Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/741 E. 2021/286 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/741 Esas
KARAR NO:2021/286

DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/12/2020
KARAR TARİHİ:21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı firma ile … inşaatının yapımını üstelndiğini, davalı ile i26/06/20198 tarihinde …’nin ince işleinin yapılması konusunda sözleşme imzaladığını, birim fiyatların sonradan revize edildiğini, sözleşmenin ifa edildiğini, işe 26/06/2019 tarihinde başlayıp işi 02/02/2020 tarihinde teslim ettiğini, hakediş raporunda kesinti yapıldığını, işlere dair tutanakları teslim ettiğini, işlerin tamamına dair excel dökümü verileceğini, yerinde keşif yapılarak metraj hesaplaması ile alacak tutarının hesaplanması gerektiğini alacak miktarını net olarak belirleyemediklerini, ispat külfetinin davalıda olduğunu tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili el davacıya verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CE VAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Öncelikli olarak dava dilekçesindeki açık ikrarı karşısında davacının tacir olmaması, aksine vekil edenin sigortalı işçisi olması nedeniyle herhangi bir alacak iddiasının bulunması halinde görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, Yine vekil eden davalının şirket merkezi …’da bulunduğundan genel yetki kuralı içerisinde yer bakımından yetkili Mahkemenin … mahkemeleri olduğundan yetki itirazlarının bulunduğunu, Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmış ise de huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılması mümkün olmadığını, Davacı tarafın dava dilekçesinde bir yandan yaptığını iddia ettiği işlerin excel dökümleri ve tutanaklı olduğunu, yani yaptığı işin miktarını ve değerini bildiğini iddia ederken bir yandan yaptığı işlerin keşifle ölçümünün yapılmasını ve buna göre fiyatlandırılmasını talep ederek kendisi ile çelişmekte olduğunu, sonuç olarak 25/03/2021 tarihli cevap dilekçelerinde ayrıntılı olarak bildirilen nedenlerden ve resen nazara alınacak nedenlerle fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla; Mahkemenin Görevsiz olması nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine,Görevsizlik itirazlarının kabul edilmemesi halinde Sayın Mahkemenin yetkisizliğine,Neticeten açılan davanın reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiş olduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, alacak davasıdır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1.maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmü yer almaktadır.
Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Yine, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece re’sen dikkate alınması zorunlu olmakla birlikte, her ne kadar davalı şirket tacir ise davacının tacir olmadığının her iki tarafında kabulünde olduğu, dosyamız kapsamında ihtilafın eser sözleşmesine dayalı alacak davası olduğu, eser sözleşmelerinden kaynaklanan dava ve işlere asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılacağına dair özel bir düzenleme de bulunmadığı, davanın mutlak/nispi ticari dava olmadığı anlaşılmış, yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve yüksek yargı kararları gereğince HMK 4 maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde genel yetkili asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirlenmiştir. 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, “mahkemenin görevli olması” şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 4/1-a, 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan usulden reddine,
2-Görevli mahkemenin … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğuna,
3-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza