Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/599 E. 2023/866 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/599 Esas
KARAR NO:2023/866

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/11/2020
KARAR TARİHİ:16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkili …’nin 2560 sayılı yasa ile… su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bu amaçlar gereken her türlü tesisi kurmak, kurulu olanları devralıp işletmek üzere kurulduğunu, Kuruluş Yasasının 13.maddesinde idarenin gelirlerinin sıralandığını, su satışı ve kullanılmış suların uzaklaştırılmasına karşılık abonelerden ücret alınması hususu öngörüldüğünü, 2560 sayılı … Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanunun 05.06.1986 tarih ve 3305 sayılı yasayla değişik 23. Maddesi hükmü gereği su satışı ve kullanılmış suların uzaklaştırılması ile çevreyi kirletmeyecek tedbirlerin alınması ve aldırılması ile ilgili tarifelerin hangi kriterlere göre saptanacağı ve bu şekilde saptanan bedellerin hangi usul ve esaslara göre tahsil edileceğini belirlemek üzere Tarifeler Yönetmeliğinin hazırlandığını, müvekkili idare tarafından … adresinde davalı adına kayıtlı … nolu mukaveledeki borcun ödenmediği tespit edilerek mukavelenin iptal edildiği, mukaveledeki borcun ödenmesi, aksi halde kullanılan suyun kapatılarak borcun icra yolu ile tahsili cihetine gidileceği, davacıya 27/07/2012 tarih, … sayılı ihtarnameyle bildirilmiştir. İşbu ihtarname neticesinde borcun ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, taraflarınca yapılan icra takibine karşı davalı/borçlu tarafından borca ve faize itiraz ettiğini, davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine arabuluculuğa başvurduklarını, yapılan görüşmeler neticesinde anlaşmaya varılamadığını, davalının borca ve faize itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı borçlu sadece takibi sürüncemede bırakmak amacıyla haksız ve yersiz bir şekilde takibe itiraz ettiğini, borca itiraz dilekçesinde dava konusu faturaların kesildiği ve okunduğu tarihlerde … adresinde faaliyet göstermediğini iddia etmişse de idareleri … Şube Müdürlüğü tarafından tutulan 26/03/2013 tutanaktan … Sokak No:49 İşy-2 kapı nolu … nolu mukaveleye ait suyun davalı tarafından kullanıldığının tespit edildiğini, davalı tarafından bu itiraz kamu hizmeti gören müvekkili İdarenin verdiği hizmetin bedelini alamaması veya hizmetin usulüne aykırı olarak kullanılması nedeniyle hizmetlerin aksamasına neden olduğunu, bu nedenle haksız ve mesnetsiz itirazın iptalinin gerektiğini, dava konusu alacak tutanaklarla tesbit edilen su bedelleri ve bu bedellere işlemiş gecikme zammından müteşekkil olduğundan likit olduğunu, dolayısıyla borçlu likit bir alacağa karşı kötüniyetli olarak itirazda bulunduğunu, bu haksız itirazı nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, itirazın iptali ile takibin devamını, borçlunun % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatını ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmiş, davalı şirket tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, hukuki niteliği itibari ile; İİK.nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 04/11/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası getirtilmiş, yapılan incelemesinde; davacı alacaklı tarafından davalı aleyhine 3.646,72 TL asıl alacağın tahsili için takip başlatıldığı, takip dosyasında ödeme emrinin tebliği ile davalının süresinde takibe itiraz ederek borcunun bulunmadığını bildirdiği, itiraz dilekçesinin davacı tarafa tebliğ edilmediği tespit edilmiştir.
Bilirkişi Dr. … tarafından hazırlanan 20.12.2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle: taraflar arasındaki su tüketimine dair uyuşmazlığın dava konusu işyerinde 19.11.2011 tarihinde tespit edildiği ileri sürülen kaçak su kullanımına ilişkin kaçak su kullanım bedeline ilişkin olduğu, dava konusu kaçak su kullanım bedelinden davalının sorumlu – olup olmadığının tespitinin davacı kurumca düzenlenen tutanağın yeterli olup olmadığı veya davalının ilgili tarihten önce o yerden taşınmış olmasının değerlendirmesine bağlı olması ve hukuki nitelendirmeyi gerektirmesi sebebiyle mahkemenin takdirinde olduğu, mahkemenin davalının söz konusu su kullanım bedelinden sorumlu olduğu kanaatine varacak olması halinde kaçak su kullanımına dair tahakkuk ettirilmesi gereken bedelin 2.034,15 TL olması gerektiği, davacı kurumun ilgili kullanım için … nolu 1.993,47 TL bedelli fatura düzenlediği, asıl alacak içinde yer alan … nolu fatura bedeli 0,47 TL ile … ve … nolu faturalar bedeli toplamı 89,68 TL’nin yerinde olduğu, … nolu faturaya işletilecek gecikme zammının KDV dahil 1.416,64 TL, KDV hariç 1.311,70 TL olduğu, … nolu faturaya işletilecek gecikme zammının KDV dahil 0,31 TL, KDV hariç 0,29 TL olduğu, … ve … nolu faturaların takip tarihi sonrası düzenlemiş olması sebebiyle gecikme zammı işletilemeyeceği, asıl alacağın 2.124,30 TL olması gerekirken 2.083,62 TL talep edildiği, gecikme cezasının taleple bağlı olarak KDV hariç 1.311,99 TL, KDV dahil 1.416,95 TL olması gerektiğine ilişkin rapor düzenlenmiştir.
Davacı tarafın itirazları sonucunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından hazırlanan 18/10/2023 tarihli ek raporda özetle: davacının temel itirazının gecikme zammının KDV dahil olması gerektiği ve hesaplamaların bu esas üzerinde yapılması gerektiğini, bu itirazın değerlendirmesine geçmeden önce davacının sunduğu … nolu fatura, abone hesap kartı ve abone föyü incelendiğini, söz konusu belgelerin kök rapordaki tespit ve değerlendirmeleriyle uyumlu olması sebebiyle kök raporda ele alınan hususların yerinden değerlendirilmesine ihtiyaç bulunmadığını, davacı temel olarak gecikme zammının hesabında KDV’nin eklenmesi dışında kök rapordaki tespit, değerlendirme ve diğer hesaplamalara yönelik açık bir itirazının bulunmadığının görüldüğünü, davacının itirazı halihazırda kök raporda karşılandığını, gecikme zammının hesabına KDV dahil edilip edilmemesi hukuki nitelendirmeyi gerektirmesi sebebiyle ilgili hükmü esas alınacak tutarın tespiti mahkemenin taktirinde olduğunu, her iki ihtimal kapsamında esas alınan tutar kök raporda yer aldığına ilişkin ek rapor düzenlenmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile sonucunda; mahkememizce aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları hükme esas alınmaya uygun, gerekçeli ve denetlenebilir olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulü ile, …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazının kısmen iptali ile takibin 2.083,62 TL asıl alacak,1.416,95 TL KDV dahil gecikme cezası olmak üzere 3.500,57 TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddini, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
…. İcra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasındaki davalı itirazının KISMEN iptali ile takibin 2.083,62 TL asıl alacak,1.416,95 TL kdv dahil gecikme cezası olmak üzere 3.500,57 TL alacak üzerinden devamına, FAZLAYA İLİŞKİN TALEBİN reddine
2-Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının yasal şartları oluşmadığından reddine,
3-Karar harcı 239,12 TL’den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 62,28 TL harcın mahsubu ile bakiye 176,84 TL harcın davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
4-Davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ve 62,28 TL peşin nispi harç olmak üzere toplam 116,68 TL’nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 385,25 TL tebligat ve müzekkere gideri, 1.950,00 TL bilirkişi kök ve ek rapor masrafı olmak üzere toplam 2.335,25 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 2.241,66 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T’deki esaslara göre belirlenen ve kabul edilen miktarı geçmemek üzere 3.500,57 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranları gözetilerek 52,90 TL’sinin davacı taraftan, 1.267,10 TL’sinin davalı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
9-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair miktar itibariyle yasa yolu kapalı KESİN olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır