Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/627 E. 2021/346 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/627 Esas
KARAR NO:2021/346

DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:16/11/2020
KARAR TARİHİ:31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki bulunduğu dairenin ve içinde bulunduğu tüm binanın 26/09/2019 tarihinde … meydana gelen depremde hasar gördüğünü ilgili ilçe belediyesi tarafından riskli yapı raporu verilerek tahliye edildiğini, bu sebeple yapının yıkılarak yeniden yapılmasının zorunlu hale geldiğini, müvekkilinin dairesinin dask sigortasının bulunduğunu, müvekkili tarafından davalıya yapılan başvuru sonucu kendisine 9.418,13 TL ödeme yapıldığını bu tutarın poliçede belirlenen tutardan çok aşağıda olduğunu, aslında 58.437,40 TL ödeme yapılmasının gerektiğini, bu sebeple huzurdaki davanın açılarak belirlenecek tutarda ödemenin davalıdan alınarak davacıya işleyecek yasal faizi ile birlikte verilmesini, yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili kurumun davacı sigortalısının hasar talebi, eksper raporlarının tesbitlerine göre değerlendirdiğini, mevcut olayda binanın yıkımına karar veren kamu otoritesinin binanın deprem öncesi ve sonrası durumuna ilişkin bir değerlendirme yapmadığını, yıkım kararı sonucu oluşan zarar ile deprem sonucu doğrudan meydana gelen hasarlar arasında nedensellik ilişkisinin olmadığını, binanın yapısal sorunları ve mevcut yönetmeliklere uymadığı nedeniyle yıkılıp yapılması yasal olarak iyileştirme olduğu bu nedenle Zorunlu Deprem Sigortası kapsamında olmayacağını, davacının yaptığı başvuru neticesinde hasar dosyası oluşturduklarını, bağımsız eksperin davacı konutunda hasar için gerekli tespit ve incelemeleri yaptıktan sonra 9.418,13 TL olarak ödemenin davacıya yapıldığını, bu sebeple haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME:
Dava, DASK poliçesinden kaynaklanan teminat tutarının tahsiline ilişkindir
Dava dilekçesi ekindeki; zorunlu deprem sigorta poliçesi ve ekler incelenmiştir.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Bu düzenlemeler ile sigorta ilişkisinden kaynaklanan her türlü ilişkinin artık tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamına alınmış olduğunu açıkça göstermektedir. Ayrıca kanun 83. maddesinde de” taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlar da düzenleme olması, bu işlemi tüketici işlemi sayılmasının ve bu kanunun görev ve yetki ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez” denilerek 6502 sayılı kanunun tüketici işlemlerinde mutlak uygulama alanı bulacağı arıca vurgulanmıştır .
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır.Taraflar arasındaki arasındaki ilişki ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesi kapsamında kalan tüketici işlemlerinden kaynaklanmaktadır.
Yukarıdaki bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde ;dosyada davalıdan , davacının evinde deprem nedeni ile meydana geldiğini iddia ettiği hasar sebebiyle poliçe kapsamındaki ödemenin istenildiği ,sigortalısının tacir değil şahıs tüketici konumunda , davaya konu sigortalanan yerin davacının evi olduğu; ticari amaçla kullanılmadığı, iş yeri de olmadığı anlaşılmakla 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun göreve ilişkin maddeleri ile TTK 4.madde gereğince görevli mahkemenin Tüketici mahkemeleri olduğu, mahkememizin görevli olmadığı gerekçesiyle mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekip aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dosya üzerinde inceleme ile, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/05/2021

Katip …

Hakim …