Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/454 E. 2021/64 K. 26.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2020/454 Esas
KARAR NO:2021/64

DAVA: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/09/2020
KARAR TARİHİ:26/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd. Şti. Adına kayıtlı … plakalı aracın, müvekkili şirket nezdinde … poliçe nolu genişletilmiş kasko poliçesi ile sigorta teminatı altına alındığını, sigortalı araçta 03/11/2018 tarihinde tek taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağına göre meydana gelen trafik kazasının oluşumunda yolda dönel kavşak trafik işareti levhası ve orta ada içinde yön levhası olmadığından yol kusurunun bulunduğu kanaatine varıldığını, ekspertiz incelemesine göre ödenmesi gereken tazminat tutarının dava dışı … Ltd. Şti.’ye ödendiğini, davalı tarafın kazada %50 kusurlu bulunduğundan müvekkili şirketin sigortalısına ödenen tazminatın %50’sine tekabül eden 27.556,00 TL davalı tarafta rücu mektubu ile talep edildiği, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı tarafın ödeme yapmaması sebebiyle…. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine, alacağa ve tüm ferilerine itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile takibe yapılan itirazın iptaline, davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, bu nedenle görevsizlik itirazında bulunduklarını, 3996 sayılı kanun uyarınca Karayolları Genel Müdürlüğü ile … A.Ş arasında 28/05/2013 tarihinde akdedilen Yap-İşlet-Devret sözleşmesinin 29.2 sorumluluk maddesinin 1 numaralı bendinde görevli şirketin yapım ve işletme süresinde üçüncü kişilere vereceği her türlü zararlar ile sözleşme süresince meydana gelebilecek kazalar sonucu ortaya çıkan zararlardan idare hiçbir şekilde sorumlu olmayıp, görevli şirket bu zararları idareye rücu etmeyecektir” ifadesinin yer aldığını, bu nedenle bahse konu tazmin talebinin muhatabının müvekkili idarenin olmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, trafik kazasından kaynaklanan zarar sebebiyle davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği tazminatın rücuen tahsili için davacı tarafından davalı aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Sigorta rücu davalarının TTK’nun 1472. maddesi hükmünden kaynaklanması nedeniyle TTK’nun uygulanmasından bahisle, aynı yasanın 4. maddesi hükmü uyarınca bu tür davaların mutlaka Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği düşünülebilir ise de, davanın TTK’nun 1472. maddesi hükmünden kaynaklanmış olması, halefiyet ilkesi dikkate alındığında, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre, Ticaret Mahkemesinde bakılıp bakılmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gerek doktrinde, gerekse de uygulamada çekişmesiz bir şekilde kabul edilmektedir. Bir başka deyişle, sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki dava, ticari dava niteliğinde ise görevli mahkeme Ticaret Mahkemesi, böyle değilse yani esas uyuşmazlık ticari nitelikte değilse, böyle bir davada görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır. Somut davada, dava dışı sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişki haksız fiil olan trafik kazasıdır. Taraflar arasında ticari bir ilişki söz konusu değildir. Bu kabul şekli, halefiyette zararı karşılayan sigorta şirketinin hukuken sigortalı zarara uğrayan yerine geçmesinden kaynaklanmaktadır.
Bu itibarla , 6100 sayılı HMK 114/1-c maddesinde görev hususu dava şartları arasında sayılmış olup, “mahkemenin görevli olması” şartının iş bu dosya açısından mevcut olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK 4/1-a, 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere;
1-Davanın HMK 114/1-d, 115/2 maddeleri uyarınca görev dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-HMK’nın 20.maddesinde belirtilen yasal süreler içerisinde yapılacak başvuru üzerine dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Harç, yargılama giderleri ile yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
4-Tarafların 2 haftalık hak düşürücü süre içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için müracaat etmemeleri halinde davanın açılmamış sayılmasına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak davacı ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/01/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza