Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/643 E. 2022/794 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/643 Esas
KARAR NO :2022/794

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/11/2020
KARAR TARİHİ:14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket ile davalı site yönetimi arasında davaya konu adresinde bulunan 1 adet asansörün bakımı hususunda 01/09/2012 yürürlük tarihli temel bakım sözleşmesi ve temel arıza hizmet protokolü imzalandığını, akabinde ilgili sözleşmenin uzatılmasına ilişkin olarak 26/08/2014 tarihli protokolün taraflar arasında imzalandığını, müvekkil şirketin 01/09/2012 yürürlük tarihli Temel Bakım Sözleşmesi ve Temel Arıza Hizmet Protokolü ile sözleşmenin uzatılmasına ilişkin düzenlenen protokol üstlendiği tüm yükümlülüklerine yerine getirdiğini, davalı taraf ile düzenlenen bakım sözleşmesinde sözleşmeye dahil olmayan iş ve malzemeler ile ödeme koşullarının düzenlendiğini, müvekkil şirketçe yapılan bakım işlemleri esansında davalı site yönetiminin kullanımında olan asansörde endocer parçasının değiştirilmesi gerektiğini tespit edildiğini, ilgili malzemenin 870;00 Euro (KDV hariç) karşılığında değiştirilmesine ilişkin teklif davalı şirket yetkilisine sunulmuş ve teklifin davalı tarafça kabul edildiğini, müvekkil şirket teklife konu parçayı sözleşme ve mevzuata uygun olarak değiştirdiğini, ancak muhataba iletilen teklifte değiştirilmesi gereken endocerin bedelinin 870,00 Euro olarak belirtildiği de teklifin alt kısmında sehven maddi hata sonucu 870,00 TL yazıldığını, anılan malzemenin 870 Euro olduğu hususunun davalı tarafça bilinmekte olup, teklifin alt kısmında malzeme fiyatının TL olarak belirtilmesinin maddi hata sonucu olduğunun son derece açık olduğunu, bu hususun davalı tarafa sözlü olarak da bildirildiğini, müvekkil şirketin endocer cihazını değiştirildiğini ancak davalı tarafın davalı tarafın sözleşmenin 870 TL üzerinden olduğunu savunarak bu hizmetin karşılığı 870 Euro’nun tamamının müvekkil şirkete ödemekten haksız şekilde kaçındığını, müvekkil şirketin alacağının ticari defterlerinde de kayıtıl olduğunu, davalı tarafın müvekkil tarafından yapılan tüm uyarılara rağmen bakiye borç bedelini ödememesi üzerine davalı tarafa borcun 3 gnü içerisinde ödenmesi hususunda … 14. Noterliğinin 27/01/2020 tarihli, … yevmiye nolu ihtarnamesini gönderdiğin ihtarname 29/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalının borçlu borcunu ödemeyerek 02/02/2020 tarihinde temerrüde düştüğünü, gönderilmiş olan ihtarnameye rağmen davalının borcunu ödememesi nedeniyle ….İcra Müdürlüğünün … esas ayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davlı borçlu aleyhine başlatılmış olan icra takibine haksız olarak itirazda bulunduğunu ve takibin durduğunu, davalı tarafın icra takibine yaptığı haksız itirazın iptali ve takibin devamı için mahkemeye başvurulma zaruretinin hasıl olduğunu, anılan nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin takip takibindeki şartlarla birlikte devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, avukatlık ücreti ve yargılama giderinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davacı arasında davaya konu asansör aylık düzenli bakımı için 01/09/2012 yürürlük tarihli 2 yıllık asansör temel bakım sözleşmesi ve arıza hizmet protokolü imzalandığını, ilgili sözleşmenin 26/08/2014 tarihli protokol ile 3 3 yıl için uzatıldığını, 3 yıllık süresinin sonunda ise 01/09/2012 tarihli protokolün sözleşmenin uzatılması başlıklı 7. Maddesinin yürürlüğe girmesiyle taraflarca fesih ihbarında bulunulmamış olmasından dolayı asansör temel bakım sözleşmesinin 31/08/2019 tarihine kadar uzatıldığını, taraflar arasındaki ilişkinin 01/09/2012 tarihli asansör temel bakım sözleşmesi ile başladığını ve 2018 yılı sonuna kadar herhangi bir sorun yaşanmadan devam ettiğini, 2019 yılının henüz başında baş gösteren takım arızalar sebebiyle bazı asansör parçalarının değiştirilmesi gerektiğini müvekkil işletmeye bildirdiklerini, 2019 yılının başında baş gösteren bir takım arızalar nedeniyle asansör parçalarının değiştirilmesi gerektiğinin davacı tarafından davalıya bildirildiğini, davalının söz konusu parçalar ile ilgili davacından fiyat teklifi istediğini, yıllardır süregelen ticari ilişkide gönderilen tekliflerin TL olarak fiyatlandırıldığını, davacının gönderilen fiyat teklifinde iskontolu tutar 735,00 TL olduğunun görülmesi üzerine davalı tarafından parça değişimine karar verildiğini, huzurdaki davada hukuki ihtilafın sebebinin bahse konu fiyat teklifinden kaynaklandığını, davacının 735,00 TL işlemi Euro cinsinden yaptığını iddia ettiğini, taraflar arasında bakım sözleşmesinin kurulmasına dair icap kabul aşamasından sonra davalı tarafından teklife uygun şekilde davacıya 735,00 TL ödeme yapıldığını, davacıya borcun kalmadığını/ödendiğini, davacının … isimli parça için 08.02.2019 tarihinde 4.378,76 TL tutarında fatura gönderdiğini, davalının faturaya süresi içinde maddi hata gerekçesi ile itiraz ettiğini ve fiyat farkı faturası düzenlendiğini, davacı şirket yetkilisi … ile yapılan görüşmede hatanın giderileceği davalıya bildirilse de 15.05.2019 tarihinde 4.761,75 TL tutarında yeniden fatura gönderildiğini, Başta çözüme kavuşturulamayan asansör arızalarının yanı sıra davacı tarafından değiştirilen “…” isimli asansör parçası için 735,00 EUR tutarında fatura gönderilerek kendi hatalarından kaynaklanan zararın davalıya yükletilmesi sebebiyle, 13.03.2019 tarihinde
sözleşmenin fesih edilmesi zarureti doğduğunu, davacının bir A.Ş. olarak basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü olduğunu, yanlış para biriminden teklif yapıldığı iddiasının basiretli tacir davranış yükümlülüğüne uymadığını, müvekkiline ek külfet yükletilemeyeceğini, süregelen ticari ilişki kapsamında, tüm tekliflerin TL olması aynı zamanda 16.11.2018 tarih ve 30597 sayılı resmi gazete ile yürürlüğe giren “ dövizle sözleşme yapılmasının yasak olması” göz önüne alınarak uyuşmazlık konusu ürüne ait teklifin sadece tek yerinde 870,00 EUR ifadesinin sehven yazıldığı düşünülmüş, ilgili parçanın Euro üzerinden fiyatlandırıldığının davalı tarafın aklına dahi gelmediğini, takibe konu alacak olmadığından icra dosyasına yapılan itiraz hukuka uygun olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine, kötü niyetle başlatılan icra takibi gerekçesiyle % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; davaya konu değiştirilen parçaya ilişkin olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Dosyamız arasına alınan davaya konu …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5.362,64 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce, İddia, toplanan deliller, takip dosya, tarafların ticari defter ve kayıtları da incelenmek suretiyle rapor alınmak üzere bilirkişiye tevdiine karar verildiği, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının … ilindi olması nedeniyle mahkememizce … Asliye Ticaret mahkemesine talimat yazıldığı, … Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat sayılı dosyası ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında SMM bilirkişi tarafından inceleme yapıldığı, bilirkişi tarafından raporun sunulduğu, alınan raporda özetle; inceleme, tespit ve değerlendirmeler neticesinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere; Davalı …’ne ait 2019 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış onaylarının süresi içerisinde yapıldığını, davacıya ait cari hesabın 320 020 muhasebe kodunda takip edildiğini, cari hesabın 2018 yılından 521,67 TL alacak bakiyesi ile devrettiğini, yıl içerisinde davacı tarafından davalıya davaya konu faturada dâhil olmak üzere 5 adet KDV dahil tutarı 16.727,66 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davalı tarafından 14.577,70 TL ödeme yapıldığını, 22.02.2019 tarihinde KDV Dahil 4.299,64 TL tutarlı fiyat farkı faturası düzenlendiğini, 01.06.2019 tarihli fatura kaydı sonrası davacıya ait cari hesabın 1.628,01 TL borç bakiyesi verdiği ancak muavin defter kaydında kapanış fişi kaydı bulunmadığını, İncelenen 2019 yılı yevmiye defterinin 31.12.2019 tarih 209 yevmiye numaralı kapanış fişinde davalıya ait borç/alacak bakiye kaydı bulunmadığını, bu tespit edilen eksikliklerden dolayı lehine delil hususunun mahkemenin takdirinde olacağını, bunun dışında Davalı …’ne ait 2019 yılı yevmiye defterinin açılış ve kapanış onaylarının süresi içerisinde yapıldığını, davaya konu edilen davacı tarafından düzenlenen 08.02.2019 tarihli faturanın 01.06.2019 tarihinde davalı defter kayıtlarında yer aldığını (fatura döneminden sonra kayıtlara alınmıştır.
Taraflar arasında sözleşme, teklif formu, protokol belgeleri incelendiğinde tutar bilgisinin TL olarak ifade edildiğini, ancak 23.08.2012 tarihinde imzalanan Temel Bakım Sözleşmesi Genel Koşullar 2.6 maddesinde “Yedek Parça: Satış fiyatı 100,00 Euro+KDV’yi aşmayan yedek parçalar müşteri onayı olmaksızın servis ekibimiz tarafından değiştirilip fatura edilecektir.” İfadesinin yer aldığını,
Davalı tarafın 2019 yılı ticari defteri kapanış fişinde davacıya ait borç/alacak bakiyesi kaydı bulunmadığını, tarafların tazminat taleplerinin mahkemenin takdirinde olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememiz ara kararı gereğince, davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak birleştirici rapor sunulmak üzere dosya bilirkişiye tevdi olunmuştur.
21/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; takip dosyası, sunulan deliller, mahkemece celp edilen deliller, talimat raporu, davacı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan incelemeler, taraflarca sunulan beyanlar ve itirazların hep birlikte değerlendirildiğini, neticeten;
Somut olayda hukuki sorunun taraflar arasındaki sözleşmenin hangi para birimi üzerinden kurulduğunun belirlenmesinden ibaret olduğu,Davacının, davalıya gönderdiği teklif formunda toplam fiyatın Euro cinsinden
belirtilmesine rağmen teklifin alt kısmında sehven TL cinsinden bedel yazıldığını ve sözleşmenin Euro cinsinden kurulduğunu ifade etmesinin esasen öneriyi yaptığı, teklifi yolladığı sırada iradesinin Euro cinsinden öneri yapmak olduğunU ancak beyanının (teklif formunda tl yazan kısmın) iradesine uymadığını iddia etmesi anlamına geldiği, İrade ile beyan arasında istenmeden farklılıklar oluşması halinde beyan/açıklama hatasının söz konusu olduğu, bu durumda kural olarak TBK m. 30 uyarınca yanılmaya bağlanan hukuki sonuçların uygulama alanı bulacağı, ancak TBK m. 30 uyarınca yanılmaya bağlanan hukuki sonuçların uygulanabilmesi ancak beyanın yöneltildiği muhatabın, karşı tarafın beyan yanılmasına düştüğünü bilmemesi veya hal ve şartlara göre bilmesinin kendisinden beklenememesi hallerinde söz konusu olacağı, muhatabın karĢı tarafın beyan yanılmasına düştüğünü biliyor veya hal Şartlara göre bu durumu yani beyan yanılmasını anlaması gerekiyorsa bu halde TBK m. 30 vd. yanılmaya ilişkin hükümlerin uygulama alanı bulmayacağını, bu halde iradenin gerçek arzuya göre hüküm ifade edeceğini,
Somut olayda olduğu gibi tarafların irade beyanlarına farklı anlamlar vermesi halinde beyanların anlamının ve bu doğrultuda sözleşmenin kurulup kurulmadığının MK m. 2 Güven Teorisi doğrultusunda belirleneceğini, davalının yedek parça tekliflerinin her zaman TL cinsinden verildiğini, teklifin verilme zamanında yabancı para cinsinden işlem yapma yasağının bulunduğunu ileri sürdüğünü, TPKKH 32 Sayılı Kararda Değişiklik Yapılmasına ilişkin 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı doğrultusunda bazı sözleşme türleri açısından yabancı para ile ödemenin yasaklandığını, 85 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararının uygulanmasına ilişkin olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 16.11.2018 tarihinde çıkarılan 32/52 sayılı Tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara ilişkin Tebliğ’in (Tebliğ No: 2008-32/34 m. 1 ile) m. 8 hükmünün değiştirildiğini, buna göre, “Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; döviz cinsinden maliyet içeren eser sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür.” hükmünün öngörüldüğünü, mahkemenin taraflar arasındaki teklifin dayandığı sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunu ve eserin oluşturulmasında döviz cinsinden maliyetin söz konusu olduğunu kabul etmesi halinde döviz yasağı işbu sözleşme açısından uygulama alanı bulmayacağını, davacının, tekliflerin tamamının TL üzerinden yapıldığını beyan ettiğini, dosya kapsamında çeşitli teklif ve faturalar bulunmakla birlikte, yedek parça teklifi bakımından (yani sadece yedek parçayı kapsayan) uyuşmazlık konusu teklif formu dışında 1 adet daha teklif formu bulunduğunu, bu teklif formunun uyuşmazlık konusu teklif formundan sonra verildiğini, uyuşmazlık konusu teklif formunun 4.2.2018 tarihli
olduğu, TL üzerinden verilen teklif formunun ise 19.2.2019 tarihli olduğunu, taraflar arasındaki Temel Bakım Sözleşmesi (Asansör/ler) Genel ġartlar başlıklı sözleşmenin m. 2.6 hükmünde yedek parça bedellerinin sözleşmede EURO cinsi
üzerinden kararlaştırıldığını, heyetlerinin teknik konuda uzman üyesi tarafından yapılan değerlendirmede teklifin yapıldığı sırada bahsi geçen yedek parçanın, 735 TL olmasının mümkün olmadığının tespit edildiğini, Mahkeme tarafından, taraflar arasındaki Temel Bakım Sözleşmesi (Asansör/ler) Genel şartlar başlıklı sözleşmenin m. 2.6 hükmünde yedek parça bedellerinin EURO cinsi üzerinden kararlaştırıldığı, teknik incelemeye göre değiştirilen parçanın vergiler
dahil en düşük değerinin 6.783 TL olduğunun belirlendiği ve teklif formunun içinde tablo yapılarak yedek parçanın değerinin Euro cinsinden yazıldığı göz önüne alındığında, teklif formunun altında TL ibaresine yer verilmesinin beyan muhatabı davalı tarafından teklifin iskontolu olarak 735 Euro yerine 735 TL olarak anlaşılmasının MK m. 2 Dürüstlük Kuralı uyarınca haklı kabul edilemeyeceğine eş deyişle beyan muhatabı davalı bakımından teklif formunda yedek parçanın TL değil EURO cinsinden yapıldığının anlaşılması/fark edilmesi gerektiği sonucuna hükmetmesi halinde taraflar arasındaki sözleşmenin Euro cinsi üzerinden kurulduğu ve edime uygun ifanın da EURO üzerinden ödenmesi gerektiği sonucuna varılacağını, davacının icra inkar tazminatı talebinin takdirinin mahkemeye ait olduğu, Sonuç ve kanaate varılmakla birlikte ;bu hususların takdirinin delillerle doğrudan temas eden mahkemeye ait olduğu ve davalının savlarının mahkemece benimsenir ise iş bu davada dermeyan ettiği istem nazara alınarak hüküm kurulmasının ancak yüce yargı makamının takdir sınırları içinde düşünülebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmakla birlikte; asli takdirin
mahkemeye ait olduğu görüş ve kanaatlerini bildirmişlerdir.
Somut olayda; davacının davalıya sunmuş olduğu teklif formunda yedek parça bedelini Euro olmasına rağmen sehven TL olarak belirtildiğini, iradesi ile beyanın uyuşmadığını, davalının ödemesini TL olarak yaptığını, kalan bedelin tahsili amacıyla icraya konulduğunu, davalının haksız olarak itiraz ettiğini, bu sebeple itirazın kaldırılmasını talep ettiği, davalının ise davacı ile daha önceki ilişkilerinde TL olarak ödeme yaptıklarını bu sebeple teklifin de TL olarak verildiğini düşündüğünü ve ödemeyi buna göre yaptığını, davacının basiretli bir iş adamı olduğunu ve yanılma hükümlerinin uygulanamayacağını beyanla davacı tarafa borçlu olmadığından davanın reddini talep ettiği anlaşılmış olup, dosya kapsamında toplanan deliller ile usulüne uygun alınan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinde, davacı ile davalının ticari ilişkilerinin uzun süredir devam etmesine rağmen dava konusu yedek parçaya ilişkin teklif haricinde, taraflar arasında daha öncesinde yedek parça teklifinin yapılmadığı, söz konusu teklif sonrasında başka bir yedek parçaya ilişkin TL üzerinden teklifin yapıldığı, taraflar arasındaki 23/08/2012 imza tarihli Temel Bakım Sözleşmesinin m 2.6 hükmünde yedek parça bedellerinin Euro cinsi üzerinden yapılacağının kararlaştırıldığı, söz konusu yedek parçanın vergiler dahil en düşük değerinin 6.783 TL olduğu dikkate alındığında, davalı tarafından teklifin 735 Euro yerine 735 TL olarak anlaşılmasının TMK m.2 gereğince dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, 16.11.2018 tarihli 32/52 sayılı tebliğ ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında Kanun’un değişen 8. maddesi göz önünde bulundurulduğunda, döviz yasağının işbu sözleşme açısından uygulanmayacağı, davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazda haksız olduğu kanaatine varılarak itirazın iptali ile takibin devamına, alacak miktarı likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile alacağın %20’si oranında(1.072,53 TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gerekli olan 366,32 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 91,59 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 274,73 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 153,79 TL ilk masraf, yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti ve bilirkişi ücreti 3.724,50 TL olmak üzere toplam 3.878,29 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.362,64 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.560,00 TL’NİN DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.

Katip … Hakim …
e-imzalıdır e-imzalıdır