Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/706 E. 2022/955 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/706 Esas
KARAR NO :2022/955

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:16/12/2020
KARAR TARİHİ:15/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı sigortalısına, sigortalının kapısının önünden geçen ana şebeke su tesisatının patlaması nedeniyle uğranılan zarara ilişkin 1.810,00-TL ödeme yaptığını, söz konusu zararın sorumlusunun davalı … olduğunu, müvekkilinin yaptığı ödeme ile sigortalısının haklarına halefiyet kazandığını ve bu tazminatı davalıya rücu edebileceğini, davalının müvekkiline ödeme yapmadığını, bunun üzerine …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu hasar ile alakalı olarak Kağıthane Şube Müdürlüğü tarafından inceleme yapıldığını ve 07.11.2019 tarihinde herhangi bir arıza kaydı bırakılmadığını, ilk çağrı kaydının 13.11.2019 tarihinde bırakıldığını, su arıza ekiplerinin aynı gün içerisinde kayda alınan çağrı üzerine adrese ivedilikle gittiklerini fakat şebeke hatlarından kaynaklanan herhangi bir su arızasına rastlanılmadığını, tedbir amaçlı 15.11.2019 tarihinde yoldaki bina içmesuyu şube yolunun yenilendiğini; oluşan maddi hasarın bina içi tesisat arızalarından, komşu bina iç tesisat arızasından veya yeraltı suyunun yağışlar akabinde yükselmesinden kaynaklanmış olabileceğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, haksız fiil sebebiyle davacı tarafından dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 1.819,37-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK’nın 67. maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti sunmuş olduğu raporunda özetle; “2560 Sayılı … Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun …’nin görev ve yetkileri başlıklı 2. Maddesine göre, …’ ye ait içme suyu tesisatın patlaması neticesinde meydana gelen hasarda …’ nin sorumluluğu bulunmaktadır. Bahse konu bina önünde kaldırım altından geçen …’ ye ait ana şebeke temiz su tesisatının patlaması neticesinde, bodrum katta bulunan davaya konu sigortalı konuta suların sızması neticesinde hasarın meydana geldiği anlaşılmıştır. Davaya konu sigortalı konutta …’ ye ait içme suyu tesisatın patlaması neticesinde sızan sular nedeniyle hasarın meydana geldiği göz önüne alındığında, meydana gelen hasar ile davalı …” nin eylemleri arasında illiyet bağı bulunduğu değerlendirilmektedir. Davalının zararın meydana gelişinde kusur ve sorumluluğu bulunduğu ve davacının 1472.Madde kapsamında zarardan sorumluluğu bulunan davalıya karşı rücuen tazminat talep ve dava hakkı bulunacağı kanaatine varılmıştır. 19/11/2019 tarihli Eksperiz raporunda 1.810.-TL olarak hesaplanan hasar tutarının o günün rayiçlerine uygun olduğu değerlendirilmektedir.” şeklinde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
6098 sayılı TBK’nın 49. maddesine göre, hukuka aykırı kusurlu bir fiille başkasına zarar veren kimse bu zararı tazmine mecburdur. Böylece haksız fiilden sorumluluk, tazminat borcunun kaynağını oluşturmaktadır. Haksız fiil sorumluluğunda genel davranış kurallarına aykırılık söz konusu olmaktadır. Özel bir sorumluluk hükmüyle düzenlenmemiş olup bütün hallerde bir kimse için haksız fiil sorumluğunun söz konusu olması, 6098 sayılı TBK’nın 49′ deki şartların gerçekleşmesine bağlıdır. Diğer bir deyişle, ayrık bir düzenleme bulunmadığı kusur sorumluluğu hallerinde 6098 sayılı TBK’nın 49. ve devamında yer alan esaslar uygulanır.
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir fiil bulunmalı, bu fiil bir zararın doğması neden olmalı, zarara neden olan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi fiilden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişilerin maddi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararın haksız fiili ile gerçekleştiğinin diğer söylemle zarar ile haksız fiil arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Açıklanan yasal mevzuat ışığında somut olayımıza bakıldığında; davacı sigorta şirketine sigortalı konutta su tesisatının patlaması sonucunda sızan sular sebebiyle konutun hasarlandığı ve davacı tarafça dava dışı sigortalıya 1.810,00-TL ödeme yapıldığı sabittir. Yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davaya konu sigortalı konutta davalı …’ ye ait içme suyu tesisatının patlaması neticesinde sızan sular nedeniyle hasarın meydana geldiği dolayısı ile meydana gelen hasar ile davalı …’ nin içme suyu tesisatı hizmeti (eylemi) arasında doğrudan illiyet bağı bulunduğu bu sebeple davalının zararı gidermekle yükümlü olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, zarardan sorumluluk yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığından reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra takibine yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile takibin aynen devamına,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli 124,28-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 69,88-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 116,60-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.697,25-TL masraf olmak üzere toplam 1.813,85-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 1.819,37-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk kapsamında ödenen 1.118,64-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, tarafların yokluğunda, miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.15/11/2022

Katip …

Hakim …