Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/526 E. 2022/210 K. 04.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/526 Esas
KARAR NO:2022/210

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/10/2020
KARAR TARİHİ:04/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, 18/02/2018 tarihinde davalıya ait … plaka sayılı aracın, sigortalısının aracına çarparak maddi hasarlı kaza yaşanmasına sebebiyet verildiğini, sigortalı araçta 19.662,00-TL maddi hasarın meydana geldiğini ve müvekkili tarafından bu bedelin sigortalıya ödendiğini, bu ödeme ile müvekkilinin, sigortalısının haklarına halef olduğunu, söz konusu alacağın davalıdan tahsili için …. İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasından davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı tarafça takibe itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, yapılan itirazın hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin kusuru oranında diğer araç sigortacısından rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Mahkememizde açılan dava: İİK.nun 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasıdır.
Dosyamıza getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 5.045,88-TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı … tarafından, 18.02.2018 tarihinde saat 15.40’da … İli … ilçesinde meydana gelen kazada tanzim edilen Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tutanağına göre Kazanın meydana gelişinde; dava dışı … plakalı araç sürücüsü …’in KTK’nın 54/1-a bendine göre kusurlu olduğu, davalı … AŞ.’den KZMMM sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın sürücüsü …’nin de aynı kanunun 55. Maddesine göre “bir araç tarafından geçilirken geçilen araç sürücüsünün geçilme kurallarına uymama” nedeniyle %50 kusurlu bulunduğu, davacı … ekspertiz incelemesine göre sigortalı araçta ödenmesi gereken tazminat tutarının 19.662,00-TL olarak tespit edildiği ve davacı şirket tarafından dava dışı sigortalı …’nın hesabına 10.04.2018 tarihinde 19.662,00-TL ‘nin ödendiği, yapılan ödeme nedeniyle kazada kusurlu olan her iki araca da %50 kusur (toplam %100) nispetinde TTK 1472. Madde gereğince rücu edildiği, … plakalı aracın %50 kusuru nispetinde 9.831,00-TL tahsil edildiği (dekont görülememiştir davacı vekili beyanı bu yöndedir), kalan 9.831,00-TL için … plakalı aracın %50 kusuru nedeniyle de davacı şirket nezdindeki … no’lu KZMM poliçesine başvuru yapıldığı ancak … plakalı aracın kusurunun davalı şirket tarafından %25 olarak değerlendirilmesi sonucunda davalı … … Sigorta AŞ. tarafından davacı … Sigorta AŞ.’ye 4.915,00 TL ödeme yapıldığı (dekont görülememiştir davacı vekili beyanı bu yöndedir) , kalan %25 kusura denk gelen 4.915,00-TL tutarın davacı … Sigorta AŞ.’ye davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle ….İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafın takibe itiraz etmesi nedeniyle de davacının TTK 1472. Madde hükümlerine göre sigortalısının haklarına dayanarak bakiye 4.915,00 TL zarar için davalı … şirketinden rücuen tazminatın tahsili amacıyla yapılan icra takibine devam edilebilmesi için itirazın iptali istemi ile işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce 23.03.2021 tarihli celse ara kararı ile; “Maddi hasarlı trafik kazasında tarafların kusur durum ve kusur oranları ile sigorta poliçeleri kapsamında dava dışı sigortalıya
yapılan ödemenin davalı … şirketinden rücuen tahsili koşullarının oluşup oluşmadığı ve araçtaki hasar miktarının tespiti” şeklinde karar verilmiş olup karar gereğince dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup sunulan 05/05/2021 tarihli heyet raporunda özetle; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun Geçme kural ve yasakları kurallarından Madde 54/a-3 “Sürücülerin önlerinde giden bir aracı geçmeleri için; Geçeceği aracın hızı ile geçme esnasındaki kendi hızını da göz önüne alarak iki yönlü trafiğin kullanıldığı taşıt yollarında karşıdan gelen trafik dahil karayolunu kullananların tümü için tehlike veya engel olmadan geçme için kullanacağı şeridin yeteri kadar ilerisinin boş olması zorunludur.” ve Trafik kazalarında sürücü kusurlarının tespiti ve asli kusur sayılan haller kurallarından Madde 84/g “Araç sürücüleri trafik kazalarında; Şeride tecavüz etme hallerinde asli kusurlu sayılırlar.” kurallarını ihlal etmesi nedeniyle … plaka sayılı araç sürücü …’in meydana gelen kazanın oluşumunda %75 oranında asli kusurlu olduğu, geçilen araçlara ait kurallar Madde 55 “Geçilmek istenen araçların sürücüleri: a) Duyulur veya görülür bir geçiş işareti alınca trafiğin iki yönlü kullanıldığı karayollarında taşıt yolunun sağ kenarından gitmek, dörtten fazla şeritli veya bölünmüş karayollarında bulunduğu şeridi izlemek ve hızını artırmamak, b) Dar taşıt yolları ile trafiğin yoğun olduğu karayollarında yavaş gitme nedeni ile kendilerini geçmek için izleyen araçların kolayca ve güvenli geçmelerini sağlamak için; araçlarını elverdiği oranda sağ kenara almak, yavaşlamak, gerekiyorsa durmak zorundadırlar.” kuralını ihlal etmesi nedeniyle … plaka sayılı araç sürücüsü…’nin meydana gelen kazanın oluşumunda %25 oranında tali kusurlu olduğu, meydana gelen kazada hasar gören dava konusu … plaka sayılı araçta oluşan KDV Hariç 19.662,00 TL hasar onarım bedelinin yapılan piyasa araştırmasında tarafımızca da uygun bedel olduğu, araçta meydana gelen hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, davacı … şirketinin TTK 1472 madde gereğince davalı … şirketinden rücuen talep ve tanzim etme hakkı olmadığı,” yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosya kapsamındaki trafik kaza tespit tutanağı ile yukarıda ayrıntılarına yer verilen bilirkişi raporundaki kusur tespiti arasında çelişki bulunması sebebiyle kusur tespiti hususunda ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden rapor alınmış, sunulan 09/08/2021 tarihli raporda özetle;
“I. Alternatif: Sürücü …’in yolun karşı yön bölümünde geçişini yapmakta olduğu sırada sola manevra ile birlikte … plakalı araca çarpmasıyla kaza meydana gelmiş ise;
A) Sürücü …, idaresindeki aracı ile önündeki aracı geçmek istemiş ve geçişini tamamlamadan sağa manevra yaparak iki aracın arasındaki temasla direksiyon hakimiyetini kaybetmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla gerçekleşen kazada asli derecede kusurludur.
B) Sürücü…, idaresindeki aracı ile seyri sırasında hareket alanına yönelen sürücüye karşılık alabileceği bir önlem olmadığı anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusursuzdur.
C)Sürücü … ve sürücü …’nın kazanın meydana gelmesinde kusurları bulunmamaktadır.
II. Alternatif: Sürücü…, gerisinden gelen aracın kendisini geçtiği ve sol tarafında bulunduğu sırada hatalı bir şekilde sola manevra yapması durumunda kaza meydana gelmiş ise;
A) Sürücü …, geçtiği aracın sola manevra yapması ile birlikte hareket alanına girerek aracına temas etmesi ve bu aşamadan sonra direksiyon hakimiyetini kaybetmesi olayında kusuru bulunmamaktadır.
B) Sürücü…, gerisinden gelen aracın kendisini geçtiği sırada hatalı bir şekilde sola manevra ile … plakalı araca çarptığı, bu aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesine sebebiyet verdiği anlaşılmakla gerçekleşen kazada asli derecede kusurludur.
C) Sürücü … ve sürücü …’nın kazanın meydana gelmesinde kusurları bulunmamaktadır. ” şeklinde tespit bildirilmiştir.
Kusur tespitine ilişkin işbu raporun çelişkileri gidermediği gibi gerek alternatifli kusur hesap edilmesi gerekse kusur oranlarının tamamen farklı tespit edilmiş olmasına göre yeni çelişki oluşturduğu gözetilerek mahkememizce 23/11/2021 tarihli celse 1 nolu ara karar ile”ATK kusur raporunun iki alternatifli olarak hazırlandığı ve Mahkememizce daha önce alınan rapor ile çelişkili olduğu anlaşılmakla meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durum ve oranlarının belirlenmesi ve çelişkinin giderilmesi için dosyanın yeniden ATK’ya gönderilmesine karar verildiği karar gereğince dosyaya sunulan ATK’nın 10/01/2022 tarihli raporunda özetle; “Mevcut verilere göre ;
A)-Sürücü …, idaresindeki araç ile yola gereken dikkat ve özeni göstermediği, önündeki aracı geçmek için girdiği karşı yönde emniyetli geçiş mesafesi oluşmadan hatalı ve kontrolsüz bir şekilde tekrar kendi seyir şeridi olan sağ şeride girmek istemesiyle geçiş yaptığı araçla gerçekleşen temas/çarpışma akabinde aracının kontrolünü kaybetmesi neticesinde karşı yönden gelen araçlarla çarpıştığı ve sebep olduğu olayda; asli kusurlu bulunmuştur.
B)-Sürücü…, idaresindeki araç ile kendi istikametine ayrılan yön şeridi içerisinde seyir halinde iken meydana gelen olayda; hatalı tutum ve davranışı saptanmadığından atfı kabil kusuru bulunmamaktadır.
C)-Sürücü … ve sürücü …, idarelerindeki araçlar ile olay mahalli yolda seyir halinde iken kaza mahalli mevkiye geldikleri sırada karıştıkları olayda; atfı kabil kusurları bulunmamaktadır.” şeklinde tespit yapıldığı görülmektedir.
Yukarıda ayrıntılarına yer verilen kusur durum ve oranının belirlenmesine ilişkin bilirkişi raporları ile trafik kaza tespit tutanağı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafların meydana gelen trafik kazasındaki kusur oranlarının tam olarak tespitinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile, öğreti ve uygulamada kabul edilen görüşe göre, işletenlerden hangisinin kusurlu olduğunun kesin olarak tespit edilemediği durumda, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi uyarınca, zararın işletme tehlikeleri doğrultusunda, tehlikeler eşit varsayıldığından zarar ilke olarak yarı yarıya paylaştırılacağı hususu gözönünde bulundurulduğunda (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.04.2007 tarih ve 2007/11-104 E., 2007/180 K. Sayılı ilamı) meydana gelen trafik kazasında, davalı … şirketine ZMSS ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsü…’nin %50, … plaka sayılı araç sürücüsü dava dışı …’in %50 oranında ksuurlu olduklarının kabulü gerekmiştir.
Davalı … şirketine sigortalı araç sürücüsü…’nin %50 oranında kusurlu olduğu ancak davadan önce %25’e denk gelen tutarda davacı şirkete ödeme yapıldığı anlaşılmakla, davanın hasar tazminatı tutarı olan 4.915,00 TL asıl alacak yönünden kabulü ile, dosya kapsamında davalı … şirketine başvuru ve ödemeye ilişkin belge bulunmadığından davalının takip tarihi itibari ile temerrüde düşürüldüğünün kabulü gerekmiş olup işlemiş faiz bakımından fazlaya ilişkin istemin reddine, İİK 67/2 maddesinde “…borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü bulunmakla birlikte somut olay bakımından davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusur durum ve oranı ile sorumluluk miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği ve bu hali ile davalının itirazında itiraz anında haksız olmadığı ve alacağın likit olmadığı dikkate alınarak şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı tarafından …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra takibiyle yapılan itirazın asıl alacak miktarı olan 4.915,00 TL yönünden aynen devamına, bu miktarın takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 335,74-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 86,18-TL harcın mahsubu ile geriye kalan 249,56-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,20-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.472,60-TL olmak üzere toplam 1.534,80-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.494,99-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 86,18-TL’nin toplamı olan 1.581,17-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.915,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
7-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 130,88-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/03/2022

Katip … Hakim …