Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/60 E. 2022/301 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2020/60 Esas
KARAR NO:2022/301

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:24/01/2020
KARAR TARİHİ:29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin teknolojik ürün ve hizmet satan bir şirket olduğunu, davalı tarafından müvekkilinden farklı zamanlarda ürün ve hizmet alındığını ve bu hizmetler karşılığında fatura bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, bu satın alma işlemlerinin her zaman davalı şirket çalışanı … tarafından yapıldığını, davaya konu faturaya ilişkin alımlara ilişkin olarak ise … tarafından ürünlerin doğrudan tedarikçi şirketten teslim alınmasının talep edildiğini ve 4 adet notebookun … tarafından elden teslim alındığını, bu alıma ilişkin faturanın davalıya gönderildiğini fakat davalı tarafça faturanın reddedildiğini ve …’in teslim alma yetkilerinin alındığının bildirildiğini, müvekkili tarafından gösterilen tüm çabalara rağmen ödeme yapılmadığını belirterek davanın kabulü ile 5.168,40-USD’nin davalından tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …’in sahte evrak düzenleyerek müvekkili adına satın alma işlemleri yaptığını, bu husus öğrenildiğinde müvekkili tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu, davacı tarafça şirket çalışanının yetkilerinin şirketten teyit edilmediğini, davacının kendi kusurundan doğan zararını müvekkiline yükleyemeyeceğini, müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ticari satım ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Davacı tarafından davalı ile aralarında teknolojik ürün alım satım ilişkileri olduğu, farklı zamanlarda davalı şirketin birçok ürün satın aldığı, bu satın almaların davalı şirket satın alma sorumlusu çalışan …’in şirket mail hesabı üzerinden yapıldığı, son olarak 5 adet notebook sipariş edildiği sonrasında sayının 4 ‘e düşürüldüğü ve 4 adet notebook bilgisayarın davalı şirket çalışanı … tarafından teslim alınmış olmasına rağmen bedelinin ödenmediğinden bahisle alacağın tahsili istemi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce taraf iddia, savunmaları, toplanan deliller ve tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından sunulan 18/05/2021 tarihli raporunda özetle;
“Davacı Alacağı: Tacir olan taraflardan davacının defterlerinin TTK hükümlerine uygun tutulduğu, takip konusu faturanın kayıtlarında yer aldığı, takip konusu fatura içeriği malın davalıya teslimi konusunda ihtilafın bulunduğu, davalının borcunun olmadığı yönünde usulüne uygun ihtarat yapılmasına karşılık defter belge ibraz etmiş olduğu ve diğer tespit edilen hususları topluca değerlendirildiğinde, Davacı şirketin incelenen defterlerinde, davalıya tanzim ettiği fatura (dava konusu fatura haricinde) ve makbuzlar kaynaklı davacı tarafın 31.12.2019 tarihi itibariyle 35.585,04 TL alacaklı olduğu, ancak 31.12.2019 tarihli görünen bakiye içerisinde Davaya konu olan 23.10.2019 tarihli … nolu 30.187,59 TL 5.168,40 USD olan e-faturaya ait ticari defter kayıtlarında işleme alındığına dair hiç bir yevmiye kaydına rastlanılmadığından dava konusu faturadan kaynaklı olan 5.168,40 USD’lik alacağının olup olmadığının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, davalı şirketin incelenen defterlerinde, davacı şirketin tanzim ettiği fatura (dava konusu fatura haricinde) ve makbuzlar kaynaklı 31.12.2019 tarihi itibariyle 37.583,00 TL borçlu olduğu, 31.12.2020 tarihi itibariyle 17.529,81 TL borçlu olduğu, ancak Davalı şirketin incelenen defterlerinde, Dava dosyası münderecatında 23.10.2019 tarih … numaralı dava konusu e-fatura davalı tarafından 25.10.2019 tarih … yevmiye nolu … 49 Noterliğinden “Şirketimiz tarafından muhataptan fatura bedelinde belirtilen hizmet ve mal alınmamış olup fatura tarafımızca kabul edilmemektedir.” şeklinde itiraz etmiş olmasından dolayı dava konusu 23.10.2019 tarih … numaralı e-faturanın ticari defter kayıtlarına almadıklarından, dava konusu faturadan kaynaklı olan 5.168,40 USD’lik alacağının olup olmadığının Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğu, ancak, Sayın Mahkemenin gerek savunmalarının tümü ve gerekse faize hasren tamamen davalı müdafaaları yönünde hüküm kurmak hususunda da hiç şüphesiz muhtar bulunduğu” şeklinde görüş bildirmiştir.
Mahkememizce celbedilen SGK kayıtlarına göre; dosya kapsamındaki sevk irsaliyesine göre teslim alma tarihi olan 09/10/2019 tarihi itibari ile davalı şirket çalışanı dava dışı …’in halihazırda şirket çalışanı olduğu hususunda ihtilaf yoktur. Şirket çalışanının 23/10/2019 tarihi itibari ile iş akdine davalı şirket tarafından son verildiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı soruşturma dosyası kapsamında çalışan …’in şüpheli sıfatı ile vermiş olduğu ifadesinde; ” “.. Ben daha önceden … Gıda isimli işyerinde bilgi işlem sorumlusu olarak çalışmaktaydım. Zaman içerisinde çalıştığım firmayla sorunlar yaşamaya başladım. Firmanın beni gözden çıkarttığını beni istifa etmeye zorladıklarını biliyorum. Bende işten ayrılmadan önce satın alma sorumlusu olduğum için … Gıda adına … Bilişim isimli firmayla irtibata geçerek dokuz adet notebook siparişi verdim. Daha sonra bilgisayarı elden teslim aldım. Gelenbilgisayarları çalıştığım firmanın bilgisi olmadan işten ayrıldıktan sonra kendi imkânlarımla sattım. Bu süre içerisinde bankalara ve üçüncü şahıslara karşı birikmiş borçlarım vardı. Kredi ödemelerimin aksaması ve hakkında yasal sürecin başlatılması sebebiyle böyle bir karar aldım. Zaten işten ayrılmadan önce çalıştığım firma maaşımı ödemediği için maddi sıkıntı yaşamaktaydım. Daha sonradan çalıştığım firma bilgisayarları bilgileri dışında sattığımı öğrenince kendi adına düzenlenen faturayı kabul etmediler. Bende zaman kazanmak anlamından hem de tazminatımın yatacağını göz önünde bulundurarak … firmasıyla iletişime geçerek faturanın Başpınar isimli firma adına kesilmesini istedim. Amacım burada çalıştığım firmayı zor durumda bırakmak değildir. Tazminatı alınca bu firma üzerinden … firmasına ödeme yapmaktı. Ancak bankalara karşı ödemelerim aksayınca parayı buraya aktararak borçlarımı kapatmaya çalıştım. Ben kesinlikle dolandırıcılık yapmadım. Tarafıma isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum.” şeklinde beyanda bulunmuş olduğu anlaşılmıştır.
Yine … hakkında yapılan ceza yargılaması olan…. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası kapsamında ise ; “Önceki beyanlarımı tekrar ederim. Ben … gıda isimli firmada çalışıyordum. … bizin ik destek firma düzenli olarak bilgisayar donanım parçalarını satın alıyorduk. Satın alma işlemi yapılmak istendi. Antalya bulunan şubemiz için 7 tane leptap bilgisayar teklifi aldım. Başta 7 tane aldım. Biz açık hesap çalışırız. Ödemesi sonrasında yapılırdı. Sonra bilgisayarları aldım ofise götürdüm teslim ettim. 10 gün sonrada işten ayrıldım bilgisayarları kendi şahsım adına satmadım ben 09 aralık 2019 tarihinde … gıda isimli firmada çalışmıyordu. Ben Aralık ayında başka bir firmada çalışıyordum. Ben alımları eylül ayında gerçekleştirdim. Eylül ayında alımlar yapıldı. 09-10 Aralıkta başka bir firmada çalışan olarak çalışıyordum. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum beraatimi istiyorum” şeklinde savunmada bulunduğu mahkemenin sanığın hazırlık ifadesinde bulunan çelişki üzerine sorduğu soruya … tarafından ; “Beyanı ben verdim ancak bu beyanı ben bilinçli olarak vermedim. Beyanımı değiştirmek istiyorum. Üzerime atılı olan suçlamaları kabul etmiyorum Bu işlemler Aralık ayında olmadı ben Eylül ayında aldım. Firma ile sıkıntım vardı. Mevzunun buraya kadar geleceğini bilmiyordu Bu nedenle öyle bir ifadede bulundum” şeklinde savunmada bulunduğu anlaşılmıştır.
Bu kapsamda somut olay incelendiğinde; dava dosyası kapsamında bulunan mail yazışmaları, sipariş onay formları ve fatura incelendiğinde; 4 adet notebook bilgisayar için sipariş formu düzenlendiği davalı şirket kaşe ve imzası ile onaylandığı, ürünlerin sevk irsaliyelerinde şirket çalışanı …’in teslim alan olarak isim ve imzasının bulunduğu, davalı tarafın savunmasında şirket çalışanının yetkisiz olduğu satın alma tarihlerinde satın alma yetkisinin bulunmadığı çalışan hakkında suç duyurusunda bulundukları bu sebeple siparişten haberleri bulunmadığı, notebook bilgisayarların kendilerine teslim edilmediği, borçları bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce celbedilen SGK kayıtlarına göre; dosya kapsamındaki sevk irsaliyesine göre teslim alma tarihi olan 09/10/2019 tarihi itibari ile davalı şirket çalışanı dava dışı …’in halihazırda şirket çalışanı olduğu hususunda ihtilaf yoktur. Şirket çalışanının 23/10/2019 tarihi itibari ile iş akdine davalı şirket tarafından son verildiği, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı soruşturma dosyası kapsamında çalışan …’in şüpheli sıfatı ile vermiş olduğu ifadeleri de değerlendirildiğinde, davacı tarafın takip talebine dayanak fatura konusu notebook bilgisayarların davacı tarafça davalı şirkete gönderildiği ve sevk tarihi itibari ile davalı şirket çalışanı olan … tarafından teslim alındığının sabit olduğu, söz konusu bilgisayarların davalı şirkete eski davalı çalışanı tarafından teslim edilip edilmediği hususunun ihtilaflı olduğu, davalı şirket çalışanı tarafından imzalanan mal sevk irsaliyesi bulunması ve şirket çalışanının da malları teslim aldığı hususunun kabulünde olması sebebiyle dava konusu malların kendisine teslim edilmediği hususu bakımından ispat yükü davalıya aittir. Davalının bu yöndeki savunmasını aynı ispat gücüne sahip kesin delil ile ispatlaması gerektiği gözetilerek bu bakımdan davalı tarafça başkaca bir delil sunulmamış olması sebebiyle mahkememizce her iki taraf vekillerinin de hazır bulunduğu 14/12/2021 tarihli celse 1 nolu ara karar ile; “Davalı tarafın cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olduğu anlaşılmakla davalı vekiline yemin delili hakkını kullanıp kullanmayacakları, kullanılacak olması halinde yemin metnini hazırlayıp dava dosyasına sunması hususunda iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede ara karar gereği yerine getirilmediğinde yemin delilinden vazgeçmiş sayılacağının davalı vekiline ihtarına(ihtarat yapıldı),” şeklinde yemin delil hatırlatması yapıldığı ancak verilen kesin süre içerisinde davalı vekili tarafından ara karar gereği yemin delil hakkının kullanılıp kullanılmayacağı hakkında beyanda bulunulmadığı anlaşılmakla davalının fatura konusu malları teslim almadıkları yönündeki savunmasına itibar etme olanağı bulunmadığı, yukarıda ayrıntılarına yer verilen inceleme ve tespitler bakımından denetime elverişli bulunan bilirkişi raporunda her ne kadar dava konusu faturanın davacı defterlerinde de kayıtlı olmadığı tespit edilmiş ise de, faturanın kayıt altına alınmamasının davalının faturaya yaptığı itirazdan kaynaklandığı görüşünün bildirildiği hususu ve satın alma ile satın alınan notebook bilgisayarların davalı şirket çalışanına teslim edildiği hususu dosya kapsamına göre sabit olduğundan davacının satarak teslim ettiği mal bedelleri yönünden davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla dava konusu fatura bedeli üzerinden davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile 5.168,40-USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 4/a.maddesi gereğince işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.100,06-TL karar ve ilam harcından 515,42-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.584,64-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 569,82-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 708,50-TL masraf olmak üzere toplam 1.278,32-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/03/2022

Katip …

Hakim …