Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/705 E. 2023/141 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/705 Esas
KARAR NO :2023/141

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/12/2020
KARAR TARİHİ:15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu ve bu ilişki kapsamında davalı tarafından müvekkilinden satın alımlar gerçekleştirildiğini, bu satın alımlar nedeniyle müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu ancak davalının borcunu ödemediğini, borcun ödenmesi için …. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, müvekkili tarafından davacıya verilen siparişin müvekkiline ulaşmadığını, bu nedenle müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını, başlatılan takibin haksız olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava, İİK’nın 67. maddesi kapsamında açılan itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün 2019/… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 3.639,47-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK’nın 67. maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, işbu davanın asıl alacak miktarı olan 2.777,26 TL yönünden itirazın iptali istemi ile açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bu kapsamda ilk olarak davalının muamele merkezinin bulunduğu mahal mahkemesine talimat yazılmış olup, 14/01/2022 tarihli talimat raporunda özetle;
“…davalının 2017-2018 ve 2019 yıllarına ait defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu/işlendiği, davacının takip ve dava konusu yaptığı faturalardan; 28/08/2017 tarih A-… seri ve sıra nolu 1.475,00 TL bedelli, 29/12/2017 tarih A-… seri ve sıra nolu 324,50 TL bedelli ve 10/01/2018 tarih A-… seri ve sıra nolu 435,13 TL bedelli faturanın, davalının 2018 yılı yevmiye defterine usulüne uygun olarak işlendiği, Kayıtlarda; fatura bedellerinin davacıya borç olarak gösterildiği ancak 20/04/2018 tarih A-… seri ve sıra nolu 1.740,50 TL bedelli faturanın, davalının 2018 yılı defterlerinde işli/kayıtlı olmadığı, davacı şirketin takip ve dava konusu yaptığı 28/08/2017 tarih A-… nolu, 29/12/2017 tarih A-… nolu ve 10/01/2018 tarih A-… nolu 3 adet fatura içeriğinde gösterilen malların davalıya satılıp teslim edildiği, ancak, 20/04/2018 tarihli A-… seri ve sıra nolu toplam 1.740,50 TL bedelli faturanın, davalının yasal defterlerine işlenmediği ve fatura içeriğinde gösterilen 50 adet I-100 metal gövde ile metal kol ve 100 adet I-07 metal menteşelerin teslimine ilişkin olarak düzenlenen 19/04/2018 tarihli sevk irsaliyesinin malları teslim alan kısmında da imza bulunmadığı tespit edildiğinden, bu sevk irsaliyesinin takip konusu faturalardan 20/04/2018 tarihli A-… seri ve sıra nolu toplam 1.740,50 TL bedelli fatura muhteviyatında gösterilen malların davalıya teslim edildiğine ilişkin delil olarak kabul edilemeyeceği, temerrütün takip tarihi (02/12/2019) itibariyle oluştuğu, bu nedenle davacı şirketin takip tarihinden itibaren talebi ile bağlı kalınarak yıllık %19,50 avans faiz oranı üzerinden işlemiş faiz talep edebileceği, davalı tarafın takip tarihi (02/12/2019) itibariyle davacı şirkete toplam 1.873,25 TL (asıl) borçlu durumda olduğu, davalının bu borcunun, açık hesap şeklinde işleyen mal ve hizmet alım satımına yönelik ticari ilişkiden kaynaklanan davacı şirketin takip ve dava konusu yaptığı faturalardan 28/08/2017 tarih A-… nolu, 29/12/2017 tarih A-… nolu ve 10/01/2018 tarih A-… nolu 3 adet faturaya dayalı borcuna dayandığı…” şeklinde tespitlerde bulunulmuş olup, raporun mali inceleme tekniğine göre denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Davacının davalı adına düzenlemiş olduğu takip ve dava konusu faturalardan, -28/08/2017 tarih A-… seri ve sıra nolu 1.475,00 TL bedelli faturanın, davalının 2017 yılı yevmiye defterine 28/08/2017 tarih ve 168 nolu yevmiye numarasıyla, -29/12/2017 tarih A-… seri ve sıra nolu 324,50 TL bedelli faturanın, davalının 2017 yılı yevmiye defterine 29/12/2017 tarih ve 246 nolu yevmiye numarasıyla, -10/01/2018 tarih A-… seri ve sıra nolu 435,13 TL bedelli faturanın, davalının 2018 yılı yevmiye defterine 10/01/2018 tarih ve 8 nolu yevmiye numarasıyla, Usulüne uygun olarak işlendiği, Kayıtlarda; fatura bedellerinin davacıya borç olarak gösterildiği, Ancak, -20/04/2018 tarih A-… seri ve sıra nolu 1.740,50 TL bedelli faturanın, davalının 2018 yılı defterlerinde işli/kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Bu itibarla, davacının takip ve dava konusu yaptığı toplam 3.975,13 TL tutarındaki 4 adet açık faturadan, -28/08/2017 tarih A-… seri ve sıra nolu 1.475,00 TL bedelli faturanın, -29/12/2017 tarih A-… seri ve sıra nolu 324,50 TL bedelli faturanın ve -10/01/2018 tarih A-… seri ve sıra nolu 435,13 TL bedelli 3 adet faturanın davalının 2017 ve 2018 yıllarına ait defterlerine usulüne uygun olarak işlendiği, kayıtlarda fatura bedellerinin davacı şirkete borç olarak gösterildiği tespit edildiğinden, davacı şirketin takip ve dava konusu yaptığı toplam (1.475,00 TL+324,50 TL+435,13 TL)=2.234,63 TL tutarındaki 3 adet fatura içeriğinde gösterilen malların davalıya satılıp teslim edildiği olgusu sabittir. Yapılan ödeme bakımından ise, davalının defter ve kayıtlarına göre davacıya bu üç adet faturadan kaynaklı bakiye 1.873,25 TL borcun bulunduğu, işbu davanın 2.777,26 TL yönünden itirazın iptali istemi ile açıldığı dolayısı ile uyuşmazlığın -20/04/2018 tarih A-… seri ve sıra nolu 1.740,50 TL bedelli faturanın davalının defter ve kayıtlarına işlenmemiş olması sebebiyle fatura konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği, söz konusu fatura bedeli olan 1.740,50 TL’den bakiye olarak 904,01 TL talep edildiği ve ( 2.777,26 TL- 1.873,25 TL=904,01 TL ) bu hali ile asıl alacak yönünden yapılan takibin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizce bahse konu fatura konusu malların davalıya teslim edilip edilmediği hususunda dava dışı nakliye şirketi ….Ltd.Şti.’ne müzekkere yazılarak davacı tarafından davalıya satılarak teslim edildiği iddia edilen A-… seri ve sıra numaralı fatura kapsamındaki malların sevkine ilişkin 19/04/2018 tarihli sevk irsaliyesi kapsamındaki malların taşınmasına yönelik ATF (Ambar Tesellüm Fişi) evrakının celbedildiği, incelenmesinde; 19/04/2018 tarihli yani sevk irsaliyesi ile aynı tarihli evrakta içinde malzeme bulunan 2 adet kolinin davalıya teslim edildiğine dair davalı kaşe ve imzasının bulunduğu, davalının söz konusu belgeye ilişkin imza inkarının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu kapsamda Mahkememizce her ne kadar, davalının defter ve kayıtlarının incelendiği talimat raporu da dikkate alınmak suretiyle davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için birleştirici bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş ise de, davacı vekilinin ara karardan rücu edilmesine yönelik 15/02/2023 tarihli celsedeki talebi ve davalı tarafın defter ve kayıtlarının incelendiği talimat raporu ve dava dışı kargo firmasından gönderilen yazı cevabı ekinde sunulan gönderi ATF evrakının incelenmesi neticesinde davalının defterlerinde kayıtlı olmayan fatura konusu malların da davalı tarafından teslim alınmış olduğu dolayısı ile davacı defter ve kayıtlarının incelenmesinin dosyanın esasına etki etmeyecek olması sebebiyle usul ekonomisi de gözetilerek davacı tarafın defter ve kayıtlarının incelenerek birleştirici rapor alınmasına yönelik ara karardan rücu edilmesine karar verilmiştir.
Yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre, davalının davacıya 1.873,25 TL borçlu olduğu, davalının defter ve kayıtlarına işlenmeyen 1.740,50 TL bedelli fatura konusu malların ise davalıya teslim edilmiş olduğu kargo atf evrakından anlaşılmıştır. Bu durumda davalının söz konusu bedelleri davacıya ödediğini ispat etmesi gerekmektedir. İşbu dava ile takibe 2.777,26 TL’lik asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptali talep edildiğine göre, davacı tarafça 1.740,50 TL’den bakiye olarak 904,01 TL talep edildiği ( 2.777,26 TL- 1.873,25 TL=904,01 TL ) ve yapılan takibin asıl alacak yönünden yerinde olduğu, bu bedellerin davacıya ödendiğine ilişkin davalı tarafça ispata elverişli bir delil de sunulmadığı anlaşılmakla davanın kabulü ile, davalı tarafından …. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaliyle takibin 2.777,26 TL asıl alacak yönünden aynen devamına, alacağın asıl alacak bakımından likit olduğu ve davalının borca itirazının haksız olduğu gözetilerek davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Davalı tarafından …. İcra Dairesinin 2019/… Esas sayılı icra takibine yapılan itirazın kısmen iptaliyle takibin 2.777,26 TL asıl alacak yönünden aynen devamına,
-Alacağın %20’si oranında hesap olunan 555,45 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 189,71-TL karar ve ilam harcından 54,40-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 135,31-TL eksik harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 117,30-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 787,75-TL masraf olmak üzere toplam 905,05-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.777,26-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabuluculuk kapsamında ödenen 1.118,64-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/02/2023

Katip …

Hakim …