Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/720 E. 2020/733 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/720 Esas
KARAR NO:2020/733

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/05/2019
KARAR TARİHİ:31/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin yaşamını …’da devam ettirdiğini, müvekkili Türkiye’de iken … plakalı aracı ile 19/08/2018 tarihinde … … ilçesinde seyir halindeyken davalı şirket … A.Ş.nin sigortalısı Davalı …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin aracına çarptığını, kaza nedeniyle … CBS…. sayılı soruşturma dosyası açıldığını ancak takipsizlik kararı verildiğini, araçta ekspertiz raporuna göre 28.411,69 Euro hasar tespit edildiğini, rapora göre aynı marka ve modelde aracın yeniden edinme değerinin ise 9.750,00 Euro olarak belirlendiğini, müvekkilinin zayi olan aracın hurdasını 1.600,00 Euro’ya sattığını, davalı şirketin müvekkiline 8.879,34 TL’lik kısmi ödeme yaptığını belirterek, müvekkilinin zararının şimdilik 568,80 Euro’sunun davalı şirket bakımından 20/02/2019 tarihinden, davalı şahıs yönünden 19/08/2018 tarihinden itibaren 3095 sayılı kanun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro Cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranıyla işleyecek faiziyle birlikte 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları uyarınca tazmini yönünde belirsiz alacak davasının kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalılara usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Trafik kazasında tarafların kusur durumunun ne olduğu, davacının gerçek zararının ne olduğu, davacının davalılardan talepte bulunup bulunamayacağı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Dosyanın mahkememizin … E.sayılı dosyasından, ” davacı tarafça sunulan Büro Numarası …, Arabuluculuk No:… olan arabuluculuk son tutanağında Başvurucu … ve Karşı Yan olarak … A.Ş.nin olduğ arabuluculuk son tutanağında diğer davalı …’in isminin bulunmadığı, bu nedenle davalı … yönünden Dava Şartı olan Arabuluculuğa başvurulmadığı nedenle tefrik edilerek mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedildiği anlaşıldı.
HMK 114/2 madde uyarınca diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğunun belirtilmiş, HMK 138.maddesi de dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği, yine HMK 115/1.maddesi gereğince dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
HMK 118/1 maddesi gereğince “Davanın dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış ” sayılacağının belirtildiği, 7155 sayılı kanunun 20.maddesi ile 13/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra gelmek üzere dava şartı olarak Arabuluculuk getirildiğini, söz konusu düzenleme ile “Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarada, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmünün bulunduğu ve yine 7155 sayılı kanun Yürürlük başlıklı 26/1-a maddesinde, kanunun 10,20 ve 21.maddeleri 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girer hükmü bulunduğu anlaşılmıştır.
7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere ve “3. Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 5/A maddesi; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesinin 1.ve 2.fıkrasında “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilerek zorunlu arabuluculuğa tabi davalarda bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde dosya değerlendirildiğinde; davacının talebinin trafik kazası nedeniyle araçta oluşan hasarın tahsili istemine ilişkin olduğu, 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere ve “3. Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 5/A maddesinde; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerektiğinin dava şartı olarak düzenlendiği ancak davacı tarafça bu davalı yönünden dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı, bu anlamda dava şartının yerine getirilmediği, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesinin 2.fıkrasında “…Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen bu karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi’nin 2020/1645 E.-2020/3867 K.sayılı, 04/11/2020 tarihli ilamı ile Somut uyuşmazlıkta; tefrik kararı öncesi … esas sayılı dosyası ile açılan davada davalılar arasında zorunlu mali sorumluluk sigortacısı da bulunduğu, dava da taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunun bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, davanın 22/05/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı Sigorta Şirketi yönünden zorunlu dava şartı arabuluculuk koşulunun bulunduğu ancak diğer davalı ile davacılar gerçek kişi olup aralarındaki uyuşmazlık, haksız fiil niteliğindeki trafik kazasından kaynaklandığından ticari dava olarak nitelendirilemez.
Bu nedenle davalı gerçek kişi …’e yöneltilen dava, ticari dava olmadığı ve dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk şartını ihtiva etmediğinden bu davalı aleyhine açılan dava tefrik edildikten sonra zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, dair karar verilmiştir.
Dosya mahkememizin 2020/720 E.sayısına kaydedilerek yargılamasına devam olunmuş, İstinaf ilamına uyularak mahkememizin … E.sayılı dosyası birleştirilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz dosyası ile …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat olduğundan HMK.166. maddesi uyarınca her iki dosyanın BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
3-Harç ve yargılama giderinin birleşen dosya üzerinden karara bağlanmasına,
4-Mahkememiz esasının bu şekilde kapatılmasına,
Dair, H.M.K.nun 168. maddesi hükmü gereğince uyuşmazlığın esası hakkında verilecek hüküm ile birlikte İSTİNAF yolu açık olmak üzere alenen ve usulen karar verildi. 31/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır