Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/572 E. 2023/421 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/572 Esas
KARAR NO : 2023/421
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/10/2020
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil … …’ın, 17.01.2018 tarihinde arkadaşı … … ile … plaka numaralı motosikletle … Mahallesi … Caddesini takiben … istikametinde gittiği esnada sol şeritte seyir halinde iken … … sevk ve idaresindeki … A.Ş. adına tescilli … plaka sayılı araç ani bir şekilde orta şeritten müvekkilin idaresindeki motosikletin önüne kırdığını, müvekkilin frene bastığını ancak aracın sol ön tarafına çarparak yola savrulduğunu, davaya konu olayda müvekkilin kendi şeridinde seyir halindeyken karşı tarafın ise kusurlu bir manevra ile kazaya sebebiyet verdiğini, olay yerine gelen ambulans ile … müvekkilin ve arkadaşına ilk sağlık müdahaleleri yapıldığını, 17.01.2018 tarihli kaza tespit tutanağı müvekkil ilk sağlık müdahaleleri için hastanede iken hatalı şekilde tutulduğunu, kazaya karışan … plakalı araç … Sigorta A.Ş. tarafından … no lu poliçeyle (KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi) sigortalandığı için davalı sigorta şirketi, sigorta teminat bedeli uyarınca müvekkilin maddi zararlarının tümünden sorumlu olduğu, Araç sahibi … A.Ş. ve sürücü … … ise maddi ve manevi zararlardan sorumlu olduğu, tüm bu nedenlerle trafik kazası sonucu ağır yaralanan ve kalıcı malul kalan müvekkilin maluliyetinin de oluştuğu dikkate alınarak haklı davamızın kabulüne, Müvekkil … …’ın 17.01.2018 tarihli trafik kazasının yarattığı psikolojik travma ve ruh ve beden bütünlüğünün bozulması nedeniyle 20.000 TL MANEVİ TAZMİNATIN, sürücü … … ve araç sahibi …i A.Ş. Tarafından olay tarihinden işletilecek faizi ile tahsiline, Müvekkil … …’ın 17.01.2018 tarihli trafik kazasından dolayı uğramış olduğu ve uğrayacağı maddi zarar nedeniyle şimdilik 1.000 TL (fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla) 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre incelenmesine, toplanacak delillere göre tazminat hesabı yaptırılarak, … … ve …i A.Ş. yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi için sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tüm davalılardan (sigorta şirketi açısından poliçede yer alan teminat tutarıyla sınırlı kalmak kaydıyla) müteselsilen ortaklaşa ve zincirleme tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil sigorta şirketi nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile 16.05.2017-18 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğu, tüm bu nedenlerle aleyhe açılan davanın reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilin, olay günü kiralık olan … plakalı araç ile … caddesi … istikametinde seyir halinde iken işyerine ulaşmak için sinyal vererek dönüş yapacağı sırada önünde bulunan aracın aniden fren yapması üzerine araca çarpmamak için kendi aracını hafif sola doğru kırarak fren yapmak durumunda kaldığını, arkadan gelen davacının kullandığı motosikletin bu sırada müvekkil araca sol arka tarafından çarptığını, müvekkil Davalı … …’in , seyir halinde iken şerit değiştirmediği, yalnızca önünde aniden duran araca çarpmamak adına direksiyonu hafif kırdığını, mevcut durumun müvekkilin önündeki aracın ani fren yaparak durmasının göz ardı edildiği, müvekkilin manevrasını şerit değiştirme olarak ve hatta keyfi bir şerit değiştirme olarak yorumlanmasının hakkaniyete aykırı olduğu, tüm bu nedenlerle görev itirazının kabulüne, ilk itirazlarının kabulü ile davanın dava şartı yokluğu ve diğer nedenlerle reddine; kiralık aracın kasko poliçesinin varlığı halinde ilgili sigorta şirketinin davaya dahil edilmesine; haksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve yasal vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin, ticari unvanından da açık bir şekilde anlaşılacağı üzere araç kiralama sektöründe faaliyet gösterdiğini, kazaya konu aracın maliki olduğu, işleten sıfatına haiz olmadığı, davaya konu … plakalı aracın, müvekkil şirket ile … A.Ş. arasında 07.12.2015 tarihli Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen bu sözleşme uyarınca “… Cad. … AVM No: … Kat 2 … – …/İSTANBUL” adresinde mukim … A.Ş. ‘ye 36 ay süre ile kiralanmış olduğu, söz konusu aracın kiracı şirkete 25.05.2016 tarihinde de teslim edildiğini, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle usule ilişkin itirazları nedeniyle husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın izah edilen nedenlerden ötürü işleten sıfatını haiz olan”… Cad. … AVM No: … Kat 2 … – …/İSTANBUL” adresinde mukim … A.Ş. ‘ye ihbar edilmesine, tüm beyanlar doğrultusunda davacının haksız davasının ve taleplerinin müvekkil şirket yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememize sunulan Adli Tıp Kurumu’ndan alınan maluliyet raporundan özetle; … ve … oğlu, 31/05/1992 doğumlu … …’ın 17/01/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında; Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, parmak, DİF eklemi hareket kısıtlılığı, özürlülük oranı %1, el özürlülük oranı %1, üst ekstremite özürlülük oranı %1 olduğu, kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %1 (yüzdebir) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği kanaatine varıldığı görülmüştür.
Mahkememize sunulan Adli Tıp Kurumu’ndan alınan kusur raporundan özetle; Davalı sürücü … …’in %60 (yüzde altmış) oranında kusurlu olduğu, Davacı sürücü … …’ın %40 (yüzde kırk) oranında kusurlu olduğu kanaatini varıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 14/09/2022 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın aktüerya bilirkişine gönderilerek dosya kapsamında rapor hazırlamasının istenilmiş olmakla dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Mahkememize sunulan bilirkişi raporundan özetle; rapor yazım tarihine göre davacı adına hesaplanan tazminatın toplam 42.127,74 TL olduğu ve poliçe teminat üst limitini aşmadığı, yapılan ödemenin 14.399,52 TL olduğu, söz konusu fark tutarının poliçe teminat üst limiti sınırlarında olduğu ve söz konusu tutardan davalı … Sigorta A.ş.’nin sorumlu olduğu, ancak davacının davalı yönüyle davasından feragat ettiğinden bakiye tazminat sorumluluğunun kalmadığı, maddi zararın poliçe teminat üst limitini aşmadığından diğer davalıların sorumluluğunun oluşmadığı, davacının davalı … Sigorta A.ş. Yönüyle davasından feragat ettiğinin dikkate alındığında bakiye tazminatının kalmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı görülmüştür.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi sundukları görülmüştür.
918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1’inci maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine sonra sözü geçen Kanunun 88/1’inci maddesinde “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” denildikten sonra anılan Kanun’un 90’ıncı maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1’inci maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanunun 61’inci maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü, işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar. Ancak sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranındadır.
Araç maliki diğer davalı … Anonim Şirketi tarafından kazaya karışan aracın uzun süreli araç kiralama ile … A.Ş.’ne devir edildiği anlaşılmakla dosyaya sunulan araç kiralama protokolü, araç devir belgelerine göre araç kiralama sözleşmesinin uzun süreli araç kiralama sözleşmesi olduğu, dolayısıyla malikin işleten sıfatında bulunmadığı, işleten sıfatının olayın olduğu tarihte … A.Ş. olduğu dolayısıyla işleten sıfatının bu şirkette bulunduğu anlaşıldığından, işleten sıfatının … Anonim Şirketi’nin açılan davanın bu şirketin sorumluluğu bulunmaması nedeniyle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda, davacının 17.01.2018 tarihinde arkadaşı … … ile … plakalı motosiklet ile seyir halinde iken davalı … … sevk ve idaresindeki davalı … AŞ adına tescilli, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi olan … plakalı aracın kendilerine çarpması ile yaralandığını, davalı sigorta şirketine müracaatın sonuçsuz kaldığını, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 20.000,00 TL manevi tazminatın sürücü … …’den olay tarihiden itibaren işleyecek yasal faiziyle, şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın … … ve … AŞ yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi için sigorta limitini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsilini talep ettiği, yargılama esnasında davacı vekili tarafından sunulan davalı … Sigorta AŞ arasında imzalanan 30.12.2020 tarihli “Sulh Protokol İbraname Feragatname” sözleşmesi gereğince yapılan ödeme sonrası davalı sigorta şirketi yönünden davanın konusuz kaldığını anlaşılmıştır.
HMK’nın 331.maddesinin 1.fıkrası “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmeder” şeklinde düzenlenmiştir. Bu nedenle yargılama giderleri hakkında hüküm kurulabilmesi için davanın açıldığı tarihte haksız olan tarafın tespit edilmesi gereklidir.
Bu kapsamda somut olaya dönüldüğünde; davalı sigorta şirketi tarafından yargılama sırasında davacılara tazminat bedelinin ödendiği, sigortalı ve sigortalı araç sürücüsünün ibra edildiği, dosyaya ibraz edilen “Makbuz ve İbraname” başlıklı belgeden anlaşılmış olup, davacılar vekili tarafından 15/03/2021 tarihli beyan dilekçesinde; davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını” belirterek konusuz kalan davada karar verilesine yer olmadığına karar verilmesini, manevi tazminat bakımından davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş olup ATK’dan alınan kusur raporuna göre davacının %40, davalının %60 oranında kusurlu olduğu, yine ATK’dan alınan maluliyet raporuna göre davacı %1 oranında kalıcı maluliyet oluştuğu ve iş göremezlik süresinin 4 aya kadar uzayabileceğinin belirtildiği anlaşılmış olup, tarafların kusur durumu ve davacıda meydana gelen maluliyet ile tarafların sosyal ekonomik durumları da dikkate alınarak davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş, dosyaya sunulan protokolün incelenmesinde davalı tarafından davacıya vekalet ücreti ve yargılama giderinin ödendiği, davalı vekilinin 18/03/2021 tarihli dilekçesinde ise yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmedikleri anlaşılmakla, davanın açıldığı tarihte davacıların haklı olduğu ve davalı tarafça yargılama gideri ve vekalet ücretinin ödendiği dikkate alınarak yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti konusunda da karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş, somut olayda davacı trafik kaydına dayanarak eldeki davayı davalı … Anonim Şirketi’ne husumet yöneltmek suretiyle açmış olsa da davacının, dava açılmasında bir kusuru bulunmadığından, diğer bir ifadeyle davalı araç maliki şirketin yargılama sırasında ileri sürdüğü bu durumu bilmesi mümkün olmadığından, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddi üzerine, davalı şirket yararına yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmeyerek (Bkn. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2014/21009 Esas- 2014/17379 Karar sayılı ilamı) aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak düzenlendiği üzere;
1-Davanın davalı … A.Ş. Bakımından pasif husumet yokluğundan reddine,
2-Davanın maddi tazminat bakımından konusuz kaldığı anlaşıldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 07/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Maddi Tazminat Yönünden:
4-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 179,90 TL ilam harcının peşin yatan 358,63 TL’den düşümü ile 178,73 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
5-Maddi tazminat yönünden davacı ile davalı Sigorta ve davalı … … sulh olduğundan ve tarafların birbirinden yargılama gideri talebi bulunmadığından, yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına,
6-Maddi tazminat yönünden davacı ile davalı Sigorta ve davalı … … sulh olduğundan ve tarafların birbirinden vekalet ücreti talebi bulunmadığından iş bu taraflar yararına ücreti vekalet tayin ve taktirine yer olmadığına,
7-Davalı … A.Ş vekille temsil olunmuşsa da lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Davalı … A.Ş tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Manevi Tazminat Yönünden:
9-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 341,55 TL ilam harcının peşin yatan 358,63 TL’den düşümü ile 17,8 TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
10-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,20 TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.363,50 TL olmak üzere toplam 1.425,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 356,43 TL yargılama gideri ile 341,55 TL peşin harın toplamı 697,98 TL’nin davalı … …’den alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretini davalı … …’den alınıp davacıya verilmesine,
12-Davalı … … kendini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
13-Yatırılan gider avansından kullanılan kısmın mahsubu ile bakiye kısmın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine, yatırılan delil avansından kullanılmayan kısmın avansı yatıran davalılara iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca … Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili , davalı … … vekilin ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır