Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/475 E. 2021/149 K. 22.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/475 Esas
KARAR NO:2021/149

DAVA:Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ:12/09/2020
KARAR TARİHİ:22/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı …. Şti. 03/12/2013 tarihinde kurulmuş olup kurulduğu tarihte % 100 hisseli olarak tek ortağı … kanunları uyarınca kurulmuş …. Şirketi olduğu, Müvekkilleri, … ve … davalı şirkette ilk kurulduğu tarihten itibaren şirket çalışanı olarak çalışmaya başlamış daha sonra şirket ortağı olmak istemeleri ve bunu davalı şirketin o dönem % 100 hisse sahibi olan …. Şirketine iletmeleri üzerine her bir davacı müvekkil için 50.000 USD olmak üzere toplam 100.000 USD karşılığında şirketin hissedarı olduklarını, müvekkili …’in 16.02.2015 tarihinden bu yana davalı …. Şti.’nin %10 ortağı yine diğer müvekkili …’nun ise 16.02.2015 tarihinden bu yana davalı …. Şti.’nin %10 ortağı olduğunu, ortaklığın başladığı tarih olan 16/02/2015 tarihinden bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili olarak ve … markalı sağlık ürünlerinin tedariki için diğer %80 hisseli kurucu ortak olan …. Şirketine sürekli mailler atıldığı, her türlü yolla … devletinde bulunan şirket ortağına ulaşmaya çalıştıkları, ancak büyük ortaklı şirkete ulaşamadıkları, ulaşmış olsa bile müvekkillerinin ciddiye alınmadığı bunun neticesinde davalı şirket hakkında bilgi alınamadığı gibi bugüne kadar her hangi bir kar dağıtımı yapılamadığını, ayrıca davalı şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını tespit ettiklerini, davalı şirketin % 80 ortağı olan ve … kanunları uyarınca kurulmuş …. Şirketi bu güne kadar tıbbi cihazlar temin etmemiş diğer ortaklar olan müvekkilleri ile herhangi bir iletişime geçmemesi sonucunda faaliyet konusundan uzaklaşılmış, sürekli zarar edilmiş ve malvarlığı israf edilmiş olduğunu, , 6183 sayılı yasa gereğince vergi borçları ve SGK borçları nedeniyle takibata düşülüp, hakkında icra takipleri açıldığını, şirket borçlarından dolayı müvekkillerinin tüm şahsi mal varlığı sorumluluğu yoluna gidilmiş bu durum müvekkillerini ekonomik olarak çok zor durumda bıraktığını belirterek, Türk Ticaret Kanunu hükümleri uyarınca müvekkillerinin haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalıya usulüne uygun tebligatın yapıldığı ancak cevap verilmediği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Davanın ortaklıktan çıkmaya ilişkindir.
Taraflar arasındaki ihtilafın; Davacıların, davalı şirket ortaklığından çıkma talebinin yerinde olup olmadığı, haklı sebebin olup olmadığı noktalarında toplandığı görülmüştür.
Davalı …’nin sicil dosyasının yapılan incelemesinde; şirketin … sicil numarası ile kayıtlı olduğu, şirket ana sözleşmesinin 29/11/2013 tarihinde tescil edildiği, ortaklarının …, …, …. olduğu, …’in 8.000,00 TL, …’nun 1.000,00 TL ve …’in 1.000,00 TL sermaye ile ortak oldukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketin borcu bulunup bulunmadığı hususlarında … vergi dairesine yazı yazıldığı, verilen cevapta 27/11/2013 tarihinde mükellefiyetini tesis ettirdiği, ve 01/07/2015 tarihi itibariyle de … Vergi Dairesi’ne nakil olduğu, yazı tarihi itibariyle … vergi dairesine 168.001,12 TL vergi borcunun bulunduğunu bildirdiği, … Vergi Dairesi’ne yazılan yazıya verilen cevapta ise ödevlinin 01/07/2015 tarihinde … Vergi Dairesinden … vergi dairesine nakil geldiği, şirketin 31/12/2016 tarihinde resen terk edildiği, 28/12/2020 tarih itibariyle 70.526,24 TL borcunun bulunduğu bildirmiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu … merkezine yazılan yazı cevabında ise davalının 01/07/2015 tarihi itibariyle kanun kapsamına alındığı, 31/01/2016 tarihinde kanun kapsamından çıkarıldığı, işyerinin 29/01/2021 tarihi itibariyle icra servisinde 56.060,85 TL borcunun bulunduğu ayrıca … Sosyal Güvenlik merkezinde işyeri dosyasının bulunduğu bildirilmiş, … Sosyal Güvenlik merkezine yazılan yazı cevabında ise davalı şirketin 01/02/2021 tarihi itibariyle icra servisinde 176.750,00 TL borcunun bulunduğu bildirilmiştir.
Davacılar tanığı … duruşmada “Davacılardan … benim kuzenimin eşi olup diğer davacı …’u da … dolayısıyla tanırım, ben davalı şirkette 2014-2016 arasında lojistik sorumlusu olarak çalıştım, 2016 yılında davacı şirketin … ortağının maddi desteğini sağlayamamasından dolayı şirketin işlerinin kötüye gitmesi sebebiyle ayrıldım, davacılar mecburen davalı şirkette kalmaya devam ettiler, benim çalıştığım dönemde 2015 sonrasında şirketin … ortağı şirketin SGK borçları ve vergi borçlarına ilişkin hiçbir maddi katkıda bulunmadı, 2016 yılı sonrasında da şirketin işleri iyi gitmedi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacılar tanığı … duruşmada “Ben davacıları tanıyorum, benim kendi iş yerim var ve etiket üretimi yapıyorum, ben davalı şirkete sadece 1 defa ürün satışı yapmıştım, hatırladığım kadarıyla davalı şirketin ilk kurulduğu seneydi, davalı şirket şu an faal değildir, davacılardan … daha öncesinde de medikal sektöründe çalışıyordu, davalı şirketin … ortağının, davacılar ile çalışma isteği üzerine davalı şirket kuruldu, ben davacıları tanıdığım için şirket ilk kurulduğunda iyi durumda olduklarını ancak daha sonraki süreçlerde şirketin … ortağının gerekli maddi desteği sağlamadığı için şirketin mal tedarikinde ve müşteri siparişlerinde sıkıntıya girdiklerini biliyorum” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 638/2. maddesi gereğince ortağın haklı sebeple şirketten çıkmasına bedelsiz olarak izin verilmesi istemine ilişkindir. TTK. gereğince şirket sözleşmesiyle, ortaklara şirketten çıkma hakkı verilebileceği gibi bu hakkın kullanılması muayyen şartlara da tabi tutulabilir. Her ortak, haklı sebeplere dayanmak şartiyle şirketten çıkmasına müsaade edilmesini veya şirketin feshini mahkemeden talep edebilir. Bir ortağın, ortaklıktan çıkması veya çıkarılması, ancak esas sermayenin azaltılması hakkındaki hükümlere uymak koşuluyla geçerlidir.
Dava dilekçesindeki açıklamalar, dinlenilen tanık beyanları ve dosyaya temin edilen belgeler, davalı şirketin cevap vermemiş olması birlikte gözetildiğinde, davalı şirketin büyük ortağı olan … İnc. Şirketinin, …. devletinde bulunan şirket ortağı olduğu, davacıların bu ortağa ulaşmaya çalıştıkları, ancak bu şirkete ulaşamadıkları, bunun neticesinde davalı şirket hakkında bilgi alınamadığı gibi bugüne kadar her hangi bir kar dağıtımı yapılamadığı, belirtilen tüm bu hususların davacılar açısından davalı şirketten çıkma için haklı sebep olduğu kanaatiyle, davacıların ayrılma payı talepleri olmadığı da gözetilerek bedelsiz olarak davalı şirketten çıkmalarına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile davacılar … T.C Kimlik numaralı … ile … T.C Kimlik numaralı …’in, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … … Limited Şirketi ortaklığından haklı sebeple bedelsiz olarak çıkmalarına,
2-Karar kesinleştiğinde kararın ticaret sicilde tescil ve ilanına,
3-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 59,30 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL’nin mahsubu ile geri kalan 4,90 TL bakiye harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacının yaptığı 116,60 TL İlk masraf ve 98,25 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 214,85 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacılar kendini vekille temsil ettirdiğinden lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği 4.080,00 TL vekalet ücreti takdirine, bunun davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6- Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye avansın istek halinde davacıya iadesine,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.22/02/2021

Başkan …
E-imza
Üye …
E-imza
Üye …
E-imza
Katip …
E-imza