Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/66 E. 2020/118 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/66 Esas
KARAR NO : 2020/118

DAVA : Sözleşmenin İptali ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/04/2019
KARAR TARİHİ : 10/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali ve Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin …’de davalı … A.Ş.’nin firması adı altında acenta olarak otobüs işletmeciliği yaptığını, bu işi yaparken müvekkil şirketin kendi adına kayıtlı otobüsleri ile de hizmet verdiğini, bu şirketten önce de diğer davalı şirket … A.Ş.ile hizmet verdiğini, müvekkilinin kendi otobüsleri de dahil Ankara, İstanbul, Bursa ve Gümüşhane güzergahında yolcu taşıma yaptığını, bu taşıma işlemi yapılırken davalı şirketin müvekkili şirketi maddi olarak zarara uğrattığını, kendilerinin hesaplamalarına göre 2014 yılından bu güne kadar 252.000,00 TL alacakları olduğunu, müvekkili şirketin komisyonlarının ödenmediğini, davalı şirket tarafından gerekçesi açık olmayan birtakım cezalar adı altında kesintiler yapıldığını belirterek sözleşmenin iptaline, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşulu ile 10.000,00 TL maddi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari brüt faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, yargılama gidreleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesi için gereğinin yapılmasını talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının zorunlu arabuluculuk yoluna başvurmadan iş bu davanın ikame edildiğini, bu nedenle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya konu taleplerin zamanaşımına uğramış olduğunu, müvekili şirket … A.Ş ile davacı şirket arasında sözleşme bulunmadığını, iki taraf arasında hiçbir ticari iş ve işlem gerçekleştirilmemesi sebebiyle davanın müvekkili şirket nezdinde reddi gerektiğini, davacının iddialarının bilgi ve belgeye dayanmadığını, iddiaların soyut iddialar olduğunu, açıklanan gerekçeler ve re’sen dikkate alınacak nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki imzalandığı belirtilen acentelik sözleşmesi kapsamında, davacının acente olarak çalıştığı dönemlerde davacının ücretlerinden kesintiler yapıldığı, komisyon bedellerinin ödenmediği, kullanılan bilişim sisteminin kapatıldığı bu nedenle zarara uğradığı iddiası ile sözleşmenin iptali ve zararın tazmini istemine ilişkindir.
Davanın, 15/04/2019 tarihinde Gümüşhane Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinde açıldığı, Gümüşhane Asliye Hukuk (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin… Esas, … Karar sayılı yetkisizlik kararı sonucu, dosyanın Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır.
7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere ve “3. Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenerek 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesi; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” şeklinde düzenlenmiştir. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesinin 1.ve 2.fıkrasında “İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” denilerek zorunlu arabuluculuğa tabi davalarda bu şartın gerçekleşmemesi halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler çerçevesinde dosya değerlendirildiğinde; davacının talebinin taraflar arasında imzalandığı iddia edilen sözleşmenin feshi ile maddi zararın tazmini istemine ilişkin olduğu, 7155 sayılı yasanın 20.maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere ve “3. Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile eklenen 5/A maddesinde; konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması gerektiğinin dava şartı olarak düzenlendiği ancak davacı tarafça dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 7155 sayılı yasanın 23.maddesi ile eklenen 18/A maddesinin 2.fıkrasında “…Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” hükmünün yer aldığı anlaşılmakla, arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M :
1-Davanın, 6102 sayılı TTK 5/A maddesinde yer alan arabuluculuk dava şartı yokluğundan, 6100 sayılı HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 54,40 TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 170,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 116,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davalılar vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 7/2 maddesi gereğince 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …