Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/484 E. 2023/179 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/484 Esas
KARAR NO :2023/179

DAVA:Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ:16/09/2020
KARAR TARİHİ:13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı banka vekili, dava dilekçesinde; müvekkili bankanın davalı … dışı … ile davalılar … Dağ. San. ve Tic. A.Ş ve … …’ın genel kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, Borçlunun krediyi vadesinde ödemediğini, bu nedenle müvekkili bankanın krediyi kat ettiğini ve borçlulara … 32. Noterliği vasıtasıyla 24.06.2020 tarih, … yevmiye no.lu kat ihtarnamesi gönderdiğini, dava dışı …’ın vefat etmesi nedeniyle kendisine gönderilen tebligatın iade olduğunu, müvekkili bankanın … hakkında mirasçılık belgesi aldığını, akabinde müteveffanın yasal mirasçıları olan davalılar … …, … ve dava dışı …’a … 32. Naterliği vasıtasıyla 08.07.2020 tarih, … yevmiye no.lu kat ihtarnamesi gönderdiğini, … San. A.Ş ile 10.02.2015 ve 19.07.2019 tarihlerinde genel kredi sözleşmeleri imzaladığını, sözleşmeler kapsamında davalı firmaya ticari kredi kullandırdığını, dava İhtarnameye rağmen borcun ödenmemesi Üzerine müvekkili bankanın borçlular hakkında ihtiyati haciz kararı almasını müteakip, …. lera Müdürlüğü nezdinde 2020/ … esas no.lu genel haciz yoluyla icra takibi başlattığını, takipte 13.732.415,63 TL nakdi kredi alacağının ödenmesini ve 55.625,00 TL gayrinakdi kredi alacağının depo edilmesini talep ettiğini, borçluların icra takibindeki borca ve fer’ilerine itiraz ettiklerini, itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulduğunu, itirazın haksız olması nedeniyle müvekkilinin işbu itirazın iptali davasını açmak zorunda kaldığını tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile Davalıların borca ve imzaya ilişkin itirazlarının iptaline, takibin takip talebinde yazılı şartlarla …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden devamına, haksız itiraz eden davalılar aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesi özetle; Müvekkillere karşı yasaya aykırı ve haksız olarak başlatılan icra takibine karşı itirazları üzerine bu sefer davacı bankaın haksız şekilde huzurdaki itirazın iptali davasının açıldığını, huzurdaki davanın, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini, davalı müvekkil şirketlerin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin “… Cad. No:9 … Küçükçekmece/İstanbul” olup müvekkil şahısların yerleşim yeririr ise İstanbul ili … ilçesinde olduğundan, yer itibariyle huzurdaki davada … Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olup mahkemenin yetkili olmadığını, bu nedenle davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle reddi gerektiğini, davacı bankanın, dava dilekçesinde müvekkillere kat ihtarı çektiğinden bahsetmesine rağmen bu ihtara karşı müvekkillerin keşide ettiği cevap ihtarını gizlemeyi tercih ettiğini, davacı bankanın … 32. Noterliği’nin … ve 16130 sayılı kat ihtarına cevap olarak keşide edilen … 10. Noterliği’nin 16 Temmuz 2020 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesiyle itirazlarının davacı bankaya bildirildiğini, sonuç itibariyle kat ihtarının, yasal koşulları taşımadığından muacceliyet oluşmadığını, ayrıca davacı banka ile müvekkiller arasında hesap mutabakatı yapılmadığını, İhtarname ekinde hesap özeti gönderilmediğini, ekte gönderilen belgelerin ise krediyi kullandığı ileri sürülen müvekkil şirketin hesap hareketlerini göstermemekte olduğunu, nitekim şirket yetkililerinin bir kısım ödemelerin kayıtlarda hiç görünmediğini, banka ile hesap mutabakatı yapılmadığını, faiz ve komisyon tahakkuklarının sözleşmelere aykırı olarak yapıldığını belirtmekte olup, bu bakımdan ihtarname ekindeki belgelerden hesaplarla ilgili kayıtların ve hareketlerin sağlıklı bir şekilde incelenmesi ve izlenmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında hesap mutabakatı yapılmadan, faiz/vade farkı tahakkuk ettirilmesi ve oranı konusunda herhangi bir anlaşma olmadan oluşturulan borç rakamının kabulünün mümkün olmadığının ortada olduğunu, davacı banka, takip talebinde asıl alacak için yıllık %14,95 oranında temerrüt faizi isteminde bulunmuşsa da talep edilen faiz oranı, yasada gösterilen azami oranların üstünde olduğu gibi sözleşmeye aykırı ve fahiş yüksek olduğunu, ayıca işlemiş faizin de fahiş yüksek hesap edildiğini, hiçbir şekilde borcu ve kredi sözleşmelerini kabul anlamına gelmemek üzere ihtarnamede kefil durumundaki müvekkillerin sorumlu olduğu kefalet miktar ve tutarlarının da belirsiz olduğunu, bu yönüyle de kat ihtarına itibar edilmesinin mümkün olmadığını, hal böyle olduğundan, söz konusu ihtarnamenin müvekkillerin borçlu olarak kabul edilmesine dayanak alınması, temerrüt ihtarı olarak görülmesinin mümkün olmadığını, bu kat ihtarıyla muacceliyet oluşmadığını, davacı bankanın, müvekkillerin kredi sözleşmelerini borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kendilerine kat ihtarnamesi tebliğ edildiğini, bu bakımdan itirazın haksız olduğunu iddia etmişse de bu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olup gerçeklere de aykırı olduğunu, takibe karşı sunulan itirazda da belirtildiği üzere müvekkillerin davacı yana hiçbir borcu olmadığını, dava dilekçesinde, sırf soyut beyanlarda bulunularak takibe karşı itirazın haksız olduğu ileri sürüldüğünü, açıklanan bu nedenlerle talep edilen alacağın likit olmadığı ve yargılamayı gerektirdiğini, eğer davanın kabulü yoluna gidilecekse icra inkâr tazminatı şartlarının oluşmadığı hususunun göz önünde bulundurulmasını gerektiğini, neticeten öncelikle yetki itirazları gözetilerek Mahkemenin yetkisizliğine, mahkeme yetkili olduğu kanısındaysa yapılacak yargılama sonunda haksız davanın reddine; davacının, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İtirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık taraflar arasındaki GKS’den kaynaklanan kredi alacağının tahsili için …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra takibine konu alacak talebinin haklı olup olmadığı, alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığı, itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, mahkememizin yetkili olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davalılar vekilinin yetki itirazı mahkememizce değerlendirilmiş ve mahkememizin 18/02/2021 tarihli duruşma ara kararı ile Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmelerinin 29. maddelerindeki yetkiye ilişkin düzenlemeler kapsamında HMK 17. madde gereği davalı tarafların yetki itirazının yerinde görülmeyip reddine karar verilmiştir.
Taraflarca dava, Kredi Sözleşmeleri, ihtarnameler, müşteri hesap ekstreleri, ödeme dekontları, takip dosyası, haciz dosyaları, ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları ilgili mevzuatlar, tanık ve bilirkişi delillerine dayandırılmıştır.
Dosyamıza bir sureti celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine toplam 13.732.415,63 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, itirazın süresinde ve usulüne uygun yapıldığı, buna göre davanın, İİK.67.maddesinde yazılı 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı tarafın tanık dinletme talebine ilişkin olarak yine mahkememizin 18/02/2021 tarihli celse ara kararı ile davalı tarafın tanık dinletme taleplerinin davanın miktarı ve niteliği de dikkate alınarak yerinde görülmeyip reddine karar verilmiştir.
Tarafların iddia ve itirazları, sunulan deliller, mahkememizce celp edilen deliller tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiş, tarafların aralarındaki genel kredi sözleşmeleri ve bu kapsamda kullanılmış olan krediler, kat ihtarı, temerrüt ve kefalet hususları, davalılarca yapılan ödemeler olup olmadığı denetlenerek, icra dosyasında takip talebinde belirtilen alacak kalemlerinin yerinde olup olmadığının belirlenmesi için davacı banka ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, karar verilmiştir.
Bilirkişiler … ve …’den oluşan heyetçe sunulan raporda özetle; dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde
Asıl borçlu …San. A.Ş için;
20.07.2020 icra takibi
Talep TL
Hesaplanan TL
Faiz talep TL
Anapara Alacak
12.074.132,31
11.416.462,22
657.670,09
İşlemiş Faiz Alacak
1.548.871,66
1.743.538,98
0,00
BSMV
106.504,86
87.176,95
21.327,91
Masraf Alacağı
906,80
906,80
0,00
Toplam alacak
13.732.415,63
13.248.084,95
657.670,03
Depo talebi
55.625,00
55.625,00
0,00
Davalı Kefiller … San. A.Ş ve … … için;
20.07.2020 icra takibi
Talep TL
Hesaplanan TL
Faiz talep TL
Anapara Alacak
12.074.132,31
11.416.462,22
657.670,09
İşlemiş Faiz Alacak
1.548.871,66
1.743.538,98
0,00
BSMV
108.504,86
87.176,95
21.327,91
Masraf Alacağı
906,80
906,80
0,00
Toplam alacak
13.732.415,63
13.248.084,95
657.670,09
Depo talebi
55.625,00
55.625,00
0,00
Mahkemece müteselsil kefillerin depo talebinden sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi halinde, 55.625,00 TL tutarındaki talebin kabul edilebileceğini,
Müteveffa kefil … Mirasçısı sıfatıyla davalı … için
20.07.2020 icra takibi
Talep TL
Hesaplanan TL
Faiz talep TL
Anapara Alacak
12.074.132,31
0,00
12.074.132,31
İşlemiş Faiz Alacak
1.548.871,66
0,00
1.548.871,66
BSMV
108.504,86
0,00
108.504,86
Masraf Alacağı
906,80
0,00
906,80
Toplam alacak
13.732.415,63
0,00
13.732.415,63
Depo talebi
55.625,00
0,00
55.625,00
Mahkemece davalı …’ın müteveffa …’ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı 10/02/2015 tarihli ilk genel kredi sözleşmesi kapsamında sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi halinde toplam alacağın 13.732.41563 TL Hesaplanan TL 13.178.392,21 TL Faiz talep TL’nin 682,315,70 TL, Depo talebinin 55.625,00 TL Hesaplanan TL’nin 0,00 Fazla Talep TL’nin 55.625,00 TL Mahkemece müteselsil kefillerin depo talebinde sorumlu olduğuna kanaat getirilmesi halinde 55.625,00 Tl tutarındaki talebin kabul edileceğini, hesaplanan asıl alacak tutarına icra takip tarihinden itibaren yıllık %14,95 oranında temerrüt faizi talep edilebileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraflarca rapora karşı beyan ve itirazlar sunulmuştur.
Mahkememizce tarafların rapora karşı beyan ve itirazları değerlendirilmiş, dosyanın bilirkişilere yeniden tevdii ile taraf vekillerinin itirazlarının başlıklar halinde denetime elverişli olarak değerlendirip, ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişilerce sunulan ek rapor mahkememizce değerlendirilmiş rapor dosya kapsamına göre yeterli olmadığı kanaatine varıldığından, ikinci kez ek rapor alınmadan, dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan raporda;
Davalı/Kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar: Davalı kefilin/lerin kefalet limitinin 6.612.500,00 USD olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının 12.089.765,65 TL olduğunu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefillerin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın (07.12.2015 T. 2015/3357 E. ve 2015/16301 s.K) müteselsilen sorumlu sayılabileceklerinin söylenebileceğini,
Takip Tarihi İtibariyle Yapılan Hesaplama:
a)Bankanın Nakdi Kredi Alacağı Yönünden
a.1) Davalılardan …San.A.Ş, … Amb.Dağ.San.ve Tic.A.Ş. ile … …’ın sorumluluğu yönünden; Sayın Mahkemece raporun benimsenmesi halinde, fazlaya ilişkin 1.541.550,38 TL (13.732.415663- 12.190.865.255) reddi durumunda, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 12.074.132,31 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık 414,95 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğini,
a.2)Müteveffa kefil …’ın mirasçıları davalı … ile dava dışı …’ın sorumluluğu yönünden; Takibe konu edilen tüm krediler müteveffa kefilin kefalet imzası bulunmayan 19.07.2019 tarihli sözleşme kapsamında kullandırıldığını, başka bir deyişle müteveffa kefilin kefalet imzası bulunmayan 19.07.2019 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerden yukarıda sunulan emsal nitelikteki Yargıtay içtihatları uyarınca mirasçıların (davalı … ile dava dışı …) sorumlu tutulamayacakları kanaati edinildiğini, konunun hukuki takdirin mahkemeye ait olduğunu,
b)Bankanın Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedeli Kredisi Alacağı Yönünden: Dosya içeriğinde bulunan çek dökümü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibraz ya da iade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti bedelleri talep edilmeyen (25) adet çek yaprağından dolayı toplam 55.625,00 TL’sını (25 adet çek yaprağı bedeli x 2.225,00 TL—) faiz getirmeyen bir hesapta davalılar (Kefiller dahil) tarafından depo etmeleri gerektiği kanısına ulaşıldığı (Sözleşmenin 20 m. ile kefalet hükmünü düzenleyen 9.m ve 9./f m 9/i maddelerinin yanı sıra 5941 s.Çek Y. 2.ve 3 m. Uyarınca), ancak ,06.08.2020 tarihi itibariylee tüm çekler iade ya da yasal yükümlülük süresinin dolmuş olması nedeniyle işlevsiz kalmıştır. takip tarihi itibariyle her ne kadar 55.625,00 TL çek taahhüt bedeli riski bulunmakta ise de, güncel olarak bedeli depo edilebilecek riskin kalmadığını, bu bakımdan çek taahhüt bedellerinin depo edilmesinde hukuki bir yararın kalmamış olduğunu,
…’dan Sağlanan Tahsilat’Tazminat Yönünden; …’nun kefaletiyle davalı …San.A.Ş “ne (2) adet taksitli kredi kullandırıldığını, bu kefalete atfen … … A.Ş. tarafından dava tarihi 16.09.2020’den sonra olmak üzere 29.12.2020 tarihinde 3.664.468,31 TL tazimat ödemesi yaptığını, diğer 2. kredi için henüz tazmin yapılmamış olduğunun anlaşıldığını, davacı banka, … A.Ş. ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalı şirketten tahsil edilmesinde sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğunu, yani davacı bankanın tazmin edilen işbu bedel (3.664.468,31 TL) bakımından takiplere aynen devam etme yükümlülüğünün bulunmakta olup, bir başka deyişle davacı banka, … A.Ş. ile imzalanan EK kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4 fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/15197-2015/7331 ve 2016/9538) kapsamında, davalı şirket ve/veya davalı kefillerden … ‘nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine aynen devam edilebileceğinin düşünüldüğünü, çünkü, bahse konu ödemeler/tazminatlar davalı şirket ve/veya davalı kefiller tarafından yapılmadığını, işte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş. Arasında akdedilen Ek Kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında, …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 3.664.468,31 TL’nın davalı şirketin kredi borcuna mahsup edilemeyeceği görüş ve kanaatine varıldığını, yapılan hesaplamalarda zaten tazminat bedelinin borca mahsup edilemediği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Rapora itirazlar üzerine dosyanın bilirkişi …’e yeniden tevdii ile, davacı banka tarafından sunulan itiraz dilekçesinin 5, 6 ve 7. Sayfalarında belirtilen hesaplamaya yönelik itirazların ayrı ayrı başlıklar halinde gerekçeli olarak değerlendirilmesi için ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından sunulan ek raporda özetle;
1-Davacı banka ile davalı asıl kredi borçlusu/kredi lehtarı (asıl borçlu) …SAN.A.Ş. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar hakkında takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
2-Davalı/Kefilin Kefalet Limiti ve Sorumlu Olduğu Miktar: Davalı kefilin/leri kefalet limitinin 6.612.500,00 USD olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl alacak toplamının 12.089.765,65 TL olduğu, hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha DÜŞÜK SEVİYEDE olması nedeniyle, davalı kefilin/lerin hem kendi ve hem de davalı kredi lehtarı şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarında dolayi – borcun tamamından kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın (07.12.2015 T 2015/3357 E. ve 2015/16301 s.K) müteselsilen sorumlu sayılabileceklerini söylenebileceği
3-TAKİP TARİHİ İTİBARİYLE YAPILAN HESAPLAMA:
a)Bankanın Nakdi Kredi Alacağı Yönünden
a.1) Davalılardan …San.A.Ş, … Amb.Dağ.San.ve Tic.A.Ş. İle … …’ın sorumluluğu yönünden raporun benimsenmesi halinde; fazlaya ilişkin 623.248,98 TL (13.732.415 63— 13.109.166,65) reddi durumunda, TAKİP TARİHİNDEN itibaren asıl alacak tutarı 12.074.132,31 TL’sı tamamen ödeninceye kadar yıllık % 14,95 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceği,
a.2)Müteveffa kefil …’ın mirasçıları davalı … ile dava dışı …’ın sorumluluğu yönünden Takibe konu edilen tüm krediler müteveffa kefilin kefalet imzası bulunmayan 19.07.2019 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılmıştır. Başka bir deyişle müteveffa kefilin kefalet iİmzası bulunmayan 19.07.2019 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerden yukarıda sunulan emsal nitelikteki Yargıtay içtihatları uyarınca mirasçıların (davalı … ile dava dışı …) sorumlu tutulamayacakları kanaati edinilmiştir. Konunun hukuki takdiri sayın mahkemeye aittir.
b)Bankanın Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedeli Kredisi Alacağı Yönünden: Dosya içeriğinde bulunan çek dökümü raporlarına göre, davacı bankaya halen ibra ya da İade edilmeyen ya da karşılıksız çıkıp da hamilleri tarafından garanti bedelleri talep edilmeyen (25) adet çek yaprağından dolayı toplam 55.625,00 TL’sını (25 adet çek yaprağı bedeli x 2.225,00 TL>) faiz getirmeyen bir hesapta davalılar (Kefiller dahil) tarafından DEPO etmeleri gerektiği kanısına ulaşıldığı (Sözleşmenin 20 m. ile kefalet hükmünü düzenleyen 9.m ve 9./f m 9/i maddelerinin yanı sıra 5941 s.Çe Y. 2.ve 3 m. Uyarınca), ANCAK,06.08.2020 tarihi itibariyle tüm çekler iade ya da yasal yükümlülük süresini dolmuş olması nedeniyle işlevsiz kalmıştır. Takip tarihi itibariyle her ne kadar 55.625,00 TL çek taahhüt bedeli riski bulunmakta ise de, GÜNCEL olarak bedel DEPO edilebilecek RİSK kalmamıştır. Bu bakımdan çek taahhüt bedellerini DEPO edilmesinde kanımca hukuki bir yararın kalmamış olduğu kanaat edinilmiştir.
4-…’dan Sağlanan Tahsilat/Tazminat Yönünden; …’nun kefaletiyle davalı …SAN.A.Ş “ne (2) adet taksitli kred kullandırılmıştır. Bu kefalete atfen … —… A.Ş. tarafından DAVA TARİHİ 16.09.2020’den SONRA OLMAK ÜZERE 29.12.2020 tarihinde 3.664.468,31 TL TAZİMAT ödemesi yapmıştır. Diğer 2. kredi için henüz tazmini yapılmamış olduğu anlaşılmaktadır. Davacı banka, … A.Ş. ile yapılan ek kefalet protokolü kapsamında, tazmin edilen işbu bedelin davalı şirketten tahsil edilmesinde — sözleşmesel olarak yetkili ve sorumlu pozisyonunda bulunduğu, bir başka deyişle davacı banka, … A.Ş. ile imzalanan EK kefalet protokolü (D bendinin 1.2 ve 4 fıkraları) ve Bakanlar Kurulu Kararları (2009/15197 2015/7331 ve 2016/9538) kapsamında, davalı şirket ve/veya davalı kefillerden … ‘nun kefaleti kapsamında kullandırılan kredilerden doğan alacaklarını tahsil etmek için açılan icra takiplerine AYNEN devam edilebileceğinin düşünüldüğü, Çünkü bahse konu ödemeler/tazminatlar davalı şirket ve/veya davalı kefiller tarafından yapılmamıştır. İşte bu bakımdan gerek davacı banka ile dava dışı … A.Ş. Arasında akdedilen Ek Kefalet protokolü ve gerekse de Bakanlar Kurulu Kararına atfen sanki hiç ödeme yapılmamış gibi takiplere aynen devam edilebilineceği nazara alındığında …’dan tazminat yoluyla tahsil edilen 3.664.468,31 TL’nın davalı şirketin kredi borcuna MAHSUP edilemeyeceği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre, davacı banka ile davalı kredi borçlusu/lehtarı … … … Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, işbu sözleşmeyi davalı … dışındaki diğer davalı kefillerinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, ancak davalı taraflarca davacı tarafa ödemede bulunulmadığı, hesabın kat edildiği, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davanın İ.İ.K nun 67. Maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davalı taraflar her ne kadar icra takibine itirazda ve cevap dilekçesinde borçlu olmadıklarını ileri sürmüşler ve sair itirazlarda bulunmuşlar ise de, yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi … tarafından düzenlenen raporlarda davalılar …San.A.Ş, … San.ve Tic.A.Ş. ile … … yönünden borçlu olduğu miktarların belirlendiği ve mahkememize bilirkişi … tarafından sunulan raporun uygulama ve mevzuata göre yerinde olup hükme esas alınmaya elverişli olduğu ve davalılar …San.A.Ş, … San.ve Tic.A.Ş. ile … … yönünden mahkememizce benimsenen raporda yapılan hesaplama miktarı kadar itirazında haksız olduğu kanaatine varıldığından, takibin devamı ile itirazın raporda belirlenen miktarlar üzerinden iptaline karar verilmiştir.
Takibe konu edilen tüm krediler müteveffa kefil …’ın kefalet imzası bulunmayan 19.07.2019 tarihli sözleşme kapsamında kullandırılmış olduğundan mirasçı davalı … sorumlu tutulamayacağı için, bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” İşbu davada davalılar, mahkememizce bilirkişi raporu ve dosya kapsamı itibari ile haksız görüldüğünden ve talep olduğundan alacağın likit olması sebebiyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kısmen kabul- kısmen reddi ile,
1-Davalı … yönünden, davanın reddine,
2-Davalılar …San.A.Ş, … San.ve Tic.A.Ş. ile … … yönünden, …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptali ile, takibin bu davalılar yönünden 12.074.132,31 TL asıl alacak, 110.310,61 TL işlemiş faiz, 5.515,53 TL bsmv, 755,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 151,80 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 12.190.865,25 TL üzerinden devamına,
3-Takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 12.074.132,31 TL tamamen ödeninceye kadar yıllık % 14,95 oranında sözleşmesel temerrüt faizi ve bunun % 5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebileceğine,
4-Belirlenen toplam alacak miktarı 12.190.865,25 TL’nin % 20′ si olan 2.438.173,05 TL icra inkar tazminatının davalılar …San.A.Ş, … San.ve Tic.A.Ş. ile … …’ dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar …San.A.Ş, … San.ve Tic. A.Ş. ile … … yönünden fazlaya ilişkin 1.541.550,38 TL’lik talebin reddine,
6-Gayrinakit depo talebi yönünden talep konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
7-Dava konusu olup, kabul edilen değer üzerinden alınması gereken 832,758,00 TL harçtan önceden davacıdan alınan peşin harç 165.853,25 TL harcın mahsubu ile kalan 666.904,75 TL harcın davalılar …San.A.Ş, … San.ve Tic.A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye aktarılmasına,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk toplantısına katıldıkları halde anlaşamadıkları anlaşıldığından 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.360,00 TL’NİN DAVALILAR …San.A.Ş, … San.ve Tic.A.Ş. ile … …’ DAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA
9-Davacı tarafça yapılmış olan toplam posta ve tebligat ücreti 243,00 TL, bilirkişi ücreti 6.700,00 TL olmak üzere toplam 6.943,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 88,77) 6.163,30 TL yargılama gideri ve 165.853,25 TL peşin harç olmak üzere toplam 172.016,55 TL nin davalılar …San.A.Ş, … San.ve Tic.A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 359.908,65 TL vekalet ücretinin davalılar …San.A.Ş, … San.ve Tic.A.Ş. ile … …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davacıya ödenmesine,
11-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan (171.324,03 TL’si bütün davalılar lehine geri kalanı sadece davalı … lehine olmak üzere ) 375.324,16 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
12-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalılar vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/03/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza