Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/466 E. 2023/138 K. 15.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/466 Esas
KARAR NO:2023/138

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:10/09/2020
KARAR TARİHİ:15/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 10.02.2018 tarihinde davalı … şirketinden … numaralı poliçe ile zorunlu mali sorumluluk sigortalı, kaza sırasında …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, kaza sırasında …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araca arkadan çarpması sonucu, … plakalı araçta YOLCU olarak bulunan …’ın eşi …’ın hayatını kaybettiğini, müveveffanın işbu kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, davalı … şirketinin sigortalısı aracın sebep olduğu kaza nedeniyle müvekkilinin desteğinden yoksun kaldığını, ayrıca müvekkilinin eşinin cenazesi için de bir miktar cenaze ve defin gideri masrafı olduğunu belirterek davanın kabulü ile alınacak raporlar ile belirlenecek destek tazminatının ve cenaze giderlerinin davlıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı … plakalı aracın sigorta poliçe limitinin 360.000,00-TL olduğunu; müvekkilinin sorumluluğunun, sigortalısının kusuru oranında poliçe teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kazanın oluşumuna ilişkin kusur incelemesi yapılması gerektiğini, ayrıca aktüer hesabı yapılmadan herhangi bir tazminat bedelinin belirlenemeyeceğini belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan vefat sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin giderinin tahsili istemine ilişkindir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve sair tüm evraklar hep birlikte incelenmiştir.
Trafik İhtisas Dairesinin 29.05.2019 tarih 2246 karar numaralı mütalaasında;
“- Davalı … şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsü dava dışı …” ı asli ve tam kusurlu olduğu,
– Dava dışı … çekici sürücüsü …” nın kusursuz olduğu” kanaatine varıldığı, bu yönü ile, Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve Soruşturma hazırlık aşamasında alınan 04.04.2018 tarihli bilirkişi raporları ile aynı yönde değerlendirme yapıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, toplanan deliller kapsamında bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan 25/05/2022 tarihli raporda özetle;
“…Yapılan inceleme ve hesaplamalara göre;
10.02.2018 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle; davacıların gerçek zararının tespitinde kullanılacak yaşam tabloları ve hesaplama yönteminin, davacının talebi ile davalıların sorumluluklarının nihai takdiri yüksek mahkemelerine ait olmak üzere, davacıların kusur indirimli; TRH-2010 yaşam tablosu ve Progresif Rant hesaplama yöntemi kullanılarak bu rapor tarihi olan 25.05.2022 tarihine göre; EŞİ için Toplam Tazminat: 709.341,67 TL (TEMİNAT LİMİT AŞILMAKTADIR).
NOT:360.000,00 TL Teminata Göre 151.118,11 TL ve %40 yeniden evlenme indirimi ile EŞİ için Toplam Tazminat: 90.670,86 TL olabileceği hesaplanmaktadır.” şeklinde görüş bildirildiği, raporun denetime elverişli olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz 25/10/2022 tarihli celse 1 nolu ara karar ile; Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda SGK tarafından davacıya bağlandığı bildirilen maaşın ilk peşin sermaye değerinden rücu edilebilir kısmının tenzil edilmediği, raporda değerlendirme ve hesap hatalarının bulunduğu, raporun denetime elverişli olmadığı, ek rapor alınmasının yeterli olmayacağı anlaşılmakla tarafların bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itirazları da değerlendirilmek suretiyle rapor alınması için dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdiine karar verilmiş olup, sunulan 26/10/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
“…1. Talep Konusu; 10.02.2018 günü meydana gelen trafik kazası nedeniyle vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalan davacı eşi için fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500,00 TL destekten yoksun kalma, şimdilik 500,00 TL cenaze defin giderleri olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebi 2. Talep Konusu Olay; 10.02.2018 günü saat 08:20 sıralarında sürücü dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobille … istikametinden …. istikametine doğru seyretmekteyken olay mahalli 18. Km civarına geldiğinden aracının sağ ön kısımları ile, önünde aynı yönde seyreden diğer sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı tır aracının dorse sol arka köşe kısımlarına çarpması sonucu ölümlü yaralanmalı dava konusu trafik kazasının meydana geldiği,3. Kusur Durumu; Adli Tıp Kurumu – Trafik İhtisas Dairesinin 29.05.2019 tarih … karar numaralı mütalaasında; davalı … şirketi tarafından sigortalı araç sürücüsü dava dışı …’ ın asli ve tam kusurlu olduğu, dava dışı … çekici sürücüsü …’ nın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı, (Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve Soruşturma hazırlık aşamasında alınan 04.04.2018 tarihli bilirkişi raporları ile aynı yönde değerlendirme yapıldığı) ancak; davalı vekilinin beyanlarında müterafık kusur durumunun değerlendirmesinin talep edildiği, kaza tespit Tutanağı incelendiğinde; hususi otomobilde sürücü dışında müteveffanın da içinde bulunduğu 5 (beş) yolcunun bulunduğu (1 sürücü+4 yolcu olması gerekirken), ayrıca yine kaza tespit tutanağında – yolcuların emniyet kemerlerinin takılı olmadığının belirtildiği, Otopsi Raporunda ise; müteveffa davacının desteği eşinin ölüm nedeninin; kafa tasını deforme edecek şekilde kafa tasında parçalı kırık, beyin harabiyeti olduğunun belirtildiği, bu bağlamda müterafık kusur durumunun bulunduğundan söz edilebileceği, hatır taşıması hususunda da değerlendirme istendiği; davacının desteği …’ ın 03.11.2017 tarihinden itibaren … sicil sayılı işyerinde çalıştığı ve adına hizmet bildiriminin yapıldığı, araç içinde vefat eden dava dışı … ve …’ in de aynı şekilde aynı işyerinde çalıştıkları, araç sürücüsü …’ ın (… plakalı … … tipi özel otomobilinde … adına kayıtlı olduğu) …. Merkez/ Kırklareli adresinde kurulu … ‘a ait 4.4120.01.01…01 -01-15.000.001 sicil sayılı “bina İnşaatı” işi işyerinde 001 aracı nolu alt işveren olarak işlem gördüğü, 2018/1 ve önceki dönemlere ait çalışmalarının dökümlerinin yapıldığı SGK- Teftiş Kurulu Raporunda görülmekle; dava konusu trafik kazasının bir iş kazası olduğu, müteveffanın araçta iş nedeni ile alt işverenin sevk ve idaresindeki araçla – aynı işyerinde SGK kaydı bulunan diğer iş arkadaşları ile birlikte bulunduğu, bu bağlamda hatır taşımasının söz konusu olmadığının takdir ve hukuki değerlendirmesi de dahil olmak üzere; 6754 sayılı bilirkişi kanunu 6. Maddesi kapsamında Bakanlık tarafından 07.09.2020 tarihli bilirkişilerin uyacağı rehber ilkelerin 27. Maddesi gereği (asli kusurlu, tali kusurlu, kusur oranı) tespiti Hakim yetkisindedir. destekten Yoksun Kalma Tazminatı; Rapor/ hesap tarihi dikkate alındığında; 10.02.2018 tarihinde destekçi …’ ın vefatı sonrasında; Eş …’ ın; toplam DYK zararının, kazanın oluşumunda müteveffanın sigortalı araç içinde yolcu konumunda olduğu ve kusura katılımının bulunmadığının kabulü ile (% 40 yeniden evlenme olasılığı 423.600,29 TL ‘ nin tenzili ile) 679.407,06 TL olduğu, SGK tarafından bağlanan aylıkların ilk PSD değerinin kusura / rücuya tabi kısmının (111.902,50 TL) tenzili ile 567.504,56 TL destek zararından söz edilebileceği, elbette müteveffanın 4 yolcu taşıma kapasitesi olan hususi araç için 5 yolcu olarak seyahat ettikleri ve emniyet kemerinin takılı olmadığı, otopsi raporunda ölüm sebebinin kafa tasını deforme edecek şekilde – kafa tasında parçalı kırık, beyin harabiyeti olduğunun belirtildiği göz önüne alınarak müterafık kusur indirimi yapılıp yapılmayacağı, Sayın Mahkeme tarafından yapılmasına karar verilmesi durumunda takdir edilecek indirim oranının işbu tutara yansıtılmasının uygun olacağı, her şekilde davalı … şirketinin azami sorumluluğunun (360.000,00 TL ‘den 120.432,09 TL dava dışı anne ve babaya yapılan ödemeler tenzili ile) 239.567,91 TL poliçe limiti ile sınırlı olacağı, 11.08.2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edilebileceğinin elbette hukuki değerlendirmesinin Yüce Mahkemenin takdirlerinde olduğu, Cenaze Defin Giderleri; 1998 yılından sonra cenaze ve defin giderlerinin Belediyelerce karşılandığı, Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin giderleri zararını tazmin ile sorumlu olup davacının kendi milli değerlerine göre yaptığı özel giderlerden sorumlu olmayacağının hukuki değerlendirmesinin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu, (Yargıtay 17. HD. 26.12.2018 Tarih 2018/3231 E. 2018/12869 K.) denildiği…” yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
TBK”nın 55. Maddesi: “Destekten yoksun kalma zararı ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyecek sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilmez; zarar veya tazminattan indirilmez. Hesaplanan tazminar, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile arttırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin işlem ve davalarda da uygulanır.” şeklindedir.
Destekten yoksun kalma tazminatının amacının, 6098 sayılı TBK’nın 53. Maddesine göre, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazmini hükme bağlamak olduğu, bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak sorumludan isteyebilecekleri, yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunması olduğunu söylemek mümkündür.
Davacı vekili tarafından, 10.02.2018 günü saat 08:20 sıralarında sürücü dava dışı … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobille …. istikametinden Kırklareli istikametine doğru seyretmekteyken olay mahalli 18. Km civarına geldiğinden aracının sağ ön kısımları ile, önünde aynı yönde seyreden diğer sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı tır aracının dorse sol arka köşe kısımlarına çarpması sonucu ölümlü yaralanmalı dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, kaza neticesinde davacının desteği olan eşi …’ın vefat etmesi sebebiyle destekten yoksun kalma tazminatı ile cenaze ve defin masrafının tahsili amacıyla işbu davanın açıldığı, davalı … şirketi tarafından olayda hatır taşıması ve emniyet kemeri takılmamış olması sebebiyle müterafik kusur savunması ile davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Dava dışı araç işleten … adına kayıtlı 2013 model … … 1.6 hususi aracın, 10.02.2018 kaza tarihini kapsar davalı …Ş. den 19.06.2017/2018 vadeli … numaralı ZMMS sigorta poliçesi ile teminat altında olduğu, davalı … şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve azami poliçe limiti 360.000,00 TL ile sınırlı sorumluluğunun bulunduğu, yukarıda ayrıntılarına yer verilen 25/10/2022 tarihli ikinci bilirkişi raporunda, esas alınan yaşam tablosu, dava dışı müteveffanın anne ve babasının destek zararının tazmini için T.C. … Asliye Hukuk Mahkemesinin … K. 30.10.2019 tarihli kararı ile dava dışı baba …için 54.996,06 TL, dava dışı anne …için 65.346,03 TL olmak üzere toplam 120.432,09 TL hükmedilen maddi tazminatın usulüne uygun şekilde davalı … şirketinin teminat tutarından düşüldüğü, bu bağlamda; davalı … şirketinin davacı yönünden teminat limiti sorumluluğunun 239.567,91 TL olarak hesaplanmış olması, hesaplama tekniği ve SGK tarafından ödenen bedelin usulüne uygun tenzil edilmiş olması sebebiyle raporun denetime elverişli olduğu anlaşılmıştır.
Hatır taşıması savunması yönünden; davacının desteği …’ ın 03.11.2017 tarihinden itibaren … sicil sayılı işyerinde çalıştığı ve adına hizmet bildiriminin yapıldığı, araç
içinde vefat eden dava dışı … ve …’ in de aynı şekilde aynı işyerinde çalıştıkları, .araç sürücüsü …’ ın (… plakalı … … tipi özel otomobilinde … adına kayıtlı olduğu) …. Merkez/ Kırklareli adresinde kurulu … ‘a ait 4.4120.01.01…01 -01-15.000.001 sicil sayılı “bina İnşaatı” işi işyerinde 001 aracı nolu alt işveren olarak işlem gördüğü, 2018/1 ve önceki dönemlere ait çalışmalarının dökümlerinin yapıldığı SGK- Teftiş Kurulu Raporunda görülmekle; dava konusu trafik kazasının bir iş kazası olduğu, müteveffanın araçta iş nedeni ile alt işverenin sevk ve idaresindeki araçla – aynı işyerinde SGK kaydı bulunan diğer iş arkadaşları ile birlikte bulunduğu, bu bağlamda hatır taşımasının söz konusu olmadığı anlaşılmakla tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmamıştır.Müterafik kusur savunması yönünden; dosya kapsamında bulunan kaza tespit tutanağı incelenmesinde, araçta 5 (beş) yolcunun bulunduğu (1 sürücü ve 4 yolcu olması gerekirken), ayrıca yine kaza tespit tutanağında yolcuların emniyet kemerlerinin takılı olmadığının yazılı olduğu, otopsi raporunda, davacının desteği eşi müteveffanın ölüm sebebinin kafa tasını deforme
edecek şekilde – kafa tasında parçalı kırık, beyin harabiyeti olduğunun belirtildiği, bu hususlar dikkate alındığında, müteveffanın müterafik kusurunun bulunduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 01.11.2017 tarihli kararı ile “Kimse Kendi Kusurundan Yararlanamaz” ilkesi uyarınca müteveffa desteğin kusurunun mirasçı davacılara karşı ileri sürülemeyeceği yönündeki görüşünden vazgeçmesi ve somut olayda kaza tarihinin 10/02/2018 tarihi olması nedeniyle, müteveffanın trafik kazası sonucu vefatında mevcut kusurunun destekten yoksun kalan mirasçıları da etkilediğinin kabulü gerekmektedir. Bu itibarla Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında belirlenen müterafik kusur indirim oranı olan %20 oranında toplam tazminattan indirim yapılması gerekmiş, davacının yukarıda ayrıntılarına yer verilen 2. bilirkişi raporu ile tespit edilen toplam 567.504,56 TL destek zararına %20 oranında indirim uygulanmak suretiyle (567.504,56X%20=113.500,912, 567.504,56-113.500,912=454.003,648) davacı eşin toplam destek zararının 454.003,648 TL olduğu, bu miktarın yine bilirkişi raporu ile dava dışı anne ve babaya ödenen destek tazminat tutarlarının ve tenzili sonrası davalı … şirketinin 360.000,00 TL ‘lik teminat sorumluluğuna göre 239.567,91 TL’nin üstünde bir miktar olması sebebiyle davacının davalı … şirketinden netice olarak talep edebileceği toplam destekten yoksun kalma tazminatının 239.567,91 TL olduğu, davacı vekilinin dava değer arttırım talebinin de bu miktar üzerinden olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulü ile; 239.567,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının 11/08/2020 tarihinden (davacının davalı … şirketine yapmış olduğu başvurusunun sigorta şirketine ulaştığı 24/07/2020 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası 11/08/2020 tarihinin temerrüt tarihi olarak kabulü ile) işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereği davalı … şirketinin davacının meydana gelen trafik kazası sonucu oluşan gerçek defin giderleri zararını tazmin ile sorumlu olabileceği, davacının kendi değerlerine göre yaptığı özel harcamalardan sorumlu olmayacağı, ancak 1998 yılından sonra cenaze ve defin giderlerinin Belediyelerce karşılandığı gözetilerek cenaze ve defin gideri talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-239.567,91 TL destekten yoksun kalma tazminatının 11/08/2020 tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-500,00 TL cenaze ve defin gideri talebi yönünden davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 16.364,88-TL karar ve ilam harcından 870,94-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 15.493,94-TL eksik harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 62,20-TL gider ile yargılama aşamasında yapılan 1.776,00-TL olmak üzere toplam 1.838,20-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.834,97-TL yargılama gideri ve peşin yatan harç gideri 870,94-TL’nin toplamı olan 2.705,91-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, geriye kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
5-Davacı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 36.539,51-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf vekille temsil olunduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
7-Zorunlu arabuluculuk kapsamında ödenen 1.152,54-TL arabuluculuk ücretinin; davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.150,13-TL’sinin davalıdan 2,41-TL’sinin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2023

Katip …

Hakim …