Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/468 E. 2023/440 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/468 Esas
KARAR NO:2023/440

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:24/04/2015
KARAR TARİHİ:25/05/2023

Mahkememizden verilen … sayılı 26/02/2013 tarihli karar Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’ nın 2014/7804 E. 2014/8724 K. Sayılı ilamı ile bozulmuş, aynı dairenin 2014/24817 E. 2015/1004 K. Sayılı ilamı ile tashihi karar talebi reddedilmiş ve ilam kesinleşerek H.M.K. nun 363. maddesi gereğince resen ele alınarak 2015/439 Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizden verilen 05/07/2018 tarih ve 2015/439 Esas 2018/724 sayılı kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/06/2020 tarih ve 2018/5788 Esas 20203856 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin 2020/468 Esas sayılı sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle Müvekkili şirkete … nolu motorlu kara taşıt araçları süper oto sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araca 03/09/2009 tarihinde …’in malik olduğu ve kaza mahallinden kaçması sebebiyle sürücüsü tespit edilmeyen … plakalı aracın çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, meydana gelen olay sonrası trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğunu yaptırılan ekspertiz neticesi 18.171,03 TL’ nin 10/11/2009 tarihinde hak sahibine ödendiğini açıklayarak bu konuda …. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, takibe itiraz üzerine eldeki davanın açıldığı belirtilerek itirazın iptaline davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Şirketi cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin kusur ile zarar arasındaki illiyet bağını ıspatla mükellef olduğunu, soruşturma bulunduğunu ve bunun bekletici mesele yapılmasını istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin yapıldığı icra müdürlüğünün yetkili bulunmadığını, alacaklının iddialarının yersiz bulunduğunu, kendisinin kusurlu olmadığını açıklayarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
Davacı sigorta tarafından davalılar … ve … Sigorta hakkında 18.171,03 TL asıl alacak üzerinden takip yapıldığı süresinde itiraz üzerine takibin İİK.66.maddesine göre durduğu ve aynı yasanın 67.maddesine göre de 1 yıllık hak düşürücü süre içinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu davacı sigortanın maddi hasarlı trafik kazasından dolayı ödeme yaptığı ve bu yaptığı ödemenin davalılardan istenip istenemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Mahkememizden verilen … sayılı gerekçeli kararda özetle;
“Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı karşısında ve yapılan inceleme sonucunda alınan raporun yerinde olduğu gerek tanık beyanları ve gerekse tüm dosya kapsamının değerlendirildiği anlaşılmakla mahkememize de bu yönde kanaat hasıl olduğundan itirazın iptaline karar verilmesine gerekmiş ayrıca davacı yan ödeme tarihinden itibaren faiz isteminde bulunmuş ise de takip tarihine kadar faiz istediği ve bunun da kabul edildiği gözetilerek takip tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz de uygulanmak suretiyle aşağıdaki hüküm oluşmuştur.” şeklinde karar verilerek;
“Davalıların … İcra Müdürlüğünün … sayılı takibine yaptığı itirazın 18.979,64 TL üzerinden İPTALİ ile TAKİBİN DEVAMINA,
Asıl alacak 18.171,03 TL’ye takip tarihi 07/05/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, BK.84.maddesinin infazda icra müdürlüğünce dikkate alınmasına,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 2018/5788 Esas- 2020/3856 Karar Nolu ilamı uyarınca bozulmuştur.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 2018/5788 Esas-2020/3856 Karar Nolu ilamında özetle;
“Davacı vekili, davacı şirkete süper oto kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan araca, davalıların işleteni ve ZMSS sigortacısı olduğu aracın çarparak kaçması sonucu oluşan kazada, davacıya kaskolu aracın hasarlandığını, trafik kazasında davalının tam kusurlu olduğunu belirterek, hak sahibine ödenen hasar bedelinin rücu amacıyla başlatılan takibe itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, hasar ile kaza arasındaki illiyet bağının ispatlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, İcra Müdürülüğünün yetkili olmadığını, aracının bir kazaya karışmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller göre, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hükmün, davalı … vekili ve davalı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25/09/2014 gün ve 2014/7804 esas 2014/8724 karar sayılı ilamı ile “mahkemece olay nedeniyle yapılmış bir hazırlık soruşturması olup olmadığının araştırılması, varsa soruşturma ve dava dosyasının getirtilerek incelenmesi, davalı aracının kazaya karıştığına ilişkin davacının tüm delillerinin toplanması, gerekirse trafik kazası tutanağı düzenleyen görevlilerin dinlenmesi, davalı aracı üzerinde uzman bilirkişi marifetiyle keşif yapılarak davacı aracındaki hasarın niteliği de dikkate alınmak suretiyle davalı aracında davaya konu hasarla ilgili varsa iz, emare ve delillerin tespit edilmesi, bu konudaki tarafların tüm delilleri toplandıktan sonra hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kabule göre de davalı sigorta şirketinin poliçe bedelindeki limitinin 15.000,00 TL olduğu gözetilmeksizin poliçe limitini aşacak şekilde davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna hükmedilmesi de isabetli bulunmamıştır” gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
03.09.2009 tarihli trafik kazası tespit tutanağından davacı sigortalısı …’nın sevk ve idaresinde bulunan aracı ile seyri sırasında olay yerine geldiğinde aniden yola çıkan ve sürücüsü tespit edilemeyen ve olaydan sonra kaçan … plakalı aracın sigortalı araca sol arka kısmından çarpması neticesi maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğinden bahisle tutanak düzenlenmiştir.
Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda trafik kaza tespit tutanağında ismi bulunan trafik görevlilerinin beyanlarının alınması için talimatlar yazılmış alınan beyanlarda tanıkların olayı hatırlamadıkları kazaya ilişkin bilgi veremedikleri, kazaya karıştığı iddia edilen diğer aracın 1995 model olup, olay tarihinden itibaren 9 yıl geçmiş olması, bu süreçte kayıtlarda yer almayan kaza ve hasarlara maruz kalmış olabileceği, bu araç üzerinde yapılacak incelemenin sağlıklı ve kesin sonuç vermeyeceği gerekçesi ile bilirkişi incelemesi yaptırılmadığı anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi vekili, temyiz dilekçesine ek olarak sunulan hasar sorgu evrakında davalıların işleten ve ZMMS’si olduğu araca ait 3 adet hasar kaydı olduğu ve 3.sıradaki hasar tarihinin dosyaya ilişkin kaza ile aynı tarihte olduğu savunmasında bulunmuştur.
Bu durumda mahkemece davacı vekilinin, davalı araca ait hasar kaydı dair iddiaları üzerinde durularak toplanan ve toplanacak deliller birlikte delillerin, 2918 sayılı Yasa ve Kasko Genel Şartları ile değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 23/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizden verilen 05/07/2018 tarih ve 2015/439 Esas 2018/724 sayılı kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/06/2020 tarih ve 2018/5788 Esas 20203856 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, dava mahkememizin 2020/468 Esas sayısını almıştır.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada, Yargıtay, 17. Hukuk Dairesi’nin 23/06/2020 tarih ve 2018/5788 Esas 20203856 Karar sayılı ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizin dosyasında yapılan yargılamada; tarafların iddia ve savunmaları toplanan ve dosya kapsamı ile poliçe kapsamı ve araçların hasar dosyası ve hasar bilgileri değerlendirilmek sureti ile davacı sigorta şirketinin davalı gerçek kişi ile davalı sigorta şirketinden alacaklı olup olmadığnını belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına, daha evvel dosyada bulunan Yargıtay ilamları da gözetilerek değerlendirme yapılmasına, bir sigorta hukukçusu, bir makine mühendisi ile bir kusur bilirkişisi seçilere, bilirkişilerden heyet halinde rapor alınmasına karar verilmiştir.
07/03/2023 Tarihli Bilirkişi Raporunda Özetle;
Kusur Durumu Değerlendirilmesi Neticesinde; Dava dışı otomobil sürücüsünün maddi hasar ile neticelenen dava konusu trafik kazasında kusursuz olduğu, plakası ve sürücsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün … plakalı otomobilde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında % 100 (yüzde yüz) oranında asli derecede etkenlik arz ettiği;
…’ nın … Plakalı Otomobilde Meydana Gelen Maddi Hasarın İncelenmesi Neticesinde; … plakalı araçta 03/09/2009 tarihinde yaşanan kazadan dolayı meydana gelen hasarın, eksper raporundaki bilgilere uygun olduğu, … plakalı aracın hasarının malzeme ve KDV dahil olmak üzere; 15.399,53 TL x 1,18 (KDV) — 18.171,45 TL olduğu,
Sigorta Kapsamı Yönünden Değerlendirme Neticesinde; Yargıtay uygulamaları kapsamında, davacı sigorta şirketinin rücu hakkına dayanan tazminat alacağı şartları oluşmadığı kanaatiyle kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Rapora karşı davalı vekilinin beyan dilekçesi, davacı vekilinin beyan ve itiraz dilekçesi sunmuş, davacı vekilinin rapora itirazının alınan raporun hüküm kurmaya elverişli olması nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … istikametinden, … istikametine doğru seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde, kendi beyanına göre yolun sağından tali yoldan aniden kontrolsüz şekilde gelen ve anayola giriş yapan sağa dönüşle … yönüne dönüşe geçen ve olay mahallini terk eden … plakalı otomobili ile çarpışmaları sonucu … plakalı araçta maddi hasar ile neticelenen dava konusu trafik kazasısına ilişkin, meydana gelen olay sonrası trafik kazasına sebebiyet veren … plakalı aracın sürücüsünün tam kusurlu olduğunu yaptırılan ekspertiz neticesi 18.171,03 TL’ nin 10/11/2009 tarihinde hak sahibine ödendiğinin açıklanarak, bu konuda …. İcra Müdürlüğü’ nün … sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, takibe borçlular tarafından itiraz edildiğinden, davacı tarafça itirazın iptali talep edilmiş olup, Mahkememizde alınan bilirkişi raporu davaya esas alındığında; Yargıtay uygulamaları kapsamında, davacı sigorta şirketinin rücu hakkına dayanan tazminat alacağı şartları oluşmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davacının Davasının SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
2-Harçlar yasası uyarıca alınması gerekli 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 187,05 TL harcın mahsubu ile fazla kısım 7,15 TL’ nin davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacı taraftan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğininden karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile kendisini vekille temsil ettiren davalıya ödenmesine,
6-Karar kesinleşene kadar yapılacak yargılama giderlerinin davacı gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştikten sonra bakiye gider avansının istek halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile, YARGITAY ilgili hukuk dairesine temyizi kabil olmak üzere, taraf vekillerinin yüzlerine karşı okunarak, alenen ve usulen tefhim olundu. 25/05/2023

Katip … Hakim …
e-imza e-imza