Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/719 E. 2021/347 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/719 Esas
KARAR NO:2021/347

DAVA:Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:20/01/2016
KARAR TARİHİ:31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu aracını 15/10/2015 tarihinde 105.000,00 TL bedelle satın aldığını, aracını kasko yaparken 110.241,00 TL bedelle davalı şirkete kasko yaptırdığını, primlerini düzenli ödeyerek üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin evine hırsız girdiğini aracının anahtarlarının çalınarak aracının çalındığını, aracın 30 gün geçmesine rağmen bulunmadığını hırsızlık olayının oluş tarihi itibariyle şirkete bildirimde yaptıklarını ancak poliçede belirten bedelin müvekkiline ödenmediği hasar dosyasının ise açık durduğunu, bunun üzerine noter aracılığıyla şirkete ihtar yolladıklarını, buna rağmen ödeme yapılmadığını, müvekkilinin aynı şartlarda aracı zaten piyasa fiyatları gereği kasko poliçesi tutarından alamayacağını kendisine verilen 30 günlük ikame aracında geri alınması sebebiyle araç kiraladığını ve mağduriyetin giderek arttığını, fazlaya dair hakların baki kalması ile 105.000,00 TL bedelin davalı yandan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu aracın üzerinde … Bankası … şubesinin rehin kaydının bulunduğunu, bu sebeple de davayı açma hakkının daini mürtehin sahibi bankada bulunduğunu, bankanın muvafakatinin bulunması halinde davacının dava açabileceğini aksi takdirde husumet yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerekeceğini, söz konusu hırsızlık olayı nedeniyle hasar dosyasının açıldığını, yapılan piyasa araştırmasında davacının talebinin aracın piyasasından çok fazla olduğunun tespit edildiğini bu sebeple anlaşma sağlanamadığını, davacının yedek anahtarları da ibraz etmemesi üzerine incelemenin tamamlanamadığını, huzurdaki davanın reddini, yapılan yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
-Mahkememizden verilen 30/03/2018 tarih ve … Esas … sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 11/11/2020 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı ilamıyla bozularak mahkememize gelmiş olup eldeki esas üzerinden yargılama yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, çalınan aracın bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
Davanın açıldığı mahkemenin uyuşmazlığın çözümü bakımından görevli olması HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olup bu husus aynı kanunun 115/1. maddesi uyarınca resen gözetilir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83.maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Bir hukuki işlemin 6502 sayılı kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda; davacı ile davalı arasında genişletilmiş kasko sigortası sözleşmesi bulunmasına, davanın 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra açılmasına ve sigortalı aracın hususi araç olmasına göre davacının bu hukuki işlem içerisinde tüketici konumunda olduğu, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin de tüketici işlemi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu bakımdan uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun göreve ilişkin maddeleri ile TTK 4.madde gereğince görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğu, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekip aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-HMK nın 20. Maddesinde belirtilen yasal süreler içerisinde yapılacak başvuru üzerine dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Yargılama giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/05/2021

Katip …

Hakim …