Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/552 E. 2021/71 K. 27.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/552 Esas
KARAR NO :2021/71

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:14/10/2020
KARAR TARİHİ:27/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …’un 26.07.2019 tarihinde saat 11:35 sıralarında … plakalı araçta yolcu olarak seyahat ederken ölümlü ve yaralamalı çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, Kaza esnasında …’un yaralandığını, … Üniversitesi Tıp Bilimleri Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan adli tıp raporuna göre göre …’un özürlülük oranının %39 olduğuna dair raporun mevcut olup, rapor dava dilekçesinde ekli olduğunu, …’un davalı şirketle imzaladığı poliçe kapsamında “Kaza Sonucu Maluliyet” durumu için 100.000,00 TL ( Yüz Bin Türk Lirası) teminat sağlanmakta olduğunu, Kazanın türü, meydana gelme şekli şirketinizce belirlenen ve Ortak Kaza Sigortası Poliçesinde yer alan koşullara uygun olduğunu, Kaza sonrası davalı şirkete başvurulmuş ve Şirket tarafından ” Adli Tıp Raporunun 6 ay süreli olduğundan” bahisle başvurularının reddedildiğini, Adli tıp raporunda ” tıbbı iyileşme süresinin 6 aya kadar uzayabileceği’ne dair ibare ile “Geçici iş göremezlik” süresi belirtildiğini, Şirketten başvurunun reddine dair yazının taraflarına tebliğ edilmesi üzerine Arabuluculuk Yoluna başvurulmuş ve Başvurunun olumsuz olarak sonuçlandığını, tüm bu nedenlerle, 26.07.2019 tarihinde meydana gelen maluliyetin fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak 500,00-TL’nin (Beş Yüz Türk Lirası), geçici iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 500,00TL(Beş yüz Türk Lirası)nın müvekkile ödenmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: huzurda ikame edien davaya yetki yönünden itiraz ettiklerini, dosyanın yetkili … Ticaret Mahkemelerine gönderilmesi gerektiğini, davacının taleplerinin mezkur poliçe teminatları kapsamında müvekkil şirketçe giderilmiş olup, davacı yanın bu davayı açmasında hiçbir hukuki menfaat bulunmadığını, davacının delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, cevap dilekçelerinde ayrıntılı sunmuş oldukları nedenlerle davanın usulden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş olduğu görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve dosyaya sunulan diğer tüm deliller incelenmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın davacının sigortalısı olduğu davalı şirketten trafik kazası nedeniyle poliçe kapsamında geçici ve kalıcı maluliyetine ilişkin talepte bulunup bulunamayacağı hususlarında toplandığı anlaşıldı.
6102 sayılı TTK ‘nun 4/1-(a) maddesinde, her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK 114.maddesinde dava şartlarının düzenlenmiş; 114/1-c maddesine göre mahkemenin görevli olmasının dava şartı olarak sayılmıştır. Görev husususun kamu düzenine ilişkindir. HMK 115.maddesinde, mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen araştırılacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/k ve l maddelerinde, tüketici ve tüketici işlemi tanımlanmıştır. Buna göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere, her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
Yine aynı yasanın 73/1. maddesi, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevlidir.” hükmünü, 83. maddesi ise, “Bu Kanunda hüküm bulunmayan hâllerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili, diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne amirdir.
Somut uyuşmazlığın incelenmesinde, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında “Ortak Kaza Sigorta Poliçesi” olduğu, davacının, davalının sigortalısı olduğu, sigorta türünün ferdi kaza sigortası olduğu, davacının dava dışı … plakalı araçta yolcu olarak bulunduğu sırada meydana kaza nedeniyle yaralanması nedeniyle, kendi sigortacısı olan davacı şirketten maddi tazminat talebinde bulunduğu anlaşılmış, bu haliyle davacı sigortalı ile davalı şirket arasında 6502 Sayılı Yasanın 3., 73. maddeleri gereğince tüketici ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Kaldı ki, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Kanunun 83/2 maddesindeki ” Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması ,bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmü uyarınca sigorta ile ilgili düzenlemenin 6102 sayıl Türk Ticaret Kanunda düzenlenmiş olmasına rağmen bu durumun görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerçeğini değiştirmeyeceği de sabittir. Buna göre de, tüketici olan davacı sigortalının açmış olduğu davada uyuşmazlığın çözümünde tüketici mahkemesi görevli olması karşısında, görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli ve yetkili mahkemenin … TÜKETİCİ MAHKEMESİ olduğuna,
3-HMK ‘nun 331/2. maddesi gereğince yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine,
4-HMK ‘nun 331/2. maddesi son cümlesi uyarınca dosya süresi içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmediği takdirde talep halinde yargılama gideri ve vekalet ücreti hususunda mahkememizce karar verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 20/1. maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre içinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemesine gönderilmesine, belirlenen süre içinde başvurulmadığı takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı..27/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır