Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/639 E. 2020/621 K. 24.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/639 Esas
KARAR NO:2020/621

DAVA:Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ:19/11/2020
KARAR TARİHİ:24/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Keşidecisi bulunduğu … Bankası. … … Şubesi … IBAN nolu hesaba ait olup, keşidecisi müvekkili olan 1 adet çekin kaybolduğunu, çekin kötü niyetli kişilerin eline geçerek zarara uğramamak için çeklerin üzerine ödeme yasağı konulmasına dava sonunda iptalini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, TTK’nun 818/1-s bendi yollaması ile TTK’nun 757. maddesi hükümlerine dayalı olarak açılan zayi nedeniyle kıymetli evrakın (çekin) iptali istemine ilişkindir.
İstem, 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işidir. Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki beyanlarından dava konusu çekin keşidecisinin davacı olduğu anlaşılmaktadır. TTK hükümlerine göre keşideci, kaybettiği çekin bedeli kendisinden talep edildiğinde veya çekin kimde olduğunu öğrendiğinde hasım göstererek borçlu olmadığının tespiti yönünde dava açmak ve o aşamadan sonra gerekli tedbirleri istemek hakkına sahip bulunduğundan, keşidecinin zayi nedeniyle çek iptali davası açmada hukuki yararı bulunmamaktadır.
Davacı vekilinin dava dilekçesindeki “müvekkili davacının dava konusu çeklerin keşidecisi olduğu” yönündeki açıklamaları ile dosya kapsamına göre keşidecinin zayi nedeniyle çek iptali davası ikame edemeyeceği, keşideci konumunda bulunan davacının dava konusu çeklerin keşidecisi olması nedeni ile mevcut davayı açamayacağı, bu nedenle aktif dava husumetinin bulunmadığı, bu aşamada mahkememizce başkaca araştırmayı gerektirir bir hususun kalmadığı anlaşılmakla HMK 320. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARAR : Gerekçede açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114-115 maddeleri gereğince, dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alınmış olmakla başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştiğinde istek halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸