Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/76 E. 2023/528 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/76 Esas
KARAR NO:2023/528

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:31/01/2020
KARAR TARİHİ:14/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında, davacı şirket tarafından düzenlenen 07/02/2018 tarih ve … seri numaralı irsaliyeli faturanın davalı şirket muhasebe sorumlusu …’a teslim edilmesine rağmen fatura bedelinin ödenmediğini, faturaya yasal süre içerisinde itiraz edilmediğini, izah edilen nedenlerle davanın kabulüne, 4.466,77 TL asıl alacak yönünden borçlunun takibe, faize, faiz oranına borca ve tüm ferilerine yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkil davalı arasındaki ticaret ilişkisi cari hesap şeklinde olduğu, davacının sonradan sunduğu faturayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, bu fatura müvekkil ve davacının ticari defterlerine işlenmiş olduğu takdirde bir geçerlilik oluşturmadığı, davacı ile müvekkil davalı arasında geçerli bir cari hesap ilişkisinin ekstresi ve hesap kesimi bulunmadığı, her ne kadar davacı cari hesap ekstresinden bahsetmişse de bu ekstrenin neye ilişkin olduğu belli olmadığı, alacaklı taraf fatura veya fatura içeriği sunmadığı, faturadaki işlerin yapıldığına dair belgeleri de sunmadığı, hesap ekstresinin cari hesapla ilgisi olmadığı, davacı taraf ile cari hesap kapanışı veya ara ödemesi konusunda görüşülmemiş, mutabakata varılmamış olup, icra emri ekinde gönderilen cari hesap ekstresi de tarafımıza tebliğ edilmediği, kabul edilmediği, defterlerimize işlenmediği, icra emrine ek olarak sunulan hesap ekstresine ilişkin herhangi bir fatura takip dosyasına sunulmadığı, cari hesap ekstresindeki son borç bakiyesi ile icra emrindeki asıl alacak miktarı birbirine uydurulmuş olup, ödeme emrine itirazımızda da belirttiğimiz gibi icra emri ekinde ne bir fatura ne bir açıklama sunulmadığı, arz ve izah edilen nedenlerle dikkate alacağı hususlar nedeniyle; davacının itirazın iptali talebinin reddine, davacının haksız ve kötü niyetli takibi nedeniyle %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, fatura alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5.183,87-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi sunmuş olduğu 05/05/2021 tarihli raporunda özetle;
“Detayları yukarıda verilen inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda;
1. Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış-kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, davalı tarafından inceleme gününe katılan olmadığı,
2. Davacı ile davalı arasında ticari ilişki;davacının transfer çalışması açıklamalı düzenlediği irsaliyeli faturadan kaynaklı olduğu,iş bu faturanın teslim alan kısmında … tarafından teslim alındığı ve imzasının olduğu,
3. Dosyaya müzekkere yolu ile gelen davalı 2018 yılı BA formunda; davacının düzenlemiş olduğu 07.02.2018 tarih 3.785,40 TL (KDV Hariç tutarlı) faturanın,5.000 TL bildirim zorunluluğu limitinin altında kaldığı,
4. Davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturaları ve ödemeleri Muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2018-2019 yılı defter kayıtlarına işlediği,yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2019, işbu tarih itibari ile defter ve kayıtlarında 4.944,62 TL davalıdan alacağı gözüktüğü,
5. Bu alacağın 2020 yılına devrettiği başkaca ödemenin olmadığı,
6. Huzurdaki dava toplam; 4.466,77 TL alacağa+ 717,10 TL= işlemiş faize’e ….İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı Dosyası ile davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, asıl alacağa 08.02.2018 tarihinden itibaren %9,75-14.02.2019 tarihinden itibaren %19,50 oranında Reeskont Faizi ile birlikte talep ettiği,alacağın varlığına karar verilmesi halinde dava konusu alacağa takip tarihine kadar hesaplanan reeskont faizi ile birlikte,
Anapara 4.466,77 TL
Temerrüt Faiz 684,88 TL
Toplam 5.151.65 TL
Ödenemesinin yerinde olduğu,İTİRAZIN İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMI gerektiği, icra takip tarihinden sonra asıl alacak için talep edilen %19,50 reeskont faiz oranının yerindeliğinin Mahkemeniz görev alanı ve takdirinde bulunduğu,” şeklinde görüş bildirilmiştir.
Davalı tanığı …’in mahkememizce alınan beyanında aynen;
“davacı şirketi ben piyasadan tanırım, bildiğim kadarıyla davacı şirket ile çalıştığım davalı şirket arasında hiçbir ticari ilişki yoktu, ben 2011 yılı gibi davalı şirketi nezdinde çalışmaya başladım, 1,5 yıl kadar önce emekli oldum, şirketteki pozisyonum dizayn şefliği idi, şirketin faaliyeti tekstil dizaynıydı, üretim yoktur, yalnızca ofis çalışmaları mevcuttu, biz yalnızca dizayn işlemi yapardık, 2018 yılında muhasebeci beni arayarak davaya konu faturadan bahsetti, ben de kendisine böyle bir faturanın ve alımın söz konusu olamayacağını, çünkü şirketin üretim yapmadığını bildirdim, akabinde beni davalı şirketin avukatı arayarak dosya kapsamında doğruyu söylememi ve şahitlik yapıp yapamayacağımı sordu, ben de kabul ettim, … ofis boy olarak çalışırdı, sadece bankaya getir-götür işlerinde çalışırdı, söz konusu faturanın neden kesildiğini anlamadım ” şeklinde beyanda bulunduğu,
Yine davalı tanığı …’ın mahkememizce alınan beyanında aynen;
“Davalı şirket bünyesinde 2011-2017 yılları arasında finans, ithalat, ihracat ve muhasebe alanında çalıştım, davacı ile davalı arasında mal alım – satımı var idi, ben davalı şirkette çalışır iken davacı ile ticari ilişkimiz olmuştu, biz sipariş veriyoruz ve bu siparişi verirken bildirdiğimiz firmaya göndermesini istiyoruz, yanlış hatırlamıyorsam davacıya etiket malları imalatçı diğer firmalara göndermesini istiyorduk, hatta faturalaşmayı da kendi aralarında yapıyorlardı, burada bir pürüz olmuştu ki faturayı direkt bize kesmişler, bildiğim kadarıyla davacı davasında haklıdır, bana göstermiş olduğunuz 07/02/2018 tarihli, 4.666,77-TL meblağlı sevk irsaliyesi altında yazılı olan adım ve soyadıma ilişkin yazı bana ait değildir, ayrıca atılan imza da benim imzam değildir, Hatırladığım kadarıyla 2017 tarihinde hala orada çalışıyordum ancak sevk irsaliyesinin tarihinde orada çalışıp çalışmadığımı hatırlamıyorum, ayrıca sevk irsaliyesine ilişkin malı teslim almadım, zaten mal hiçbir zaman ofise gelmez, doğrudan bildirdiğimiz imalatçı firmalara giderdi, onlar teslim alırdı,” şeklinde beyanda bulunduğu, beyan kapsamında davaya konu irsaliyeli faturanın davalı eski çalışanı tanık … ismi ile imzalı bulunduğu ancak tanığın söz konusu faturanın gösterilmesi neticesinde alınan beyanında isim ve soy ismini kendisinin yazmadığı ve imzanın da kendisine ait olmadığının bildirilmesi üzerine duruşma sırasında kendisinin imza ve yazı örneklerinin alınmasına karar verilerek imza ve yazı örneklerinin alındığı, tanığın ıslak imzalı evrak asıllarının celbedildiği, imza incelemesine esas …’ın imzasının bulunduğu, irsaliyeli fatura aslının sunulduğu davacı vekili tarafından bildirilmiş ise de irsaliye ve faturanın incelenmesinde sunulan faturanın evrak aslı olmadığı kopya 2.nüsha olduğu, Mahkememizce 15/02/2023 tarihli celse ara kararı ile; davacı vekiline geçen celse 2 nolu ara karar uyarınca sunulan 31/10/2022 tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan irsaliyeli fatura aslının sunulması hususunda işbu duruşma zaptının tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde irsaliye fatura altında bulunan tanık …’ın imza inkarına binaen imzanın …’a ait olmadığının ikrar edilmiş sayılacağının ve buna göre değerlendirme yapılacağı hususunun davacı vekiline ihtar edildiği, mahkememiz ara kararı uyarınca davacı vekili tarafından beyan dilekçesi sunulduğu, beyanında; Mahkememizce sunulmasına karar verilen sevk irsaliye aslının kendileri nezdinde bulunmadığı Vergi Usulü Tebliği hükümleri uyarınca davalıda bulunabileceğinin bildirildiği, davalı tarafça sunulan beyan dilekçesinde ise kendilerinde böyle bir belgenin bulunmadığının bildirildiği, Taraf vekillerince sevk irsaliye aslının kendilerinde bulunmadığının bildirildiği, bu kapsamda sevk irsaliye aslının hangi tarafta olduğunun saptanamadığı bu itibarla belge aslının sunulmamasının yasal sonuçlarının her iki taraf aleyhine de uygulanamayacağı gözetilerek 15/02/2023 tarihli celse 3 nolu ara karardan ve 8 nolu celse 4 nolu ara karardan rücu edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu kapsamda somut olayımıza bakıldığında; davacının ticari defter ve kayıtlarının delil olma vasfına haiz olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarında dava konusu olup, takibe dayanak faturanın ve fatura bedelinin alacak bakiyesi olarak kayıtlı olduğu, faturalar ile defter ve kayıtların örtüştüğü, Mahkememizce HMK.’un 222 maddesi gereğince ticari defter ve kayıtların mahkememiz duruşma salonunda hazır edilmesine, inceleme günü ve saatinde defterlerin ibraz edilmemesi ya da yerinde inceleme talebinde bulunulmaması halinde karşı tarafın usulüne uygun tutulmuş ticari defter ve kayıtlarının sonuçlarına göre değerlendirme yapılacağı hususunun davalı tarafa ihtar edilmesine rağmen davalı tarafça ticari defter ve kayıtların ibraz edilmemiş olduğu, davalı tarafça davaya konu borcun ödendiğini ispata elverişli herhangi bir delil de sunulmadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla, yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporuna göre davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu dolayısı ile lehine delil olma vasfına haiz olduğu gözetildiğinde, HMK 222. vd maddeleri uyarınca davacı tarafın usulüne uygun tutulan ticari defter ve kayıtlarının esas alınması gerektiği ve davacı tarafça yalnızca asıl alacak miktarı olan 4.466,77 TL yönünden takibe yapılan itirazın iptalinin talep edildiği anlaşılmakla davanın kabulü ile, bu miktar bakımından alacağın likit olması ve borçlunun itirazında haksız olduğu dikkate alınarak davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaliyle takibin 4.466,77 TL üzerinden aynen devamına,
2-Alacağın %20’si oranında hesap olunan 893,35 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 305,12-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 250,72-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 116,60-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 950,00-TL masraf olmak üzere toplam 1.066,6‬0-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.466,77-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/06/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır