Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/620 E. 2021/579 K. 13.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/620 Esas
KARAR NO:2021/579

DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:13/11/2020
KARAR TARİHİ:13/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin nezdinde işyeri Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı sigortalıları “… Tic. A.Ş.” firmasının kiracı olarak kullanımında olan “… Mah. … Yolu B:B-08 …” adresindeki depoda, üst kattaki işyerinden su sirayeti neticesinde hasar meydana geldiğini, hasarın davacı şirkete ihbarı üzerine, gerekli tahkikatın başlatıldığını ve Sigortacılık Kanunu 22. maddesi uyarınca hasar ve kusur durumunun tespiti için bağımsız ve uzman eksper tayin edildiğini, hasar ihbarı üzerine Ekspertiz tarafından yapılan incelemeler sonrasında, hasarın … nolu yerde meydana geldiğini, yetkililer ile yapılan görüşmeler ve yapılan incelemelerden, 04.12.2017 tarihinde Pendik genelinde etkili olan yağışlar sırasında, yağmur sularının, sigortalının kiracı olarak bulunduğu Marina içerisindeki Agora kompleksi binasının çatısından boş durumda olan 1.kat içerisine ve buradan da alt kattaki sigortalı işyerine sirayet etmesi sonucu söz konusu hasarların meydana gelmiş olabileceği görüş ve kanaatine varıldığını, sigortalı işyerinde demirbaş ve emtiada meydana gelen toplam hasar bedelinin 9.500,00 TL olduğu hususlarının tespit ve rapor edildiğini, dava dışı sigortalı işyerinde meydana gelen hasar sonrası ekspertiz tarafından tespit edilen hasar bedeli olan 9.500,00 TL’nin davacı şirket tarafından 31.05.2018 tarihinde ilgilisine ödendiğini; anılan eksper raporu ve diğer belgeler ışığında ödenen tazminattan; %100 oranında davalı sigortacının sorumlu olduğunun ortaya çıktığını; hasar bedelinin davacı şirketçe ödenmesi sonrasında hasara sebebiyet veren yerin birden çok sigorta şirketi tarafından sigortalandığının öğrenilmesi üzerine sigorta şirketlerine başvurulduğunu ve toplam 7.695,00 TL tahsil edildiğini; bakiye kısım yönünden ödeme yapmayan davalı sigorta şirketi ile … Sigorta A.Ş. şirketi hakkında yasal süre içerisinde …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takip sonrası … Sigorta A.Ş. tarafından kendi sorumluluğuna düşen kısmın ödendiğini, davalı tarafından ise takibe itiraz edildiğini tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile davalı tarafın …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasına vaki itirazlarının iptaline, takibin devamına, davalının haksız itirazından dolayı %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirket tarafından, davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı “…Tic. A.Ş” firmasına, meydana gelen zarar sebebiyle, davalı şirketin sorumluluğu uyarınca 11.02.2019 tarihinde 667,32 TL ödeme yapılmak suretiyle tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, ödemenin yapılması ile birlikte davalı şirketin işbu dava kapsamında herhangi bir sorumluluğunun kalmadığı gibi anılan bakiye tutar açısından da herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafça ileri sürülen taleplerin fahiş tutar içermekle birlikte hiçbir şekilde gerçek zararı yansıtmadığını, bu sebeple hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla dava konusu hasar sonucu meydana gelen hasarın uzman bilirkişi heyeti tarafından tespit edilmesi gerektiğini, davalı şirket tarafından yapılan ödeme ile birlikte tüm sorumluluğun yerine getirilmiş olduğundan huzurda görülen dava kapsamında davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, Mahkeme’nin aksi kanaatte olacağı düşünülse dahi, aleyhe hesaplama yapılacak olması halinde, başvuran tarafça hasar gördüğü iddia edilen kısımların, su basması neticesinde meydana gelip gelmediği, bir başka deyişle illiyet bağının tespiti gerektiğini, illiyet bağının kurulamaması halinde davalı şirketin aleyhine hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davalı şirketin sorumluluğunun poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, davalı şirketçe ödenecek olan toplam tutarın davalı şirket tarafından tanzim edilen poliçede belirtilen teminat limitini geçemeyeceğini, ayrıca davalı şirket nezdinde tanzim edilen poliçede; “Emtea gruplarının her birinin toplam sigorta bedelleri üzerinden %2 oranında bulunulacak bir tenzili muafiyet, bu grupların her biri için ayrı ayrı uygulanır. Ancak bu muafiyet tutarı 50.000 EUR karşılığı TL ile sınırlı olacaktır:” denildiğini, kabul olmamak üzere aleyhe hüküm kurulacak olunması halinde dahi, teminat limiti ile muafiyet tenzili hususunun gözetilmesi gerektiğini, dava konusu hasarın davalı şirket nezdinde tanzim edilen poliçe teminat kapsamı dışında yer aldığını, bununla birlikte Mahkemenizce aksi kanaatte olunması halinde konu hasarın davalı şirketin poliçe teminat kapsamına girip girmediği hususunda sigorta hukuku bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, aleyhlerine hüküm kurulması halinde davalı şirketin dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faizle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğini, her ne kadar davacı kurum söz konusu kaza sonucu şahıslara belirli bir miktar ödeme yapmışsa da davalı şirket açısından bu alacağın likit nitelikte olmadığını, bunun sebebinin dava öncesi alacağa ilişkin hususların belirli olmaması olduğunu, davalı şirket tarafından dava dışı firmaya ödeme yapıldığını ve tüm sorumluluğun yerine getirildiğini, tüm bu nedenlerle haksız davanın reddine, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir:
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen ….İcra Müdürülüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 2.064,89 üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, işbu davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, deliller, celp edilen kayıtlar kapsamında rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle;
Davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı, “…Tic. A.Ş.” firmasında 04.12.2017 tarihinde meydana gelen zararın 9.500,00 TL olduğunun hesaplandığını, dava konusu meydana gelen zarar sebebiyle, davalı şirketin sorumluluk miktarının (9.500,00 TL x %12 =) 1.140,00 TL olduğunun hesaplandığını, davalı şirket vekilinin cevap dilekçesinde; davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı “…Tic. A.Ş.” firmasına, meydana gelen zarar sebebiyle, davalı şirketin sorumluluğu uyarınca 11.02.2019 tarihinde 667,32 TL ödeme yapılmak suretiyle tüm sorumluluğun yerine getirildiğini beyan ettiği, ancak dava dosyasında, davalı şirket vekilinin ödemeye ilişkin iddiasını kanıtlar nitelikte bir dayanak belgeye rastlanılmadığını, bu iddianın dayanak belgeleriyle ispata muhtaç kaldığını, Mahkeme tarafından, davacı şirketin takip tarihi itibariyle davalı şirketten asıl alacağa ilişkin 1.140,00 TL talep edebileceğine karar verilmesi durumunda; davacı şirketin ödeme tarihinden itibaren değişen avans faiz oranları üzerinden takip tarihi itibariyle talep edebileceği işlemiş faiz tutarının 164,75 TL’sı hesaplandığını, Elektronik cihazlar ile ilgili belirlenen değerlerin uygun olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Rapor taraflara tebliğ edilmiş, taraflar rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuşlardır.
Davalı vekilinin keşif yapılmasına ilişkin talebinin, olay tarihi ile dava tarihi arasında geçen zaman, taşınmazda meydana gelen değişiklikler nedeniyle usul ekonomisi gözetilerek, yeniden yenir bir rapor alınmasına ilişkin talebinin ise dosyada mevcut raporun yeterli ve denetime elverişli olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1472. maddesi uyarınca davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine, davalı tarafça yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketi tarafından, dava dışı …Tic. A.Ş.’ nin, 03/05/2017-03/05/2018 vadeli “İşyeri Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığı, sigorta vadesi içinde, 04.12.2017 tarihinde rizikonun gerçekleştiği ve davacı şirket tarafından sigortalısına hasar tazminatı olarak 31/05/2018 tarihinde 9.500,00-TL ödeme yaparak, sigortalının halefi haline geldiği, davalı sigorta şirketinin ise dava dışı … … İşl. A.Ş.’ nin sigortacısı olduğu, “Marina Operatörü Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ne göre davalının sorumluluk oranının %12 olarak belirlendiği, dosyada mevcut kayıt, hasar dosyası ve bilirkişi raporuna göre davalının sigortalısının su basması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olduğu, gerçek zarar miktarının da 9.500,00-TL olduğu, bu durumda, “Marina Operatörü Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ne göre, davalının sorumluluk miktarının (9.500,00 TL x %12 =) 1.140,00 TL olacağı, davalı tarafça zamanaşımı itirazında bulunulmuş ise de davacı sigorta şirketi tarafından ödemenin 31/05/2018 tarihinde yapıldığı, 12/03/2019 tarihinde icra takibinin başlatıldığı, 13/11/2020 tarihinde davanın açıldığı tespit edildiğinden, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalı tarafça 667,32-TL ödeme yapıldığı beyan edilmiş ise de ödemeye ait herhangi bir kaydın sunulmaması nedeniyle dikkate alınamayacağı, davacının dava dilekçesinde 1.304,00-TL alacağına ilişkin itirazın iptalini talep ettiği anlaşılmakla, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü yer almakta olup, davalının haksız ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiği, takip konusu alacağın likit olduğu anlaşılmakla asıl alacak miktarının %20’sine tekabül den icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki 1.140,00 TL’ye ilişkin davalı itirazlarının iptali ile, takibin 1.140,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %19,50 ve değişen oranlarda avans faizi işletilmesi suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Kabul edilen dava değeri üzerinden takdiren %20 oranında hesaplanan 228,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 77.87 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile geriye kalan 23,47 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça, yargılama aşamasında yapılan 74,75 posta ve tebligat gideri, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.174,75 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.901,03 TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 54,40-TL’nin toplamı olan 1.955,43 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan,1.140,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 164,14 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
9-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL’NİN DAVALIDAN MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
Dair. Miktar itibariyle yasa yolu kapalı kesin olarak davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.13/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır