüsün işletilmesi karşılığında elde edilen tutardan pay alınmasına dayalı bir ilişkinin bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek şartıyla dava dilekçesindeki iddiaların temelini oluşturan tutanaktır başlıklı belgede, otobüsle ilgili tüm vergi ve trafik cezalarının davacılar tarafından karşılanacağının kabul edildiğini, ancak davacılar bu ödemelerin hiç birisini gerçekleştirmediklerini, davacıların sunmuş oldukları belgelerin delil başlangıcı niteliğini taşımadığını, davacıların yoksun kalınan kara ilişkin iddia ve taleplerinin hukuki mesnedinin bulunmadığını belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, tüm yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, araç satış sözleşmesinden kaynaklanan ödenen bedelin iadesi ve kazanç kaybının tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacılar tarafından, davalı şirkete ait … plakalı otobüsün davalıdan satın alınmasına ilişkin toplam 76.250,00 Euro ödenmesi, bu bedelin 18.09.2015 tarihinde 9.700,00 Euro, 05.10.2015 tarihinde 6.550,00 Euro olmak üzere toplam 16.250,00 Euro tutarındaki kısmının peşin, geri kalan kısmının borç bitene kadar Aralık-Haziran ayları arasındaki dönemde aylık 2.185,00 Euro, Haziran-Aralık ayları arasındaki dönemde aylık 1.000,00 Euro taksitlerle ödenmesi, bu süreçte otobüsün davacılar tarafından işletilmesi, işletme sonucunda elde edilen gelir ile taksitlerin ödenmesi ve ödemelerin tamamlanmasını takiben otobüsün mülkiyetinin davacılara geçmesi hususlarında 18.09.2015 tarihli sözleşme imzalandığı, davacıların söz konusu sözleşmeyi dava dışı …’tan devraldıkları, davacıların 05.10.2015 tarihinde 5.950,00 Euro, 07.10.2015 tarihinde 600,00 Euro olmak üzere toplam 6.550,00 Euro’yu o tarihlerde davalı bünyesinde muhasebe müdürü olarak çalışan …’ya elden ödedikleri, taksit ödemeleri kapsamında; 2015 yılının ekim, kasım ve aralık ayları için aylık 2.185,00 Euro, 2016 yılının ocak ayı için 1.000,00 Euro olmak üzere toplam 7.555,00 Euro ödedikleri, davacıların otobüsü çalıştırmaya ve bunun sonucunda elde ettikleri gelir ile eşit taksitlerle ödemeleri gereken bedeli nizami bir şekilde ödemeye devam ederlerken, 02.02.2016 tarihinde otobüsün motorunun Bolu’da arızalanması ve otobüs iki aya yakın bir süre çalışamaması sebebiyle davalının yanın bilgisi ve rızası dahilinde bu süre içerisinde taksitlerini nizami bir şekilde ödeyemedikleri, 26.02.2016 tarihinde, o tarihte davalı bünyesinde muhasebe müdürü olarak çalışan …’ya 5.000,00 TL elden makbuz karşılığında ödeme yaptıkları otobüsün adlarına tescil edilmediği ve davalıya iade edildiği iddiası ile ödenen toplam 23.805,00 Euro’nun ve 5.000,00 TL’nin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL’sinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte tahsili ve davacıların ticari faaliyetinin durdurulması nedeniyle davacıların otobüsten beklenen faydayı sağlayamaması ve bu sebeple kardan yoksun kalması nedeni ile yoksun kalınan karın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL’sinin tahsili istemi ile işbu davanın açıldığı, davalı tarafça araç satış sözleşmesinde ünvan ve imzalarının bulunmadığı belirtilerek araç satış akdi inkar edilmiş, taraflar arasında yalnızca otobüsün kar ortaklığı ile işletilmesine dair anlaşma bulunduğu, ayrıca ödenen bedellerin iddia edildiği miktarlarda olmadığı, kabul anlamına gelmemek kaydıyla sözleşme ile aracın trafik cezası, vergisi vb masraflarının davacılar üstünde olmasına karşın bu bedellerin kendileri tarafından ödenmek zorunda kalındığı savunması ile davanın reddinin talep edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkememizce iddia ve savunmalar kapsamında yapıldığı iddia edilen ödemelerin tespiti için davacıların ticari defter ve kayıtlarının bulunmadığı gözetilerek davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi tarafından sunulan 03/03/2022 tarihli raporda özetle;
“Davalı şirket yasal defterlerinde Sayın Mahkemenin verdiği yerinde inceleme yetkisine dayanarak inceleme yapılmak üzere görüşme sağlanmış ancak ödendiği iddia edilen ve hatta dava dosyası içeriğinde ödeme dekontları yer alan bedellerin dahi şirket yasal defterlerinde kayıtlı olmadığını beyan eden şirket defterlerinde bu yönde hiçbir inceleme gerçekleştirilememiştir.
Davalı şirket tarafından … plakalı aracın davacılar tarafından kullanıldığı dönemde araca ait bir çok cezaya katlanmak zorunda kaldıklarını beyan ederek bir kısım belgeler ibraz etmiştir. İbrazı gerçekleşen belgeler arasında araca ait olduğu tespit edilebilen lastik, bakım onarım, kaçak geçiş cezaları vb. toplamı 351.942,92.-TL olup; aracın plakasının yer almadığı ancak araç adına yapıldığı beyan edilen harcamalar toplamı 72.000,26.-TL olduğu hesaplanmaktadır.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davaya konu aracın 18.09.2015 tarihinde müvekkillerinin işletmeye başladığını beyan etmiş olup; 02.02.2016 tarihinde aracın motor arızası yaptığını belirtmiş ve bu tarih sonrası kullanımı hakkında herhangi bir bilgi vermemiştir. Dolayısıyla aracın davacıların en son kullanımında olduğu tarih anlaşılamamış olup; ibraz edilen belgeler ile davaya konu araca ait harcamaların illiyet bağının kurulması” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce dosyanın ek rapor alınmak üzere yeniden bilirkişiye tevdi edildiği, bilirkişi tarafından sunulan 16/08/2022 tarihli raporda özetle;
“Davalı şirket yasal defterlerin de Sayın Mahkemenin verdiği yerinde inceleme yetkisine dayanarak inceleme yapılmak üzere görüşme sağlanmış ancak ödendiği iddia edilen ve hatta dava dosyası içeriğinde ödeme dekontları yer alan bedellerin dahi şirket yasal defterlerinde kayıtlı olmadığını beyan eden şirket defterlerinde bu yönde hiçbir inceleme gerçekleştirilememiştir.
Tüm bunlar birlikte değerlendirildiğinde takdir ve kabılü Sayın Mahkemenize ait olmakla birlikte davacıların 18.09.2015-02.02.2016 tarih aralığında davalıların aracı kullanmış oldukları varsayımı altında;
2.017,95.-TL trafik cezaları ile bunlara ait gecikme cezalarından, 11.198,10.-TL HGS/OGS cezaları ile gecikme cezalarından davalıların sorumlu olması gerektiği, Belirtilen dönemde aracın bakım giderlerinin toplamının 4.030,48.-TL olduğu hesaplanmaktadır.” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Bu kapsamda; yukarıda ayrıntılarına yer verildiği üzere, davacı taraflarca ticari defter kayıt tutulmadığı, aralarındaki ilişkinin adi ortaklık olduğu dava dilekçesi ekinde sunulan davaya dayanak araç satış akdi olduğu iddia edilen “TUTANAKTIR ” başlıklı belgeden açıkça anlaşılmaktadır. Bahse konu belgede davacıların ortaklık yapısının %50 olduğu belirilmiştir. Dolayısı ile davalının tüm ticari defter ve kayıtlarını sunmadığı, davacıların defter ve kayıt tutmadığı dolayısı bilirkişi tarafından sağlıklı bir tespitin yapılmasının mümkün olmadığından raporda yalnızca tarafların iddia ve savunmalarının özetlenebildiği ve trafik cezası vb ödemelere ilişkin sunulan kayıtların tekrarlandığı bu hali bilirkişi raporlarının esas alınması mümkün olmadığı gibi yeniden rapor alınmasını yani sağlıklı bir mali tespite gidilmesini mümkün kılacak bir kaydın da taraflarca sunulmadığı anlaşılmakla taraflarca sunulan kayıtların teknik inceleme gerektirmediği, hukuki değerlendirme ile dikkate alınması gerektiği anlaşılmıştır.
Bu itibarla; davacı tarafça sunulan davaya dayanak “TUTANAKTIR” başlıklı tarih bilgisi bulunmayan belgede; davalı şirket adına kayıtlı … plakalı 2005 model … otobüs için belirli (%50) pay ile sahiplerinin davacılar olduğu, davacılar tarafından işletileceği bir kısım ödeme kayıtlarının bulunduğu, bu ödemelere ek olarak vergi, ceza vb ödeme sorumluluklarının da davacılara ait olduğu, sözleşmenin dava dışı …’tan devralındığı hususları belirtilmiş, ancak aracın satışına ve davacılar adına tesciline dair net bir hükmün bulunmadığı, belgenin davacılar ve dava dışı … imzalandığı tutanakta isimleri bulunan kim oldukları açıklanmayan … isimli kişilerin ise tutanakta imzalarının bulunmadığı keza davalı şirketin de tutanakta ünvan ve imzasının bulunmadığı anlaşılmış olmakla birlikte, tutanak hükümlerinin davalı tarafın cevap dilekçesindeki sözleşmenin inkar edilmesine karşın makbuz karşılığı ödemelerin inkar edilmemesi ve hatta davacıların araç satışına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği yönündeki savunmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında araç satış ilişkisinin bulunduğu, ancak motorlu araçların satışının noterlikçe düzenleme resmi şekline bağlı olmasına rağmen taraflar arasında sözlü anlaşma (Tutanaktır başlıklı adi yazılı belgede davalı şirkete atfen atılan bir imzanın bulunmaması sebebiyle) yapıldığı, resmi şekle uyulmadan yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu ve tarafların aldıklarını iade ile sorumlu oldukları açıktır.
Bu kapsamda davacılar tarafından dava dilekçesi ekinde üç adet ödeme makbuzu sunulduğu, incelenmesinde;
Makbuz Tarihi Bedel Teslim Alan
05.10.2015 5.950,00 Eur İ.Kaya
26.02.2016 5.000,00 TL İ.Kaya
07.10.2015 600,00 Eur … , olmak üzere toplamda 6.550 Eur ve 5.000,00 TL bedelin makbuz karşılığı ödenmiş olduğu yani geçersiz sözleşme gereğince davacının davalıya ödediği toplam 6.550,00 Euro ve 5.000,00 TL’nin davacılara iadesinin gerektiği tespit edilmiştir.
Davacılar tarafından her ne kadar dava
dilekçesinde bu bedelin 23.805,00 Euro ve 5.000,00 TL olduğu iddia edilmiş ise de; buna ilişkin bir ödeme belgesi sunulmadığı bu sebeple bu ödemelerin ispat edilemediği açıktır. Ayrıca makbuz ile sabit olan ve dava dilekçesinde de açıkça 5.000,00 TL olduğu belirtilen 26/02/2016 tarihli ödemenin bilirkişi raporunda para birimi yazılırken maddi hata ile “TL” yerine “Eur” olarak yazılması sonucunda davacılar vekili tarafından bu ödemenin 5.000,00 Euro olduğu iddia edilmiş ve bu ödeme yönünden 5.000,00 euro olarak ıslah yapıldığı anlaşılmış ise de; yapılan ödemenin dava dilekçesinde açıkça belirtildiği ve ekinde sunulan makbuzda da sabit olduğu üzere 5.000,00 TL olduğu, bu husus ve davalının ıslaha ilişkin zamanaşımı savunması yönünden; sözleşmeden kaynaklı 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin ıslah tarihi itibariyle dolmadığı da dikkate alınarak davanın kısmen kabulü ile; Davacılar tarafından davalıya ödenen (5.950,00 Euro ve 600 Euro (1 Euro=22,1311-TL(31/05/2023 tarihli Euro efektif satış kuru üzerinden) olmak üzere toplam 6.550,00 Euro karşılığı olarak) 144.958,70-TL ve 5.000,00-TL olmak üzere toplam 149.958,70-TL’nin 500-TL ‘sine dava tarihi olan 07/09/2018 tarihinden, geri kalan 149.458,70-TL’sine ıslah tarihi olan 01/06/2023 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, kazanç kaybı yönünden somut ve net bir açıklama (aracın hangi tarihte davacılar, hangi tarihte davalı uhdesine geçtiği hususunda dahi ispata elverişli delil bulunmadığı) ve ispata elverişli delil sunulmadığından ispat olunamayan yoksun kalınan kazanç talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H ÜK Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacılar tarafından davalıya ödenen (5.950,00 Euro ve 600 Euro (1 Euro=22,1311-TL(31/05/2023 tarihli Euro efektif satış kuru üzerinden) olmak üzere toplam 6.550,00 Euro karşılığı olarak) 144.958,70-TL ve 5.000,00-TL olmak üzere toplam 149.958,70-TL’nin 500,00-TL’sine dava tarihi olan 07/09/2018 tarihinden, geri kalan 149.458,70-TL’sine ıslah tarihi olan 01/06/2023 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-500,00-TL yoksun kalınan kazanç talebi yönünden davanın reddine,
3-Alınması gerekli 10.243,67-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90-TL harç ile 7.643,28-TL ıslah harcının mahsubu ile geriye kalan 2.564,49-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı taraflarca başlangıçta yapılan 77,00-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.327‬,00-TL olmak üzere toplam 1.404‬,00-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 468,93-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 35,90-TL ile 7.643,28-TL’nin toplamı olan 8.148,11-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, geriye kalan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraflar vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 23.493,81-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 44.734,77-TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/06/2023

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır