Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/742 E. 2023/383 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/742 Esas
KARAR NO:2023/383

DAVA:Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:08/05/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil …’ın, dava dışı … … … Ticaret Limited Şirketi’nin halihazırda yüzde 33 hisseli ortağı konumunda olduğunu, şirketteki pay durumu nedeniyle müvekkilin azınlık hissesine sahip olduğu, şirketin yönetimi üzerinde söz hakkı bulunmasının uzunca bir süredir engellendiğini, müvekkilin bugüne kadar bu anlamda yaptığı tüm başvuru ve girişimlerin ortak ve yönetici konumundaki davalı … nezdinde kabul görmediğini, Müvekkilin, şirketin faaliyet ve işleyişinden, özellikle de bilanço ve kar-zarar durumundan bugüne kadar hiçbir şekilde haberdar edilmediğini, bu anlamda müvekkile bugüne kadar yapılmış tek bir çağrı ya da tebligat bulunmadığını, dava dışı … şirketi ve şirket müdürüne … … Noterliği’nin … yevmiye numaralı ihtarnamesinden sonuç alınamadığını, müvekkilin hakkının, davalı … tarafından gasp edildiğini ve ortağı olduğu şirketin içinin davalı … tarafından boşaltıldığını, dava dışı … şirketinin, şirket müdürü … tarafından ciddi bir borç yükü altına sokulduğunu, tüm bu nedenlerle davalı adına kayıtlı mal varlıklarının 3. kişilere satışının önlenmesi bakımından öncelikle teminat alınmaksızın, Mahkemenin aksi kanaatte olması halinde makul oranda teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına, talep sonucunun belirlenebilmesinin mümkün olmaması nedeniyle belirlenebildiği anda HMK m. 107/2 gereğince talebin artırılması suretiyle şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın zarar tarihinden itibaren avans faizi yürütülerek TTK m. 555 gereğince davalı …’dan alınarak … … … Ticaret Limited Şirketi’ne ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil …’ın müvekkil dava dışı … Tem. Ürün. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Şirketinin yetkilisi olduğunu, bu durumun davacı tarafça sunulan Ticaret Sicil Gazetesi’nden de anlaşıldığını, müvekkilin şirket yetkilisi olarak görevine devam ettiği süre boyunca görevini layıkıyla yerine getirdiğini, bahsi geçen dava dışı şirketin bir aile şirketi olup ortakları arasında davacı …’ın müvekkil davalı … ve babaları …’ın bulunduğunu, davacı tarafın tek amacının şirketi iflasa sürüklemek ve müvekkilleri zor duruma düşürmek olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, limited şirket ortağı tarafından açılan, şirket yönetici sorumluluk davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın dava dışı … …..Ltd Şti müdürü olan davalının şirketi zarara uğratan işlemleri olup olmadığı, davalının ortak ve yöneticisi olduğu dava dışı … … İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi’ne karşılıksız şekilde ödeme yaparak şirketi zarara uğratıp uğratmadığı, davalının kendi şahsi hesabına usulüsüz para aktarımında bulunup bulunmadığı, davalının dava dışı … … … Ticaret Limited Şirketi’ne ait olan … markalarını, kendisinin yöneticisi ve kurucu ortağı olduğu … … İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi adına karşılıksız şekilde tescil ettirip ettirmediği, böyle bir durum var ise bu işlemlerin … … Ltd Şti’ni zarara sokup sokmadığı, zarar var ise ne kadar olduğu, davalı tarafından … … … Ticaret Limited Şirketi’ne ait 5 adet plastik ve enjeksiyon makinesi ile yaklaşık 30 adet … ve paspas makinesinin karşılıksız şekilde … … İç Ve Dış Ticaret Limited Şirketi’nin kullanımına verilip verilmediği, böyle bir işlem yapılmış ise bu işlemlerin … … Ltd Şti’ni zarara sokup sokmadığı, zarar var ise ne kadar olduğu, şirketin zararı var ise davalının sorumlu olduğu toplam miktarın ne kadar olduğu noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Mahkememizin 19/04/2021 tarihli duruşma ara kararı gereğince mahkememiz dosyası bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi heyeti raporundan özetle, yapılan incelemeler sonrasında Davacı/Davalı vekilleri ile dava dışı şirketin Kayyımından heyetçe istenilen belgelerin raporun hazırlandığı tarihe kadar dosyaya ibraz olunmadığı, bu belge ve bilgilerin neler olduğunun raporun IV. bölümünde Genel Değerlendirme altında zikredildiği, anılan tüm belgelerin ilgili taraflarca dosyaya ibrazının heyetimizin hüküm tesisine elverişli rapor hazırlayabilmesinin ön şartı olduğu kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 14/02/2022 tarihli duruşma ara kararı gereği mahkememiz dosyası bilirkişi heyetinden ek rapor alınmak üzere yeniden heyete tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi heyeti ek raporundan özetle; …’a yapılan satışlar için tahsilat yapılmamış olmakla birlikte bunun, müdürün şirkete verdiği bir zarar olarak mütalaa edilebileceği, borçlu şirketin davacının şirketi olmasının bu halde sorumluluğun davacıya da yayılması olgusunu beraberinde getirebileceği, bu hususun TMK m. 2 çerçevesinde mahkemece değerlendirilmek lazım geldiği, markaların dava dışı şirkete geri döndüğü vakıası karşısında davacının talebinin ancak bu markaların kullanılamadığı döneme ilişkin kar kaybı olabileceği, ancak bu zararın heyet tarafından hesaplanamayacağı ve listesi verilen ekipmanın satışından ötürü dava dışı şirketin bir zarara uğrayıp uğramadığının tespitinin uzmanlık alanlarının dışında kaldığı için bir zarar varsa da bunun heyet tarafından hesaplanamayacağı ve tüm bu hususların bilirkişi incelemesinin sınırlarının fevkinde olması hasebiyle ancak ve ancak “Özel Amaçlı Bağımsız Denetim” çerçevesinde ortaya çıkarılmasının mümkün olabileceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
Davacı …, münferit yetkili müdür olup, bu göreve 01.04.2014 tarihinde başlamış olup davalı …’ da şirkette dava tarihi itibari ile münferit yetkili müdür olarak görev yapmaktadır.
2011-2015 yıllara arasında davacı ile davalının %50’şer paya sahip oldukları, 18.11.2016 tarihinden dava tarihine kadar davalının %33,40, davacının %33,30 ve babaları olan …’ın da %33,30 pay sahibi olduğu kayıtların incelenmesi ile anlaşılmıştır.Markalarla ilgili rapor hazırlanırken tarafımıza ulaşan bilgiye istinaden …. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/… Esas sayılı dosyada “TPMK nezdinde tescilli 2013/… numaralı “…”, 2015/… numaralı “…”, 2012/… numaralı “…”, 2012/… numaralı “…”, 2015/… numaralı “…” ve 2012/… numaralı ” …” ibareli markaların, davalı şirkete devrine
ilişkin sözleşmelerin geçersizliğine ve marka devirlerinin iptaline,” karar verilmiş olup, markaların dava dışı şirketin elinden çımasıyla ilgili dava dışı şirketin uğradığı bir zararın olmadığı anlaşılmıştır.Davacının iddialarında davalıya isnat ettiği suçlamalar için tarih aralığı belirtmediği, şirketteki işlerden haberdar olamadığı ve şirketin davalı tarafından zarara uğratıldığı
yönündeki iddialara karşılık davalı da davacının şirketten çekmiş olduğu tutarları delil olarak gösterdiği, dava dışı … Tekstil şirketinin ek raporda belirlenen aktifleri ve markalarının davacı …’ın katılmadığı müdürler kurulu kararı ile satıldığı, alınan bu kararda bir değerleme, satış fiyatı ve tahsilat ile ilgili bir bilgi olmadığı, dava dışı şirketin kıymetleri kararı alan müdürlerin pay sahibi olduğu şirketlere satıldığı, bu kıymetlerin satışı karşılığında uygun bedellerden satışın yapılarak, satışa ait tüm bedellerin tahsil edilip edilmediğinin belli olmadığı, …’a yapılan satışlar için de tahsilat yapılmamış olduğu, bu husus müdürün şirkete verdiği bir zarar olarak değerlendirildiği takdirde, borçlu şirketin davacının şirketi olduğu, bu halde sorumluluğun davacıya da yayılması gerektiği, bu bağlamda TMK m. 2 çerçevesinde davacının kendisinin de şirketin zararından sorumlu olması gerektiği halde bu hususu göz ardı ederek davalının sorumluluğunu ileri sürerek işbu davayı açmasının dürüstlük kuralına uymayacağı kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 125,50 TL nispi harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 50,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak bu davalıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır