Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/477 E. 2021/450 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/477 Esas
KARAR NO : 2021/450
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/02/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacılar vekili, merkezi İstanbul İli … İlçesinde bulunan …nin 22.05.1998 tarihinde …nde tescil edilerek kurulduğunu, şirketin ilk kuruluş yıllarında ortakları … ve … … olduğunu, söz konusu ortakların kardeş olduklarını, şirketin 500.000.000 TL sermaye ile kurulduğunu, 475.000.000 TL sermayesi ile … şirketin yüzde 95 hissesine, 25.000.000 TL sermayesi ile … … ‘ın ise şirketin yüzde 5 hissesine sahip olduğunu, şirket müdürünün yüzde 95 hisseye sahip olan ortak … olduğunu, şirket ortaklarından … …’ın 16.04.2005 tarihinde vefat etmesi ile söz konusu şirkete mütevaffanın eşi ve çocukları olan davacı müvekkillerinin ortak olduklarını, fakat şirketin herhangi bir faaliyeti olmadığından müvekkillerinin şirkete ortak olduklarını 2020 yılında öğrendiklerini, söz konusu şirketin feshi veya müvekkileri açısından ortaklıktan çıkarılma durumları için davalı ortak ile iletişime geçilmeye çalışılmış ise de eski ortak … …’ın vefatından sonra meydana gelen aile içi husumetlerden ötürü herhangi bir netice alınmadığı gibi şirketin herhangi bir sözleşmesine, defterlerine veya kayıtlarına da ulaşılamadığını, şirket ortaklarından …’ın takriben 2006-2017 yılları arasında hükümlü olması sebebiyle eşi … … (TCKN: … ) vasi olarak atandığını ve şirketin faaliyetinin olmaması nedeniyle 30/12/2011 yılında … Vergi Dairesi Başkanlığı … Vergi Dairesi Müdürlüğüne başvuru yaparak şirketin terkinini istediğini, … Dairesinden alınan cevap yazısında 30/12/2011 tarihinden itibaren yaklaşık 9 yıldır şirketin herhangi bir vergi kaydı bulunmadığını, müvekkilleri ile davalı … ‘ın şirketin feshi ve tasfiyesi (şirketin fiilen faaliyette olmamasına rağmen) konusunda anlaşamadıklarını, davalıyla müvekkilleri arasındaki aile içi anlaşmazlık ve husumetin uzun süredir devam ettiğini ve ciddi boyutlara ulaşmış durumda olduğunu, bu husumet mevcut haliyle şirketin devamı ve amacının gerçekleştirilmesi önünde bir engel teşkil etmekte ve şirketin haklı nedenle feshine sebep oluşturduğunu, bu nedenle …’nin haklı nedenlerle tasfiyesiz feshine, müvekkillerinin şirketteki ortaklıklarının sona erdirilmesine, şirketin ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava dosyasının … ATM tarafından verilen yetkisizlik kararı üzerine dosyanın mahkememize tevzi olunduğu ve mahkememiz esasına kaydedildiği anlaşılmıştır.
Davanın TTK 636 madde uyarınca limited şirketin feshi davası olduğu anlaşılmış olmakla;
Taraflar arasındaki ihtilafın; Taraflar arasındaki ihtilafın, davalılardan Limited Şirketin TTK 636 md uyarınca feshi koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı, davalı ve aynı zamanda davalı şirket müdürü olan …’ın yetkisizlik kararı verilen … ATM dosyasına sunduğu istinaftan feragat konulu dilekçe içeriğinde davayı kabul ettiğini belirttiği görülmüştür.
Davacılar vekili ön inceleme duruşmasında “davalı şirket fiilen faaliyetine devam etmemektedir, fiilen de ortada bir şirket bulunmamaktadır, davanın kabulünü talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuş olup, davalı …’da “Ben daha önce istinaftan feragat dilekçesini yetkisizlik kararı veren mahkemeye sunmuştum, bu dilekçemde de davayı kabul ettiğimi belirttim, ben uzun süredir ceza evindeydim, davalı şirket faal değildir, hiç bir borcu da bulunmamaktadır, şirketin feshini ben de talep ediyorum” şeklinde beyanda bulunarak davayı kabul etmiş ve şirketin faal olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkememizce feshi istenilen şirket ile ilgili olarak vergi ve SGK borçları olup olmadığının tespiti için kurumlara müzekkereler yazılmış ve verilen cevaplarda, davalı şirketin borcu olduğuna dair bir ifadeye rastlanılmamıştır.
Dava konusu feshi talep edilen şirketin uzun süredir organsız ve gayri faal olduğu ve devamında sermayesini kaybetmiş olması nedeniyle fayda olmadığına kanaat getirilmiştir. Bu nedenle de doğru olan çözümün her ne kadar 6102 sayılı yasanın 636.maddesindeki “Limited şirket aşağıdaki hallerde sona erer…..(2)uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin, şirketin feshini istemesi üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi müdürleri dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzelmezse şirketin feshine karar verir. (3) haklı sebeplerin varlığında her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir. Mahkeme istem yerine davacı ortağı payının gerçek değerinin ödenmesine ve davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir diğer çözüme hükmedebilir…”şeklindeki hükümleri dikkate alındığında uzun süredir gayrifaal olan ve organsız kalan ve bu süreçte sermayesini kaybeden şirketin feshinin davacı tarafça talep edilmesinin aynı zamanda onun yönünden bir haklı sebep oluşturduğu ve şirketin sabit bir yatırımının, markasının, taşınır ve taşınmazının bulunmaması ve sermayesini de kaybetmiş olması nedeniyle feshine karar vermenin yerinde olacağına kanaat getirilmiş, bu nedenle de şirketin feshi ile tasfiyesinin yapılabilmesi için de tasfiye memuru olarak resen davalı …’ın atanmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-1-Davanın kabulü ile, …’nün … sicil numarasında kayıtlı … Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti’nin 6102 sayılı yasanın 636/2.maddesi uyarınca FESHİNE,
2-Tasfiye memuru olarak … T.C numaralı davalı …’ın atanmasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde Ticaret Sicil’de tescil ve ilanına,
4-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 4,90 TL eksik harcın davalı …’dan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 116,60 TL toplam harç ile yargılama aşamasında yapılan tebligat, posta ücreti 165,85 TL olmak üzere toplam 282,45 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine,
7- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak tarafların yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/07/2021

Başkan …
E-imza

Üye …
E-imza

Üye …
E-imza

Yazı İşleri Müdürü …
E-imza