Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/482 E. 2020/697 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/482 Esas
KARAR NO:2020/697

DAVA:Menfi Tespit (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/04/2018
KARAR TARİHİ:23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kurtarma Ve Yardımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalının davacı tarafından imzalanan 2.000,00-TL bedelli ve 13/01/2011 tarihli senete istinaden …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçtiğini, davalının iş bu ödeme emrine itiraz etmediği gerekçesiyle takibin kesinleşmesinden bahisle iş bu icra dosyasına konu borcu ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle icra tehdidi altında ödemek zorunda kaldığı 4.050,00-TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle hakdüşürücü ve husumet yokluğu nedeniyle davanın reddini talep ettikleri, davacının ….İcra Müdürlüğünün … E.sayılı takip dosyası borçlularından …’ın kardeşi olduğunu, … ile alacağın tahsili için yapılan görüşmelerde babasından kalan taşınmazı olduğunu, taşınmazda davacı kardeşinin oturduğunu, davacının kendisine kira borcu bulunduğunu ve alacaklarının olduğunu beyan ettiğini, kural olarak borçlunun her türlü malının haczedilebileceğini, ayrıca davacının haciz için gönderilen ihbarnamelere karşı beyanda bulunmadığı ve itiraz etmediğini, 6102 sayılı TTK.4/1 maddesi gereği mahkemenin görevine itiraz ettiklerini belirterek, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava Davanın İİK 89/5 maddesine dayalı olarak açılmış olan istirdat istemine ilişkindir.
Dosyanın …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı ilamı ile görevsizlik nedeniyle mahkememize gönderildiği, esasa kaydedilerek yargılamasına devam olunduğu görülmüştür.
Davada uyuşmazlık; davacının İİK 89.madde uyarınca borçlu bulunmadığı halde ödemek zorunda kaldığı paranın davalıdan istirdatını talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
İİK 89/5.maddesinde “Üçüncü şahıs, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediği takdirde 65 inci madde hükmü uygulanır. Her hâlde üçüncü şahıs, borçlu ile kötü niyetli alacaklıya karşı dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın veya teslim ettiği malın iadesini isteyebilir” hükmü düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre kendisine İİK 89.madde uyarınca tebliğ edilen haciz ihbarnamelerine kusuru bulunmaksızın, süresi içerisinde itiraz edemeyen üçüncü kişiye, alacaklıya karşı ödediği paranın iadesi için dava açma hakkı tanınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1.maddesinde; “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.” hükmü yer almaktadır. TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.(Yargıtay 13.HD. 2018/2037 E, 2018/10697 K.) Buna göre bir uyuşmazlığın ticari dava niteliğinde olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Yine, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlediğinden, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. HMK 114/1-c maddesi uyarınca görev hususunun dava şartlarından olması gözetilerek HMK 138 maddesi de dikkate alınarak dava şartlarının öncelikle karara bağlanması gerektiği yine HMK 115/1 maddesi gereğince de dava şartlarının yargılamanın her safhasında mahkeme hakimliğince resen dikkate alınması gerektiği hususu ile HMK 1. maddesi gereğince görev hususunun kanunla düzenlenen kamu düzenine ilişkin olması hususları hep birlikte değerlendirilmiş ve öncelikle bu yönde karar vermek gerekmiştir.
Mahkememiz dosyasına ek yapılan ….İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyası incelendiğinde, kambiyo senetlerine özgü ilamsız takip başlatıldığı, alacaklı olarak davalı …’un, borçlu olarak ise dava dışı …’ ın yer aldığı, dosyamız davacısının ise takip talebinde yer almadığı anlaşılmıştır. İcra takibine konu edilen senet incelendiğinde de davacının senedin keşidecisi, lehtarı veya cirantası da olmadığı sabittir.
Somut durumda, taraflar arasındaki ihtilafın konusunun doğrudan senet kaynaklı olmadığı, İİK 89/5.maddesi uyarınca talepte bulunulduğu, tarafların tacir olmadığı, senedin sahteliğine ilişkinde herhangi bir iddianında bulunmadığı, işin ticari iş niteliğinde olmamasına göre mahkememizin görevli olmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin genel görevli asliye hukuk mahkemesi olduğu belirlenmiş, ….Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görevsizlik kararı verildiğinden, 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, “mahkemenin görevli olması” şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı anlaşılmakla, 6100 sayılı 114/1-c ve 115 maddeleri gereğince Mahkememizin karşı görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğundan mahkememizin karşı görevsizliğine,
3-Tarafların görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurmaları halinde bu başvuru uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-Tarafların kararı istinaf yoluna başvurmaksızın kesinleştirmeleri halinde ise …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce görevsizlik kararının kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmesi sonucu dosyanın mahkememize gönderilmiş olduğu dikkate alınarak HMK 21.maddesi gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi ve görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine,
5-İstinaf incelemesi neticesinde mahkememizce verilen karşı görevsizlik kararının uygun bulunması durumunda HMK 20.maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde tarafların mahkememize müracaatı halinde dava dosyasının daha önce görevsizlik kararı veren …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, süresi içerisinde dosyanın gönderilmesinin talep edilmemesi durumunda mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/12/2020

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza