Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/582 E. 2023/641 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/582 Esas
KARAR NO:2023/641

DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/10/2020
KARAR TARİHİ:18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;İşbu davaya konu çekin 30.08.2020 düzenlenme tarihli olduğunu, 2019 Aralık ayında taraflarınca çekin çalıntı olduğuna ilişkin şikâyette bulunulmuş olduğu, bu durumun çekin arkasındaki banka şerhinden dahi görülmekte olduğundan müvekkil şirketin borçlu olmadığının, ayrıca çek üzerindeki imzanın imza sirkülerine göre çıplak göz ile yapılacak muayene ve gerekse mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile de tespit olunacağı üzere müvekkile ait olmadığının, tüm bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilinceye dek icra veznesinde bulunan paranın borçluya ödenmemesi için takdiren teminatsız olarak tedbir karar verilmesine, çalıntı şerhine rağmen haksız surette ve kötü niyetli şekilde icra takibi yapan davalı hakkında çek bedelinin %20’si kadar icra inkâr tazminatına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket takip konusu çeki usul ve yasaya uygun bir şekilde … ‘den Faktoring Sözleşmesi, alacak bildirim formu ve fatura tavsik edilerek devraldığını, bu sebeple yukarıda cirantalar ve keşideci aleyhine mahkemeniz ilgili dosyasından alınan ihtiyati haciz kararı ile …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, borçlu vekili itiraz dilekçesinde çekin çalındığını beyan ettiğini, davacı tarafın bu hususta savcılığa suç duyurusunda bulunmaşsa da ; zayii davası ikame etmemiş olduğunu; davaya konu çek hakkında ödeme yasağı bulunmadığını, ödeme yasağı kararı olsa bile, sayın mahkemenin de takdir edeceği üzere çekin ziyaı gerekçesiyle açılan “iptal davası”ndaki ödemeden men kararı hasımsız olarak verildiği için davaya taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişiyi (çek hamilini) bağlı kılmadığını, bu nedenle ; dava konusu çekte ödeme yasağı olması iyi niyetli hamilin ihtiyati haciz kararı alması ve icra takibi başlatmasına engel olmadığını, müvekkil şirketin itiraz eden borçlulardan muaccel alacağının olduğunu, borçlular ödeme yaptıklarına ilişkin herhangi bir belge ibraz edemediğini, tüm bu nedenlerle borçlu vekilinin usul ve yasaya aykırı tedbir talebinin reddine, iş bu davanın reddine , haksız ve ve kötü niyetli olarak iş bu davanın açılmasına sebebiyet veren davacı taraf aleyhine %20 ‘den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin borçlu aleyhine hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi,bilirkişi raporu ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Taraflarca sunulan bilgi ve belgeler, mahkememizce celp edilen bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirilmiş, dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek dosya kapsamında rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporundan özetle; davacı şirket yetkilileri …’in referans imzaları ile aralarında genel şekil, imza yolu ve karşılaştırmalı analizlerde esas alınan diğer kriterler itibarıyla aynı elden çıktıklarını gösterir nitelikte uygunluk ve benzerlik saptanmadığından inceleme konusu, … Bankası A.Ş. … Şubesine ait, keşidecisi “…” olan, “İstanbul 30/08/2020” keşide yer ve tarihli, “…” numara ve “25.000/Yirmibeşbin TL” meblağlı, “… San. Ltd.Şti.” emrine yazılı çek aslındaki keşideci imzasının, davacı şirket yetkilileri …’in eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 02/02/2022 tarihli ara kararı gereğince dosyanın faktoring konusunda uzman bilirkişi …’ye tevdi edilmesine karar verilmiştir.
Taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporundan özetle; Faturanın Temlik Alınmasında; Faturanın doğruluğunun faktoring şirketi yetkilileri tarafından fatura borçlusundan teyit ettirilmediği bu durumun fatura üzerine şerh düşülerek yine faktor yetkilileri tarafından imzalanmadığı, fatura üzerinde, faturanın doğruluğunun faturayı kesen tarafından beyan edilmediği ve müşteri tarafından imzalanmadığı onanmadığı, fatura üzerinde, faturanın doğruluğunun gerçekliğinin mükerrerliğinin araştırıldığına dair, Faktoring Şti yetkililerinin beyan ve imzalarının bulunmadığı, fatura üzerinde irsaliye tarih ve numarası bulunmamakla; Borçlunun (fatura kapsamındaki) malları ve hizmetleri teslim aldığını tevsik eden (imzalı ve kaşeli) İrsaliyenin (sunulmadığı) ve alınmadığı, dolayısıyla; Yönetmeliğin 5 maddesine asgari olarak belirlenen usul ve esaslara uygun olmayan bir şekilde araştırma yapmaksızın “Müşteri Beyanına İstinaden” işlem yaptığı ve; kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik kabiliyeti zayıf (sonradan iptali mümkün olmakla) gerçek olduğu şüpheli olan bir faturaya istinaden Kambiyo senedi ne dayalı bir alacağı devraldığı, fatura ekindeki davaya konu çekin iktisabında; kambiyo senedinin keşidecisine başvurularak; (Yönetmeliğin 5/c md si kapsamında) borcun teyit edilmediği ve çekin kayıp çalıntı ve ya sahte düzenlenmiş bir çek olduğuna dair bir istihbarat çalışmasınında yapılmadığı, zira davaya konu Faktoring İşlemi çekin çalınma ve çalıntı olayının Bankaya bildirim 27.12.2019 tarihinden sonra yapılmış olup; araştırmanın yapılmış olması halinde; çekin kayıp ve çalıntı olduğunu öğrenecek durumda ve öğrenmiş olması durumunda da davaya konu işbu çeki iktisap etmeyeceği ve bu çeke istinaden Faktoring İşlemlerini yapmayacağının tartışılmaz olduğu, davalı … Şti nin çalıntı olan bu çeki kusurlu olarak iktisap ettiği, görülmekle davaya konu çeki devir ve temlik almış olduğu (iktisap etmiş olduğu) faktoring işlemlerinde, 6361 sayılı yasa (md.9/3) ile ( Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri nin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik in 5 ve 8 maddeleri ) sözleşme esasları ile BDOK tarafından yayınlanmış olan genelge ve Tebliğ esaslarına uygun işlem yapmadığının ve TTK md 686/2, 687/1, maddelerindeki “…iktisapta ağır kusur ve borçlunun zararına hareket…” kurallarına uygun davranmadığının söylenebileceği ve yine davacının bu çek kapsamında davalıya borçlu olduğunun, söylenemeyeceği, çekin iktisabında gereken dikkat ve özeni göstermeyen, bu konuda kusurlu olan davalının davaya konu çeki işlemsiz olarak davacıya iade etmesi veya ödenen meblağın ödenmiş olduğu tarihten itibaren faizi ile birlikte davacıya iade etmesi gerektiğinin söylenebileceğinin sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu, tarafların sair taleplerinin sayın mahkemenin takdirlerinde olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.
Taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesi sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 14/03/2023 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın önceki bilirkişiye tevdi edilerek ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi ek raporundan özetle; bir önceki raporu yenileyerek herhangi bir değişiklik olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu kapsamda somut olayımıza bakıldığında; dava konusu olup, faturanın doğruluğunun faktoring şirketi yetkilileri tarafından fatura borçlusundan teyit ettirilmediği bu durumun fatura üzerine şerh düşülerek yine faktor yetkilileri tarafından imzalanmadığı, fatura üzerinde, faturanın doğruluğunun faturayı kesen tarafından beyan edilmediği ve müşteri tarafından imzalanmadığı onanmadığı, fatura üzerinde, faturanın doğruluğunun gerçekliğinin mükerrerliğinin araştırıldığına dair, … Şti yetkililerinin beyan ve imzalarının bulunmadığı, kambiyo senedinin keşidecisine başvurularak; (Yönetmeliğin 5/c md si kapsamında) borcun teyit edilmediği ve çekin kayıp çalıntı ve ya sahte düzenlenmiş bir çek olduğuna dair bir istihbarat çalışmasınında yapılmadığı, davalı … Şti nin çalıntı olan bu çeki kusurlu olarak iktisap ettiği, icra takibine dayanak yapılan çekte davacı şirkete atfen atılan imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığı tespit edilmiş olmakla, imza inkarının mutlak def’ilerden olduğu ve herkese karşı ileri sürülebilir niteliği de gözetilerek davanın kabulü ile; davacının dava konusu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, her ne kadar davacı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davalının açıkça kötü niyetli olduğu hususu davacı tarafça ispatlanamadığından tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı icra dosyasında takibe konu çek bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 1.888,15 TL karar ve ilam harcından 472,04 TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 1.416,11‬ TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 534,24‬ TL ilk masraf ile yargılama aşamasında yapılan 2.000,25 TL masraf (tebligat, posta, bilirkişi masrafı) olmak üzere toplam 2.534,49‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/07/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır