Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/603 E. 2021/287 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/603 Esas
KARAR NO:2021/287

DAVA:Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ:05/11/2020
KARAR TARİHİ:21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … … Ltd. Şti.’nin … Mah. … Cd. … No:… … / … adresinde faaliyet göstermekte ve tüm ticari defter ve evrakları da burada muhafaza etmekte olduğunu, Müvekkilimizin işyerinin hemen yanında yer alan … ADA … PARSEL de yer alan ve … … ait olduğu öğrenilen gayrimenkulde tadilat esnasında çökme olduğunu, binanın bir kısmının müvekkilin işyerinin üzerine yıkıldığını, Bahse konu çökme nedeni ile müvekkilin iş yerinde ciddi anlamda maddi hasar meydana geldiğini,ayrıca güvenlik nedeni müvekkilin binası ile çevre binalar boşaltıldığını Çökme sonrası enkaz kaldırma nedeni ile ticari faaliyetlere uzun bir süre ara verilmiş olup, Coronavirüs Pandemi dönemi de girince neredeyse tüm işlemler in askıya alındığını, Müvekkilinin 7 gün önce hisse devri yapacağı zaman ticari defter ve belgeleri aramış ancak bulamadığını, belgelerin yıkım sonrası bina içindeki temizlik ve hafriyat çalışması esnasında zayi edildiğini bu nedenle davaya konu ticari defterlerin zayi olduğuna dair taraflarına zayi belgesi verilmesi ile gereğini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME :
Dava TTK.nın 82/7 maddesi gereğince zayi belgesi verilmesi talebine ilişkindir.
TTK 64/2 maddesine göre tacir, işletmesiyle ilgili olarak gönderilmiş bulunan her türlü belgenin, fotokopi, karbonlu kopya, mikrofiş, bilgisayar kaydı veya benzer şekildeki bir kopyasını, yazılı, görsel veya elektronik ortamda saklamakla yükümlüdür.
TTK 82/1 maddesinde her tacirin;
a) Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini,
b) Alınan ticari mektupları,
c) Gönderilen ticari mektupların suretlerini,
d) 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlü olduğu hükme bağlanmıştır.
TTK 82/7 maddesinde “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Davacı şirketin vergi borcu, sgk borcu olup olmadığı yönünde araştırma yapılmış, Vergi Dairesine 3.210,30-TL, SGK’ ya ise 26.095,43-TL borcunun bulunduğu tespit edilmiştir.
TTK 82.maddesi uyarınca zayi belgesi düzenlenebilmesi için davacının defter tutmakla veya saklamak ile yükümlü olması, zayi olan belgelerin kullanılmış defter ve belgeler olması, defter ve belgelerin yangın su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sonucu zayi olması, usulüne uygun tutulmuş olması, başvurunun 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmış olması gerekir. Davacı tarafça, işyerinin yan binasında meydana gelen çökme sonrasında, iş yerinin zarar gördüğünü, enkaz kaldırma ve pandemi nedeniyle işlemlerin askıya alındığını, hisse devri yapılacağından, dava tarihinden 7 gün önce yaptığı araştırmada ticari defter ve belgelerin bulunamadığını beyan etmiş ise de, dosyaya sunulan olaya ilişkin haber çıktılarında, davacının işyerinin yanında yer alan binada çökmenin 09/01/2020 tarihinde meydana geldiği, davanın ise bu tarihten çok sonra 05/11/2020 tarihinde açıldığı, defterlerin ne zaman kaybolduğunun net olmadığı, davanın süresinde olup olmadığının tespit edilmediği, süresinde olduğu düşünülse dahi tacirin defterlerin korunması amacıyla gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması ve ziyaa uğramanın onun iradesi dışında meydana gelmiş olması gerekeceği, dava konusu olayda ise ilgili kanun maddesinde sayılan hallerin bulunmadığı talep edenin defterlerin ne şekilde zayi olduğunu dahi kesin olarak bildiremediği, olay tarihinden itibaren geçen süre düşünüldüğünde, zarar gören iş yerinde aylar sonra araştırma yaptığı, bu haliyle basiretli bir tacir gibi davrandığının kabul edilemeyeceği kanaatine varıldığından, usul ekonomisi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Harç peşin alındığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.21/04/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza