Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/608 E. 2022/520 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/608 Esas
KARAR NO :2022/520

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/11/2020
KARAR TARİHİ:12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasındaki ticari ilişki neticesinde müvekkilinden davacının bir takım tüketim malları satın aldığını, taraflar arasındaki bu ticari ilişki sebebi ile müvekkilinin davalıdan 3.152,59 TL alacaklı olduğunu, davalının müvekkili firmayı arayarak borcunu ödeyeceğini bildirerek müvekkilini oyaladığını, cari hesabın müvekkilinin tüm taleplerine rağmen kapanmaması üzerine alacağın tahsili amacı ile davalı aleyhine … 11. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının borca ve yetkiye itiraz ederek takibi durdurduğunu, dosyanın yetkili icra … 6. İcra müdürlüğüne gönderilerek … e sayılı dosya üzerinden ödeme emrinin davalıya gönderildiğini, bu seferde davalının borca itiraz ederek durdurduğunu, alacağın her iki tarafın ticari defterlerinde sabit olduğunu, alacağın tahsili amacı ile huzurdaki davanın açılarak yapılan itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatı hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı yan ile bir alışverişinin bulunmadığını, ilamsız takip başlattıktan sonra müvekkili ile irtibata geçildiğini, bu esnada müvekkilinin kendilerini tanımadığını ve herhangi bir ticari alışverişinin olmadığını, işletmekte olduğu ekmek fırınını kapattığını, söz konusu alışverişin mekandaki yeni işletme sahipleri ile yapılmış olabileceğini bildirdiğini, bu sebeple borcu olmadığından takibe itiraz ettiğini, müvekkiline ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi halinde bu durumun ortaya çıkabileceğini, davacı yanın alacağın varlığına dair bir delil sunmadığını, bu durumun kötü niyetli olduklarını ortaya çıkaracağını, davanın reddini, takibin iptalini, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME:
Dava, cari hesap alacağına dayalı … 6. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece resen göz önüne alınır.
Ticaret Mahkemesinin görev alanını düzenleyen Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nın 4. ve 5. maddeleri şu şekildedir:
“MADDE 4- (1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;
a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.
MADDE 5- (1) Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 2.maddesinde ise Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanı düzenlenmiş olup, bu madde “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmünü haizdir.
Somut olayda dava, cari hesap alacağına dayalı … 6. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkin olup eldeki davanın ticari dava olarak Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülebilmesi için uyuşmazlık konusu bakımından her iki tarafın tacir olması ve yine işin her iki tarafın birden ticari işletmesi ile ilgili olması zorunludur.
Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda … Vergi Dairesi Başkanlığı…Vergi Dairesi’nin düzenlediği 25/12/2017 tarihli … sayılı tutanakla davalının 25/12/2017 tarihinde işini bıraktığının tespit edildiği ve 2018 yılı itibariyle ticari ilişkisinin olmayacağı hususları belirtilmiş böylece davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde davalının tacir olmadığı, dolayısı ile ticari işletmesinin de bulunmadığı ve bu kapsamda taraflar arasındaki uyuşmazlığın da ticari nitelikte bulunmadığı açıktır. Bu nedenle, somut olayda; 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulanamayacağı ve uyuşmazlığın genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 E. 2019/328 K. Sayılı ilamı da bu kararı destekler mahiyettedir. Yapılan tüm bu açıklamalar uyarınca Mahkememizin görevli olmaması, eldeki davaya ilişkin aksine bir düzenleme bulunmadığından Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle davanın görev yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Görev yönünden dava şartı noksanlığı nedeniyle, HMK’nun 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE (mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE).
HMK’nun 20/1.maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesine müteakiben 2 haftalık süre içerisinde mahkememize başvurularak talep edilmesi halinde, dava dosyasının görevli İstanbul NÖBETÇİ AHM gönderilmesine; aksi takdirde mahkememizce iş bu davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına.
HMK’nun 331/2.maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına.
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza