Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/53 E. 2021/645 K. 10.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/53 Esas
KARAR NO:2021/645

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:30/10/2013
KARAR TARİHİ:10/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi …’ın 16/07/2012 tarihinde yolcu olarak bulunduğu araçta meydana gelen kaza nedeni ile vefat ettiğini adı geçenin seramik ve fayans ustası olup aylık 3000 TL gelir elde ettiğini, kazancının tamamını annesi … öğrenci olan kardeşi …’e destek olmak üzere kullandığını, vefatı ile ailenin bu destekten yoksun kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile herbir müvekkili yönünden 50 TL olmak üzere şimdilik toplam 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi 16/07/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı sigortadan tahsiline, masraf ve ücreti vekalete karar verilmesi talep ve dava olunmuştur.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline sigortalı olan ve kaza yapan aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi ile sigortalı olup iddialarının ispatının gerektiği, taşımanın hatır taşıması olup olmadığını değerlendirilmesinin gerektiği, kusurun belirlendikten sonra gerekirse yapılacak ödeminin sorumluluk limitleri doğrultusunda dikkate alınması gerektiği bu nedenle öncelikle delillerin toplanarak davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminat istemine ilişkindir.
Dosya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/260 esasına kaydedilmiş, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı gereğince mahkememize tevzi olunmuştur.
Mahkememize tevzi olunan dosya, mahkememizin … esasına kaydı yapılmış, yapılan yargılamada iddia ve itirazlar tekrarlanmış, kaza tutanakları, poliçe, veraset ilamı, hasar dosyası, öğrenim belgeleri, kazanca ilişkin belgeler, sosyal ve ekonomik durum araştırması, yapılacak incelemelere delil olarak dayandırılmış,İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın celp edilen … soruşturma nolu evrakında müşteki …’ın şikayeti ile yapılan soruşturmada sürücüsü … yönetimindeki otobüsün kazanın oluşması ile davacıların murisinin vefat ettiği ve bu durumun maktul şüpeli …’ın asli ve tam şüpeli olduğu değerlendirilerek mağdur şüpelilerin kusursuz olduğu tartışılıp kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiştir.
Incelenen veraset ilamında …’ın annesi ve kardeşlerinin mirasçı olarak kaldığı, kardeşlerinden … … ve … …’ın reşit olduğu, diğer davacı …’ın 1993 doğumlu olduğu ve 2 davacı tarafından davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosyaya SGK’dan davacı murisine ait hizmet kayıtları temin edilmiş, mali sosyal durum araştırması yapılmış, davacının yapmış olduğu iş nedeni ile de ilgili birimlerden adı geçenin kazancına ilişkin bilgi tespit edilmiştir.
Mahkememizce dosya itirazlar doğrultusunda Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, yapılan inceleme ve denetlemede sürücü …’ın %100 kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Adli Tıp raporu ile olay kayıtları incelendiğinde kazanın … istikametindeki E-80 Karayolu üzerinde olduğu, … idaresindeki … Plakalı otobüsün … idaresindeki ve …’ında içinde bulunduğu … Plakalı kamyonet ile çarpışması sonucu oluştuğu, otobüs şoförü …’in kusursuz olduğu belirtildiği, …’ın içinde bulunduğu aracın sürücüsü …’ında %100 kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 23/06/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile destekten yoksun kalma talebini 95.582,94 TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Dosyaya temin edilen bu bilgi ve belgeler doğrultusunda mahkememizce bu kez davacıların tazmine konu edilen aktüerya istemi yönünden gerekli inceleme için karar oluşturulmuş, yapılan incelemede davacı murisinin yapmış olduğu iş nedeni 1.800,00 TL net ücret alacağının belirtildiği, ilgili sendikadan yazı ile belirtilmiş olup, davalı … sigortaya sigortalı olan araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu denetlenmiş, davacıların konumları ve miras payları, yaşları dikkate alınarak davacı …’ın 05/01/1993 doğumlu olması nedeni ile kaza tarihi itibariyle 20 yaşında olup yetişkin olduğu ve okuldan mezun kalfa, mesleki eğitim bölümü erkek berberliği bölümünden mezun olduğu ve bir kuaförde çalıştığı ve kazancının bulunduğunun belirlendiği, bu durumda adı geçenin destekten yoksun kalma tazminat talebinin koşullarının bulunmadığı, davacı anne … yönünden ise, yapılan hesaplamada 95.582,94 TL tazminat alacağının bulunduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce, yapılan yargılama neticesinde, 27/04/2016 tarih, … esas, … karar sayılı kararı ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz kararının davacılar vekili ile davalı vekilleri tarafından temyiz edidiği. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/09/2019 tarih, 2016/14831 esas, 2019/8112 karar sayılı ilamı ile davanın görülebilmesi için taraf teşkilinin sağlanması gerektiği, hakimin bu husus resen gözetmesi gerektiği, somut olayda hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun davalı sigorta şirketine tebliğ edilmediği, aktüer bilirkişi raporunun usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve davalının savunma hakkını kullanması gerektiği, bilirkişi raporu tebliğ edilmeden hüküm tesis edilmesinin doğru olmadığı, sonuç olarak davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, taraf teşkili bulunmayan kararın bozulmasına, davalı ve davacılar vekillerinin temyiz itirazları hakkında şimdilik karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 17/09/2019 tarih, 2016/14831 esas, 2019/8112 karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma kararı sonrasında, mahkememizin 2020/53 esasına kaydı yapılan dosyada, bozma kararı uyarınca, davalı vekiline mahkememizin … esas sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu tebliğ edilmiş, davalı vekili rapora karşı itirazlarını sunmuştur.
Mahkememizce, itiraz neticesinde ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından sunulan ek raporda özetle; kök rapor esas alınarak, ek raporda da işlemiş dönemin kök rapordaki gibi olacağı, davalı vekilinin itirazına binaen, Mahkemeye ait olmak üzere ilk rapordaki emsal ücrete göre hesaplanan maddi tazminat hesabına alternatif diğer bir seçenek olarak dosyaya ekli SGK hizmet dökümündeki 2012 yılı ücretlerinin ortalaması esas alınarak maddî tazminat hesabı yapılacağını, davalı vekilince sunulan itiraz dilekçesinde “…babaya pay ayırmaksızın tazminat hesaplanmıştır…” denildiğini, ancak; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/13198 Esas Sayılı ve 2019/6066 Sayılı Kararın belirtildiği üzere, kök raporda babaya pay ayrılmamasında bir isabetsizlik olmadığı, Davalı vekili İtiraz dilekçesinin 3. bendinde “Bilirkişi tarafından Iskonto yapılmamıştır” denilmekte olduğu, hesaplamanın l/kn. %10 artış ve %10 Iskonto Progresif Rant tablosuna göre yapılmış olup Yargıtay İçtihatlarına uygun olduğu, bu yönde de bir isabetsizlik olmadığı, Davalı vekili İtiraz dilekçesinin 4. bendinde “Emniyet kemerini takmayan müteveffanın müterafik kusuru mevcuttur” demekte olup, takdiri mahkemeye ait olmak üzere dosyaya ekli 2. Çevre Yolu Trafik denetleme Amirliğince düzenlemiş Trafik Kazası Tespit Tutanağı’nda emniyet kemeri durumunun “Belirlenemedi” olarak işaretlendiği, dosya içerisinde emniyet kemeri takılı olmadığına dair herhangi bir bilgi ve belgeyede rastlanmadığı, aktüer bilirkişinin mahkemenin kararları ve dosya içeririyle bağlı olup bu konuda teknik bir yargıya varamayacağından bu konunun uzman kuruluş Adli Tıp Kurumu yada Uzman Kusur Bilirkişi tarafından değerlendirilerek Mahkemenin takdirine sunulması gerektiğinden bütün bu açıklamalar neticesinde tarafınca bu konuyla ilgili mûterafîk kusur indirimi yapılamayacağı, Kök rapordan sonra Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26.12.2016 Tarihli E. 2014/21429. K. 2016/11892 sayılı kararında, belirtilmesie rağmen, “usulü kazanılmış hak” olması sebebiyle bu raporda pay dağılımının kök rapordaki gibi esas alınacağı, Kök rapordan sonra 17. Hukuk Dairesinin 2020/2598 E., 2021/34 K. Sayılı kararında “….Bakiye ömür TRH 2010 Tablosundan alınırken, hesaplama 1/kn, %I0 artış ve %10 Iskonto PROGRESİF RANT tablosuna göre hesaplanması gerektiği ” belirtilmesine rağmen, davalı yönünden usulü kazanılmış hak olması sebebiyle bu raporunda kök rapordaki gibi esas alınacağı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09.10.2012 tarih 2011/11068 Esas ve 2012/10762 K. Saydı kararında ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 08.04.2013 tarih ve 2012/7104 Esas, 2013/6433 K. Sayılı kararlarda, muhtemel yaşam süreleri CSO 1980 işaretli yaşam tablosuna göre değil; PMF tablosuna göre değerlendirme yapılması gerektiğinin belirtildiği, ayrıca 17. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararında, Hazine Müsteşarlığının 2010/4 sayılı Genelgesine göne değerlendirme yapılmaması gerektiği belirtilmekte olup, bu duruma göre; anılan İçtihatlar doğrultusunda bu raporda PMF yaşama tablosuna göre değertendirme ve hesaplama yapılacağının dikkate alınarak, buna göre değerlendirme yapılacağı, 09.05.1961 D.lu olan müteveffa …’ın 18.07.2012 kaza ve vefat tarihi itibariyle {31) yıl (02) Ay (07) günlük olup (31) yaşında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (37) yıl ve bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa muhtemelen (68) yaşına kadar yaşayacağı, Davacı vekili dava dilekçesinde müteveffanın ölmeden önce Seramik ve Fayans ustası olduğunu ve aylık (3.000,00) TL gelir elde ettiğini beyan ettiğini, öte yandan; Dosyada mevcut müteveffaya ait Sigortalı Hizmet Dökümü listesinde müteveffanın 24.03.2000 -27.07.2012 tarihleri arasında değişik işverenlere ait işyerinde hizmet akdi ile SGK’ Iı olarak çalıştığının anlaşıldığını, diğer yandan Müteveffanın bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa bile aktif, yaşınında müsait olması hasebiyle kendisiyle birlikte desteğine ihtiyacı olan tüm aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ya bir işverene ait işyerinde hizmet akdi ile ve işçi olarak, ya da diğer değişik işlerde çalışmaya ve kazanç sağlamaya başlayacağı kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılacağı, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarına ve uygulamalara göre Kadın-Erkek ayrımı yapılmaksızın kural olarak aktif çalışma yaşı sonu (60) olarak kabul edilmekte olduğunu, bu duruma göre müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ katmış olsa idi aktif çalışmasını (80) yaşına kadar devam ettireceği kabul edilerek (31) yaşından itibaren (60) yaşına kadar zarar gördüğü aktif hayat süresi (29) yıl olduğu, Müteveffanın (60-86) yaşları arası pasif devresinin ise (8) yıl olduğu, Destekten yoksunluk Tazminatlarının ileriye yönelik faraziyelere ve varsayımlara dayanılarak tespit ve hesaplanmakta olduğu, bu itibarla, müteveffanın bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi hak sahibi davacı annesine maddi yardım ve destekte bulunabileceğinin kabulü halinde o takdirde hak sahibi davacı anne bakımından destekten yoksunluk tazminatı tesbit ve hesaplanacağı, bu duruma göre; Davacı annenin 02.02.1967 D.lu ve kaza tarihi itibariyle (45) yıl (05} ay (14) günlük olup (45) yaşında olduğu kabul edilerek, P.M.F.1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (26) yıl ve muhtemelen (71) yaşına kadar yaşayacağı, bu itibarla müteveffa oğlunun desteğinden mahrum kaldığı süre (26) yıl olduğu, Dosyada mevcut TC. Adil Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesinin 29.04.2015 tarihli raporunda olayın meydana gelmesinde; Davalı … Sigorta Şirketine Sigortalı … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın tamamen ve % 100 Kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in Kusursuz olduğu, … plaka araç sürücüsü dava dışı …’in kusursuz olduğunun belirtildiği, Müteveffa …’ın kusursuzluk durumunun bu duruma göre değerlendirme yapılacağı, Kök rapora esas alınmış olan Sosyal- İş Sendikası tarafından mahkemece celp edilen emsal ücret bu raporda seçenek 1 olarak, Davalı vekilinin itirazına binaen, takdir mahkemeye ait olmak üzere Sgk hizmet dökümündeki 2012 yılı ücretlerinin ortalaması esas alınacak olan seçenek 2 olarak maddi tazminat hesabına esas alınacağı,
Dava dilekçesinde müteveffanın sağlığında Seramik ve Fayans ustası olduğunu ve aylık (3.000,00} TL gelir elde ettiğini beyan ettiğini, öte yandan; dosyada mevcut müteveffaya ait Sigortalı Hizmet Dökümü listesinde müteveffanın 24.03.2000 – 27.07.2012 tarihleri arasında değişik işverenlere ait işyerinde hizmet akdi ile SGK’ Iı olarak çalıştığının anlaşıldığını, diğer yandan; Müteveffanın bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsa idi yaşınında müsait olması hasebiyle kendisiyle birifkte desteğine ihtiyacı olan tüm aile fertlerinin zorunlu ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ya bir işverene ait işyerinde hizmet akdi ile, yada diğer değişik işlerde çalışacağı ve kazanç sağlayacağı kabul edilerek değerlendirme yapılacağı, Mahkemece müteveffanın Seramik ve Fayans Ustası olduğu kabul edilerek SosyaL-İş Sendikası tarafından yapılan incelemede sonucunda Seramik ve Fayans Ustası olarak çalışan bir kişinin aylık ücretinin net (1.800,00) TL olduğu bildirildiği, Yargıtay 4„9.,10.,11.,19. ve 21.Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında Destekten yoksunluk tazminatlar müteveffanın olay tarihinden İtibaren günümüze ve hüküm tarihine en yakın tarihe kadar geçen dönem içinde gerçekleşen her türiü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerektiği belirtilmekte olup, diğer yandan bu husustaki hukuki durumun değerlendirilmesi ve delillerin taktirinin Mahkemeye ait olmak üzere, emsal ücret araştırması sonucu bildirilen net (1,800,00) TL ücretin müteveffanın aylık kazancı olduğu kabul edilerek, buna göre değerlendirme yapılacağı,
Mahkemece yukarıda belirtilen sendikaya yeniden müzekkere yazılarak müteveffa emsallerinin 2013, 2014, 2015 ve 2016 yıllarında müteveffa emsallerinin net aylık ücretleri sorulmadığından Yargıtayın bu konudaki yerleşmiş içtihatları doğrultusunda, sendika tarafından kaza tarihi itibariyle uygulanan Net Yasal Asgari Ücretle kıyaslandıktan sonra aynı şekilde 01.01.2013, 01.017.2013, 01.01.2014, 01.07.2014, 01.01.2015, 01.07.2015 ve 01.01.2016 tarihleri itibariyle memleketimizde uygulanan net aylık yasal asgari ücretle kıyaslanarak anılan tarihler İtibariyle Net Aylık Ücret ve kazançlar belirleneceğini, bu duruma göre; her ne kader kaza tarihi itibariyle memleketimizde uygulanan Yasal Net Asgari Ücret (673,30 Tl.)ise de; Meslek kuruluşu olan sendika tarafından kaza tarihi itibariyle bildirilen Net Aylık emsal ücret kaza tarihi itibariyle uygulanan Net Aylık Yasal Asgari Ücretin (1.800,00) TL. / (673,30) TL = (2.673) katı tutannda olduğuna göre Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da dikkate alınarak, müteveffa bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı belirtilen tarihler itibariyle tespit edilen Net Aylık Yasal asgari ücretlerin de ayni şekilde (2.673) katı tutarını Net Aylık Ücret ve kazanç olarak elde edeceği ve alacağı kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılacağını, bu duruma göre müteveffanın 16.07.2012′ deki aylık net ücret ve kazancının, 1.800,00 TL, 01.01.2013- deki aylık ücret ve kazancı 1.870,06 TL, 01.07.2013- deki aylık ücret ve kazancının 1.952,04 TL, 01.01.2014- deki aylık ücret ve kazancının, 2.046,64 TL, 01.07.2014- deki aylık ücret ve kazancının 2.167,00TL, 01.01.2015- deki aylık ücret ve kazancının 2.296,00 TL, 01.07.2015- deki aylık ücret ve kazancının 2.433,58 TL, 01.07.2016- daki aylık ücret ve kazancının 3.14738 TL olacağını, aylık ortalama brüt kazancın ise 681,72/673,30=1,01 olduğu, bu durumda durumda seçenek 2. için kaza tarihinden sonraki 01.01.2013, 01.017.2013, 02.01.2014, 01.07.2014, 01.01-2015, 01.07.2015 ve 01.01.2016 dönemleri için Yasal Asgari Ücret esas alınarak maddi tazminat hesabı yapılacağı,
Müteveffanın 16.07.2012 kaza tarihinden itibaren 16.07.2016 tarihine kader geçen (4) yıllık İşlemiş Aktif Devredeki net kazancının seçenekli olarak belirlendiğini, 1. Seçenekte 102.310,19 TL, 2. Seçenekte ise 44.105,26 TL olacağı, Kök rapordan sonra Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26.12.2016 Tarihli E. 2014/21429, K. 2016/11892 sayılı kararında; denilmesine rağmen, “usulü kazanılmış hak olması sebebiyle bu raporda pay dağılımı kök rapordaki gibi esas alınacağı, Yargıtay 17, Hukuk Dairesinin 2016/13198 Esas Sayılı ve 2019/6066 Sayılı Kararında açıklandığı üzere desteğin … ile babası …’ın aynı kazada aynı gün vefat ettikleri bu nedenle baba … için pay ayrılmayacağı, Müteveffanın bu olay sebebiyle ölmeyip sağ kalmış olsaydı, ömrünün sonuna kadar bekar kalmayacağı, olay tarihinden itibaren (4) yıl sonra ve muhtemelen (35) yaşına geldiğinde evleneceğini ve evlendikten (1) yıl sonra (1) çocuğu yine (1) yıl sonra (1) çocuğu daha olacağı ve buna göre (2) çocuğu olacağı varsayılarak gelirinin büyük bir kısmını kendi ihtiyacı ile muhtemel eşi ve çocuklarına ve artanını da hak sahibi davacı annesine tahsis edileceği, bu nedenle 5510 Sayılı Yasanın 34. Maddesi ile Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlannda belirtilen hususlar da dikkate alınarak müteveffanın gelirinin; Müteveffanın 16.07.2012-16.07.2016 tarihleri arası geçen (4) yıllık İşlemiş Aktif devredeki Net kazançlarının değişkenlik gösteren yasal asgari ücretlere göre belirlenmiş olduğunu, başkaca bir artışa tabi tutulmaksızın aynen esas alındığını, öte yandan; 16.07.2016 tarihinden itibaren işleyecek bakiye aktif devre sonuna kadar geçecek süre içinde Ekonomik konjonktür, iş hayatındaki toplu sözleşme ve pazarlık düzeni, sigortalının zamanla uzmanlaşma ve meslekte İlerleme olasılığa işçi ücretlerinin henüz milletlerarası normların altında olması, ülke gerçekleri, milli gelirdeki artış ve bu artıştan çalışanlara ayrılabilen pay oranları gibi unsurlar ile uygulama ve yüksek Yargıtayca da benimsendiği üzere müteveffanın yıllık kazançlannda hak sahiplerinin işleyecek aktif devre içindeki destek süreleri sonlarına kadar meydana gelecek asgari artış nispetinin ve peşin ödeme nedeniyle yapılacak Iskontonun %10 olarak belirlenmesinde yarar gördükleri, Yüksek Yargıtay 4., 9., 10. ve 21. Hukuk Dairelerinin bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlarda nazara alınarak ortalama yıllık kazanç esasına göre değil, her yıl için ayrı ayrı %10 Artış ve yine her yıl için ayrı ayn %10 Iskontolama esasına göre değerlendirme ve hesaplama yapılacağı, öte yandan seçenek 1 için; Davacının İşleyecek Aktif devre başındaki Net Aylık ücreti (3.147,35) TL olduğuna göre; İşleyecek Aktif devre başındaki Net Yıllık kazancının; 3.147,35 TL x 12 Ay = 37.768,20 TL Net, seçenek 2 için Davacının İşleyecek Aktif devre başındaki Net Aylık ücret (1.300,99) TL olduğuna göre; İşleyecek Aktif devre başındaki Net Yıllık kazancı da; 1.300,99 TL x l2Av= 15.611,88 TL Net olup, buna göre; peşin değerin davacı anne … bakımından cem’an (22) yıllık işleyecek aktif devrenin peşin değer tutarının 830.900,00 TL, 2. Seçenek için ise 343.461,36 TL, davacı anne …’ın (26) yıllık maddi tazminatın hesabının, hak sahibi annenin ilk (4) yıllık maddi iaran 16.07.2012-16.07.2016 tarihleri arası geçmiş yıllan kapsamakta olduğu, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşmiş içtihatlarında belirtilen hususlar da nazara alınarak geçmiş yıllarda uğranılan işlemiş maddi zararların herhangi bir iskontoya tabi tutulmasının söz konusu olmadığından davacı annenin anılan ilk (4) yıllık işlemiş aktif devredeki maddi zararları Iskontosuz olarak tespit ve hesaplanacağını, davacı annenin destek süresiyle orantılı olarak maddi zararlarının seçenek 1 için;
Davacı anne …’ın (26) yıllık maddi zararının
1) 4 yıllık işlemiş Aktif devrede iskontosuz maddi zararının 106.949,69 TL x1/4=26.737,42 TL,
2) (22) yıllık işleyecek aktif devrede iskontolu %10 artış ve %10 iskontolu maddi zararın,
İlk = 1 yılda= 830.900,40 TL , x 1/9 x1/22 = 4.196,47 T L
Müt= 1yılda= 830.900,40 TL , x1/11 x1/22= 3.433,47 TL
Müt= 17 yılda= 830.900,40 TL, x 1/13 x17/22 =49.389,18 TL,
Müt= 1 y ılda = 830.900,40 TL, x 1/11 x1/22 = 3.433,47 TL,
Son= 2 yılda = 830.900,40 TL, x 1/9 x 1/9 = 8.392,93 TL,
3)Davacı …’ın cem’an (26) yıllık maddi zararı tutarının = 95.582,94 TL olacağını, seçenek 2. için;
Davacı anne …’ın (26)yıllık maddi zararının
1)(4) yıllık işlemiş Aktif devrede iskontosuz maddi zararın;
44.105,26 TL x 1/4 = 11.026,32 TL ,
2)(22) yıllık işleyecek Aktif devrede %10 artış ve %10 iskontolu maddi zararın;
İlk = 1 yılda= 343.461,36 TL , x 1/9 x 1/22 = 1.734,65 T L
Müt= 1yılda= 343.461,36 TL , x1/11 x1/22= 1.419,26 TL
Müt= 17 yılda= 343.461,36 TL, x 1/13 =17/22= 20.415,54 TL,
Müt= 1 y ılda = 830.900,40 TL, x 1/11 x1/22 = 3.433,47 TL,
Son= 2 yılda = 830.900,40 TL, x 1/9 x 1/9 = 8.392,93 TL,
Davacı anne …’ın cem’an yıllık maddi zarar tutarının 39.484,33 TL olduğu,
Her ne kadar dava dilekçesinde müteveffanın kardeşi … İçinde Destekten Yoksunluk Tazminatı talep edilmekte ise de; Davacı kardeş … 05.01.1993 D.lu ve kaza tarihi itibariyle (20) yaşında olup, yetişkin olduğu, diğer yandan dosyada mevcut … Kaymakamlığı … Halk Eğitim Merkezi ve Mesleki Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş 16.11.2014 tarihli “Belge” de “… …’ın kurumumuz Mesleki Eğitim Bölümü Erkek Berberliği l.sınıfına 24.10.2011 tarihinde kayıt olduğu ve 30.09.2014 tarihinde kalfa olarak mezun olduğu…” şeklinde bildirildiği, diğer yandan; Dosyada mevcut … ilçe Emniyet Müdüriüğü … Polis Merkezi Amirliğinin 26.02.2014 tarihli cevap yazısına ekli 26.02.2014 tarihli tutanakta davacı kardeş …’ın kuaförde çalışmakta ve ortalama gelirinin (500,00)TL olduğunun belirtildiğini, buna göre yetişkin olan ve çalışmakta kazanç sağlamakta bulunan davacı kardeş … bakımından Destekten Yoksunluk Tazminatının hesaplanmadığı, Davacı anne …’ın Nihai Gerçek maddi zararının; Olayın meydana gelmesinde müteveffanın kusurunun söz konusu olmayıp davalı … Sigorta Şirketine sigortalı (…) Plakalı araç sürücüsü olan ve aynı olayda vefat eden müteveffanın babası …’ın (% 100) kusurlu olması hasebiyle davacı hak sahibinin hesaplanan maddi tazminat miktanndan bu hususta bir indirim yapılmayacağını, diğer yandan, dava dosyasında, davalı sigorta şirketleri tarafından, Trafik sigortasından davacı hak sahibine ödeme yapıldığına dair, herhangi bir bilgi ve belge mevcut olmadığından, hesaplanan Maddi Tazminat miktarından bu hususta bir indirim yapılmayacağı, öte yandan SGK tarafından rücuya tabi davacı hak sahibine ödeme yapıldığına ve gelir bağlandığına dair bilgi ve belge mevcut olmadığından davacı hak sahibinin hesaplanan Maddi Tazminat miktanndan bu hususta da bir İndirim yapılmayacağını, bu duruma göre: Davacı anne …’ın Nihai ve gerçek maddi zararının seçenekli olarak 1. Seçenek için 95.582,94 TL, 2. Seçenek için ise 39.484,33 TL olacağı, Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde olayda hatır taşıması’nın söz konusu olduğu ileri sürülmekte ise de: müteveffanın babası ve aynı olayda vefat eden … (…) plakalı aracın işleteni ve sürücüsü olup, aynı olayda vefat eden … İşleten ve sürücünün oğlu olduğu, 17. Hukuk Dairesi 2019/1983 E., 2020/5967 K. Kararında denildiğini, bu nedenle davacının hesaplanan maddi tazminatından bu husustada bir indirim yapılmayacağını,
Davalı Sigorta Şirketi vekili tarafından dosyaya mübrez cevap dilekçesinde de beyan ve kabul edildiği üzere mülkiyeti aynı olayda vefat eden …’a ait olan (…) Plakalı araç kaza tarihini de kapsayan dosyada mevcut 16.12.2011-16.12.2012 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali sorumluluk Sigorta Poliçesi ile davalı … Sigorta Şirketi’ne sigortalı olup, anılan poliçede ölüm halinde kişi başına teminat limiti tutarı (200.000)TL ise de;
Zeyilnameye bakılmaksızın Hazine Müsteşarlığı tarafından kaza tarihinide kapsayan 01.01.2011-21.12.2012 tarihleri arası geçerli olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçelerinde ölüm halinde kişi başına teminat (225.000,00) TL olarak belirlendiği, Davacı hak sahibinin, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi teminat limiti tutarı yönünden Nihai ve Gerçek Maddi zararının seçenekli olarak belirlendiğini, 1. Seçeneğe göre zararın 95.582,94 TL, 2. Seçeneği göre ise 39.484,33 TL olup, teminat limitinin altında kaldığı, Dava dilekçesinde ödeme hususunda davalı Sigorta Şirketine başvuruda bulunduklarının belirtildiğini, diğer yandan davalı Sigorta Şirketi tarafından tanzimli dosyada mevcut Hasar Föyünde ihbar tarihinin 06.08.2012 olduğu belirtildiğini, bu duruma göre Ödeme hususundaki İhbarın yapıldığı 06.08.2012 tarihini takip eden (8) işgünü sonu olan 17.08.2012 tarihi temerrüt ve faiz başlangıcı tarihi olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamında; davacı …’ın oğlu, davacı …’ın kardeşi Müteveffa …’ın, 16/07/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında öldüğü, müteveffanın sürücü … idaresindeki … plakalı araçta yolcu olduğu, kazada Davalı … Sigorta Şirketine Sigortalı … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın tamamen ve % 100 Kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’in Kusursuz olduğu, … plaka araç sürücüsü dava dışı …’in kusursuz olduğu, davacı tarafça desteğin gerçek gelirini ispatlar nitelikte belge sunulmadığı, dolayısıyla SGK kayıtlarında yer alan ücretin kabul edilmesi gerektiği, buna göre yapılan hesaplama neticesinde Davacı anne …’ın maddi zarar tutarının 39.484,33 TL olduğu, diğer davalı …’ ın ise kaza tarihi itibariyle (20) yaşında olup, kuaförde çalışmakta ve ortalama gelirinin (500,00)TL olduğu anlaşıldığından destekten yoksunluk tazminatı talebinde bulunamayacağı, davalı sigorta şirketince hatır taşıması indirimi talep edilmiş ise de, müteveffanın babası ve aynı olayda vefat eden …’ın (…) plakalı aracın işleteni ve sürücüsü olup, ahlaki yükümlülük nedeniyle taşımayı yaptığı, hatır taşımasının mevcut olmadığı anlaşıldığından, davacının ıslahına göre davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı … yönünden davanın reddine,
2-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile; 39.484,33 TL tazminatın 17/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar yasası gereğince alınması gerekli 2.697,17 TL harcın peşin alınan 350,60 TL’den mahsubu ile eksik olan 2.346,57 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydının yapılmasına,
4-Davacılar tarafından yapılan, 1.000,50 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına hesaplanan 413,51 TL yargılama gideri ve peşin harç ve ıslah harcının toplamı olan 350,60 TL olmak üzere toplam 764,11 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 170,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 99,73 TL’nin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 5.922,65 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacı …’a ödenmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan 8.086,32 TL vekalet ücretinin davacılar ( dava değerine göre 50,00 TL’sinin …’dan,8.036,32 TL’sinin ise davacı …’dan) tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
8-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, dava dosyasının daha önce Yargıtay denetiminden geçmiş olmasından dolayı kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere davacılar vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır