Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/561 E. 2022/215 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/561 Esas
KARAR NO : 2022/215

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/03/2016
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili davası ile müvekkili şirket ile dava dışı … Şti. ortak girişimi olarak kara yolları 11. Bölge Müdürlüğünün açmış olduğu ihaleyi kazandığını, bu ihale gereği … il yoluna temel yapılması ve asfalt mıcırı temini ve malzemenin yola nakli işini üstlendiklerini ve süresinde ifa ettiklerini toplam iş hak ediş bedelinin %70’i karayolları … 11. Bölge Müd. Tarafından dava dışı ortaklığın adına olan … şubesindeki ilgili iban numarası hesabına yatırıldığını, geri kalan 642.242,59 TL’nin …’nın ortaklık hesabına yatırılması gerekirken kara yolları … Bölge Müd. Tarafından ağır kusuru nedeniyle … Ltd. Şti.’nin hesabına yatırıldığını, müvekkili şirketin iş ortağı olan dava dışı bu şirketin hesabına yatan bu parayı çektiği ve müvekkilinin payına düşen 314.698,86 TL’yi ödemediğini müvekkilinin bunu öğrendikten sonra iş ortaklığı yaptığı dava dışı şirket ile görüştüğü parayı talep etmesine rağmen oyalandığını, karayolları tarafından şifai görüşmede de paranın davalı bankaya yatırıldığını öğrenildiğini, kara yollarından kendisine düşen payı ihtar ile istediği, verilen cevapta iş bankası … Şubesinde ortak girişim hesabına aktarılması gereken ödemenin ortaklardan birinin hesabına gönderilmesi halinde ilgili bankanın hesap uyuşmazlığından dolayı iadenin yapılması gerektiğini ifade ederek iş bankasının sorumluluğuna yönelttiğini bu nedenle iş bankasının haksız fiilden dolayı sorumlu olduğunu, 3 adet ödeme emri belgesinde hesap numarası … Şti.’ne ait olmasına rağmen hesap sahibi bilgilerine bakıldığında ortaklığın olduğu vergi ve kimlik numarasının ise yine ortaklığa ait olduğunun görüldüğü, bu durumda bankanın sorumluluğunun doğduğu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirketin uğramış olduğu 314.698,86 TL tazminatın olay tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile birlikte tahsiline, masraf ve ücreti vekalete karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevabı ile dava dışı ortak girişim olan …Ltd. Şti. ve davacının birlikte ortak olarak karayolları 11. Bölge Müd. İhalesi kapsamında işin hakediş bedellerinin 29.07.2011, 05.08.2011 ve 27.12.2013 tarihli ödeme emir belgeleri ile karayolları … 11. Bölge Müd. tarafından…Ltd. Şti.’nin müvekkil bankanın şubesi nezdinde açılan hesabına gönderildiğini, adı geçen şirketin de hesabına yatırılan bu tutardan davacının kendi payına düştüğünü iddia ettiği 314.698,86 TL ‘nin ödenmediği iddiası çerçevesinde bankadan haksız fiil sorumluluğuna dayalı talebinin yerinde olmadığı, müvekkili bankanın havale göndericisinin belirttiği hesaba gönderilen havale tutarını hesaba geçmekten başka bir işlemi bulunmadığı, bu kapsamda davacının hak ediş bedellerini kendisinde bulunduran dava dışı şirkete yöneltmesi gerektiğini, husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini ayrıca borçlar kanununun haksız fiil hükümlerinin davasının dayandırıldığı nedenle de 818 sayılı BK 60. madde (yeni 72. madde) kapsamında da zaman aşımına uğradığını, bu yasa gereği belirtilen 1 ve 2 yıllık süreden önce durumdan haberdar olduğu, istemin hayatın olağan akışına aykırı bulunduğu, zira hak ediş bedelinin karayolları tarafından ödenmesi gereken tarihin ortaklıkça bilindiği zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiği, davanın karayollarına ihbarını talep ederek ayrıca esasa yönelik olarak müvekkili bankanın karayolları tarafından bildirilen iban hesabına havale tutarını geçirmekten başka bir işleminin bulunmadığını, banka şubesindeki iban numarası belirtilen hesaba ortaklığın yazılı ve imzalı talep dilekçesi üzerine yatırıldığı ve bildirilen bu numaraya da EFT işleminin de gerçekleştiği, havale alıcısı dava dışı şirket ile davacının birlikte imzaladıkları iş ortaklığı beyannamesine göre pilot ortak sıfatı ile tek başına işlem yapma ortaklığı her konuda temsil yetkisinin bulunduğunu, bu durumda ortaklık beyannamesinin hükümlerini iyi bilen müvekkili bankanın bu yapılan işlemden sorumlu tutulamayacağını, hukuka aykırı herhangi bir eyleminin bulunmadığı belirtilip davacının dava dilekçesindeki iddiaların banka bilgisi dahilinde olmadığı, dayanağının olmadığı, haksız davanın önce husumet zaman aşımı ve esastan reddine karar verilmesi istenilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
İncelenen dosyada davanın davacı ile dava dışı şirketin iş ortakları ile gerçekleştirdikleri ihaleye ilişkin bir kısım bedelin iş veren tarafından davalı bankanın dava dışı ortak hesabına yatırılması ve bu ortağın davacıya ait bedeli ödememesi nedeniyle bankaya yönelttiği sorumluluk ve tazminat talebidir.
Yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, ihale dosyası ödemeler, sözleşme, hesap ödemeleri, ihtarlar, ödeme emri ve işlem fişleri ve yapılacak bilirkişi incelemesine delil olarak dayanılmıştır.
Mahkememizce bu doğrultuda tüm deliller Karayolları Genel Müd. 11. Bölge Müd. Celb edilmiş yine davalı İş Bankasından ilgili EFT kayıtları temin edilmiş, yapılan bilirkişi incelemesi ile işlemin mahiyeti bankanın sorumluluğu tartışılarak bilirkişi inceleme kararı oluşturulmuştur.
Yapılan incelemede iş bankası tarafından ödenen 314.698,86 TL’lik bedelin dava dışı …’nın mal varlığının aktifinde sebepsiz zenginleşme oluşturup oluşturmadığının değerlendirildiği, davacı tarafından 642.242,59 TL’nin karayolları … Bölge Müd. Tarafından dava dışı bu şirketin iş bankası hesabına yatırıldığı, davacının %49 ortaklık payı dikkate alınarak yapına düşen bedelin talep edildiği, ancak ortak girişim olarak bu ihale işinin süresinde ve tam ifa etmeleri sonucu kalan %30’luk ödemenin bu miktarı oluşturduğu, bu miktardan da ortaklık payına göre davacının dava konusu ettiği değerin talep edildiği, davacının davalıdan talep ettiği bu alacak miktarı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan bir alacak hakkı olarak yer almadığı …’nın sebepsiz zenginleşmeden bahsedilemeyeceği, davalı bankanın alınan parayı aktarmasının hukuka aykırılığından da bahsedilemeyeceği bu durumda davacının alacağı olduğu varsayılımda bedelin ortaklık hesabına yatırılması gerekirken karayolları … Bölge Müd. Tarafından … Ltd. Şti.’nın iş bankası hesabına yatırılması ve adı geçene ödenmesinde bankanın sorumluluğundan da bahsedilemeyeceği, dosyanın ödeme emri incelendiğinde karayollarının 05.08.2011 29.07.2011 no’lu ödeme emirleri değerlendirildiğinde, iş ortaklığı adına düzenlendiği, vergi kimlik numarasının kime ait olduğunun belirlenemediği ancak davacı veya dava dışı ortaklığa ait vergi kimlik numarası olmadığı, hesap numarası bilgisi bulunmadığı ayrıca yine karayolları tarafından 27.12.2013 tarihli muhasebe işlem fişinin iş ortakları adına düzenlendiği bildirilen vergi kimlik numarasının kime ait olduğunun belirlenemediği, ancak ortaklarının vergi kimlik numarası olmadığı hesap numarasının belirlendiği anılan iban numarasının …Şti.’ne ait olduğu tespit edilmiştir.
Hesap aktarımlarına ilişkin denetlenen bilgiler doğrultusunda karayolları tarafından ilgili yazısına istinaden paranın ortak girişim hesabına yatırılmasının talep edilmesine rağmen gönderilen iban numarasının dava dışı ortak olan diğer şirkete ait olduğu, bankanın bu durumda sadece bildirilen iban numarasına EFT yapmaktan başka bir yükümlülük ve sorumluluğunun olmadığı, bunun yanı sıra hak ediş bedellerinin hangi tarihlerde ödendiğine ilişkin ortak girişimin her bir şirketi tarafından bilindiği, buna göre yatırılan bedellerin birbirlerinden pay oranları nispetinden taleplerinin mümkün olduğu, bu ana kadar ödenen bedellerin ortak girişim şirketleri arasında tahsil edilmesinde bir sonunun yansıtılmadığı, sonuçta bankanın sorumlu olamayacağı ve sorumluluğunun bulunmadığı rapor olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, sunulan deliller, izleme olanağı sağlayan bilirkişi raporu değerlendirilmiş banka tarafından usulüne uygun bankacılık işlemlerine uygun belirlemelerin ve işlemin yapıldığı ancak bunun yanı sıra dosyada zaman aşımı itirazı değerlendirilmiş 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60. maddesi gereğince zarar ve ziyanın tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten itibaren 1 sene ve her halükarda 10 sene içerisinde talepte bulunacağı, yasanın 6098 sayılı yasa ile belirlenen ve düzenlenen 72. maddesinde ise tazminatın zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünün öğrendiği tarihten itibaren başlayarak 2 yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesi ile zaman aşımına uğrayacağı ön görülmüştür. Bu koşullarda davacının ihale ile devraldıkları işlemde yapılan hak ediş ödemelerinin hangi tarihlerde yapılacağından haberdar olduklarını, zira değerlendirilen iş ortaklığı sözleşmesine göre her birimin ayrı ayrı yetki ve sorumluluklarının ve tahsillerinin mümkün bulunduğu, zamanaşımı süresinin başlayabilmesi için sadece zararın değil zarar ile birlikte bu zarara kusuruyla sebebiyet veren tarafın öğrenilmesi gerektiği, davacının basiretli bir tacir olduğu ortak girişim ile kazandığı ihale ile edimini süresinde yerine getirdiğini iddia ettiği ve hak ediş bedellerinin %70 inin ödendiği, kalan %30’luk kısmının ödenmediğinin açıkça bilindiği ve bu durumda ortaklık payı nispetinde kendisine düşen payın ödenmediğini bilecek ve fark edecek durumda bulunduğu, ilgili tarihte ödenmesi gerektiğini bilmemesinin de hayatın olağan akışına aykırı olup ticari kavram çerçevesinde uygun değerlendirilemeyeceği iş ortaklığı kurduğu … Şti. Yetkilileri ile görüşüp parayı talep ettiği ve kendisinin oyalandığı ifadesinin tartışıldığında davacının zaman aşımı süresinden çok önceleri bu durumdan haberdar olduğu ve durumu bildiği sabit olarak görülüp bu koşullarda BK 60 (BK Yeni 72. madde) çerçevesinde davadaki talebinin davalının sorumluluğu dışında zaman aşımına uğramış olduğu değerlendirilip öncelikle davanın bu nedenle reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13.Hukuk Dairesinin 2019/33 E. 2020/912 K.sayılı, 21/09/2020 tarihli ilamı ile
“…. iddianın ileri sürülüş şekli ve TBK. 60 maddesi de gözetildiğinde, taraflar arasındaki uyuşmazlığın banka hesap sözleşmesinden kaynaklanmasına, bu sözleşmeden doğan davaların işlem tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 125. maddesi ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK.nun 146 maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımına tabi olmasına göre ve işlem tarihinden dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin de dolmadığı anlaşılmakla, mahkemece işin esasına girilip tarafların delilleri toplanıp ve davalının kusurlu olup olmadığı tespit edilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yukarıdaki gerekçeyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde olmayıp davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
HMK’nın 353/1-a-6. maddesinde tarafların davanın esası ile gösterdikleri delillerin toplanmadan veya deliller değerlendirilmeden karar verilmiş olmasını inceleme yapılmadan kararın kaldırılarak yeniden karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesi sebeplerinden saymıştır. Tarafların taleplerinin biri hakkında her hangi bir karar verilmemesi halini de bu madde kapsamında değerlendirmek gerekecektir.
Sonuç itibariyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasına ve yukarıda belirtilen şekilde yargılama yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 09/04/2018 tarih ve 2016/352 Esas 2018/319 sayılı karar, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 21.09.2020 tarih ve 2019/33 Esas 2020/912 Karar sayılı ilamıyla kaldırılmakla, işbu esasa yeniden kaydı yapılmıştır.
Davalı vekilince İstinaf kararı için temyiz talebinde bulunulduğu, dosyanın bir suretinin temin edilerek, temyiz talebinin değerlendirilmesi için İstanbul BAM’ a gönderildiği, İstinaf tarafından temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, Yargıtay 11.HD’nin 2021/1374 esas 2021/1518 karar sayılı ilamı ile de temyiz talebinin reddine dair ek kararın onanmış olduğu verilen onama kararının kesin olduğu görüldü.
Davacı vekiline davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarını mahkememize getirilip getirilemeyeceği hususunda beyanda bulunması için bir haftalık süre verildiği, davacı vekili tarafından … Ticaret Limited Şirketi’ne ait Karar Defteri, Ortaklar Pay Defteri ve Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defteri aslını sunmuşlardır.
Bu kez davacı vekiline şirketin mali kayıtlarına ilişkin defterlerin bulunduğu yeri bildirmesi için bir haftalık süre verildiği ancak herhangi bir beyanda bulunulmadığı görüldü.
Mahkememizin 21/02/2022 tarihli duruşmasında davacı vekili, Müvekkil şirket yetkilileri ile yaptıkları görüşmede dosyaya sunulanlar dışında başkaca defter ve kayıtların olmadığını, Davaya konu paranın yatırıldığı hesap sahibi ile bankanın parayı aktardığı iban numarası uyuşmadığı için hukuka aykırı eylem meydana geldiğini, öncelikle davanın kabulüne, mahkeme aksi kanaatte ise bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ve bilirkişi incelemesi yapılacak ise davacı şirketin dava dışı … ile olan ortaklık ilişkisi kapsamında hak ediş bedellerinin ödenip ödenmediği noktasında her iki firmanın da mali kayıtlarının incelenmesini ve bu şekilde bilirkişi raporu alınmasını beyan etmiştir.
Netice olarak mahkememizce yapılan değerlendirmeye göre;
Davacı tarafın iddiası, kendi payına düşen ödemeyi, davalı … Bankasının paranın yanlış hesaba aktarılması eylemi ile davacının iş ortağı olan dava dışı …’nın zenginleşmesi suretiyle, alamadığı ve davalının TBK m. 49 uyarınca, bundan sorumlu olduğuna ilişkindir.
Somut olayda, davacı 642.242,59 TL’nin Karayolları … Bölge Müdürlüğü tarafından …’nın İş Bankası hesabına yatırıldığını, bu tutarın ise … (%49 ortaklık payıyla ve … (%51 ortaklık payıyla) şirketlerinin ortak girişim olarak Karayollajı 11.Bölge Müdürlüğü’nün “… İl Yolunda (30-26) Temel Yapılması ve Âsfalt Mıcırı Temini ve Malzemenin Yola Nakli” işini süresinde ve tam ifa etmeleri sonucu kalan % 30’luk ödemenin oluşturduğu beyan edilmiştir.
Davacının iddiası, Karayollarının davacıya yolladığı 3 adet ödeme emrinde hesap numarasının …’ya ait olduğu, hesap sahibinin ise … ve … ORTAKLIĞI olduğu, Vergi Numarasının da yine Ortaklık adına olduğu Davalının hesap no ve talimatta belirtilen Hesap Sahibi ile Vergi Kimlik Numarasının farklı olmasından dolayı ilgili miktarı iade etmesi gerekirken hesap sahibine ödeyerek, haksız fiili ile zarara sebep olduğu yönündedir.
… ve davacı … arasında … 2. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye No’lu İş Ortaklığı Beyannamesinde “Pilot ortağın iş orlaklığımızı her konuda temsile tam yetkili olduğunu…ve akdedilecek sözleşme ile ilgili diğer bütün hususlarda pilot| olarak göstermiş olduğumuz ortağımızın, orlaklığımız nam ve hesabına hareket etmeye tam yetkili olacağı hususu bulunmakta olup, bu beyannamede Pilot Ortak … olarak belirlenmiştir. Dava konusu olan paranın bankadan tahsili hususu, özel yetki gerektiren bir işlem olmayıp, davalı İş Bankasının ödeme emirlerinde ve muhasebe fişlerinde, alıcının …/… Ortaklık Girişimi olarak belirtilmesine rağmen I-BAN numarasının … ait oması ve bu uyuşmazlığa rağmen 523.925,54 TL’nin … hesabına aktarmasının, …’nın ortaklığı temsile yetkili Pilot Ortak olması karşısında, davalı banka yönünden sorumluluk doğurmayacağı kanaatine varılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 80,70 TL ilam harcının peşin alınan 5.374,27 TL’den düşümü ile geri kalan 5.293,57 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üstünde bırakılmasına,
4-Davalının yaptığı 271,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine Asgari Ücret Tarifesi gereği 30.478,92 TL ücret takdirine, bunun davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/03/2022

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza