Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/6 E. 2022/880 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/6 Esas
KARAR NO:2022/880

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/01/2020
KARAR TARİHİ:18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşımacılık hizmeti verdiğini ve taraflar arasında kargo gönderimine ilişkin ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki kapsamında davalıya verilen hizmet nedeniyle davalının müvekkiline 66.359,67-TL borçlu olduğunu fakat bu borcun ödenmediğinin, bunun üzerine alacağın tahsili için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı
icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, sunulan dava dilekçesinin usule aykırı olduğunu, ayrıca icra inkar tazminatı şartlarının da oluşmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında cari hesap alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 66.359,67-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davalı taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için mahal mahkemesi … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış olup, 22/04/2021 tarihli talimat raporunda özetle; davalının ilgili hesap dönemlerine ilişkin tutulması zorunlu ticari defterlerinin, kanuna uygun, eksiksiz olarak tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının e-defter mevzuatına uygun olduğu, ilgili defterlerin sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, takibe dayanak olan faturaların davalı tarafın ticari defterlerine kayıtlı olduğu, davalı cari hesap bakiyelerinin davacının düzenlemiş olduğu 66.359,67-TL fatura nedeniyle alacaklı olduğunu gösterdiği, bu nedenle davalının defter ve kayıtlarına göre takip tarihi itibariyle davalının takibe konu alacak miktarı olan 66.359,67-TL davacıya borçlu göründüğü bildirilmiştir.
İddia, savunma, toplanan deliller ve tarafların ilişki dönemlerine ait davalı taraf ticari defter ve kayıtları incelendiği talimat raporu da değerlendirilerek davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle birleştirici rapor tanzimi hususunda dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği bilirkişi tarafından sunulan 17/05/2022 tarihli raporda özetle;
“Dava ve icra dosyası ile davacı şirket/davalı şirket ticari defterlerinin denetlenmesi ile her türlü nihai karar ve hukuki değerlendirme Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere; davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre; davacı şirket ile davalı şirket arasında sözleşmeye dayalı ticari ilişki kurulduğu, iş bu sözleşme kapsamında davacı şirketin hizmet veren/fatura düzenleyen, davalı şirketin ise hizmet alan/alınan fatura ile borçlanan şirket olduğu, süregelen ticari ilişkinin 2017 yılında sona erdiği, icra takip talebinde cari hesap bakiyesinin talep edildiği, işbu icra ve dava konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların 2016 ve 2017 yılı faturalarından kaynaklandığı, Davacı şirketin 27.02.2017 icra takip tarihi itibariyle davalı şirketten 66.359,67 TL alacaklı olduğu, Cari hesap bakiye alacağı olan 66.359,67 TL tutarın yukarıda listesi verilen 23 adet faturadan kaynaklandığı, İcra takibi ile istenilen ana para alacağı olan 66.359,67 TL tutarın davacı şirketin ticari defterleri ile uyumlu olduğu, 03.01.2020 dava tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 66.359,67 TL alacaklı olduğu, tespit edilmiştir. Davacı şirket ticari defter ve kayıtlarına göre; davalı şirket ticari defterlerinin incelendiği Bilirkişi Raporunda icra takip tarihi itibariyle davalının davacıya 63.359,67 TL borçlu olduğu, Cari hesapta yer alan ait ve icra takibine konu edilen 23 adet faturanın davalı şirket kayıtlarında bulunduğu, İcra takibine konu cari hesap bakiyesini oluşturan 23 adet faturanın davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tespiti yapılmıştır. Davacı ile davalı şirket ticari defter ve kayıtları karşılaştırıldığında; İncelenen dava konusu dönemde tarafların cari hesap bakiyelerinin arasında bir fark ve tutarsızlık bulunmadığı, Şubat 2017 icra takip tarihi itibariyle davacı şirketin davalı şirketten 66.359,67 TL alacaklı, icra takip tarihi itibariyle davalı şirketin davacı şirkete 66.359,67 TL borçlu olduğu, tespit edilmiştir. Davacı şirketi ticari defterleri 2020 yılı dava tarihini de kapsar şekilde incelenmiş olup, huzurdaki dava tarihi itibariyle de davacı şirketin davalı şirketten 66.359,67 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Davalı şirket ticari defter incelemesi ise 2016-2017 icar takip dönemini kapsar şekilde yapılmıştır. İcra dosyası denetlendiğinde; Dava esas değerinin 66.359,67 TL olarak belirlendiği, bu tutarın aynı zamanda işbu davaya konu icra takip talebindeki ana para alacağı olduğu, icra takip talebinde takip öncesi işlemiş faiz talebi olmadığı, takip talebinde 9,75 avans faiz oranı ve değişen oranlardaki faizin talep edildiği, icra takip tarihi itibariyle istenilen faiz oranının TCMB verilerine göre tespit edilen oran ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde tespitte bulunulduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 190/1 maddesi gereğince ispat yükü, özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Yine aynı Yasa’nın 200/1 maddesi gereğince eldeki davanın değer ve miktar itibariyle yazılı belgeyle ispat edilmesi gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, takip cari hesap ekstresine dayalı olarak başlatılmış, davalı taraf dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde takibin tamamına itirazda bulunmuştur. Bu durumda ispat yükü genel karine gereğince davacı taraf üzerindedir. Davacı taraf takipte dayandığı cari hesap ekstresine konu edilen hizmeti davalıya vermiş olduğunu dava değeri de değerlendirilerek HMK’nın 200/1 maddesi gereğince yazılı delillerle ispat etmelidir.
Bu kapsamda somut olaya bakıldığında; yukarıda ayrıntılarına yer verilen ve dosya kapsamına göre denetime elverişli bulunan davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle hazırlanan 17/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafın defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, defter ve kayıtlara göre davacının davalıdan takip miktarı olan 66.359,67 TL alacaklı olduğu, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle hazırlan talimat bilirkişi raporunda, davalının defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu ve davalının defterlerine göre davalının davacıya takip miktarı olan 66.359,67TL borçlu olduğu tespit edilmiştir.
Davalı defter ve kayıtlarında davalının davacıya borçlu bulunduğu kayıtlı olduğuna göre fatura ve cari hesaba dayalı hizmetin davalıya verildiğinin kabulü gerekir. Yani davalı defter ve kayıtlarının davacı defter ve kayıtları ile uyumlu olması, takip konusu alacağın davalı defter ve kayıtları ile doğrulanmış olması sebebiyle ispat yükü yer değiştirmiş olup bu aşamadan sonra davalı tarafın ödeme yaptığı olgusunu ispat etmesi gerekmektedir. Davalı tarafça takip konusu borcun ödendiği hususunda delil sunulmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısı ile davacının takibinin asıl alacak bakımından yerinde olduğu, tacir olan taraflar arasında düzenlenmiş sözleşme ya da haricen başkaca somut belgede ödeme vadesi bulunmadığı ve davacının davalıyı temerrüde düşürdüğüne ilişkin ihtarnamenin tebliğine ilişkin belge de bulunmadığından, tarafların tacir olması, işin ticari iş olması temerrüt faiz oranının önceden kararlaştırılmamış olması sebebiyle davacı tarafça takip talebinde asıl alacağa takip tarihi itibari ile 3095 s.k m.2/2 kapsamında yıllık % 9,75 (ticari) değişen oranlarda faiz istemi ile takip yapılmasının uygun olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, alacağın likit olması ve borçlunun itiraz anında itirazında haksız olduğu kanaati ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasına yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen devamına,
2-Alacağın %20’si oranında hesap edilen 13.271,93-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 4.533,02-TL karar ve ilam harcından 1.133,26-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 3.399,76-TL eksik harcın davalıdan alınmasına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 1.195,46-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.570,00-TL masraf olmak üzere toplam 2.765,46-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 10.617,55-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …

Hakim …